mia yazar profili

mia kapak fotoğrafı
mia profil fotoğrafı
rozet
karma: 2002 tanım: 103 başlık: 3 takipçi: 57

son tanımları


influencer

parfümlere ilgim dolayısıyla tek takipçim sevgilim olarak bu işe giriştim sözlük. kendi kendime de yazsam yapmaya devam edeceğim gibi duruyor, en azından sıkılana kadar. insanlarla paylaşmayı çok seviyorum, güzel fotoğraf çekmeyi seviyorum ama hiçbir zaman sosyal medyada aktif biri olmadım. bu vakte kadar da böyle bir hesap açsam ne hakkında yazabilirim ki diye düşünüp durdum, sanki çok ünlü influencerların inanılmaz vasıfları varmış gibi. her şeyi mükemmel yapmam gerek algısından hiçbir şey yapamaz oldum. sonunda kendimi ikna ettim. en azından hobimi ve kendimi geliştirebileceğim bir adım attığımı düşünüyorum.
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

devamını gör...

sonunda eylül ayının gelmiş olması

yazın masa başında kan ter gözyaşı içinde oturarak çalışmaktan baygınlık gelmişti. bütün serinliği ile kendisinin tamamen gelip yerleşmesini heyecanla bekliyorum.
devamını gör...

üniversitede yaşanmış en büyük pişmanlık

okula daha fazla gitmemek.

okulumu ilk tercih listeme yazdığımda bile bi' hayal kırıklığı vardı üstümde, başka bir okulu çok istiyordum ama hacettepe'ye gireceğimi biliyordum. çok da yüksek bir puanla oldukça iyi bir bölüme yerleştim. zaten tercihler açıklanana kadar ben az çok tahmin ediyordum ve kabullenmiştim. sonrasında ise alışmam ve heveslenmem çok hızlı ve kolay oldu. yeni insanlar, topluluklar ve yeni ilgi alanları, kocaman bir kampüs, önümde dolu dolu geçireceğimi düşündüğüm 5 yıl vardı. sırf 4 sene değil de 5 sene okuyabileyim diye hazırlık sınavına bilerek girmemiştim.

velhasıl, okulumu çok seveceğimi ve harika bir üniversite hayatım olacağını düşünürken bu 5 sene içinde ruh sağlığımı kaybedecek noktaya gelmiştim. başladığım dönemde o zamanlar fark etmediğim hafif düzeyde depresyonum hayatımı her geçen sene daha çok ele geçirmişti. okuldan nefret ediyordum, pandemi olduğunda bile okula gitmeyeceğim ve kimseyi görmek zorunda kalmayacağım için çok mutluydum. aradığımın ne olduğunu bilmeden aradığımı bulamamanın mutsuzluğu ve huzursuzluğu vardı üstümde. mezun olmama birkaç ay kala yeni yeni iyileşmeye başlamıştım. sonrası ise zaten ben anlamadan akıp geçti. o zamanlar bana buraları çok özleyeceksin deselerdi imkansız derdim herhalde. şimdi ise o kadar özlüyorum ki okulumu sırf gidebilmek için yüksek lisans mı yapsam diye düşünmüyor değilim :)
devamını gör...

kemal kılıçdaroğlu

ne olursa olsun ben kendisinden razıyım ya. açıklanana kadar aday olmasını açıkçası hiç istememiştim. ama süreci öyle güzel öyle doğru yönetti ki, bu kadarını beklemiyordum. birleştirici ve kucaklayıcı tavrı, sakinliği, geleceğe yönelik ince düşünülmüş planları, yöneltilen sorulara karşı verdiği tatmin edici cevapları çok hoşuma gitti. ikinci tur için daha sert bir görünümle karşımıza çıktı ama böyle de olması gerekiyordu. bakalım ikinci tur bize ne gösterecek.
devamını gör...

sevgiliye eski sevgilinin yazdığını söylemek

ben kendi ilişkimde söylemeyi tercih ederim. söylemezsem bir şey saklıyormuşum gibi rahatsız olurum ve aynı şekilde sevgilimin de bana söylemesini isterim. zaten sağlıklı bir ilişkiye sahipseniz büyük bir sorun olacağını sanmıyorum. tabii içten içe rahatsız edici bir durum ama sevgilime güveniyorsam, onun bu durumu nezaketle ve kimseyi kırmadan halledeceğine de güvenirim.
devamını gör...

türkiye'nin en iyi komedi dizisi

bir zamanlar aramızda kalsın diye bir dizi vardı. başrollerinde binnur kaya ve uğur yücel oynuyordu, süper bir diziydi. birkaç ay önce televizyonda gece vakti eski bölümleri yayınlıyorlardı oturur onu izlerdim. aile sıcaklığını çok güzel hissettiren bir diziydi.
devamını gör...

ankara'da leziz yemek yiyebileceğiniz mekanlar

diğer şubelerini bilmiyorum ama ankara tunalı'da bulunan mezzaluna şubesi hayatımda yediğim en güzel lazanyayı ve sufleyi yapıyor. sırf suflenin yanında gelen vanilyalı dondurma için bile gidilir. fiyatları biraz tuzlu ama zaten en ucuz hamburger bile 150 lira olmuş, kesinlikle kaliteli bir yemek için tavsiye ederim.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

izninizle biraz içimi dökmek isterim. bugün direksiyon sınavından ikinci kere kaldım. aslında gayet normal ve herkesin başına gelebilecek bir durum, ama içime bir dert oldu sözlük. sınavıma giren gözetmenlerden birinin laflarına ve tavrına ayrı, seyir halindeki kendi manasız hareketlerime ayrı sinir oldum. başarısızlığı asla kaldıramıyor, kendime bir türlü yediremiyorum. günlerce kafamda bu düşünceler dönüp duruyor. kendimi aptal gibi hissediyorum. öyle basite indirgiyor, öyle küçümsüyorum ki yaptığım hataları, azıcık aklı olan biri yapmazdı diyorum kendi kendime. böylece saatleri, günleri zehir ediyorum. avutma cümleleri, teselli niyetine anlatılmış tecrübeler zihnimin tuğla duvarlarından sekiyor. içerde ise sürekli kendini aşağılayan, hor gören biri. zaten yeterince var olan stresine bir de bunları ekleyerek kendine eziyet etmenin ne anlamı var ki? ama ediyorum işte sözlük. insanın en büyük düşmanı kendisi oluyor bazen, bu da öyle bir şey işte.

edit: bir sonraki sınavımda geçtim. hayır kendime zehir ettim de ne oldu diye de düşünüyorsun sonra. insanın kendiyle yaşaması çok zor :)
devamını gör...

tayt şeklinde pantolon giyinmek dini kural ihlalidir

ya size bu ülkede herkesin müslüman olduğunu düşündüren nedir dedirten talihsiz açıklama. siz tasvip etseniz nolur etmeseniz nolur be. ayrıca inananlar için din her zaman allahla kul arasındadır, siz niye devamlı araya girmeye çalışıyorsunuz?
devamını gör...

anksiyete bozukluğu

yaşayana allah düşmanımın başına vermesin dedirten biricik rahatsızlığım. kendisiyle aslında upuzun bir zamandan beri bir bağımız olduğunu düşünüyorum, 6 aydır da oldukça içli dışlıyız. eğer normalde de fazla kaygılı biriyseniz - fazla kısmına dikkat çekmek isterim - yaşadıklarınızın birikmesi sonucu oluşan stres yığınının küçücük bir kibrit alevi kadar önemsiz ama bütün yığını ateşe verebilecek bir tetikleyicisinin olması sizi anksiyete bozukluğuyla tanıştırabiliyor. bunun bir de panik bozukluğu diye bir çeşidi vardır ki, evlerden ırak.

panik bozukluğunda kaygı düşüncelerine eşlik eden çarpıntı, terleme, nefes darlığı gibi fiziksel belirtiler bu hastalığın sebebi olan kaygıyı besleyerek sizi sanki sonsuz bir sarmalın içindeymişsiniz gibi hissettirebilir. dışarı çıkmaktan bile korkar hale gelebilirsiniz, gece başınızı yastığa koyduğunuzda sırf kalp atışlarınızı kulaklarınızda hissetmemek için sırt üstü uyumaya çalışabilirsiniz, hatta uykularınızdan panik ataklarla uyanabilirsiniz. bunların hepsini deneyimleyen birisi olarak, eğer bu belirtileri deneyimleyip bu hastalığın baş düşmanlarından biri olan bir hareketle hastalığını araştırmaya kalkan birisi okuyorsa eğer söylemek istediğim birkaç şey var.

geçiyor. gerçekten geçiyor. ilaçlarla, terapilerle, çıkamayacağınızı sandığınız o bataklıktan sizi çekip çıkaracak, size yardım edebilecek bir sürü insan var. bütün bunların yanında siz de mücadele etmeli, kendinizi bu hastalığın kollarına bırakıp eve kapatmamalısınız. biliyorum çok zor, ama gerçek iyileşme o zaman başlıyor. bunun ilk adımı ise panik atakla savaşmadan, geldiğinde onu kabul edip yaşayarak ve ondan korkmayarak atılıyor. yazması çok kolay, yapması çok zor geliyor evet, ama lütfen deneyin. hayır panik atak sizi öldürmeyecek. o aslında bozulmuş ve sürekli çalan bir yanlış alarm sebebiyle sizi korumak için harekete geçen bedeninizin tezahürü. tek yapmanız gereken bu yanlış alarmı kapatmak.

umarım bu entry bütün bunları yaşayan birine denk gelirse biraz da olsa kafasını toparlamasına yardımcı olur. lütfen yalnız olmadığınızı ve bütün bunların geçici olduğunu bilin. unutmayın, bütün duygular gelip geçicidir ve anksiyete de bir istisna değildir.
devamını gör...

annenin ya da babanın öldüğünü düşününce gözlerin dolması

bazılarımızın felaket senaryosu üretmeye meyilli zihinlerimizin bize kazıklarından biri. bir insanın beyni neden onu üzmek için kendine savaş açar gerçekten anlayamıyorum. kaçınılmaz da olsa onların ölümünden sonrasını tahayyül edemiyorum. beynimin düğmesi olsa da kapatsam dedirtiyor.
devamını gör...

anksiyete atağına iyi gelen şeyler

ilk ve en önemli tavsiye tabii ki uzman desteği. lütfen ihmal etmeyin.

atak sırasında ise bana iyi gelen şeylerden bazıları camı açıp mutlaka temiz havayı en az birkaç defa içime çekmek, yalnız başıma oturuyorsam ailemin ya da arkadaşlarımın yanına gitmek, sarılmak, kedimle vakit geçirmek. konuşmak da iyi geliyor çoğu zaman. insan konuşurken anlattığı şeyden başka bir şeye odaklanamıyor, dolayısıyla kafanızı o an dağıtmakta etkili olabiliyor. mutlu olduğunuz, güzel anları hatırlamaya çalışıp onları paylaşabilirsiniz. biraz sakinledikten sonra bitki çayları da iyi gelebiliyor. doğadan'ın passifloralı çayı var, benim sakinleşmemde etkili oluyor. tavsiye ederim.

yalnız değilsiniz/değiliz. umuyorum ki iyi olacağımız ve bu tavsiyelere artık ihtiyaç duymayacağımız günler de gelecektir.
devamını gör...

çok mutsuzum diyen kişiye verilebilecek cevaplar

ben de mutsuzum ya da bak senden daha kötü durumda olanlar var gibi cümleler değildir. hepimiz insanız, hepimizin hissettikleri kıymetli ve dinlenmeye değer. belki sizin umursamayacağınız bir durum, bir başkasına çok ağır geliyor olabilir. bu o insanın durumu dramatize ettiğini, abarttığını ya da yeterince acı çekmediğini göstermez. eğer karşınızdaki kişinin hissettikleri sizin için önemsizse zaten ilişkinizi gözden geçirmeniz gerekiyor demektir.

bence yapılabilecek en güzel şey anlatanı can kulağıyla dinlemek ve onun duygularını önemsediğinizi belli etmektir. bu sadece sözle olmaz, bazen sadece bir sarılmanız bile o kişi için çok şey ifade edebilir.
devamını gör...

wordle

başlığı burada görünce açıp baktığım ve oynaması çok keyifli gelen bir kelime oyunu. birisi ingilizcesi için arşiv yapmış, geçmişteki bulmacaları da oynayabiliyorsunuz buradan
devamını gör...

gitmek bilmeyen bir gün her şey düzelecekmiş hissi

insanı ayakta tutan ve hayata bağlayan his. umut varsa, hayat vardır. geleceğe dair umudun bitmesi bir nevi ölümdür.
devamını gör...

sketchtoy'da çizilen normal sözlük nickleri

uma thurman bu çizimi görseydi muhtemelen ağlardı.
sketchtoy.com/69883582
devamını gör...

2021 eurovision şarkı yarışması

izlerken keşke biz de katılsaydık diye iç geçirdiğim yarışma. italya da favorilerimden biriydi çok şaşırmadım kazanmalarına. finlandiyaya haksızlık oldu biraz bence onların şarkısı da çok iyiydi. ingiltereye de inanılmaz üzüldüm ya 0 puanla kaldılar adamcağız dalgaya vurdu en son.* san marino'nun o kötü şarkısına bile puan verdiniz ingiltereye de atsaydınız ya üç beş puan ya.

bu arada bu oylama sistemi ne zamandan beri böyle bilmiyorum ama çok iyi olmuş. jürinin verdiği politik oyları halkın verdiği oylar dengeledi. hak edilen bir sıralama çıktı ortaya.
devamını gör...

sözlük z kuşağından ibaret olsaydı girilecek başlıklar

ancak z kuşağından olmayan birilerinin yazabileceği başlık isimlerini barındıran başlık. saçma ve sığ bir genelleme olmuş. gördüğüm kadarıyla sözlükte çok büyük oranda z kuşağı üyesi var zaten. böyle başlıklar görüyor musunuz sol frame'de? hayır. e o zaman?
devamını gör...

kişinin eski fotoğrafına bakıp kendini özlemesi

kişinin asıl benliğinden uzaklaştığını fark ettiği andaki ruh hali.

bakıyorum, 34 kere açmışım bugün telefonumun galerisini. önceki gün 46, daha önceki gün 72... her seferinde geçmişe bir yolculuğa çıkmak üzere basmışım defalarca o ikona. bir fotoğrafa dalıyorum bazen dakikalarca, o anı tekrar yaşıyorum kafamda. bugün mutluymuşum diyorum kendime. 3 yıl geçmiş.

yakın çekim bir fotoğrafa rastlıyorum. gülmekten kısılmış ama hala ışıldayan gözlerimin içinin parlaklığına bakıyorum hayretle. hemen yanındaki kazayaklarına dokunuyorum. mutluymuşum diyorum yine. ama üzerinden 3 yıl geçmiş.

ikimizi yan yana görüyorum birden. omzuma vuruyorum, bak ne kadar şanslısın diyorum oradaki kendime. kıymetini bilsen keşke. kalbinin o anki atışını bile hissedebiliyorum. bazen bir ses bölüyor yolculuğumu, fark ediyorum o anda. 3 yıl geçmiş.

bir yemek fotoğrafı. öylesine çekilmiş. evet diyorum hatırlıyorum bu günü, yemek harikaydı. sonra tekrar yiyorum aynısından, defalarca. aynı tadı alamıyorum.

yanımda arkadaşlarım var bu sefer, masada kocaman bir semaver ve içten gülümseyen bir sürü tanıdık yüz. ne güzeldi diyorum bu çayın tadı, halbuki daha az önce içtim aynısını, hiç benzemiyorlardı.

bir ekran görüntüsü düşüyor önüme. belli ki unutmamak için alınmış. okuyorum, incinmiyorum eskisi kadar. pas geçiyorum hislerimi, düşüncelerimi. biliyorum çünkü değiştirmeyecek hiçbir şeyi, 3 yıl geçmiş. duygularımın bile üstü küflenmiş.

ani bir hareketle kapatıyorum fotoğrafları, biliyorum sonrasında defalarca tekrar açacağımı. gerçek hayata dönmen gerek diyorum, bir iki fiske vuruyorum belki kendime. toparlanmaya çalışıyorum. yüzüme bir gülümseme oturtup kalkıyorum oturduğum yerden. gülümsemem bile aynı değil. 3 yıl geçmiş diyorum kendi kendime. bıraktığım kendime geri dönmek üzere boşlukta süzülmeye devam ediyorum.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim