kütüphane anlamına gelen ve genellikle batı dünyasında yaygın olarak kullanılan ‘bibliothek’ kelimesinin aslı eski yunancadır ve biblion kitap, theke saklandığı yer demektir. türkçedeki kütüphane ise, farsça ve arapça kökenli kütüb (kitaplar) ile farsça hane (ev) kelimelerinden türemiştir ve kitapların evi anlamına gelmektedir. birkaç kütüphane örneği için ; tıklayınız
devamını gör...
her okuyucunun tamamen kendi okuduğu kitaplardan kurmak istediği birikim.
devamını gör...
entelektüel mabed.
devamını gör...
onca insan bir araya gelip çıt çıkmıyor ya bitiyorum, sessiz ortam.
devamını gör...
çocukluk yıllarımda oturduğumuz ilçenin halk kütüphanesine sıklıkla giderdim. eski bir köşkü kütüphaneye çevirmişlerdi. etraftaki rum evlerinden de olacak sanıyorum bana hep kütüphaneler tarih kokan yerler gibi gelir. hafif yağlı boya, biraz kitap kokusu. mis. dışarıdaki uzun uzun ağaçların dallarına konmuş kuşların sesleri eşliğinde dönem ödevi araştırması yapardım. biraz da yağmur yağmış; toprak kokusu sarmış içeriyi. bundan mütevellit kütüphane denildiğinde içim hep bi hoş olur.
devamını gör...
tdk'ya baktığınızda kütüp-kitap ve hane-ev kökenine dayanarak "kitaplık" ya da "kitabevi" olarak tanımlanan, ancak gelişmiş ülkelerin sözlüklerinde kitap ödünç-iade işleminin yanı sıra kamusal bir mekan olarak toplumun bir araya geldiği, etkileşimde bulunduğu, etkinliklere katıldığı bir hayat boyu öğrenme mekanı olarak yer alan toplum merkezleridir. gerek teknolojik gelişmeler gerekse toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda tüm dünyada kütüphaneler de kabul değiştirmeye başlamıştır. ülkemizde de içlerinde piyanoların olduğu, cep sinemalarında film seyredebildiğiniz, maker atölyelerinde tasarımlarınızın prototipini üretebildiğiniz, sanatsal etkinliklere katılıp bebeğiniz ile güzel vakit geçorebildiğiniz mekanlar haline gelmiştir. şunu unutmamalı ki, teknoloji kütüphaneleri zenginleştiren bir gelişme olmuştur. tüm gelişmiş ülkelerde de olduğu gibi intetnet ya da google kütüphanelerin yerini doldurmadı, doldurmayacak.
devamını gör...
kütüphane ,bilgi hazinesinin olduğu yerdir.
kitaplar zekayı kibarlaştırır. ve kitapların sıkça bulduğu yerlere kütüphane denir.
devamını gör...
universite yıllarına götüren bir başlık
arkadaşla ogle arasında kütüphaneye gidip kutuphane gorevlisine kitap almak istedigimizi söyledik
kutuphaneci: nasıl kitap ariyosunuz diye sormuştu
biz: okumalik
sonunda mi ne oldu karşılıklı anlamsız bakıştık
devamını gör...
belki istanbulda güzel ders çalışmalık kütüphane yazılmıştır diye düşünüp geldiğim başlık
devamını gör...
vizontele tuuba da çok güldüğüm bir repliği aklıma getirdi.

tarık akan'ın "ben şehrin yeni kütüphane müdürüyüm" sözü üzerine belediye başkanı "ne güzel, bir de kütüphanemiz olsaydı çok güzel olacaktı" der. tarık akan "yok mu?" diye sorunca deli emin:

- daha ilk defa bir cümlede adı geçiyor der.

yazarken yine güldüm.
devamını gör...
kitaplar, pek çoğumuzun hayatında derin etkiler bırakmış, okurken bizi içine çeken, bazen bağışladığımız, bazen de kıymetli eşya gibi sakladığımız eserlerdir. kitap kadar kütüphanelerin de bir anlamı var. her kitaplık veya kütüphane, kendi kültürel ortamını yansıtır.

ilk kitapların elle üretildiği zamanlarda kütüphane binaları olmadığından yazılı eserler, kutularda veya sandıklarda muhafaza edilirmiş.

tarihten bu yana, insanoğlunun bilgiyi depolama ve sonraki nesillere aktarma isteği ilk önce kil tabletler ile başlamış. sonra papirüs ve parşömen kağıtları, sonra da tekstil ürünü kağıtlar ile devam etmiş. çağımızda ise dijital teknolojinin yükselişe geçmesiyle bilginin depolanması ve bilgiye erişim büyük bir hızla boyut değiştirdi.

kütüphanelerin, en önemli katkılarından biri de kitapları güneş ışığı, nem, sıcaklık fare ve böceklerden korumasıdır. çünkü böcekler kağıt, nişasta, tutkal, deriye ilişmeyi severler. farelerin kitapları kemirmesinin vereceği zararı kestirmek güçtür.

kütüphaneler , sadece kitapları bir çatı altında toplayan bir yapı değildir. bunun dışında bir toplumun statü belirtisidir. bu yapılar için bilgiyi koruyan, depolayan ve sınıflara ayıran sistemler bütünü demek de doğru bir tanımdır.
devamını gör...
farklı bir dünya kesinlikle.
devamını gör...
içine girildiği zaman bir dalga gelir, o dalgayla bütün o yazılar hissedilir ve işte tüm o yazıları almak; tüm o yazılara sahip olup okumak düşüncesi büyük bir zevk verir. akşama kadar sıkılmadan vakit geçirilebilir bir yerdir şayet elinize aldığınız her bir kitap size başka dünyaları verir, kütüphanede ise o kitaplardan yüzlercesi vardır.

''bu kızla bana bir oda, bir yatak, bir kütüphane yeter.''
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
masaya oturdum yanımda galiba dünden kalan bi not gördüm bi kütüphane aşkı daha bulmuş birbirini .*
devamını gör...
yorgunken gidilmemeli. sıcak ve sessiz ortamla uyku iyice bastırıyor.

milletin hakkına girmeyin. işiniz yoksa çıkın.

ek olarak aşk yuvası değil orası. numaranızı yazdığınız kağıtları her yere bırakmayın. tuvalet kapısında daha az numara görmüşümdür.
devamını gör...
arkadaşlar ben kütüphaneye ders çalışmaya gidiyorum birileri masama ınstagram ismini bıraksın ya da rastgele gelip benle çay içer misin diye sorması için değil dkjslemdlldld
devamını gör...
kendime ait bir yerdir.

jorge lois borges cenneti dev bir kütüphane olarak resmetmişti o pırıl pırıl zihninde. elias cannetti'nin efsanevi karakteri profesör kien ise hiç acımadan yakmıştı tek sığınağı olan kütüphanesini. kütüphane ona sahip olan herkes için bambaşka bir anlam, bambaşka bir maceradır.

yirmi iki yılda inşa ettiğim kütüphanemden biraz uzak düştüm bu aralar. on binin üzerinde kitap içeren kütüphanem benim için el emeği göz nuru bir anıt gibi. her kitap benim için bir başka hikaye. çoğunun satın alınma, okunma, hatırlanma hikayesi var. farklı şehirlerden toplanmış yüzlerce kitap.

bu kütüphanenin oluşumundaki etkenlerden biri de bir şehre ilk kez gidiyorsam önce o şehirdeki kitabevine uğrayıp kitap alma alışkanlığım. bir diğeri eğer bir kitabevine girmişsem ne olursa olsun kitap satın almadan çıkmama alışkanlığım. bir diğeri ise book frenzy. ki bunu daha önce anlatmıştım.

benim derdim kütüphanemin karşısında oturup kahve içip kitap okumak değil. bu yapmaktan zevk aldığım bir etkinlik değil. ama ara ara kitapları kütüphaneden indirip yeniden yerleştirmeyi seviyorum. bazen yazarlar arasındaki ilişkilere göre, bazen konuların geçişine göre, bazen de alfabetik olarak diziyorum kitapları.

kütüphane benim için bir sığınak enis batur'un kitap evi romanındaki gibi bir yer hayal ediyorum bazen. kendi tasarladığım bir kütüphanede bir ömür kalabilirim.
devamını gör...
aradığım kitapları bir türlü bulamadığım yer. katalog tarayarak istediğim kitapların nerede olduğunu öğreniyorum ama yine de bulamıyorum. sonra umutsuzluğa kapılıp gözüme ilişen yazarlara takılıyorum. dün her ne kadar aklımdaki kitapları bulamasam da güzel olduğunu düşündüğüm kitaplarla ayrıldım kütüphaneden. kütüphane görevlisi tarafından öğrenci sanılmaktan duyduğum mutlulukla akıcı kitaplar bulmanın mutluluğu birbirine karıştı. hayat bazen çok güzel.
devamını gör...
varlığı matbaa ile yakından ilişkilidir.
matbaanın icadından önce kütüphanenin olma ihtimali oldukça düşük gibi görünüyor.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

t/ içinde çok sayıda kitabın ve ansiklopedinin yer aldığı yer.

örnek/ oxford kütüphanesi.
devamını gör...
newyork halk kütüphanesi,
www.nypl.org/
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kütüphane" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim