unutmak kolay demiştin, alışırsın demiştin
öyleyse sen unut beni, yeter ki benden isteme
gözlerimde yaş, kalbimde sızı, unutmadım seni
unutamadım, unutamadım, ne olur anla beni
doğururdum diye cevap verdiğim başlıktır. evlat bu... insan hiç kendi canına kıyabilir mi?
çocuk yetiştirmek zaten başlı başına bir mücadele. engelli olabilir ancak o da bir insan ve temel hakkımız olan yaşama hakkına sahip. ömrü varsa bu dünya için yaşamalı sonuna kadar. her şeye herkese rağmen bu dünyada var olmaya ben de varım demeye hakkı var gücü yettiğince.
sağlık öyle bir şey ki... ne zaman sahip olacağımız ya da onu ne zaman ne şekilde yitirebileceğimiz hiç belli değil. sağlıklı gözüyle baktığınız yavrunuz da gün gelir o sağlığını kaybedebilir. çocuk yaşta kansere yakalanabilir ya da bir kazada uzvunu yitirebilir. bu dünyada hiç bir şeyin garantisi olmadığı gibi sağlıkla kucağınıza aldığınız bebeğinizin sağlıkla yaşayacağının da bir garantisi yok ne 3 yaşındayken ne de 30 yaşındayken.
yaşadığımız dünya giderek daha da kötüleşiyor. kabul... ancak engelli bireyler için farkındalık yaratmak bizim elimizde. onunda kendini gösterebileceği ortamlar yaratmak, güvende hissedebileceği konfor alanları oluşturmak, onun eğitimine önem vererek bu dünyada yaşayabilmesi için çabalamak... yani bir çocuk nasıl yetiştirilmesi gerekiyorsa aynı şeyleri uygulayarak yetiştirmek. aradaki minicik fark onun biraz daha özel olduğunu bilmek sadece. gerisini sevgi halleder...
canım yavrum önüne çıkan her şeyi yiyemezsin. apartmanın önündeki arkadaşların bile ekmeği beğenmeyip yemiyorken sana vermiyoruz diye bize kızamazsın. sen kedisin kedi. mercimek çorbası içmeye çalışmak ve tabağımızdaki taze fasulyeye sulanmak sana hiç yakışmıyor. her gördüğün bardağa kafanı sokamaz, içmeye çalışamazsın. içemeyince de masadan atmak sana hiç yakışıyor mu? ayrıca her yeşil şey ot değil. aloe verada ısırılmaz ki canım. ayrıca ananenin sukulent ve kaktüslerini rahat bırak. onlar oyuncak değil ki bebeğim patişlerinle dağıtıp aşağı atıyorsun. gece saat 12' de koridorda fındık yuvarlayamazsın. biliyorum onunla oynamayı çok seviyorsun ama saat geç, komşular rahatsız olabilirler. ayrıca gece gece dolap tepelerine çıkıp ne var ne yoksa aşağı da atamazsın. bize kızınca da bacağımıza atlayıp ısırman da pek hoş değil.
canım yavrum hayatımıza hiç beklemediğimiz bir anda bir mucizeyle geldin. iyi ki geldin. hoş geldin, sefa getirdin evimizin minik neşesi. tatlı mırlamalarınla insana o kadar güzel huzur veriyorsun ki... seni çok seviyorum minik kedim*.
ilkokuldayken gülten dayıoğlu' nun kitapları bana okuma aşkını kazandırmıştı*. konu, kurgu ve anafikir olarak çocuklar için muhteşem eserler vermiştir.
zaman ve sevilmek. zaten dünyada da bu iki şeyin çözümü yok değil mi? ölüm ve sevilmemek... artık demir almak günü gelmişse zamandan gideni kim durdurabilir? kalbinde yer ayırmamışsa ferhat olup dağları delmek ya da mecnun olup çölleri aşmak yine de fayda etmez değil mi?
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.