roskov yazar profili

roskov kapak fotoğrafı
roskov profil fotoğrafı
rozet
karma: 2131 tanım: 296 başlık: 2 takipçi: 41

son tanımları


sürekli dinleyen kişi olmak

benimdir. sürekli dinlerim, çünkü sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi adına dinlemek çok önemli fakat şöyle bir sıkıntı var ki çoğu insan dinlemeyi bilmiyor. herkes devamlı anlatma derdinde, anlatma peşinde.

neticede sürekli dinleyen kişiler olarak bizler de insanız ve bizim de bir noktada dinlenilmeye ihtiyacımız oluyor. hep de dinleyen taraf olmamızdan mütevellit bir müddet sonra dert kuyusuna dönüyoruz. bir şey paylaşmak adına arkadaşlarımızı aradığımız vakit, bizi dinlemeden hemen kendileri anlatmaya başlıyorlar. saygısızca.
devamını gör...

huzursuzluk

bu öyle bir his ki kimi zaman mutlu olduğunuzda bile içinize oturabilir. günün güzel geçiyordur, her şey yolundadır falan filan dersin sonra bir anda alttan gelen minik çaplı bir anksiyete atağı... 'şu şöyle olur mu acaba ya, bu böyle miydi ki' gibi kendine sorular yöneltirsin ve spesifik olarak canını sıkan bir şey olmasa bile kötü hissedersin, günün o anından sonrası neye odaklanırsan odaklan, içinde bir bit yeniği ile geçer. sanki diken üstündeymişsin gibi.

ha kimi zaman da tıpkı optimum miktardaki stresin üretkenliğimizi arttırması gibi bazı problemlerinizi veya devamlı ertelediğiniz şeyleri çözmenize yardımcı olur, zira çözmediğiniz sürece iyi hissedemezsiniz. aklınızın her zaman bir köşesinde mutlaka durur. demem o ki genel olarak iyi değildir, duruma göre avantaja çevrilebilir bir duygu-durumudur.
devamını gör...

geceye acı ama gerçek bir cümle bırak

özgür mü diyorsun kendine, sana hükmeden fikri duymak isterim.
devamını gör...

6 şubat 2023 depreminde hayatını kaybeden kişi sayısı

dün gece uyumamıştım, tam uykuya dalmadan önce haberleri gördüm ve uyku da tutmadı, sabah saat 09.00’a kadar uyanık kaldım, çevre illerde yaşayan tanıdıklarımla konuştum. hayatımda böylesini görmedim, şu anda 2316 fakat bu sayı çok yüksek ihtimalle çok daha artacak.

özellikle hatay ve kahramanmaraş tam anlamıyla ‘dümdüz’ olmuş, saatler oldu hâlâ daha ulaşılamayan yerler var, twitter’da gündemi yeniliyorum ve enkazda kalıp yardım isteyen insanlar artmaya başlıyor. hiç haber alınamayan bir sürü insan var. bazı devlet hastaneleri bile yıkılmış, hatay’a giden yollar çatlamış, havalimanı pisti yarılmış dolayısıyla hava yardımı da kolay kolay yapılamıyor. bu deprem yakın geçmişimizde yaşanan izmir ve elazığ depreminden kat kat fazla tahribat yarattı.

şu anda hâlâ arama kurtarma çalışmaları devam ediyor ve etmeye de devam edecektir. esas bundan sonra dümdüz olan şehirler, evlerini barklarını kaydeden insanlar, şu kış gününde depremden olmasa da hipotermiden hayatını kaybeden insanlar… bu durumları konuşuyor olacağız. çözümü de hayli zor olacak.

artık yetkililerin ve gerekli mercilerin beklenen büyük istanbul depremine hazırlık yapmaları, önlem almaları gerekmektedir. kıymetli bilim insanlarını dinleyen artık, şu anda 6.000 yıkılan bina bilgisi var ve bu artacak. en iyimser sayıyla büyük istanbul depreminde 10.000’den fazla yıkılan bina olacak. 20 küsur saattir hiçbir yardım ulaşmamış yerler varken büyük istanbul depremi ile nasıl başa çıkacağız bilmiyorum.

çok geçmiş olsun, milletimizin başı sağ olsun.
devamını gör...

edebiyatın boş laf olması

bu denli uçsuz bucaksız bir dehlizi bu kadar basitleştirmek, indirgemek bu sözlük kitlesine (kitle de değil de başlığı açan yazarımıza) yakışmadı.

edebiyat bir sanattır, kişinin kendisini bulduğu, belki bir şeyler ürettiği; kendi icra ettiği, içinde kaybolabileceği sonsuz yolu olan bir sanattır.

