oran tartışılır ancak özellikle gençlerin ekseriyeti yurtdışına gitmek istiyor ki bu da öyle ya da böyle ülkemizde bir sorun olduğu anlamına gelir. ideolojik saplantılarla haklılar veya haksızlar şeklinde yeknesak bir yorumda bulunmak da çok sıkıntılı çünkü ülkeden gitmek için pek çok sebep varken bu kişilerin ortaya sunduğu gerekçeler genellikle koca bir saçmalıktan ibaret. özellikle maddi konularda 70'lerin, 80'lerin avrupası yok artık. burada neysen yaşam şartları olarak orada da osun bulunmaz hint kumaşı değilsen.
biz türkler aşağılık kompleksi olan bir toplumuz. türk toplumu kadar kendisini hakir gören başka hiçbir kavme denk gelmedim. meselenin özü de aslında budur. türkiye'deki yaşam şartlarının daha iyi olduğu dönemlerde de aşağı yukarı yine ekseriyet avrupa ya da abd hayali kuruyordu. çünkü kendisini yetersiz görüyor. tarihini bilmiyor, kültüründen kopmuş, kendine ait hiçbir şey kalmamış, özendiği toplumun da komik bir mukallidinden öteye gidememiş. hülasa, besleneceğı bir kaynak kalmamış. ne olursa olsun kendisini yetersiz hissedecek. zaten kültürel alt yapısı da zayif oluyor birçoğunun. özellikle biz türklerin avrupa'daki yaşam tarzları hakkında epey konuşabilirim.
bir şekilde avrupa'ya göç eden de gerçek bir motivasyonu yoksa(bilim, kültür, sanat, ifade özgürlüğü, iş vb) hayalkırıklığına uğruyor. çünkü buralar bir cehennem oralar bir cennet değil. market videoları izleyip "aa etin kilosu 3 euro sadece. asgari ücret alsam en kötü..." şeklindeki hesaplar tutmuyor. sosyalleşme konusunda da çoğu bir adım atamıyor zira gittiği ülkenin dilini konuşmaktan aciz. geneli büyük bir bunalımla baş etmek zorunda kalıyor.
öte yandan ülkemizin durumu da ortada. eğitim kalitemiz belli. işsizlik, suç oranları, cehalet kol geziyor. türkiye'den gitmek isteyene de haksızsın demek zor. ama gitme motivasyonları bu değil. sorunun kökeni de bu zaten.
devamını gör...