o da olur yazar profili

siyasal islamcı iktidarın akademiye sokuşturmaya çalıştığı ucubelerden biri. psikolojik danışma ve rehberlik bölümlerinde seçmeli ders diye koymuşlar. imamlar psikologların işini elinden alsın kafası... dersin tanımı yök sayfasında şöyle verilmiş:

"manevi danışmanlığın temel kavramları ve tarihçesi; psikolojik danışmanlık kuramları ve maneviyat; manevi danışmanlığın kültürel temelleri; dini gelenekler, inançlar ve manevi danışmanlık; manevi danışmanlık yeterlikleri; manevi danışmanlıkta ölçümleme; manevi danışmanlık teknikleri; kurumsal manevi danışmanlık; manevi danışmanlık uygulama alanları; manevi danışmanlıkta etik."

ölçme dememiş de "ölçümleme" diye kelime uydurmuş bir de.

(bkz: https://www.yok.gov.tr/Docu...)

yapılacaklar listemde bir numarada aslında kilo vermek olmalı. ondan sonra pek çok şey daha kolay olacak.

apple m1'li bilgisayarlarına yazılım desteğini kestiği zaman gidilecek en mantıklı yol bu olacak gibi duruyor.

oyuncular için hala vazgeçilmez olsa da gitgide niche bir alana hapsoldu. alternatiflere göre hantallaştı, pahalılaştı. dünya bilgisayar toplama işinin tam aksi yöne doğru gidiyor. sıkıntılarına değinirsek...

1. hazır sistemden daha pahalıya geliyor. eskiden özellikle ucuz diye yapılırdı, şimdi herhangi bir markanın hazır masaüstü bilgisayarı daha ucuz.

2. işlemciyi intel'den, anakartı msi'dan, ekran kartını asus'tan, bellekleri kingston'dan, ssd'yi samsung'dan alıp birleştiriyorsun, uyuyor. üzerine microsoft'tan işletim sistemini kuruyorsun çalışıyor. bunun yapılabiliyor olması bile çok acayip aslında. şimdi apple işlemcilerle beraber artık bilgisayar, bir telefon gibi kapalı kutu bir ürün. her donanımı fabrikada kaynakla birleştirilip değiştirilemez, yükseltilemez, kutusu açılamaz bir halde üretiliyor. bu hem yazılımı ve donanımı aynı firmanın yapması sebebiyle gelen uyumu ve verimliliği sağlıyor, hem de ürünler çok daha küçük kasalarda sunulabiliyor. incecik dizüstü bilgisayarlar, minipc'ler...

3. topladığınız kasa kocaman. mini-itx bile toplasanız -ki artık kolay kolay buna uyacak parça bulunmuyor- mini pc gibi, laptop gibi ürünlere kıyasla aşırı büyük. oyun bilgisayarlarında bile tüm kasayı kendisi oluşturan markaların ürünleri daha zarif, daha küçük.

4. oyun ve video işleme gibi özel alanlar dışındaki işleri yapmak için bir buçuk kiloluk zarif laptopların performansları bile yeterli olmaya başladı. bu da çok insan için kocaman kasayı gereksiz kıldı. düşünsenize, fansız telefon işlemcisi gibi bir işlemci ile m1 macbook air işinizi görüyor. yok fanı tıkandı mı, içi toz mu doldu, sesli mi çalıştı derdi yok.

telefon, tablet ve bilgisayarlarında 6 yıl yazılım ve güvenlik güncellemesi desteği veriyor.

bir yandan, linux bilgisayarlardaki yazılım desteğinin çok çok çok daha uzun olması açısından bakılınca bu, açıkça planlı eskitme. windows 11 intel'de 8. nesil öncesini resmi olarak destelememe kararı alıncaya kadar aslında windows'ta da gördüğümüz bir şey değildi güncel yazılımı almak için eski olmayan ürün gereksinimi. yeni çıktı.

öte yandan, tepe seviye android telefonların bile yazılım ve güvenlik güncellemelerini en çok iki üç yıl aldığı, her model bazında geç aldığı açısından bakılırsa bu, apple'ın ürünlerine iyi bakması. ihtiyaca göre, alternatiflere göre düşünüp karar vermek lazım.

ben yıllarca masaüstü toplama pc kullanıp gerektikçe parça güncelleyen birisi olarak hala bir bilgisayarı yazılım desteği bitince toptan emekliye ayırmak fikrine alışabilmiş değilim. öte yandan dünya da bu yönde gidiyor. zaten 6 yıllık işlemci de sistemin geri kalanı da güncel işlemlerin en basitlerinde bile zorlanmaya başlamış oluyor, diyerek avunabiliriz.

elimdeki m1 macbook air 2020 üretimi ve muhtemelen 2026 ekim'indeki yazılım güncellemesini artık almayacak. sonrası linux yüklemek mi olur, eşe dosta vermek mi olur bilemiyorum; bakarız. o zamana kadar kim öle kim kala.

zaman içinde mecburiyete dönen lükslerden. laptop alırken, klavye alırken mutlaka göz önünde bulundurmak lazım bu rahatlığı.

uygun fiyatlı, mac ile de uyumlu, küçük, hafif fare. daha önce daha iyi farelere alışkınsanız elinize alır almaz hassasiyette bir noksanlık seziyorsunuz. zamanla, sevmesem de alışırım deyip alışmak mümkün. mx master 8 kat hassasiyet sunuyor ama tabii 8 katı fiyatına satılıyor.

macos'ta reklam engelleme ile barışmamakta ısrarcı. diken'e geçiyorum. başka önerilere açığım.

onun için meydanlarda imza peşine koşan insanların, bir bakanlık karşılığı seçimden çekildiğini öğrenince ne hissedeceklerini merak ediyorum.

gençler tiktok ve instagram gibi görsel üzerinden yürüyen veya twitter gibi sınırlı karakter sayısı ile odaklanma süresi 15 saniye olan henüz beyin gelişimi tamamlanmamış insanlara daha uygun yerlerdedir diye düşünüp yazılı kültür üzerinden yürümesi nedeniyle sözlük tercih ediyorum.

bilgisayarda izlemek isteyenler için macos'e uygulama geliştirmedi bunca zaman. windows için uygulaması var.

internet tarayıcıdan izlemek isteyenlerin windows'ta edge'i, macos'ta safari'yi seçmesi lazım iyi çözünürlük için. linux firefox ve benzeri durumlarda resmi destek ancak 720p ve hardware acceleration yok. firefox'ta gayriresmi bir plug-in ile 1080p'ye ulaşmanın mümkün olduğu rivayet ediliyor.

homoscedasticity

bende buranın bir lisans diploması var. sorulduğu zaman noter onaylı fotokopisini çıkarıp göstermiş, bir kopyayı ellerine vermiştim. varsa çıkarıp koyarsın ortaya, lagaluga eden olmaz.

güncel, yerli, genç bir yazardan roman okumak isteyenlere sevecekleri bir tavsiye olur. zevkli, sürükleyici, tarihi büyük olaylar arka planda. ilk romanı yky'den yayımlatmak başarısı az buz bir başarı değil, hakkını veriyor.

dizi yarım kalınca hikayenin devamını romanı okuyarak öğrenmeyi ummuştum fakat dizi ile roman arasında çok farklar var. o nedenle, merakımı gidermiş sayılmam. bu dizinin devamı çekilsin.

matematiği sevdim önce. “sanat, sanat içindir.” hesabı, sadece kendi güzelliği için hoşuma gitti. herhangi bir uygulaması olup olmayacağını düşünmeden güzelce öğrenebildiklerimi öğrendim, sınavlarda sorulanları yanıtladım. ama gerçekten nerede kullanıldıklarını bilmeden üniversiteyi bitirmiştim. zaten kimse de benden onları bir yerde kullanmamı istemedi, sadece gençlere bazı temel sayısal işlemleri öğretmem, maaşımı hak etmek için yeterliydi.

matematik alanında her kuramsal icat, hemen şimdi uygulama alanı bulamıyor tabii. bazılarının kendilerine uygulamada yer bulması için on yıllar geçiyor. bazı uygulama alanlarındaysa insanlar kendi matematiklerini kendileri icat etmek durumunda kalıyor. newton’un derdi mesela kütle çekimini ve hareketi açıklayan denklemleri oluşturmaktı ama adam kalktı türevi integrali icat etti. bir kenarda oturan ve ne zaman nerede uygulanabileceği beni ilgilendirmez diyen bir pür matematikçi değildi.

sonra dili sevdim. ama dil de tıpkı matematik gibi bir araçtı. ama aslında esas içerik dilin kendisi olamazdı. anlatacak bir şeyi olan, anlatacağı şey içinden taşan adamlar en iyi yazarlar, şairler oluyordu. yani aslında dilin kendisi konusunda uzmanlaşmak içeriksiz bir sevdaydı, matematik gibi.

sonra profesyonel hayatımda, eğitimde ölçme ve istatistik alanında buldum kendimi. istatistiksel analizlerin de ölçme prosedürlerinin de aslında içeriği olmadan anlamsız olduğu kafamı yordu hep. ölçmenin temellerini bilmek, yanında bir alan bilgisi olmadan bir somut faydaya dönüşemiyordu. herhangi bir istatistiksel analizin nasıl yapılıp yorumlanacağı da aslında araştırma sorusunun içeriği olmadan havada kalan, boş bir şeydi.

şimdi içip içip işsletim sistemi olarak linux hakkında videolar izliyorum. eski bir bilgisayarıma ubuntu, limux mint, windows kurup kurup kaldırıyorum. ama işletim sistemi, kendisi aslında ilginç olmamalı. işletim sitemi, bilgisayarsa sen bir şeyler yap diye var. müzik edit et, kitap yaz, video işle, oyun oyna, bir çizim yap… tıpkı dil, matematik, istatistik ve ölçme gibi işletim sistemi bir içeriğe muhtaç aslında.

ilgi duyduğum, saatlerimi, yıllarımı gömdüğüm alanlar nedense hep böyle içeriksiz, somut uygulamaya muhtaç alanlar oldu nedense.

insan bir bilgisayar satın alıp, hangi bilgisayarı satın alsam diye videolar izler mi yeni bilgisayarında? cep telefonu alıp, en iyi cep telefonları nelerdir, konusunu araştırır mı o telefonda?

bu içerik sorunu, esasen bir anlam sorunu gibi geliyor bana da şimdi irdeleyesim yok.

m1 işlemcili, sevgili macbook air'im birinci yılın sonunda 95 döngü pil boşaltmış ve maksimum kapasite %99'a düşmüş durumdadır. hüzünle arz ederim.

yeni başlayana tavsiye edilmeye en uygun linux dağıtımı. cinnamon masaüstü çiçek gibi anlaşılır, hızlı. başka kullanıcı dostu sayılacak dağıtımlarda terminal komutları ile yapılması gereken şeyler için görsel düğmeleri olan programcıklar yapmışlar, tıkır tıkır sezgisel olarak hallediliyor. sıkıcı ölçüde pürüzsüz çalışıyor.

masaüstü kullanıcıları kendisinden uzaklaşıyormuş son yıllarda. snap'lere herkes uyuz. programların çalışması yavaş. ubuntu'nun varsayılan versiyonunda da kullandığı gnome masaüstü kde plasma, cinnamon gibi rakiplerinden fazla kaynak kullanıp daha az seçenek sunuyor diye şikayet ediliyor. snap yüzünden flatpak'leri entegre etmeyen büyük dağıtım bir ubuntu kaldı deniyor. adamların işi zaten server tarafında olduğundan masaüstü kullanıcısını çok da önemsemiyor artık diye düşünülüyormuş. normalde ubuntu temelli linux mint bile debian edition'ı bir kenarda geliştirip hazır tutuyor sitesinde. masaüstünde tacını fedora'ya kaptıracak diye öngörüyor linux youtubecuları. masaüstü camiasında eski günlerinden çok uzak.