mavi kelebek35 yazar profili

çok fazla olan kitaplardır

eskiye özlemin hiç bitmemesi. yaşayarak tüketmekten doğan bir durum

usta yılmaz erdoğanın yazıp yönettiği oynadığı film

incir ağaca herhangi bir ev yakınına dikilmemesi tavsiye olunur. sebebi ise; incir kökleri çok kuvvetli bir ağaçtır. metrelerce hatta kilometrelerce yürüyebilir suyu bulabilmek için. incir ağacı bir evin yakınlarındaysa o evin temelinden girererek ta ki su kanalına ulaşana kadar o evin temelini sarabilir. banyonuzun muslugundan bir gün incir ağacının kökünü çıkmış şekilde bulursanız şaşırmayınız. incir ağacının kökleri çok kuvvetlidir. bu sebeple ki bir ev ile alakalı felaket bildirilmek istendiğinde “ocağıma incir ağacı diktin”deyimi kullanılmaktadır.

incirler olana kadar kalsaydın bari şarkısına ilhaö veren meyve

eğer bir gün geççekse bazı şeylerin geçtiğine inanacağım şarkı

marsel

gözlerimde yaş, kalbimde sızı unutmadım seni

kitap okumak aklını, duygunu, ilgini, bilgini, hayal gücünü tetikler. okuyan ile okumayan arasında çok yüksek miktarlarda fark olduğu yadsınamaz. bir kitap okuyan hadi ben geliştim mi şimdi? dememelidir. yediğin bir elmayı yediğin esnada büyür müsün? hayır.
ete, kemiğe, vücuda, enerjiye, saça, tırnağa, hücreye, vitamine döner o elma yavaş yavaş. işte her okuduğun kitapta arka planda çalışır sen farkında olmadan. duyguna, düşüncene, aklına, fikrine, ruhuna, kelime haznene sızar en güzelinden ve yavaş yavaş. hiç duymadığını sandığın kelimeleri cümle içinde kullanmaya başlarsın aniden. nerden bu kelime, hiç duymadım dersin ama hayır, okumuşsundur ve o arka planda hazır bekliyordur gün yüzüne çıkacağı günü. bu sebeple kitap okumak çok işe yarar çok.

üstad rahmetli tuncel kurtiz’in rol aldığı, monte kristo kontundan uyarlanan, kenan imirzalıoğlunun can verdiği baş karakter ve karşısında cansu dere’nin olduğu güzel iş. kaliteli iş. hayatta kimseye güvenilmemesi gerektiğini ancak güvensizde yaşanamayacağını anlatan eser.

başkalarının yazdığı hikayede rol alacağına, kendi hikayeni kendin yaz.

net olmayan önerici

olsaydı eğer çocuklarım

çok çok büyük yanılgıdır. baş ucunda durmalı, her akla geldiğinde okunmalı, herkese tavsiye edilmeli. küçük prens’in yaşı yoktur.

türk edebiyatı reşat nuri , halit ziya uşaklıgil, nazım hikmet, yahya kemal, sebahattin ali ve daha bir çok üstad demek.

kendi alanında okuduğum en iyi kitap olduğunu iddia ediyorum
beni çok etkiledi.
her kitabın okunma zamanı vardır bence. ben bu kitabı tam zamanında okumuşum
bundan sonra: “bu kitaptan önce” ve “bu kitaptan sonra” benim için..
nietzsche’ye hayranlığımın arttığı kitap. yazar yalom’a ise saygı duydum.
bu nasıl bir kurgulama, nasıl bir hayal gücüdür?ve ne kadar doğal, basit bir anlatım kişiler arasındaki dialoglar o kadar.
ı̇nsanın derinlerinde kendine bile itiraf edemediklerini okuyacağı kitap.
-ne söylediğim değil, söylemiş olmamdı önemli olan, sonunda biriyle, en sonunda biriyle duygularımı paylaşmış olmamdı”diyor.
aslında tüm çözümleme bunda gizli olan kitap.

yollarda yürümek. en iyi üretim yürüyerektir!

bugün 1 mart, bize an itibariyle başlamış ay’dır.

günde max. 3 fincan içerek bel çevresini incelten bitki çayıdır.