(bkz: recep tayyip erdoğan) ekonomimiz çok iyi.
yıllardır bu hikayeyi dinliyoruz ülkece. bunun üzerine yazılsın bir şeyler.
devamını gör...
yoğun sisli bir kış sabahı, kimse ve hiçbirşey görünmüyor sesin bile ancak göz mesafesi kadar iletilebilecek kadar kasvetli endişeli bir hava vardı.
etrafına bakındı şüpheli gözlerle, sis için de bir ses yada silüet arar gibi. ve yavaş yavaş cesaretini toplayarak soğuk nemden ıslanan burnunu hızlı bir hamle ile silip, bank'a doğru yöneldi.
bir iki adım attı ve durdu! çocuklarını asla ihmal etmediğini düşündü, ama pazar günün bu saatinde bu durak'ta birinin olma ihtimalinin sıradan olmadığının da farkındaydı.
yaklaştı hafif eğildi ve endişeli kısık bir sesle *merhaba iyimisiniz*diye sordu.
bank'ta oturan şahıs ağır ve iniltiyle başını kaldırdı ve...
devamını gör...
geçen gün bi cafeye gittim ve bir bitki çayı istedim, garson kızın "melisa mı olsun yoksa yasemin mi" sorusuna "farketmez nefes alsın yeter" diyerek tüm yalnızlığımı ve abazanlığımı açığa vurdum...

bu da öyle ilginç bir anımdır.
devamını gör...
durakta beklerken bankta oturup telefonunu eline alır. hem kafa dağıtmak hem de otobüs gelene kadar vakit geçirmek için kafa sözlüğe girer. tanımlar arasında dolaşır. yeni bir başlık açar hevesle. ama bi bakar ki hiçbir yazar istediği yazıları yazmaz başlığına. çok üzülür. kafa dağıtmak için açtığı sözlüğü kapatır. telefonunu cebine atar. kapişonlu genç adamın üzgünce oturduğunu görünce "üzülme dostum hayat üzülmek için çok kısa" der. adam gelen otobüse binip çocuklarıın yanına gider.
devamını gör...
zamanında diğer sözlüklerde az yazmadım bre bismillah:

soğuk bir kış akşamı hafiften inen karlar yavaş yavaş birikiyordu bende yalnız oturduğum müstakil evimde kahvemi almış en sevdiğim kitabımı okuyordum kitapta baya sürükleyiciydi fakat artık gözlerim yorulmuştu zaten vakitte geç olmuştu en iyisi uyumaktı ayracımı kitabımın içine koydum ışıklarımı kapattım bir bardak da suyumu da içtikten sonra tam yatağıma yattığım anda kapı çaldı anlam veremedim birini de beklemiyordum yatağımdan çıkıp kapıya yöneldim kapının deliğinden baktım saçları uzun ,pis sakallı ,üstü başı yara bere olan elinde de bir şişe bira olan bir adam vardı şahsen ilk başta korktum sonuçta alkollüydü bana zarar verebilirdi sonra daha fazla vurmaya başladı kapıya zilden haberi yoktu bende merakımdan açtım kapıyı adam beklemiyordu herhalde kapıyı açmamı bana bozuk bir türkçeyle:

+ girebilir miyim ?
- t-tabi buyurun

yavaş yürüyordu hem de baya yavaş alkolden kaynaklıydı tabi oturdu koltuğa zaten benimde uykum kalmamıştı sordum benden 5 yaş falan büyüktü tahminimce :

- hangi rüzgar attı abim seni buralara var mı evin barkın ?

+yok oğlum yok ailemde yok 5 yıldır evsizim böyle sokaklarda sürünüyorum

-ne oldu da böyle oldu ? diye sordum

+ ah lanet olası kumar yok mu her şeyimi aldı götürdü inanmazsın 2 evim vardı bak şimdi evsizim eşim bıraktı çocuklarım bıraktı sonrada bu hallere düştük keşke belli bir yerden sonra kesseydim kaybettikten sonra daha fazlasını kazanacağım diye daha fazla kaybettim ah ulan ah

-ah be abi yazık etmişsin kendine sırf biraz daha kazanmak için değer miydi be abi ? bak aklıma bir fikir geldi sen gel benimle kal ama alkolü falan bırak çünkü hiç sevmem birlikte yeriz birlikte kalırız hem benimde canım sıkılıyor bana yoldaş olursun sende zorluk çekmezsin hem bak dışarısı kış üşürsün

ilk başta kabul etmedi mırın kırın etti ama sonrasında zaten kabul etmek zorunda kaldı alkolü bırakması zor oldu 3 ay devam etti ama ısrarlarım üzerine artık içmiyor bana da yoldaş oluyor sayesinde canımda sıkılmıyor kim bilir belki o gün korkup almasam o soğukta yaşayabilecek miydi ? galiba en iyisini yaptım ama ya ayyaş biri olsaydı yemek para isteyip defolsaydı ? galiba şanslıydım ama yapacak bir şeyim yoktu ok yaydan çıkmıştı bir kere sonrasında kendisiyle iyice abi kardeş olduk o da sağ olsun bahçe işlerinden anlıyormuş evin arkasında ki küçük bahçeme yardım ediyor geçinip gidiyoruz düşünüyorum da bazen insanlara 2. bir şansı vermek gerek ne kadar hak etmeseler de !


not: biraz kısa kesmeye çalıştım sonunu da ana fikir vermeye çalıştım beğenmişsinizdir umarım :d
devamını gör...
st petersburg'ta trende giderken karşılaştık onunla hayalle ve gerçek arasında gidip gelinen o 2 saatlik yolculuk boyunca ikimiz de birbirimizin farkındaydık ama ağzımdan tek kelime çıkmadı. sanki neşet baba'nın da dediği gibi gizli gizli kalpten kalbe bir yol inşaa etmiştik o büyük ekonomimizle...
devamını gör...
eylüldü. korku doluyordu sokağın basındaki ahşap evden. rüzgarın selvi dallarını okşayarak çıkarttığı ıslık sesine, yerden kalkan toz bulutlarının dansı eşlik ediyordu. sokak lambasının altında bir karanlık belirdi. siyah, eski pelerinin ucu ucuşarak yere değdi. adımlarıyla sokağı yankılatan bir taban kösesi sesi yükseldi. hızla oyuncakçı kamilin mekana yöneldi. sanat yolunun bu yalnızlığı alışılmış değildi. hemen önüne geldi. kapıyı iterek hamle yaptı. gıcık bir gıcırtı çıkarak açıldı toza bezenmiş pis kapı. ıçeriden cılız bir ses yükseldi.
-kimsin?
ses vermedi. ağır adımlarla yöneldi sesin geldiği yöne. adımları ağır, kararlı ve asilceydi. dik duruşu ve iri yapısı korkutan cinsteydi.
sağ eliyle sapını kavrayarak pelerininin altından asasını çekti ve hamle yaptı.
- lumos!
karşısında duran bir kadındı ve korkmuştu. kadının yüzünde beliren korku yerini heyecana bırakmıştı. çizgilerle dolu ihtiyar yüzü bir anda gençleşircesine hal almış, titrek dudakları katı kesilmeyi bırakmış tebessüme niyetlenmişti. ılık bir tonda geveledi.
- geleceğini biliyorum. biliyordum mahmut!

offff ahahah yahu isimler komik oldu ama neyse benden bu kadar gidip kitap yazmıcam. ahah.
devamını gör...
her bir yazarın bir kaç cümle katkıda bulunacağı anlamlı hikaye.
evet , ilk taşı alttaki yazar atsın ;
devamını gör...
k. kafasını kaldırdı. yüzü kan ve ter içerisindeydi.
devamını gör...
benjamin bu sefer içkiyi fazla kaçırmıştı.
devamını gör...
ve eylüling ona bir kahve getirdi
devamını gör...
ne lan bu dedi. ve eylülingi itti
devamını gör...
sinirli bir şekilde mutfağa gitti aa o da ne 1 poşet portakal.
devamını gör...
hemen aklına bir fikir geldi ve yiidi aradı
devamını gör...
ama sonra geri dönüyordu
devamını gör...
televizyonda mutasyona sebep olan portakallardan bahsediliyordu.
devamını gör...
portakalı çok seven benjamin üzüntüden depresyona girdi
devamını gör...
'durduğum kabahat, hemen işe koyulmalıyım' dedi..
devamını gör...
portakal overdose geçirip turuncuya dönmüştü. duşta cenin pozisyonunda ağlayarak sigarasını içti, lucky strike portakallı...
devamını gör...
benjamin hatırlamıyordu portakallardan birini yemiş miydi yoksa yememiş miydi?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük hikayesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim