insan davranışlarını bireysel faktörlerle açıklama yanlılığıdır. ayrıca bireysel faktörlerle açıklamak bireyi güvende hissettirir. aynı şekilde temel yükleme hatasında kurbanı suçlama eğilimi bulunur. örneğin; "o, herkes gibi olduğu için o hataya düştü. ben farklı olduğum için aynı hataya düşmem..."
jim carry'nin rol aldığı efsane bir başyapıttır. filmin isminden de anlaşılacağı üzere ana karakter truman isimli bir erkektir.
truman bir gün yaşadığı şehirden dışarı çıkmak ister. fakat bu isteğini gerçekleştirilememesi için etraftaki insanlar önüne sürekli engeller koyar. bununda asıl sebebi, truman'ın aslında bir televizyon showunun baş karakteri olmasıdır. her yere koydukları kameralar sayesinde truman'ın her hareketini izlerler ve bunu televizyonda kesmeden yayınlarlar. fakat truman bunun farkında değildir. çünkü onun farkında olmaması için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. örneğin; onu seven(!) bir eş, başarılı bir iş insanı olması gibi gibi...
truman bir gün bir gariplik sezer ve bu garipliğin üzerine gider ve olaylarda burada başlar. filmin alt metninde felsefi mesajlar yatmaktadır.
filmi izleyin, izlettirin.
insan neden vegan olur? gary l. francione, anna charlton tarafından yazılan bir kitaptır.
bütün hayvanlara aynı değeri vermiyoruz. inekleri, koyunları, kuzuları kesip sofralara getirirken; kedileri, köpekleri, kuşları, balıkları evde besleyip sevgimizi veriyoruz. peki bu hayvanları birbirinden farklı kılan şeyler mi var? yada bu hayvanları birbirlerinden farklı kılarak mı acı çektirmeye çalışıyoruz?
hayvanların, biz insanların yeme ihtiyacını karşılamak için yaratılmadığını düşünüyorsanız ve aynı şekilde biz insanların zevkleri uğruna acı çekmelerinin yanlış olduğunu düşünüyorsanız, kesinlikle bu kitabı okumaya başlayarak kendinizi ve doğayı değiştirebilirsiniz.
insan neden vegan olur? isimli kitap vegan beslenen "gary l. francione ve anna charlton" tarafından kaleme alınmıştır. kitapta insanların vegan olmamak için ürettikleri bahaneleri "iyi ama..." başlıkları ile ele almışlardır. kitapta vegan beslenmeyi anlatırken aynı zamanda fark etmediğimiz/edemediğimiz yanlışları da ele alınmaktadır. eğer vegan olmak istiyorsanız veya veganların neden vegan olduğunu merak ediyorsanız kesinlikle bu kitabı okumalısınız. kitabı okumadan önce de "cowspiracy: sürdürebilirliğin sırrı" isimli belgeseli izlemeniz sizin için yararlı olacaktır.
+ " evde bir ölü var, farkında değil misiniz? "
_ "............."
+ " o benim! "
stefan zweig / bir çöküşün öyküsü
fransa'da aristokratlar arasında bulunan madame de prie bir gün kral tarafından normandiya’ya sürülür. başta madame de prie burada kısa sürede kalacağını düşündüğü için çokta üzülmez. fakat bir süre sonra paris'in ihtişamına ve güzelliğine alışan madame de prie normandiya' ya sürülmesini kabullenemez ve tekrardan paris'e dönmek ister.
madame de prie ilgiyi, ihtişamı ve güzelliği seven bir kadındır. sürüldükten sonra herkesin onu merak edeceğini düşünür. fakat kimse onu merak etmez. madame de prie bu duruma çok sinirlenir ve büyük bir plan yapmaya karar verir. planının sonucunda ise herkesin onu konuşacağını düşünür. sizce madame de prie' nin planı işe yarayacak mı?
bir çöküşün öyküsü 56 sayfadan oluşmaktadır. stefan zweig 56 sayfada bir kadının hırsının, egosunun, kininin ve kötülüğünün sonucunda neler olacağını bize göstermektedir. zweig bu kitapta da göreceğimiz üzere duyguları ve düşünceleri çok iyi bir şekilde ifade etmiştir.
tolstoy'un "insan neyle yaşar?" isimli kitabında altı adet öykü bulunmaktadır. tolstoy yazdığı bu öyküler ile insanlara "sevginin" en önemli güç olduğunu göstermektedir. aynı şekilde öykülerinde hem sevgiyi hem de tanrının varlığını vurgulamaktadır. yani tolstoy'a göre sevgi tanrıdan gelir.
tolstoy öykülerinin her birini insanlara ders verir nitelikte yazmıştır. örneğin; insanların ellerinde bulunandan daha fazlasını istediğini ve bunun da kötü sonuçlar doğurduğunu göstermeye çalışmıştır. aynı şekilde insanların bencilce davranıp kendisine ve çevresine zarar verdiğini öykülerinde bahsetmektedir. kısacası tolstoy insanın iyi olması gerektiğini, yardımlaşması gerektiğini ve bunları yaptıkları zamanda hayatlarında mutlu, huzurlu olacaklarını, kötü düşüncelerin ve davranışların ise hayatlarında hep kötü sonuçlar doğuracağını anlatmaya çalışmıştır.
"bugün anne öldü. belki de dün, bilmiyorum." cümleleri ile başlamıştı yabancı. meursault çok acı çektiği için mi annesinin öldüğü günü unutmuştu?
meursault (ana karakterimiz) diğer insanlardan biraz daha farklı biri. en azından verdiği tepkiler ve söylediği cümleler karşısında sizleri şaşırtacak ve düşündürecek türden biri. "okurken acaba ben bu durum karşısında ne yapardım?" veya "verdiği tepkiler doğru mu?" diye düşüneceksiniz. sonunda da aslında onun verdiği tepkilerin yanlış olmadığını sadece biz insanların olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin aynı olduğu kanısına varacaksınız.
olaylar karşısında insanların düşünceleri, bakış açıları aynı mı olmalıdır? herkes aynı şekilde düşünmek zorunda mıdır? peki insanların farklı düşüncelere sahip olması onların ceza alabileceğini gösterir mi? düşünceleri farklı olan insanların hayatlarında ne gibi değişiklikler yaşanacağını ve toplumun bu değişime vereceği tepkileri merak ediyorsanız; meursault'un hayatının davranışlarından kaynaklı nasıl bir değişim yaşadığını okumalısınız.
"beş kuruşun sağladığı üstünlüğü en adaletli kanunlar sağlayamıyor..." kuyrukluyıldız altında bir izdivaç-hüseyin rahmi gürpınar
kitapta isminden anlaşıldığı gibi kuyrukluyıldızdan bahsediliyor. dünyaya halley kuyrukluyıldızın çarpacağı ve dünyanın yerle bir edileceği söylentisi yayılıyor. insanlar bu söylentiden çok korkuyor. ana karakterimiz irfan bey'de bu konu hakkında konferanslar düzenliyor.
olay zinciri bu durum üzerinde gerçekleşiyor. kitabın vermek istediği mesajlar mizahi unsurlar ile anlatılmış ve kitaba farklı bir hava katmıştır. okurken hem heyecanlanacağınız hem de sonunu merak edeceğiniz türde bir kitap.
ayrıca gerçekten 5 mayıs 1910 yılında dünyaya halley kuyrukluyıldızın çarpacağı söylentisi yayılıyor. hüseyin rahmi'de bu söylentiye inanmayarak mizahi yollarla bu kitabı kaleme alıyor.
çevrimiçi anlamına gelen bir kelimedir. eğer bir kişi herhangi bir platformda online veya çevrimiçi gözüküyorsa o kişinin o an o platformda gezindiği anlamına gelir. örneğin, whatsapp'da bir kişiye yazacağınız zaman kişinin isminin altında çevrimiçi yazması gibi...
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.