1.
geceye bir bilgi bırak
dinlemek beni kesmiyor
hasreti hafifletmiyor…
eximin exinden onun ne kadar sapık, sapkın olduğunu ve manipülatif patolojik yalancı olduğunu dinledim.
bana yaptığı ve yapmaya devam edebildiği şeyleri…
duyduğum şeylere karşılık kadın dayanışmasının yanı sıra yüzleşmek gerçekten içimi rahatlattı.
eximin kuzeniyle konuştuğumda ve sakinleşemediğimde ağzımdan çıkan cümle şu oldu
sen hep haklıydın ve seni hiç dinlemedim, yanlış seçimdi dedim.
hala yanlışı seçiyorsun dedi
şahsen hayatımda kimseye bu kadar kin ve nefret duymadım
aslında konu artık eximden de çıkmıştı
bana ağır gelen seçimimin yanlış olduğunu bildiğim halde yapmaya devam etmekti
hani bazen bazı şeyleri değiştiremeyeceğinizi bildiğiniz için belki dönüştürebilirim dersiniz ya
ve bazen de dönüşmez bi’ şeyler..
yani o zaman diğer seçimi yapsaydım daha mı doğru olurdu düşüncesi sizle bi noktada kalıyor ama o dönemin gerektirdiği şeyi yapmıştım. bizim memlekette tabu bitmez..
yapacağım ilk şey salı günü psikiyatriye gitmek olacak affetmeyi öğrenme sürecine girmek istiyorum.
kendimide yeterli göreceğim bir yaşam yaşamak istiyorum ve bunun için minik adımlar atmaya başladım.
çünkü son 48 saat içinde o kadar sıkmış olmam lazım ki kendimi bacaklarım kasıldı..
iğne vurulmuş olmama rağmen ağrım dinmedi…
saçlarımı kısacık kestirmiş olduğum 1 haftayı geride bıraktım yakıştı ama yalan yok
geçmişi makastan geçirmek gibi:)
bazen hayatınızdan çıkardığınız insanları aradığınızda aslında hala orda olduğunu ve sizi tanımış olmaları iyi hissettiriyor. yani o telefonun hep açılacağını bilme hissi.
ama şunuda biliyorsunuz o telefon sizi aramaz ama bir şey olursa veya olmasa da orda.
yani bazı duygular, insanlar, arkadaşlıklar ve insanlıklar böyledir.
şahsen ben dünden sonra kendimi bir yerde sunum yaparken üstümde şık bir takımla kısa saçlarımla, topuklularımla kameralar önünde işle alakalı bir şeyler sunarken gördüm. kendimi görmek istediğim profil hep öyle. her şeye rağmen dimdik.
yani ölümün olduğu yerde daha ciddi olan şey birinin doğumu olabilir belli ki..
yaşamak güzeldir, yaşanılan her şey deneyim, tecrübedir.
bile bile lades yapmaksa bazen sıkılmakla alakalıdır belkide veya belliyse…
geçti zaman eridi sevdam.
neredeyse 6 yıldır kendimi bu döngüden çıkaramadığım için ilişkim olmadı, olamadı
sanki o kanalları kapatmış gibi
sanırım önce ben gidemem duygusu gibi
giderken bile sırtladım o duygularımı
düşüncelerimi anladığını bildiğim ama güvenmediğim bir adım ileri, bir geri ve geri geri
oysa seçtiğimiz seçenekte duygularımı hislerimi anlamak bile istememiş biriydi.
ne varsa kendime, kendim için, benden ötürü, benden içeri, bu sefer çok içeri..
vâr olan
olan olmuş her şeye
olması gerektiği içindi veya yaptın işte
ne fark eder ki bazen
bazen de fark eder
yine mi yol?
haklısın iletişim iki taraflı, karşılıklı olur. şahsen sen, sen biliyordun aslında
konu hiçbir zaman o değildi..
kendime hiçbir zaman kızmayacağım artık
efora gerek yok, bu satırları anlarsın ama biliyorum
konuşurken neden konuşamadım
her şeyi gördüğüm için.
neden konuşmak istedim?
anlatmak istediğim için
neden anlatmak istedim?
biliyoruz aslında
bakışımı yakaladın ve ben konuşurken donup kaldım çünkü bir an için görebiliyordum bir davetle beni bu yola girip çıkarıyorsun asla tutamayacağın bir söz
neden istediğin kişi olduğumu söylüyorsun durumu kötüleştirdiğini görüyor musun? ihtiyacın olanın ben olmadığımı nasıl söylersin
iki gözünden sarkan yalanları saklamaya çalışıyorsun bana bir yüzünü gösterdin ama ikisini de görüyorum.
hasreti hafifletmiyor…
eximin exinden onun ne kadar sapık, sapkın olduğunu ve manipülatif patolojik yalancı olduğunu dinledim.
bana yaptığı ve yapmaya devam edebildiği şeyleri…
duyduğum şeylere karşılık kadın dayanışmasının yanı sıra yüzleşmek gerçekten içimi rahatlattı.
eximin kuzeniyle konuştuğumda ve sakinleşemediğimde ağzımdan çıkan cümle şu oldu
sen hep haklıydın ve seni hiç dinlemedim, yanlış seçimdi dedim.
hala yanlışı seçiyorsun dedi
şahsen hayatımda kimseye bu kadar kin ve nefret duymadım
aslında konu artık eximden de çıkmıştı
bana ağır gelen seçimimin yanlış olduğunu bildiğim halde yapmaya devam etmekti
hani bazen bazı şeyleri değiştiremeyeceğinizi bildiğiniz için belki dönüştürebilirim dersiniz ya
ve bazen de dönüşmez bi’ şeyler..
yani o zaman diğer seçimi yapsaydım daha mı doğru olurdu düşüncesi sizle bi noktada kalıyor ama o dönemin gerektirdiği şeyi yapmıştım. bizim memlekette tabu bitmez..
yapacağım ilk şey salı günü psikiyatriye gitmek olacak affetmeyi öğrenme sürecine girmek istiyorum.
kendimide yeterli göreceğim bir yaşam yaşamak istiyorum ve bunun için minik adımlar atmaya başladım.
çünkü son 48 saat içinde o kadar sıkmış olmam lazım ki kendimi bacaklarım kasıldı..
iğne vurulmuş olmama rağmen ağrım dinmedi…
saçlarımı kısacık kestirmiş olduğum 1 haftayı geride bıraktım yakıştı ama yalan yok
geçmişi makastan geçirmek gibi:)
bazen hayatınızdan çıkardığınız insanları aradığınızda aslında hala orda olduğunu ve sizi tanımış olmaları iyi hissettiriyor. yani o telefonun hep açılacağını bilme hissi.
ama şunuda biliyorsunuz o telefon sizi aramaz ama bir şey olursa veya olmasa da orda.
yani bazı duygular, insanlar, arkadaşlıklar ve insanlıklar böyledir.
şahsen ben dünden sonra kendimi bir yerde sunum yaparken üstümde şık bir takımla kısa saçlarımla, topuklularımla kameralar önünde işle alakalı bir şeyler sunarken gördüm. kendimi görmek istediğim profil hep öyle. her şeye rağmen dimdik.
yani ölümün olduğu yerde daha ciddi olan şey birinin doğumu olabilir belli ki..
yaşamak güzeldir, yaşanılan her şey deneyim, tecrübedir.
bile bile lades yapmaksa bazen sıkılmakla alakalıdır belkide veya belliyse…
geçti zaman eridi sevdam.
neredeyse 6 yıldır kendimi bu döngüden çıkaramadığım için ilişkim olmadı, olamadı
sanki o kanalları kapatmış gibi
sanırım önce ben gidemem duygusu gibi
giderken bile sırtladım o duygularımı
düşüncelerimi anladığını bildiğim ama güvenmediğim bir adım ileri, bir geri ve geri geri
oysa seçtiğimiz seçenekte duygularımı hislerimi anlamak bile istememiş biriydi.
ne varsa kendime, kendim için, benden ötürü, benden içeri, bu sefer çok içeri..
vâr olan
olan olmuş her şeye
olması gerektiği içindi veya yaptın işte
ne fark eder ki bazen
bazen de fark eder
yine mi yol?
haklısın iletişim iki taraflı, karşılıklı olur. şahsen sen, sen biliyordun aslında
konu hiçbir zaman o değildi..
kendime hiçbir zaman kızmayacağım artık
efora gerek yok, bu satırları anlarsın ama biliyorum
konuşurken neden konuşamadım
her şeyi gördüğüm için.
neden konuşmak istedim?
anlatmak istediğim için
neden anlatmak istedim?
biliyoruz aslında
bakışımı yakaladın ve ben konuşurken donup kaldım çünkü bir an için görebiliyordum bir davetle beni bu yola girip çıkarıyorsun asla tutamayacağın bir söz
neden istediğin kişi olduğumu söylüyorsun durumu kötüleştirdiğini görüyor musun? ihtiyacın olanın ben olmadığımı nasıl söylersin
iki gözünden sarkan yalanları saklamaya çalışıyorsun bana bir yüzünü gösterdin ama ikisini de görüyorum.
devamını gör...