sefkandih yazar profili

sefkandih kapak fotoğrafı
sefkandih profil fotoğrafı
rozet
karma: 311 tanım: 60 başlık: 11 takipçi: 5

son tanımları


ölüm

"yunus öldü deyu selâ verirler
ölen hayvandır, aşıklar ölmez"

bir vasıta-ı aşk bulduğunuzda ölümsüz olursunuz. ölümün başlangıç olması için ilmek ilmek aşk nakşetmek gerekir dünyada.

ölüm sadece bir başlangıçtır. hayat silik bir hatıradır aşıklar için.
devamını gör...

müzik dinlemekten bıkmak

müzik dinlemekten bıkmak doğaldir. kimi için müzik anlamsız seslerden ibarettir. bunun tarihte örneği çoktur. buna psikolojik ya da karakteristik bir özellik yükleyebilirsiniz. kapı gıcırtısına oynayan çingeneler olduğu gibi müziği manasız bulan pek çok alim yaşamıştır tarihte.

şahsî olarak müzik hayatımın hiçbir zaman mühim bir parçası olmadı. dinlemeyi sevdiğim 20 tane eser belki sayabilirim. tüketimi esas alan bir yapıdayız ve kakafoniyi müzik zannetmeye temayülümüz var. ıtrî dinledikten sonra bir insan nasıl günümüz müziklerini dinleyebilir ki? her şey gibi müzik de size bir şey sağlıyorsa anlamlıdır.
devamını gör...

türklerin çocuklarına arap ismi koyması

ben herhangi bir batı ülkesinde benim adım neden josesf, adam, gabriel diyen birini duymadım. verilen isimleri de ibranice, latince, yunanca diye ayırana da rastlamadım. yaşam tarzı amerikan, özendiği avrupa ama ismi türkçe. vay arkadaş, vatan sana minnettar.
devamını gör...

halk

kuru kalabalık, yönlendirilmeye müsait kitle.
devamını gör...

siz aşktan ne anlarsınız bayım

yahu ne edipler ne anıt gibi mısralar var. insanlar şiir diye bunları okuyor. üzücü.
devamını gör...

kur'an-ı kerim

türkçe'ye tercüme edilmesi imkânsızdır. o yüzden rica edeceğim, kuran'ı tercümeden okuyup mana çıkarmayın. ya tefsir oku ya da okuma. çünkü anlamı harap eder kuran tercümeleri.
devamını gör...

yangında hayatını kaybedenlerin ailesini arayıp küfretmek

bu tarz hadiselere şüpheyle yaklaşıyorum. kurgu olması da muhtemel. tabi bunu eğlenceli bulup, böyle bir kurgu hazırlamanın da gerçeğinden çok da bir farkı yok.

öte yandan internette bu ve bunun gibi rezilliklere lanet okuyan kitle de hiç samimi değil. bu gibi mahlukatlar büyük ölçüde sizin eseriniz. kara mizah diyordun, sokakta iki kelimeyi bir araya getiremeyen arkadaşlarınla onla bunla dalga geçiyordun, freedom of speech diyordun, herhangi bir konuya hassasiyet gösterene "duyar kasma(?)" diyordun? senin hassas olduğun noktalara dokunulmayacak mı sanıyordun? felsefe okuyanla işsiz diye dalga geçiyordun, boğaziçi sosyoloji okuyan bir hanımın burs talebiyle sanki tıp okuyor diye dalga geçiyordun? "roman okudu şiir okudu da faydası mı var bunların?" diyordun? sana maddi fayda sağlamayan her şeyi hakir görüyordun? kültürel hangi olguya katkı sağladın da bundan şikayet ediyorsun şimdi? sen öyle bir ortam yarattın ki bu şekilsiz yaşam formlarına gerekli atmosferi sağladın. zannediyor musun bununla dalga geçebilecek tiynetteki kişi yarın öbür gün seni öldürmeyecek, ırzına geçmeyecek, malını çalmayacak?

şimdi hep birlikte küfredelim. 40 kişi daha küfrederse önüne geçeriz bunların.
devamını gör...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

uzun süredir zevk duyduğum bir sohbete şahit olmadım. bu hazzı özlüyorum. doyasıya, kana kana edebiyat, kültür konuşmak, saatlerce ilmî bir mevzuyu tartışmak tatmaktan uzak olduğumuz lezzetler artık. derûne bir tutku yok. herkes birbirinin kopyası. ne neden umrunda insanların ne nasıl. bu hale nasıl geldi insanoğlu? hayat hikayeleri bile kopya-karbon resmen. 80 iq altı bir moronla unutulmaz bir aşk(!) bu hiç şaşmaz. bomboş yaşamları anlamlı göstermek için kolay ulaşılabilir bir üründür ilişkiler. sonra popüler kültürün beyni pelte eden dizileri, filmleri. akademide de durum farksız. adam tıp kazanamadığı için edebiyat okuyor. hukuk okuyor. ne bir tutkusu var ne bir yeterliliği. memuriyet olarak görmüş alanından bîhaber.

tüm dünya delirmiş gibi. tımarhaneden farksız. siyasetle kafayı bozmuş, sürekli insan sınıflandıran, bir sıfır tekniğiyle çalışan bir insan yığınıyla bir arada olmaktan hayli sıkılıyorum. kurtuluşunuz da yok.
devamını gör...

elmalılı muhammed hamdi yazır

allah sana rahmet etsin.

çok büyük adamdı.
devamını gör...

fırsat düşkünleri iş başında yangın tüpü fiyatları uçtu

şu medya denilen yapı öylesine sinsi ve izandan yoksun ki... yıllarca üç kuruş için tribünlere oynamaktan bıkmadılar.

yani bu medyayı anlıyorum da insanlar hala bu saçmalıklara nasıl inanıyor aklım ermiyor. zaten türk medyası müşterisini iyi tanıyor. sürekli lanet ettirmeye yönelik haberler. araştirma konusu cidden.

arkadaşlar. iktisatta çok basit bir şey var:

arz-talep dengesi. şunu idrak etmek ne kadar zor olabilir yahu?

ülke gündemini sarsan korkunç bir yangın felaketinden sonra muhtemelen gerek bireysel gerek kurumsal bazda yangın tüplerine olağan dışı bir talep oluştu.arz, talebi karşılayamadı ve bilin bakalım arz talebi karşılamazsa ne olur? bildiniz! fiyat artar! harikasınız ya. bu yaşta bu zeka.

size bir sır vereyim. dünya'nın her yerinde deprem olduğunda ev fiyatları artacak, kuraklık olduğunda su fiyatları artacak, tufan olduğunda buğday zamlanacak. fırsatçılık falan değil bu. bir yerlerde sınırsız bir üretim falan yok. piyasa ekonomilerinde birileri hahaha yaşasın kötülük falan diye fiyatları artırmıyor.

ama yine de çorbada benim de tuzum olsun:

ahlaksızlar ya cik cık cık... insanların çaresizliğinden faydalanıyorlar. allahın belası yangın tüpü lobisi.
devamını gör...

gençlerin yüzde 76'sının yurt dışında yaşamak istemesi

oran tartışılır ancak özellikle gençlerin ekseriyeti yurtdışına gitmek istiyor ki bu da öyle ya da böyle ülkemizde bir sorun olduğu anlamına gelir. ideolojik saplantılarla haklılar veya haksızlar şeklinde yeknesak bir yorumda bulunmak da çok sıkıntılı çünkü ülkeden gitmek için pek çok sebep varken bu kişilerin ortaya sunduğu gerekçeler genellikle koca bir saçmalıktan ibaret. özellikle maddi konularda 70'lerin, 80'lerin avrupası yok artık. burada neysen yaşam şartları olarak orada da osun bulunmaz hint kumaşı değilsen.

biz türkler aşağılık kompleksi olan bir toplumuz. türk toplumu kadar kendisini hakir gören başka hiçbir kavme denk gelmedim. meselenin özü de aslında budur. türkiye'deki yaşam şartlarının daha iyi olduğu dönemlerde de aşağı yukarı yine ekseriyet avrupa ya da abd hayali kuruyordu. çünkü kendisini yetersiz görüyor. tarihini bilmiyor, kültüründen kopmuş, kendine ait hiçbir şey kalmamış, özendiği toplumun da komik bir mukallidinden öteye gidememiş. hülasa, besleneceğı bir kaynak kalmamış. ne olursa olsun kendisini yetersiz hissedecek. zaten kültürel alt yapısı da zayif oluyor birçoğunun. özellikle biz türklerin avrupa'daki yaşam tarzları hakkında epey konuşabilirim.

bir şekilde avrupa'ya göç eden de gerçek bir motivasyonu yoksa(bilim, kültür, sanat, ifade özgürlüğü, iş vb) hayalkırıklığına uğruyor. çünkü buralar bir cehennem oralar bir cennet değil. market videoları izleyip "aa etin kilosu 3 euro sadece. asgari ücret alsam en kötü..." şeklindeki hesaplar tutmuyor. sosyalleşme konusunda da çoğu bir adım atamıyor zira gittiği ülkenin dilini konuşmaktan aciz. geneli büyük bir bunalımla baş etmek zorunda kalıyor.

öte yandan ülkemizin durumu da ortada. eğitim kalitemiz belli. işsizlik, suç oranları, cehalet kol geziyor. türkiye'den gitmek isteyene de haksızsın demek zor. ama gitme motivasyonları bu değil. sorunun kökeni de bu zaten.
devamını gör...

seni kim anlıyor sorusu

anlaşılır olmak niçin iyi bir şey gibi telakkî edilir bilmem. anlaşılır olmak vasatlıktır. anlaşılmadığınız kadar özelsiniz.
devamını gör...

uyku

ölüm provası.
devamını gör...

filmi kitabından daha güzel olan yapımlar

uyarlama çarpıtmadır.
devamını gör...

kadına bayan diyen insanlar

herhangi bir kusur işlememiş insandır. nezaket ve hitabet maksadıyla "bayan" kelimesini kullanmak gayet doğaldır. aksi için herhangi bir durum sözkonusu değildir. yapay bir münakaşa konusu.
devamını gör...

heyoka

kızılderililerde -sioux olarak adlandırılan lakota ve dakota halkı için- soytarı anlamına gelen kimse. kabilenin aykırı unsurlarıydılar. hissettiklerinin ve yaptıklarının tam tersini söylerlerdi. bir heyokanın söylediğinin aksini yapmaması onun büyük hüzün içerisinde olduğunun bir göstergesidir.
devamını gör...

yurt dışında çalışanlar için en kötü ülkenin türkiye olması

türkiye için konuşacak olursak; bireyin ve insanın değerinin olmadığı bir toplum için normaldir. çünkü çalışmak, esasında bir işbirliğidir. sistemi işler kılmak için vazifeler üstlenmektir. ancak tekamülünü tamamlayamamış toplumlarda işveren-çalışan ilişkisi, sahiplik-kölelik olarak algılanır. maaş ödeyen çalışanını, para ödeyen satıcıyı satın aldığını zanneder.
devamını gör...

olası uzaylı istilasında sığınılacak yer

alınmayın ama neden bunu tartışma lüzumu görüyorsunuz?
devamını gör...

misafir

arapça yolcu anlamına gelir.
devamını gör...

osmanlıca bilen yazarlar

bu konuda birkaç kelâm etmek gerekirse;

osmanlıca ile arap kökenli fars alfabesini bilmek arasında ince bir çizgi var. osmanlıca bilmek dahi çok yanlış bir tabir. çünkü bir şeyi bilebilmek için bir standart gereklidir. ne yazık ki bu da osmanlı türkçesinde yoktur. imparatorluk yıkılana kadar da bu durum bir sorun olarak kalmıştır. ilginçtir ki; 15. yüzyıldan kalma bir belgeyi rahatlıkla okurken, 18. yüzyıldan kalma bir belge sizi çok daha fazla zorlayabilir. bazen de tam tersi olur. arapça ve farsça tamlamaların hangisinin osmanlı türkçe'sine dahil olduğuna dair bir kural yoktur. buna kelimeler de dahildir. öyle ki; arapların bile yüzyıllardır kullanmadığı kelimeler belgelerde karşınıza çıkabilir. belge ve yazı türüne göre değişmekle birlikte; osmanlı türkçesi, sonu olmayan dipsiz bir kuyu gibidir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim