livingfortomorrow - tüm tanımları (1. sayfa)
1.
entangled
peter gabriel sonrası ilk genesis albümünün debut şarkısı. müthiş mükemmel kelimeler az geliyor bunu anlatmaya. büyülü efsunlu gibi. müziği, sözleri her şeyiyle. o dinginlik ve hareketliliği uyumuyla hem huzur verir kıpır kıpır eşlik ettirir öyle bir şarkı.
link
sözleri de ekteki gibi
when you're asleep, they may show you
aerial views of the ground
freudian slumber empty of sound
oh
over the rooftops and houses
lost as it tries to be seen
fields of incentive covered with green
oh
mesmerised children are playing
meant to be seen but not heard
"stop me from dreaming!"
"don't be absurd!"
absurd
well, if we can help you, we will
you're looking tired and ill
as ı count backwards
your eyes become heavier still
sleep, won't you allow yourself fall?
nothing can hurt you at all
with your consent
we can experiment further still
oh
madrigal music is playing
voices can faintly be heard
"please, leave this patient undisturbed"
oh
sentenced to drift far away now
nothing is quite what it seems
sometimes entangled in your own dreams
your dreams are long-lost
well, if we can help you, we will
soon as you're tired and ill
with your consent
we can experiment further still
well, thanks to our kindness and skill
you'll have no trouble until
you catch your breath
and the nurse will present you the bill!
oh, oh
link
sözleri de ekteki gibi
when you're asleep, they may show you
aerial views of the ground
freudian slumber empty of sound
oh
over the rooftops and houses
lost as it tries to be seen
fields of incentive covered with green
oh
mesmerised children are playing
meant to be seen but not heard
"stop me from dreaming!"
"don't be absurd!"
absurd
well, if we can help you, we will
you're looking tired and ill
as ı count backwards
your eyes become heavier still
sleep, won't you allow yourself fall?
nothing can hurt you at all
with your consent
we can experiment further still
oh
madrigal music is playing
voices can faintly be heard
"please, leave this patient undisturbed"
oh
sentenced to drift far away now
nothing is quite what it seems
sometimes entangled in your own dreams
your dreams are long-lost
well, if we can help you, we will
soon as you're tired and ill
with your consent
we can experiment further still
well, thanks to our kindness and skill
you'll have no trouble until
you catch your breath
and the nurse will present you the bill!
oh, oh
devamını gör...
4.
ahmet davutoğlu’nun yeni imajı
bana benzemeye çalışmış ama ben daha yakışıklıyım tabi
devamını gör...
5.
volkan konak
hayatımda ilk defa bir ünlünün vefatına samimi şekilde üzüldüm sanırım özkan uğurdan sonra. ona da üzüldüm de tabi volkan konak mahvetti beni. adam gibi adam, dimdik ve tüm cesaretiyle ibret alınması gereken biri. ruhu şad olsun daima onu hatırlayacağız bu gün gelince
devamını gör...
6.
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
yatağımda uzanmış tavana bakıyorum. ölümün de yaşamın da bana uygun olmadığını düşünerek (bkz: nowhere fast)
aynı zamanda zamanın dev bir döngü olduğunu düşünüyorum...çünkü aynı şarkıyı aynı yatakta dinlerken tam iki yıl sonra bu başlığa geldiğimi görmek ürperti verdi. neredyese dakikası dakikasına
normalsozluk.com/entry/2491411
aynı zamanda zamanın dev bir döngü olduğunu düşünüyorum...çünkü aynı şarkıyı aynı yatakta dinlerken tam iki yıl sonra bu başlığa geldiğimi görmek ürperti verdi. neredyese dakikası dakikasına
normalsozluk.com/entry/2491411
devamını gör...
9.
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
sıkılıyorum. hayatın bazı dönüm noktalarını beklerken yaşanılan, hatırlanmaya değmeyecek günler yığını olması üzüyor. gençlik gitti bakalım hayat nerede bitecek
devamını gör...
10.
legend of the galactic heroes
başlığının açılmamış olmasına şaşırdığım enfes seksenler animesi, romanları ve filmleriyle güzel bir külliyattır. animesi remake olarak yapılsa da orijinalinin yanından geçemez kalitesi.
yapım yılı eski dursa da oldukça emek verildiği ortada seriye, döneminin aaa işlerinden olduğu bariz.
110 bölümlük ova boyunca derinlikle işlenmiş tonla asker ve karakter var. siyaset, iktidar, felsefe ve askeriye üzerine oldukça ince çalışılarak işlenmiş bir yapım. , reinhard, yang, mittermayer, oberstein, reuenthal gibi karakterlerin hepsi mükemmel yazılmış karakterler. tüm arzularıyla, hatalarıyla ve kararlarıyla.
favori karakterim kesinlikle yang oldu ama. demokrasiye ilişkin görüşlerine katılmasam da tam olarak yapmak istediği şeyleri anlayabiliyorum. ek olarak yapılan remake'i beğenmediğimi tekear söyleyeceğim. karakterler birbirine aşırı benziyor ve eski serideki griftlik sadece faşizm-liberalizm çekişmesine indirgenmiş. stadyumdaki polis salıdırısı önccesi olan diyalogları karşılaştırınca fark ediliyor en bariz.
neyse izleyin. bence direkt şu golden wings harici filmlerden başlayın. o da güzel ama başlangıç için heves kırıcı kaçabilir.
bir de bu anime herhalde abartısız diyorum tarihteki en iyi klasik müzik kullanımına sahip. ses yönetmenini ayakta alkışlamak lazım.
yapım yılı eski dursa da oldukça emek verildiği ortada seriye, döneminin aaa işlerinden olduğu bariz.
110 bölümlük ova boyunca derinlikle işlenmiş tonla asker ve karakter var. siyaset, iktidar, felsefe ve askeriye üzerine oldukça ince çalışılarak işlenmiş bir yapım. , reinhard, yang, mittermayer, oberstein, reuenthal gibi karakterlerin hepsi mükemmel yazılmış karakterler. tüm arzularıyla, hatalarıyla ve kararlarıyla.
favori karakterim kesinlikle yang oldu ama. demokrasiye ilişkin görüşlerine katılmasam da tam olarak yapmak istediği şeyleri anlayabiliyorum. ek olarak yapılan remake'i beğenmediğimi tekear söyleyeceğim. karakterler birbirine aşırı benziyor ve eski serideki griftlik sadece faşizm-liberalizm çekişmesine indirgenmiş. stadyumdaki polis salıdırısı önccesi olan diyalogları karşılaştırınca fark ediliyor en bariz.
neyse izleyin. bence direkt şu golden wings harici filmlerden başlayın. o da güzel ama başlangıç için heves kırıcı kaçabilir.
bir de bu anime herhalde abartısız diyorum tarihteki en iyi klasik müzik kullanımına sahip. ses yönetmenini ayakta alkışlamak lazım.
devamını gör...
11.
primal fear
bu film hakkında uzun bir yazı yazmıştım. biraz özetleyerek burada da yazacağım.
öncelikle avukatım ben de. hukuk temalı dizi ve filmleri pek sevmem. tek istisnası bu, o da favori filmim olmasından kaynaklı. çok iyi olduğu için değil ana karakter martin ile tamamen empati kurabildiğim için seviyorum bu filmi.
film 90'lar sonu chicago'sunda geçiyor. bilen bilir shameless dizisi de aynı şehirde geçiyor ağırlıkta. yani dizideki ve filmdeki pek çok mekan aslında ortak, adalet sarayı iki yapımda da aynı mesela. 20 yıla yakın zamanda aynı kalabilmesi bir adliyenin binasının burada büyük başarı.
sosyal sorunlar - kilise - sermaye ilişkisine biraz değinmiş film. bence eksi yönü film sonunda buraları yeterince deşememesi oldu.
martin'in neden pes etmeden ısrarla savunduğunu anlayabiliyorum. kendini bile kandırıyor kazanmak için. ben de bunu hissediyorum zaman zaman. yazdığım şeye inanmıyorsam kazanamıyorum genelde. inanç güçlü bir duyguymuş dedim.
gazeteci ile başbaşa olan konuşmalarda şaka yaptığını söylese de söylediği her şeyde samimi. evet tam olarak birinin hayatını kurtarmak gibi hissettiriyor. tüm aile senin ağzından çıkacak iki lafa bakıyor. büyük cerrahlar neden kibirli anlıyorsun yeterince ceza dosyası ile uğraşınca.
savcı bahsinde gelecek olursak filmdeki savcı tam tekmil kamu avukatı gibi. bizde de böyle olması lazımdı. martinin asistanı delil toplayabiliyor. türkiyede avukatı kendisi delil bile toplayamıyor. yeni yeni biraz düzelse de 2010lara kadar anadoluda savcı yargılananın merkeziydi. bir zamanlar anadoluda filmi bunu incelemek için çok idealdir .
sonuç olarak izlemeye değer film. edward norton döktürmüş.
ek olarak filmin renk paleti çok güzel bence.
ayrıca yazayım yazı çok uzun olduğu için buraya atmadım. merak edip okumak isteyen olursa özelden atarım.
öncelikle avukatım ben de. hukuk temalı dizi ve filmleri pek sevmem. tek istisnası bu, o da favori filmim olmasından kaynaklı. çok iyi olduğu için değil ana karakter martin ile tamamen empati kurabildiğim için seviyorum bu filmi.
film 90'lar sonu chicago'sunda geçiyor. bilen bilir shameless dizisi de aynı şehirde geçiyor ağırlıkta. yani dizideki ve filmdeki pek çok mekan aslında ortak, adalet sarayı iki yapımda da aynı mesela. 20 yıla yakın zamanda aynı kalabilmesi bir adliyenin binasının burada büyük başarı.
sosyal sorunlar - kilise - sermaye ilişkisine biraz değinmiş film. bence eksi yönü film sonunda buraları yeterince deşememesi oldu.
martin'in neden pes etmeden ısrarla savunduğunu anlayabiliyorum. kendini bile kandırıyor kazanmak için. ben de bunu hissediyorum zaman zaman. yazdığım şeye inanmıyorsam kazanamıyorum genelde. inanç güçlü bir duyguymuş dedim.
gazeteci ile başbaşa olan konuşmalarda şaka yaptığını söylese de söylediği her şeyde samimi. evet tam olarak birinin hayatını kurtarmak gibi hissettiriyor. tüm aile senin ağzından çıkacak iki lafa bakıyor. büyük cerrahlar neden kibirli anlıyorsun yeterince ceza dosyası ile uğraşınca.
savcı bahsinde gelecek olursak filmdeki savcı tam tekmil kamu avukatı gibi. bizde de böyle olması lazımdı. martinin asistanı delil toplayabiliyor. türkiyede avukatı kendisi delil bile toplayamıyor. yeni yeni biraz düzelse de 2010lara kadar anadoluda savcı yargılananın merkeziydi. bir zamanlar anadoluda filmi bunu incelemek için çok idealdir .
sonuç olarak izlemeye değer film. edward norton döktürmüş.
ek olarak filmin renk paleti çok güzel bence.
ayrıca yazayım yazı çok uzun olduğu için buraya atmadım. merak edip okumak isteyen olursa özelden atarım.
devamını gör...
12.
black swan
pink turns blue'nun yeni albümü. ben bayağı beğendim. dancing with ghosts şu anlık en sevdiğim.klasik post punk akıyor yağ gibi
devamını gör...
14.
tutti frutti
çok güzel ve eğlenceli new order şarkısı. music complete çok güzel albüm. tutti frutti ve singularity favorilerim oldu.
bu tam yazın sahilde dinlemelik, klibi de çok güzel ve duygusal
bu tam yazın sahilde dinlemelik, klibi de çok güzel ve duygusal
devamını gör...
17.
sokak hayvanlarının itlaf edilmesi gerekliliği
bu konudaki en sakat yaklaşım bence "onların suçu mu, zamanında tedbir almayan iktidara laf etsenize" yaklaşımı sanırım. güzel kardeşim bu sorun lafla çözülecek bir sorun değil. bu kadar basit.
hiçnir medeni memlekette hu kadar tehlikeli ve çok sayıda hayvan dışarıda böyle serbest gezemez.
her yıl milyonlarca hayvanı üretip yiyoruz. onlarınki cansa sokaktakilerinki de can. topyekün vegan olanları tutarlı bulsam da onun haricinde bunu demek riyakarlık.
üstüne mama mevzusu da azımsanamayacak bir yolsuzluk kaynağı. naptın mama aldım, mamayı naptın, köpekler yedi. müthiş hazine belediyeler için.
hiçnir medeni memlekette hu kadar tehlikeli ve çok sayıda hayvan dışarıda böyle serbest gezemez.
her yıl milyonlarca hayvanı üretip yiyoruz. onlarınki cansa sokaktakilerinki de can. topyekün vegan olanları tutarlı bulsam da onun haricinde bunu demek riyakarlık.
üstüne mama mevzusu da azımsanamayacak bir yolsuzluk kaynağı. naptın mama aldım, mamayı naptın, köpekler yedi. müthiş hazine belediyeler için.
devamını gör...
18.
wine me dine me
milletin aşağılarken cidden kafayı yediğini, devletin yasaklayarak iyice delirip reklamını yaptığınıdüşündüğüm şarkı. dümdüz "entertaintment" denen şey bu. telaffuz hatalarının kasıtlı olması çok komiğime gittü ayrıca
devamını gör...
19.
kino
bir yılda müzik listelerimi ve zevkimi, spotify dinlemelerimi alt üst eden enfes grup. şöyle bir maceram oldu. grubu merak edenler okursa güzel birkaç link bıraktım.
pink turns blue konserine birlikte gittiğim arkadaşım önerdi. o zaman bakmadım ama aklımın bir köşesinde kaldı kino dinlerim diye...
birkaç gün sonra hearts of iron 4 steam modlarında bir rus post punk müzik modu gördüm. onu indirdim. oradaki şarkılarıyla tanıştım kino ve tsoi ile.
ilk zamanlar müziği çok güzel geldi. cidden öyleydi de. gruppa kirova, leto vs akıp gitti.
grubu ve tsoi'u araştırdım, üzüldüm. daha sonra garip bir şeyler oldu ve gruppa kirova'nın ingilizce versiyonu ile karşılaştım. buyurun siz de karşılaşın
ağzım açık kaldı. çeviri olmasına rağmen sözleri ne güzelmiş dedim. diğer şarkıları araştırmaya başladım böyle ingilizce çevirileriyle. ve rusçaya merak saldım. ironik şekilde ingilizce olan şarkı yüzünden rusça öğrenmeye başladım.
daha sonra youtubeda omnistar east
kanalının videolarıyla karşılaştım...cidden müthiş şarkıları olan bir grup ya.
devamında leto filmini gördüm. nereye baksam post punk ile doldu her yer çevremde. rusça öğrenmeye hala çalışıyorum ve hala emekleme evresindeyim ama inanılmaz keyif alıyorum zor olsa da. yavaş yavaş okuduğumu anlayabilecek raddeye gelince tolstoydan başlayıp edebiyatlarına da saldıracağım. galiba dil öğrenmeyi de öğrenmeye başlamama vesile oldu tek şarkı. ingilizcem de kademe atladı ağırlıkla ingilizce üzerinden rusça çalıştığım için
son sürpriz bir kazak düğünü
pink turns blue konserine birlikte gittiğim arkadaşım önerdi. o zaman bakmadım ama aklımın bir köşesinde kaldı kino dinlerim diye...
birkaç gün sonra hearts of iron 4 steam modlarında bir rus post punk müzik modu gördüm. onu indirdim. oradaki şarkılarıyla tanıştım kino ve tsoi ile.
ilk zamanlar müziği çok güzel geldi. cidden öyleydi de. gruppa kirova, leto vs akıp gitti.
grubu ve tsoi'u araştırdım, üzüldüm. daha sonra garip bir şeyler oldu ve gruppa kirova'nın ingilizce versiyonu ile karşılaştım. buyurun siz de karşılaşın
ağzım açık kaldı. çeviri olmasına rağmen sözleri ne güzelmiş dedim. diğer şarkıları araştırmaya başladım böyle ingilizce çevirileriyle. ve rusçaya merak saldım. ironik şekilde ingilizce olan şarkı yüzünden rusça öğrenmeye başladım.
daha sonra youtubeda omnistar east
kanalının videolarıyla karşılaştım...cidden müthiş şarkıları olan bir grup ya.
devamında leto filmini gördüm. nereye baksam post punk ile doldu her yer çevremde. rusça öğrenmeye hala çalışıyorum ve hala emekleme evresindeyim ama inanılmaz keyif alıyorum zor olsa da. yavaş yavaş okuduğumu anlayabilecek raddeye gelince tolstoydan başlayıp edebiyatlarına da saldıracağım. galiba dil öğrenmeyi de öğrenmeye başlamama vesile oldu tek şarkı. ingilizcem de kademe atladı ağırlıkla ingilizce üzerinden rusça çalıştığım için
son sürpriz bir kazak düğünü
devamını gör...
20.
na zare
güzel alyans şarkısı. rusça bilmeseniz de şöyle bi dinleyip nazaaaaaaare diye dile dolanır. ek olarak şafakta demektir na zare...güzel bir aşk şarkısı. bana rusçayı sevdiren şarkılardan
spoti linki
spoti linki
devamını gör...