şey gibi olmuş, teorik bilgi birikimini pratikle birleştirip bunu kullanan, karşısındaki kişiyi aydınlatan birisine “felsefe yapma la” demek gibi basit, ucuz, ne bileyim ezikçe olmuş.
devamını gör...

gece insanın daha üretken olması

kendi adıma teyit edebileceğim fakat herkes için mümkün olmayan durumdur.

açıkçası nedendir bilmiyorum, gece bir şeyler kafamda daha net oluyor, masaya oturduğumda düşüncelerim su gibi kafamdan akıyor ve kağıda akıyor. bunu “gecenin gerçekliği”ne bağlıyorum. gece daha gerçekçiyizdir her zaman, strese tahammülümüz düşüktür. o yüzden derler hep gece 02.00’den sonra alınan kararlar doğru değildir diye, dolayısıyla üretkenlik kapıları hem bu gerçeklik sayesinde hem de akıcı hayal gücümüzün gece açılması sayesinde gerçekleşiyor, verimli bir şekilde.

başta belirttiğim gibi, herkes için geçerli değildir. bazı insanlar gündüzleri daha üretkendir. ben gececiyim.
devamını gör...

chp ailesinin lideri kılıçdaroğlu adaydır

atatürk’ün çok meşhur bir sözü vardır hepimiz biliriz: “benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır lakin kılıçdaroğlu aday olmasın.”
devamını gör...

insan neden okumalı sorunsalı

son derece subjektif olmasından mütevellit bu sorunun birden fazla cevabı var ve hepsi de kabul edilebilir aslında. keza okumanın kötü hiçbir yanını görmedim.

kimisi sırf hoşuna gittiği için okur kimisi bilgilenmek amaçlı. bazısı var sadece kağıt dokusunu ve kokusunu seviyor parmağıyla veya bir kalemle satırları takip ediyor ki çok hoştur, bazısı var bilinçlenmek; dünyayı daha iyi anlayabilmek adına okur, gerçeklerle yüzleşmek için. kimi insanlar da hayatın yorucu temposunda kendilerini günün yorucu gerçekliğinden sıyırmak için okurlar, roman okur genelde bu insanlar. okuyunuz, birden fazla faydasının yanında hiçbir zararını görmezsiniz.
devamını gör...

yolculuk ettiği otobüsten namaz molası isteyen yolcu

şov yapmaya hiç gerek yok. seferilik denilen bir kavram var, bu kadar dikkat ediyorsanız namaz ibadetinize, seferilik kavramından da haberdar olmanız ve diğer yolcuların hakkına girmemeniz gerekmektedir.

geçtiğimiz hafta hızlı trenle yolculuk yapıyordum, yanımdaki kişi koltuktan kalktı yaklaşık 10 dakika gelmedi, abdest aldı diye tahmin ediyorum. 10 dakika sonra geldi yerine oturdu ve oturduğu yerden namazını kıldı. kabul olur olmaz orası allah’ın bileceği iş, takdir ettim kendisini. kimsenin hakkına girmeden ibadetini yerine getirdi ve yolculuğuna devam etti.
devamını gör...

cimer'e kızlı erkekli oturuyorlar diye şikayet eden veli

nedendir bilinmez, bu başlığı okuyunca aklıma direkt bu tarz muhafazakar(!) söylemlerde bulunup akabinde twitter’dan ensest porno beğenen tipler geldi aklıma.

kızlı erkekli oturan bir grup insandan rahatsız olmak son derece enteresan. şaşırdığımdan öyle demiyorum, şaşırmıyoruz artık alıştık tabii. sadece aklım almıyor; bu senede, bu devirde bunu söyleyebilmek için evden çıkmıyor olman lazım. (bkz: yallah arabistan’a)
devamını gör...

ot gibi yaşadığı halde günlük tutan birey

ot gibi yaşıyor gözüksek de hepimizin bambaşka yaşamları var, içinde bambaşka fırtınalar kopuyor. kimin ne yaşadığını bilemezsiniz. dolayısıyla “ot gibi yaşayan” birisinin bile kaleminden kendi hayatına dair şahane yaşam hikayeleri, hayat dersleri; belki günlük yaşadığı olaylara bakış açısından farklı perspektifler çıkabilir. bence böyle bakmak gerekir. tutunuz efendim, günlük tutunuz. yazınız.
devamını gör...

bağcılar'da annesini katleden evlat

uyuşturucu bağımlısıymış kendisi, herifi çok yargılamış herkes lakin şunu göz önünde bulunduralım; kafası zaten bir milyon. kim bilir annesini ne sandı da katletti. asıl yargılamamız ve kızmamız gerekenler, o kişiye destek olmayan, rehabilite merkezine gitmesine teşvik bile etmeyen insanlar olmalı. o kafanın elinden aşağı gidişini izledim, üzücü.
devamını gör...

mansur yavaş

melih gökçek’ten sonra ankara’yı hakkıyla(!) çekip çevirmiş, adam etmiş belediye başkanıdır. ankara’da yaşayan birisi olarak söylüyorum ki ulaşım sistemi olsun, öğrencilerin barınma ve çeşitli imkanlara ulaşması konusunda mağdur edilmemesi olsun neresinden bakarsanız mansur başkan her türlü iyi iş yapmış diyorsunuz.

