mirid yazar profili

mirid kapak fotoğrafı
mirid profil fotoğrafı
rozet
karma: 836 tanım: 154 başlık: 17 takipçi: 3

son tanımları


havaalanı

mahşer yeri diye tarif edilen yere çok benziyor.

yanımda sadece kendi anadilini bilen suriyeli bir insan, önümdeki üç oturağı şeker hastalığını bahane edip uzanarak işgal eden bir adanalı bir insan, çaprazımda önündeki oturağın üst kısmına ayağını uzatarak oturan bir teyze. rüyalarım daha normal.
devamını gör...

steroid öfkesi

genellikle anabolik steroidlerin (kas gelişimini artırmak için kullanılan sentetik hormonlar) kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan ani, kontrolsüz öfke patlamaları ve agresif davranışlardır.

anabolik steroidler, vücuttaki testosteron seviyelerini artırır. bu durum, beyindeki özellikle limbik sistemi etkileyerek öfke eşiğini düşürür ve daha çabuk öfkelenmeye neden olur.
devamını gör...

hemotoraks

akciğerleri saran zarlar arasındaki boşlukta kan birikmesidir. normalde bu boşlukta az miktarda kayganlaştırıcı sıvı bulunur ancak travma, hastalık ya da bazı tıbbi işlemler sonucu buraya kan sızarsa oluşur.
devamını gör...

prematür ventriküler atım

kalbin karıncıklarından (ventriküllerden) kaynaklanan erken ve düzensiz bir kalp atımıdır. kalpte normal ritmi bozan, genellikle tek başına gelen ekstra bir atımdır.
devamını gör...

öldürmeyip süründüren şeyler

beklenti.
güvendiğin, inandığın değerler ihtiyaç halinde bunu doğurur ancak bir bakmışsın ki arzu ettiğin şeye kavuşma hayalleri kurarken zamanını heba etmişsin.
devamını gör...

arkadaşımın evi nerede

(bkz: abbas kiyarüstemi)'nin 1987 senesinde yönetmenliğini yaptığı dram temalı filmdir. iran'da bir arkadaşının ders defterini yanlışlıkla alan çocuğun, arkadaşını bulma çabasını konu edinen filmde iran köy halkının tavırları ve yaşantısını bizlere izletir.
öğretmeninin arkadaşını üç kere uyarmış olmasından dolayı arkadaşının okuldan atılma tehlikesi bulunur. bundan dolayı defteri yanlışlıkla kendi çantasına koyan minik karakterimiz tüm okul sonrası vaktini arkadaşını arayarak geçirir. arkadaşını aramaya çıkması için birilerine derdini anlatma çabası, önüne koyulan engellere rağmen cesareti, sevgisi ve vicdanı nedeniyle doğru olanı yerine getirme arzusu görülmeye değer. pek sürükleyici bir yapım değil ama yetişkinlere kızmak istediğiniz bir dönemse muhakkak izleyebilirsiniz :)
köydeki yetişkinler öylesine yozlaşmış ki, tek gayeleri kendilerine yaşatılanları başkalarına yaşatmak yahut emir ile kendilerinden küçükleri kendilerine kul etme gayesi taşırlar. bir çocuğun hislerini, öğrenme amacı taşımayan, onlara öğretiyi yalnızca korku ile nakşetme amacı güden bu kartlaşmış zihinlere mecburi bir başkaldırı ile yalan ve gizleme devreye girer. kendisine yardımcı olanlar, olmayanlar, onu dinleyenler ve dinlemeyenler...
(bkz: sulhi dölek)'in (bkz: korugan) kitabında olduğu gibi senin yanında olup dinlemeyenler varsa hayatında insan suskunluğa bürünüp koruganlarda yaşar hislerini, düşlemlerini.
devamını gör...

kirazın tadı

ölmeyi arzuladığını söyleyen bir adam, paraya ihtiyacı olduğunu düşündüğü ve gözüne kestirdiği kişilerden kendi mezarına toprak atmasını istiyor. filmin ana olay kurgusu bu isteğe dayanıyor. ne yaşadığı bilinmeyen bu adamın sözlü ifadesinin dışında yalnızca bir isteği var: benim için bir şey yap. bu noktada bize biraz da (bkz: gassal)'ı anımsatmakta.
karakterimiz yaşamış olduğunu ifade ettiği buhranı "üzgün olmak da büyük bir günahtır." diyerek anlatıyor ve bu sözün karşılığı olarak kendi hayatına son vermeyi istediğini ifade ederken bir yandan da kendisini kontrol edecek birilerini arama yolculuğuna çıkıyor. ne yazık ki duygularını ifade etmekte güçlük çeken veya bu duyguları artık düzenleyemeyeceğini düşünen karakterimiz için tek bir bağ kurma yolu kalmıştır. o da ölümle dans. içeriğinde büyük bir risk olan bu davranış rus ruletinden de farksızdır ama insanoğlunun arzularını yerine getirmek için kendi varlığı bile yok sayabildiği gerçeği daima gözler önündedir. (bkz: bir zamanlar anadolu'da) filminde geçen şu repliği hatırlamak lazım: "zaten intiharlar başkasını cezalandırmak için yapılmaz mı ?" ancak bu filmde ise bizim karakterimiz; birisine inanma, onun kendisiyle ilgilenmesini bekleme ve beklentilerinin karşılık görme ihtiyaçlarını bize haykırıyor. yaşama olan arzusu öylesine büyük ki kendisini ikna edecek birisini saatlerce arıyor. ölüme hazırladığını ifade ettiği her şey aslında yaşama olan yeniden yeniden hazır olma isteğinden doğuyor.
film toz topraklık bir alan içerisinde çekiliyor genelde ve görsel bir şölenden ziyade karakterimizin sözlerine karşılık bulabileceği bir yokluk alanı kadrajın içerisinde. "her güzel şey topraktan gelir ve her güzel şey toprağa döner." lakin hayat içerisinde her şey vakti zamanı normaline uygun olunca anlam kazanır. don yiyen ekine, yalancı güneşe aldanan meyvelere hep üzülürüz.
devamını gör...

geceye bir şiir bırak

sen beni öpersen belki fransız olurum

sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-senegalliler dahil değil

sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

-yoksa seni rahatsız mı ettim?

sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

-freud diye bir şey yoktur.

sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-haydi iç de çay koyayım.

ah muhsin ünlü
devamını gör...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

bıktım artık!
kendilerini gösterme arzusu ile mi yoksa insanların iyiliğini düşündüklerinden midir bilinmez söylenen sayısız depremler olacak, kıyamet ortamına dönecek vari sözlerden bıktım!
yıllardır anlatılan hikayelerin imgeleri gözlerimize doldurulduktan sonra her türlü sarsıntıda o deprem bu deprem mi diye bekliyor olmak rahatsız edici. adeta bak öleceksin ve böyle olacak ama bil bakalım hangisi gibi bir oyuna döndü.
madem bir bilim kurulu olarak göreviniz var o halde bunu yüreklerimize korku zihinlerimizde felaket şemaları oluşturmadan yapmalıydınız. nacisi de celal'i de diğerleri de yerin dibine batsın arkadaş.

mesele deprem olması değil! yıkım olduktan sonra "bu şehir temizlemekle olmaz molozları denize sürüklemekle temizlenir ancak", "kimse yardıma gelemeyecek aylarca", "açlıktan, hastalıktan ölecek insanlar" gibi sözler duymaktan 6-7 yıldır bunalmışken artık tahammülüm kalmadı bu felaket senaryolarını gözlerimize sokanlara. bilinçlendirmek korku imgeleri yaratmak değildir.
devamını gör...

cem karaca'nın gözyaşları

senaryo doluluğu ve duygu aktarımı konularında çok başarılı bir yapım olduğunu söyleyemem ama bu kadar topluma mal olmuş bir karakterin hayatındaki önemli anları görmek açısından kıymetli bir film olmuş.
gençlik çağındaki hevesi, babası ile yaşadığı fikir çatışmaları, gerçekçi olmayan ancak kendisine edindirdiğini sandığı ideali ve bunun bir ceza ile anlam kazanması (halkın sesi olma), toplumla bütünleşmek isterken dönemin şartları gereğince siyasi çatışmalarda taraf gibi algılanması, gurbet hayatı, ... ele alınmış.
"nefes alıyorum, kalbim atıyor diye uğruna yaşayacak ne kaldı ki ?"
tüm dünyanın sahip olduğu kültürel değerlerin bu denli değersizleştiği ve kültürel değerlerin sosyal medya aracılığı ile tekleşip evrenselleşmeye başladığı son yılların aksine bize her kültürün yaşaması ve yaşatılması gerektiğini hissettiren bir karakter olmuştur muhtar cem karaca.
vatanından uzaklaştırılanlar dillerde, gönüllerde muhafaza edilir iken uzaklaştıranları sadece mezar taşları hatırlar. "ben sadece insanların insanca yaşadığı bir memleket istedim."
devamını gör...

before sunrise

romantizm temalı filmdir. birbirini hiç tanımayan iki kişinin bir tren yolculuğunda anlaşmazlık yaşayan bir çifte dair görüşleri üzerine başlayan sohbetin neticesinde uzun soluklu bir vakit geçirme sürecini konu alıyor. planlarını değiştirmeyi, özgürce fikirlerini söyleyebilmeyi, asıl kendiliklerini ortaya cesurca koyabilme imkanı sağlamalarını içeren bir hikaye içeriğine sahiptir.
"... tabii ki kendimden bıkmış durumdayım. fakat seninle beraber olmak, kendimi farklı hissetmemi sağladı."


filmin sonunda her ne kadar kavuşma olmasa da sözleşmeleri ve birbirlerine karşı duydukları arzu aslında kendiliklerini bir başkasının boşluğunda var edebilmelerinin de bir karşılığı gibi duruyor. sevgi tanımlandıkça değerini kaybeden bir şey gibi dursa da bu filmde o saf duyguları size aktarmayı başarmışlar. onlar söylemese biz söyleyecektik "gitme, tekrar görüşelim" sözlerini :)
devamını gör...

bağımlılık

yaşanılan zorluklarla mücadele etmenin, arzu edilene ulaşamanın yarattığı yıkımın bir telafisi olarak maddi yahut soyut bir şeyi hayatında olmazsa olmazın haline getirme durumudur. belki de en zararlı yöntemlerden birisidir.
devamını gör...

hoşgör sen

ajda pekkan'ın seslendirdiği keyifli mi keyifli bir şarkıdır.
buyrunuz
önemli olan sevgidir, sahiplenmek ve sadık olmaktır :)
"bilsen neler dönüyor şu garip dünyada
arkadaşlık düşmanlıkla yan yana
bazen sebep bir aşksa, çoğu zaman da para
değiştirir insanları hep bir anda
hiç bunları kendine dert etmeye değer mi?
şu kısacık ömürler yeter mi?
hoş gör sen, affet gitsin, aldırma
büyüklük sende kalsın sonunda
sen sarıl o sana sarılmazsa
sen unut unutmazsa
la-la-lay, la-lay-lay-lay-lay-lay-la
la-la-la, la-la-lay-lay-lay-lay-la
la-la-lay, la-lay-lay-lay-lay-lay-la
la-la-lay, la-lay-la-la
hangimiz uğramadık sanki haksızlıklara?
dinle beni, sakın uyma şeytana
pişman oluyor herkes sonra yaptıklarına
esir olma boş yere gururuna
hiç bunları kendine dert etmeye değer mi?
şu kısacık ömürler yeter mi?
hoş gör sen, affet gitsin, aldırma
büyüklük sende kalsın sonunda
sen sarıl o sana sarılmazsa
sen unut unutmazsa
la-la-lay, la-lay-lay-lay-lay-lay-la
la-la-la, la-la-lay-lay-lay-lay-la
la-la-lay, la-lay-lay-lay-lay-lay-la
la-la-lay, la-lay-la-la
la-la-lay, la-lay-lay-lay-lay-lay-la
la-la-la, la-la-lay-lay-lay-lay-la
la-la-lay, la-lay-lay-lay-lay-lay-la
la-la-lay"
devamını gör...

adam elliot

(bkz: marry and max) ve (bkz: memoir of a snail) filmlerinin yönetmenidir. avustralyalı bir animatör ve film yapımcısı olan bu abimiz kil animasyonu ile karakterlerinin kişilik gelişimlerini güzel ve basit bir şekilde bizlere aktarmaktadır. bu kadar basit anlatımla bu kadar keyif verebilmek büyük bir başarıdır.
dram ağırlıklı olan yapımlarının içerisinde yaşamın boğucu, bunaltıcı, insanı kendi duvarlarına hapsedici etkisini hissettirerek yaşamın korunaklı alanına atıflar yaparken bir yandan da ümit, sevgi, umut gibi kavramlarına yer vermektedir. bu sayede hayatın yalnızca güzellikler ya da üzüntülerden ibaret olmadığını ve daima zıtlıkların yaşamın dinamiği olduğu gerçeğini aktarmaya çalışır.
devamını gör...

form değişmezliği

bir nesnenin herhangi bir uzaklık, boyut, yön ve detay farklılıklarına rağmen tanınabilirliğini ifade eden kavramdır. örneğin, çok uzakta tekerlekler ve tekerleklerin üzerinde katı bir bütün parçanın olduğunu gördüğünüzde bunun bir araba olduğunu tahmin etmenizdir. algısal yaşamın bir parçası olan bu kavram yaşamsal tehdit içerebilecek düşünceler uyandırdığı durumlarda sağlıklı yorumlanmayacaktır. (bir ipi yılana benzetmek gibi.)
devamını gör...

rum havası

ne zaman bir hareketlilik arasam dinleyeceğim 5 şarkıdan birisidir.
tam olarak ilkbahar coşkusu veren bir havası var. funda ablaya teşekkürü borç biliriz.
devamını gör...

psikiyatriste gitmek

ya gittiğimi bildiğim psikiyatrist diye bir şey yoksa ?
devamını gör...

para biriktirme yöntemleri

kitapları temiz sahafçılardan almak. hem uygun hem de sıfır gibi duran kitaplar satarlar genelde.
devamını gör...

light shop

güney kore yapımı gerilim-dram ağırlıklı bir dizidir. şimdilik bir (1) sezon ve sekiz (8) bölümden oluşmaktadır.
dizinin ana teması ölüm ile yaşam arasında kalan hayatlar ve bu hayatlara bağlı olarak etkilenen sevdiklerinin yaşadıklarıdır. dizinin geçtiği iki ana sahne vardır. bunlardan ilki yolun ilerisinde çevreye inanılmaz aydınlık yayan bir avizecinin bulunduğu karanlık ve dar bir sokak iken diğeri ise hastanenin yoğun bakım ünitesidir. bu dar sokak ve yoğun bakım ünitesi dizide ön plana çıkan iki söz ile bütünleşik olarak izlenmektedir; "hayatta kalmak, hastanın yaşama arzusuna bağlı." ile "belki de sadece yaşama arzusu hastaya bağlı değildir."
karamsar bir hava yapısının hakim olduğu dizinin devam sezonları gelir mi bilinmez ama 45'er dakikalık bölümler ile izlenilesi keyifli bir mini dizi durumundadır şuanda.


dizi içerisinde bazı insanlar paranormal değişimler gösterebilmekte ve bunun nedeni ise serinin orta bölümlerine kadar anlaşılamamaktadır. zaman içerisinde ise paranormal değişim geçiren kişiler ve bu kişileri gören insanların aslında gerçek hayatta değil de hastanenin yoğun bakım ünitesinde iken farklı bir yaşam boyutunda birbirleri ile etkileşim halinde oldukları açığa çıkar. insanlar sevdikleri ile yaşadığı sevinci, onlara verilen zararı nedeniyle hissettiği öfkeyi, alınmayan önlemler gereğince içerisinde kabaran pişmanlığı ile var olur ölüm ile yaşam arasında. görünenler yalnızca aynı durumda olanlardır.


yaşam ve sağlık nötr anlam taşıyan bir avantajdır hayatlarımızda. dinamiği gereği çoğunlukla kendiliğinden düzenli olarak var olduğu için bir anlam taşımaz zihinlerimizde ancak bir etkilenim olduktan sonra ortaya çıkan değişimler ile avantajını hissetmediğimiz şey doğrudan öncelikli bir dezavantaj haline bürünür zihinlerimizde.
devamını gör...

özgürlüğün feshi

iki tarafından bulunduğu bir durumda birinin özgürlük kavramı içerisinde diğerinin özgürlüğüne müdahale etmesini ifade eden kavramdır. örnek olarak aynı evde yaşayan iki kişiden birisinin özgür tercihi neticesinde evdeki tüm iletişim araçlarını alıp, kapıları, pencereleri kilitleyip diğerinin dışarı çıkmasına engel olması verilebilir. burada özgürlük, yücelikle değil alçaklıkla bağlı bir kavramdır.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim