1.
mucize ve wonder filmleri
sınıf öğretmenliği topluluğu olarak, öğretmenler günü'ne özel bir film gösterimi düzenlemeyi düşündük ve "mucize" filmini izlemeyi uygun bulduk. gerçekten harika bir film olduğunu söylemeliyim ve herkesin çok beğendiğini gözlemledim.
filmin hikayesi, mahir isimli bir öğretmenin izmir'den doğudaki ücra bir köyüne atanmasıyla başlıyor. mahir öğretmenin, engelli bir birey olan aziz’i hayata kazandırma çabası, filmin ana temasını oluşturuyor.
bir diğer örnek ise auggie karakteriyle tanık olduğumuz bir başka harika hikaye. auggie, annesinin ve babasının genetik mirası nedeniyle, yaşıtlarından farklı bir şekilde dünyaya gelir ve sürekli bir kask takarak yaşamak zorunda kalır. zamanı geldiğinde annesi onu okula göndermeye karar verir; babası ise biraz rahatsız olsa da auggie buna karar verir ve sıradan bir çocuk olduğunu kanıtlamaya çalışmak ister. okula başlamak, başta çok zor olsa da auggie, insanların ona bakışlarını zorlayıcı bulur. ancak, ne kadar takmıyormuş gibi görünse de, bu durum onu gerçekten çok etkiler. bu süreçte annesi, her zaman ona destek olmuş ve birçok şeyden feragat etmiştir. elbette, auggie'nin babası ve ablasının da desteği büyük önem taşır. auggie, zorluklar karşısında pes etmeyerek hayatına devam eder. zorbalık, dışlanma ve arkadaş edinme gibi olgunlaşma sürecinin önemli bir parçasıdır. bu süreçte, jack will’in mükemmel arkadaşlığı, auggie'ye büyük bir güç verir.
sonuç olarak, film bize insanların birbirlerini anlaması, hoşgörüyle yaklaşması, farklılıkları kabul etmesi, cesaret ve azmin gücü, ailenin desteğinin önemi gibi çok önemli dersler verir.
şuraya alıntı bırakmak istiyorum:
“çocukları anlamak, yetişkinleri anlamaktan daha kolay. beni gören yetişkinler duygularını saklar, bakışlarını kaçırır ama çocuklar duygularını saklamadan dikkatle bakarlar.”
"eğer olduğun yerde iyi hissetmiyorsan kendini olmak istediğin yerde hayal et."
filmin hikayesi, mahir isimli bir öğretmenin izmir'den doğudaki ücra bir köyüne atanmasıyla başlıyor. mahir öğretmenin, engelli bir birey olan aziz’i hayata kazandırma çabası, filmin ana temasını oluşturuyor.
bir diğer örnek ise auggie karakteriyle tanık olduğumuz bir başka harika hikaye. auggie, annesinin ve babasının genetik mirası nedeniyle, yaşıtlarından farklı bir şekilde dünyaya gelir ve sürekli bir kask takarak yaşamak zorunda kalır. zamanı geldiğinde annesi onu okula göndermeye karar verir; babası ise biraz rahatsız olsa da auggie buna karar verir ve sıradan bir çocuk olduğunu kanıtlamaya çalışmak ister. okula başlamak, başta çok zor olsa da auggie, insanların ona bakışlarını zorlayıcı bulur. ancak, ne kadar takmıyormuş gibi görünse de, bu durum onu gerçekten çok etkiler. bu süreçte annesi, her zaman ona destek olmuş ve birçok şeyden feragat etmiştir. elbette, auggie'nin babası ve ablasının da desteği büyük önem taşır. auggie, zorluklar karşısında pes etmeyerek hayatına devam eder. zorbalık, dışlanma ve arkadaş edinme gibi olgunlaşma sürecinin önemli bir parçasıdır. bu süreçte, jack will’in mükemmel arkadaşlığı, auggie'ye büyük bir güç verir.
sonuç olarak, film bize insanların birbirlerini anlaması, hoşgörüyle yaklaşması, farklılıkları kabul etmesi, cesaret ve azmin gücü, ailenin desteğinin önemi gibi çok önemli dersler verir.
şuraya alıntı bırakmak istiyorum:
“çocukları anlamak, yetişkinleri anlamaktan daha kolay. beni gören yetişkinler duygularını saklar, bakışlarını kaçırır ama çocuklar duygularını saklamadan dikkatle bakarlar.”
"eğer olduğun yerde iyi hissetmiyorsan kendini olmak istediğin yerde hayal et."
devamını gör...