ayrıca cumhurbaşkanı adayı olmamasından korkuyorum ne yalan söyleyeyim. başkanımın hiç öyle bir hevesi yok gibime geliyor, üzülüyorum. umarım aday olursunuz; sizin de desteğiniz sayesinde bu ülkenin gençleri bu ülkeyi tekrar ayağa kaldırır. size güvenimiz tam.
devamını gör...

erkek tavlamanın çok kolay olması rezaleti

bir sosyolog adayı olarak bu duruma çok üzülüyorum. kadınların seksist söylemlerden, ataerkil kafa/toplum yapısından bu denli nefret etmelerine rağmen; kendilerinin karşı cinslerini aşağılayıcı söylemlerde bulunmaları çok ironik. en az 15 yazımda söyledim, bunlar cinsiyete değil kişinin kendisine bağlı durumlardır. hem kendiniz eşitlik adına, kadın-erkek ayrımı olmaması adına mücadele ediyorsunuz hem de karşı cinslerinize saplıyorsunuz.

bu başlığı açan sayın yazarımıza sesleniyorum, tahminen siz de kolay tavlanabilecek birisiniz ve ''kolay'' tavladığınız erkekleri de çok basit özellikler ile tavlıyorsunuz. dış görünüş özellikleri gibi mesela. (bkz: barbie bebek).
devamını gör...

üzüntü ve depresyonu aynı şey zanneden kişi

fark etmesi gereken acı gerçekler olan kişidir. birisi çok basit bir duygusal durumken diğeri tam tersi ağır bir vaziyet. tabii günümüzde herkesin anksiyetesi var, herkes depresyonda*). dolayısıyla var böyle insanlar. yapmayınız.
devamını gör...

mini etek giyen kızın bacaklarına bakan erkek

şimdi buradaki bakış nasıl bir bakış o önemli. tabiri caizse öküzün trene baktığı gibi bakıyorsa tacize girer, rahatsız eder o bakışlar. fakat dışarı çıktığımızda herhangi bir yerde otururken veyahut yolda yürürken kız erkek fark etmeksizin hepimiz birbirimize bakıyoruz. bir insanın kombinine veya vücuduna kısa süreli bakmak, anlık olarak süzmek kötü bir davranış değil bence. her şeyin olduğu gibi bunun da bir dozu var.
devamını gör...

sözlükteki birinden etkilenmek

bence son derece kaliteli bir etkilenme çeşididir. keza günümüzde birisinden etkilenmek için 36.5 numara ayağının olması, esmer olması, uzun boylu * olması vesaire dangalak dangalak kriterler yeterli değil mi kalite yoksunu insanlar sizi. burada ise etkilendiğiniz insanın görüşlerinden, donanımından, nelerle ilgilendiğinden ve nasıl bir hayat tarzı olduğundan etkileniyorsunuz. yani çok daha kaliteli ve olması gereken kriterlerden diyelim. (bkz: sözlükten birisine aşık olmak).
devamını gör...

düşünce özgürlüğü

ülkemize henüz gelmemiş temel insan haklarından birisidir. george orwell’in 1984 kitabında bir kısım vardı tam hatırlayamıyorum fakat “düşüncelerim, düşüncelerime erişemezler” gibi bir cümle hatırlıyorum. onu yaşıyoruz aslında. düşünmemizi, fark etmemizi istemiyorlar. düşüncelerimizi kontrol altında tutmak onlara erişmek istiyorlar. istediğimizi düşünmekte özgür olmalıyız.
devamını gör...

volvo

araba ile güvenli yolculuğun peygamberi, öncüsü olan; bildiğim kadarıyla isveç asıllı bir araba firmasıdır. tasarımı, güvenliği, konforu, iç akşamlarının kalitesi bakımından paranız var ise alabileceğiniz en kaliteli arabadır. hele eski kasa s40-s60 modelleri adeta birer tanktır. yanlış hatırlamıyorsam volvo’nun kayıtlara geçmiş hiç ölümle sonuçlu kazası bulunmamakta. yeni kasa s90-xc90 hastasıyım. umarım birkaç sene içerisinde sahip olurum. şahane marka.
devamını gör...

nickaltı yalakalığı

şahsen yalakalık olmadığı kanaatindeyim. zira kıymetli yazarlarımız yazılarını ve görüşlerini iyi buldukları, belki şahsen tanıdıkları belki de sadece yazılarını takip etmek dışında hiç etkileşime girmedikleri diğer kıymetli yazarlarımıza birtakım samimi övgülerde bulunuyorlar. ayrıca burada yalakalık yapılsa ele ne geçer? kimsenin kimseye yalakalandığına denk gelmedim, insanlar görüşlerini beğendikleri insanlar hakkında samimi bir şekilde yorum yapıyorlar. neden zorunuza gitti?
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim