müdafi yazar profili

müdafi kapak fotoğrafı
müdafi profil fotoğrafı
rozet
karma: 635 tanım: 50 başlık: 21 takipçi: 8

son tanımları


kırılan sigarayı içmeye çalışmak

beyhude bir çaba değil, mümkündür. hangimiz zor zamanlar yaşamadık ki?

kağıdı yırtılan sigaranız endüstriyel sigara ise ve tam olarak ortadan ayrılmış veya kırılmış durumdaysa korkmamak gerekir. bu sigaralar da içilebilirlerdir hem de filtresiyle beraber.

1. filtrenin bulunduğu parçadaki tüm tütünü (eğer çok tütün varsa içine diğer parça rahatça girecek kadarını) boşaltıyoruz.

2. boşaltılan parçanın çıplak kalan kısmındaki kağıdı hafifçe dışa büküyoruz, her yönden.

3. filtresiz parçanın tercihen kopan tarafını/ucunu diğer tarafa rahatça girecek kadar büküyor, hacmini küçültüyoruz.

4. hacmi küçülen ucu boş olan tarafa sokup, boş tarafın kağıdını üzerine parmaklarımızla iyice oturuyoruz. girdikten sonra daralan hacimli ucu döndürüp sıkarak tekrar genişletebilir ve hatta yapışmaları için hafifçe ıslatabilirsiniz.

5. tebrikler, kısa da olsa tekrar bir sigaranız oldu. afiyet olsun.
devamını gör...

en iyi benim

bir zamanlar fox tvde yayınlanmış olan program.

bu esasen bir yarışma programı. bir damat var, hazır, evlilik için imza atmayı bekliyor. tek eksiği herhangi bir kadınla daha önce hiçbir şekilde iletişim kurmayı becerememiş olması. dört tane de oldukça hoş hanım bu dağ ayısını etkilemek için kendilerini paralıyorlar. elbette program buram buram cast kokuyor, takılmayın. konsept harika çünkü.

hanımlar sırayla bu kendini maço hisseden erkek bireyine muazzam yemekler yapıyor, süsleniyorlar ve hayat hikayelerini bu yemekte konuşuyorlar. çatal bıçak tutmayı bilmeyen motor becerileri gelişmemiş erkek de yemekleri beğenmeyip bir de kadına "bu nasıl kıyafet ya çok açık yaaa" diye ahkam kesiyor. ekmek böl desen bölemez, hala annesinin giydirdiği tipler bunlar. abartmıyorum izleyince göreceksiniz.

hayat hikayesi konuşuluyordan kastım da erkek kişi kadın kişiye "çok sevgilin oldu mu? yuhh evlendin mi daha önce. bu iş olmaz ha" falan diyor.

tabi programa bölümler ilerledikçe dışarda buluşma, yemeği basma gibi güncellemeler geliyor. iyi planlanmamış ama düşünce güzel. adam biriyle oturmuş el ele diz dizeyken diğerini ufukta görünce "sen de hoş geldin beybisu" tavrında muazzam bir oyunculuk sergileyip her ikisini de pat diye ağına düşürüyor.

bu eşsiz kurguya fazla kaçan eril davranışlar ve ilkel düşünceler olmasa tam puan verirdim. fakat gerçekten izlerken tahammül sınırlarımı zorlamıştı, tam bir fecaat.

kadınları eleştirmiyorum bile, onlar tam karikatür.

5,5/10 izlenir ama harcanan vakte yazık.
devamını gör...

süper dadı

yakın bir zamana kadar ülkemizin uslanmaz ve kafası az çalışan çocuklarını nasıl etkisiz hale getirir ve ailelerine ne gibi öneriler verebiliriz, amacıyla yola çıkılıp hayata geçirilen ve ekranlarımıza gelen travmatik program. benim bile travmalarım var bu program sebebiyle.

mesela çocuk kardeşinin ensesine kafa atıyor, annesine çatal takıyor. süper dadı gelip "bu davranışın çok yanlış küçük bey, yüzüme bak ve kabul et, ceza minderine otur" diyor. hayır çocukla kimse şimdiye dek bir bireymiş gibi konuşmadığından uyuyor tüm emirlere gidiyor mindere ama asıl iş orada başlıyor. minder efsunlu mudur artık nedir bilmem çocuklar şeytan çıkarma seansında gibi çıldırıyor minder tepesinde "inecem de inecem" diye. niye çıldırıyorsun evladım, otur bekle ya da az yaratıcı ol, ellerini popoya kenetle minderle gez?

çocuk çocuk değil, dadı dadı değil, ebeveynler zaten ufacık çocuktan şiddet görüyorlar. kötü program. 2/10
devamını gör...

erotik hikaye

"bu aşkın katili sensin, teslim ol suçlusu sensin" sözlerini düşünürken aklıma gelen bir edebi tür. aşkı burada bir ergenin cinselliği anlamlandırıp hayatında yerli yerine koyabilmesi şeklinde yorumlarsak katili de bulmuş oluyoruz.

olayların çok hızlı cereyan ettiği ve duracell pili gibi performanslarıyla bizleri kıskandıran karakterler ihtiva eden bu kısa öykücükler bir döneme damgasını vurmuştur. seksin tabu olduğu coğrafyalarda özgür düşüncenin beyhude çığlığı olan bu hikayeler oldukça gerçekçi başlayıp ütopik bir sonla biterek okuyucuları oldukça şaşırtır. yasaklar delinir, olmazlar oldurulur ve odaya girildiğinde illa bir şeyler sıvazlanıyor olur.

ikna kabiliyeti yüksek, tutkusundan sual olunmaz kahramanlar ayıplanacaklarını bile bile bir sevdaya sarılır ve istisnasız her maceradan muzaffer ayrılırlar. okunduğunda belki gülüp geçilir belki oldukça beğenilir fakat şahsi kanaatim, birçok gence de şu soruyu sordurur erotik hikaye: "lan acaba mı?"

aslında zaten amaç da budur. kişi, kendini belki de kasten kandırarak bu 'acaba'ya sarılır. olmaz'ın hayal dünyasında okul tatil olmuş veya imar affı çıkmış gibi rahatça gezinmeye başlar. bu hikayelerin temelinde esasen seks değil yasak vardır, sekssizlik vardır. bu da çeşitli fantezileri daha çekici kılar, fanteziye teşne olanın ekmeğine yağ sürer, ağzına bal çalar. fakat fantezi ise öyle bir mucizedir ki sekssizlikte de yeşerir, çok seks bulsa da boy verir.

ülkemizde herkesin arzularını estetik kaygıdan uzak bir biçimde yalap şalap anlatması ve buna 'hikaye' demesi sebebiyle zaten yerlerde olan itibarını tamamen kaybetmiştir.
devamını gör...

izmir'de suriyelilerin kuryeyi bıçaklaması

habere konu olan olay suçtur. özetle; türkiye cumhuriyeti sınırları içinde işlenmiş bir suç olduğu için de fail veya failler yabancı da olsa cezası, türk ceza kanunu kapsamında verilecektir. verilmelidir.

fakat birçok haber platformu bu gibi kavga, yaralama, öldürme içeren vakaları fail yabancı ve de sığınmacıysa alkış toplamak için bile isteye ırkçılık yaparak "suriyeli adam öldürdü", "afganlar mekan bastı" şeklinde servis ediyor. bu bilginin başlıkta verilmesi, olayın öznesinin kusurunu tüm topluma yaymaktır. zaten yalnız başlık okuyan bir halk olduğumuz için oldukça tehlikelidir. bu olayın benzeri türkiye vatandaşları arasında bir senede ne kadar yaşanıyordur acaba? buna dayanarak söz konusu haber platformları "türkler yine kavga etti", "türklerin öldürdüğü gencin annesi konuştu" şeklinde başlıklarla karşımıza çıksa "bunun türklükle ne alakası var" derdik, haklı olarak.

bu gibi haberleri görüp galeyana gelip sağa sola nefret saçmak yerine durup düşünmek, sığınmacı politikasındaki hataları dış politikada (hala varsa) yerimizi gözden geçirmek gerekir. suç, yalnız failin şahsını ilgilendirir. bu suçu etnik kimliğine medya eliyle sirayet ettirmek düpedüz ırkçılıktır. nefret nefreti doğurur.
devamını gör...

erdoğan'ın bir sonraki seçimde kazanamayacak olması

anayasa'ya göre cevabı şimdiden bellidir. kazanamayacaktır, zira aday olamayacaktır.

anayasa'nın 101. maddesinin ikinci cümlesi: "cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir."

eğer türkiye büyük millet meclisi erken seçim kararı alırsa erdoğan üçüncü kez aday olabilir. bunun için 360 milletvekiline (3/5) ihtiyaç var. bu sayıyı karşılayan bir ittifak bulunmuyor. anayasa'ya geçici bir madde eklenmek istenirse de yine 360 vekil sınırı geçerli olacaktır.
devamını gör...

kafa sözlük

başlık açmayı bilmeyen yazarlarla dolu sözlük. erdoğan'ın her cümlesine başlık açıp hepsinin altında birbirinin replikası şakalar yapılıyor.
anket başlıkları ise çığırından çıkmış.

bir konuşmayı eleştirecek veya inceleyecekseniz konuşmanın tarihini de belirterek "mualla neala'nın 17 temmuz 2021 tarihli konuşması" gibi bir başlık altında dilediğiniz beyanı duyurursunuz, yine sözlük kuralları içinde. mesela bir tanım yazarak başlamalısınız. anket başlıklarını da "en sevdiğim kitap", "kapağını en sevdiğim kitap", "basım yılı en güzel kitap" gibi aklınıza geldiği şekilde çat diye açmamalısınız.
devamını gör...

töre

kasten öldürme suçunda, suçun işlenmesine sebep olarak gösterilip bu motivasyonla işlenmesi halinde cezanın artırılmasını gerektiren toplumsal/yöresel safsatalar.
devamını gör...

ücret

işverenin, iş sözleşmesinden doğan temel borcudur. kanun'da "bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar" şeklinde tanımlanmıştır.

ücret, para olarak ödenen tutar şeklinde açıklanmışsa da işçiye parayla ölçülmesi mümkün menfaatler de sağlanmış olabilir. yani, çıplak ücret gibi giydirilmiş ücret de bu kapsamda değerlendirilir. ek ödeme şeklinde para olarak veya parayla ölçülmesi mümkün menfaat şeklinde işçiye sağlanan ücretleri de bu sebeple işverenin ücret ödeme borcu kapsamının dışında düşünmemek gerekir.

ücretin işçiye ödenmemiş olması durumunda işçinin çalışmama hakkını kullanması mümkündür. bunun için öncelikle ücretin ödenmesi gerektiği günün üzerinden en az yirmi gün geçmiş olmalıdır. ayrıca işverenin bu borcu yerine getirmemesinde mücbir sebeplere dayanmıyor olması gerekir.
işçi, çalışmama hakkını yalnızca 'hiç çalışmamak' şeklinde kullanabilir. işyerine gelerek iş yavaşlatma, diğer işçilerin çalışmalarına engel olma gibi haller çalışma hakkının kullanımı sayılmaz. ayrıca işyerine hiç gelmemelidir. örneğin gelip makinelerin kapatılması, kullanılmaması gibi durumda da çalışmama hakkının kullanımı söz konusu değildir.
işçi, çalışmama hakkını kullandığı süre boyunca (o süre için) ücrete hak kazanamaz. bu hakkı ücret ödeninceye dek kullanabilir.

ücreti ödenmeyen işçi yukarıdaki hakkın dışında ayrıca iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkına sahiptir. çalışmama hakkında öngörülen yirmi günlük bekleme süresi haklı nedenle fesih hakkının kullanılmasında aranmaz.
devamını gör...

çıplak ücret

işçiye, çalışması karşılığında hiçbir ek menfaat olmaksızın verilen ücret.
devamını gör...

giydirilmiş ücret

çıplak ücretin yanında ek ödeme şeklinde para olarak ödenen veya parayla ölçülmesi mümkün menfaat şeklinde sağlanan ücretlerin toplamı.

kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının hesaplanmasında giydirilmiş ücret esas alınır.
devamını gör...

telafi çalışması

işin zorunlu nedenlerle durması veya işverenin ulusal bayram ve genel tatil günlerinden önce veya sonra işyerini tatil etmesi halinde iki ay içinde günde üç saati geçmemek kaydıyla yaptırılan çalışma. bu çalışma, ücreti önceden ödenmiş bir süreyi ikame edecek bir çalışma olduğundan işçinin rızası aranmaz. işçiye, iyiniyet kuralları çerçevesinde uygun bir süre önceden bu çalışmanın yapılacağı bildirilmelidir.
son olarak ve en önemlisi, telafi çalışmasına katılma sebebiyle zamlı ücret talep edilemez.
devamını gör...

telafi

(bkz: telafi çalışması)
devamını gör...

toplu iş sözleşmesi

sentisk md. 2'de "iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşme" şeklinde tanımlanmış 'kendine özgü bir özel hukuk sözleşmesi'dir. zira hem emredici hem de borçlar hukukuna ilişkin kısımları bulunur.

işyeri toplu iş sözleşmesi, işletme toplu iş sözleşmesi ve grup toplu iş sözleşmesi olarak üç farklı biçimde yapılabilir.

işyeri toplu iş sözleşmesi, bir işverenin aynı işkolunda 'bir' işyerinin bulunması halinde bu işyerini kapsamak üzere yapılan sözleşmedir.
grup toplu iş sözleşmesi, işçi sendikası ile işveren sendikası arasında, birden çok üye işverene ait aynı işkolunda kurulu işyerlerini ve işletmeleri kapsayan toplu iş sözleşmesini ifade eder. grup toplu iş sözleşmelerinde işveren taraf mutlaka işveren sendikasıdır.
işletme toplu iş sözleşmesi, bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki 'birden çok' işyerini kapsayan sözleşmeyi ifade eder.

yukarıdaki türlerden hangisinin mevcut durumda uygulanabileceği tespit edildikten sonra bir de işçi sendikasının toplu sözleşme yapmaya yetkili olup olmadığına bakılır. bu yetkinin sağlanması için iki sayısal şart vardır: işkolu barajı ve çoğunluk.
işkolu barajının sağlandığının kabulü için, kural olarak işçi sendikasının kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydetmiş olması gereklidir.
diğer bir şart, işyeri söz konusu ise başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletme söz konusu ise başvuru tarihinde işletmenin toplamında çalışan işçilerin yüzde kırkının işçi sendikasına üye olmasıdır.
devamını gör...

likit radyo yayını

kıymetli supportgirl'ün özlediğim yayını. hasret gideriyoruz şu an. yüreğin aksamasın support.
devamını gör...

play

samuel beckett'ın elinden çıkmış harika bir oyun. izlendiğinde araf benzeri bir geçiş noktası, anlamlandırılamayan bir mekanda yüzleşen/hesaplaşan insanlar görüyoruz.

ilk olarak 1963 yılında almanya'nın ulm kentinde sahnelenmiştir.

izleyiniz.
devamını gör...

aktif yazar sayısının 3.000 olması

yazar ve tanımların niteliği düştükten, bilgi içeren metinler buharlaştıktan sonra pek de anlam ifade etmeyecek bir hadise.
devamını gör...

işkence

türk ceza kanunu'nun 94'üncü maddesinde tanımlanan, kamu görevlilerine özgü suç.

özellikle gözaltında ve ceza infaz kurumlarında karşılaşılan bu suç, insan onuruyla bağdaşmayan acı veren, aşağılayan her türlü fiille işlenebilir. çıplak arama tartışmalarında da bu uygulamanın var olduğunu iddia edenler şayet haklılarsa uygulayıcıların işkence suçu işlediği noktasına varıyoruz. birilerinin söylediği gibi onurlu, iffetli, bilmemneli kadının böyle bir olay yaşadıktan sonra hemen şikayetçi olmasına gerek yoktur. zira işkence suçunda zamanaşımı yoktur.

ayrıca çıplak arama uygulamasına konu edilen insan bedenidir. insan bedenine müdahale, zorlamada bulunma anayasa'nın 13'üncü maddesine göre temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelir. bu da ancak kanunla yapılır.
devamını gör...

hukuk devleti

hukuk devleti, bir idealdir. günümüzde devletin varlık sebebi, hukuk devleti fikrinin gerçekleşmesi (veya o ideale yaklaşılması) için uygun altyapıyı sağlamaktır.

hukuk devleti olmak sürekli bir sınav halidir. devletler işlem ve eylemleriyle hukuk devleti idealine yaklaşıp uzaklaşırlar sürekli.* özetle hukuk devleti, bir hukukileştirme fikrine dayanır. her şeyi, tüm işlem ve eylemleri hukukileştirme çabasında olmak gerekir. bu hukukileştirme, binlerce sayfa kanun yazmakla değil eşitlik ilkesinin hakim olduğu bir alanda yapılmalıdır. aksi halde adı meşrulaştırma olacaktır.
devamını gör...

polis devleti

orta çağ'da ortaya çıkmış olan, yönetime ilişkin distopik bir ilkedir.

polis devleti ilkesine göre; yöneticiler, devlet tüzel kişiliğinin ardında dokunulmazdırlar ve dolayısıyla idarenin eylem işlemlerinden dolayı yöneticiler ve devlet sorumlu tutulamaz. yurttaşların açacakları dava hazineye karşıdır ve tazminat ödenmesine yönelik hüküm verilirse hazine tarafından ödenir.

hukuk devleti ilkesi özellikle bu hususta polis devleti kuramının tam zıttı olarak görülür. yöneticilerin idari anlamda sorumlu olması gerektiği savunulan hukuk devletine göre, tüm idari işlem ve eylemler için yargı yolu açıktır.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim