simurgunruhu yazar profili

yaşadıkları ülkenin cumhurbaşkanı üç çocuk tavsiye etmiştir.

etrafındaki insanların sürekli gergin ve huysuz olması. negatif enerjileri ister istemez yoruyor insanı.

liderlik vasfı olmayan türk siyasetçisidir.

benim evcil hayvanımda doğadaki konumu dolayısıyla var olmayan içgüdüdür.

onu ne kadar çok sevdiğim. ötesi berisi mühim değil.

sen anlamazsın ki.

fakat müzeyyen bu derin bir tutku.

çok yorgunum sözlük. dışardan bakılsa hiçbir şeyim yok. sorulsa çok iyiyim canım. ama silikleşiyorum sözlük. biliyorum ki anlatsam anlamayacaklar, susuyorum her şeye sözlük. içim o kadar paramparça ki. tüm kırgınlıklarıma susuyorum.

türk kahvesinin telvesi kullanılarak yapılan maskedir.

saçmalığına şaşırdığım başlık. başlığı açan yazarı görünce şaşkınlığım bir nebze azaldı. neyse.

bu kadar kalıplaşmış cümleler kullanmamasını tavsiye ettiğim kızdır. fikirler zamanla değişir, zaten bir insanın her konudaki fikirlerini beğenmeniz çok zordur. gerçekten dış görünüşe önem vermiyorsa -ki bu imkansız bir şey değil imkansız olduğunu düşünüyorsanız hiç böyle birine denk gelmemişsinizdir- karşısındakinin fikirlerinden önce fikirlerini ifade edebilme kabiliyetine ve uslübuna önem vermelidir.

sineye çekilen yangınlardan bir avuç kül biraz alaz.

özgürlük anlayışını değiştirmesi gereken yazar beyanı.
burada küfür serbest olursa küfür bağımlısına dönüşmüş insanlar doğru düzgün tanım girmek yerine canlarının istediği gibi bir ona bir buna saydıracaklar bu hem diğer yazarları rahatsız edecek hem de sözlüğün kalitesini düşürecek. bence belli bir yaşa geldikten sonra küfür kullanmadan kendinizi ifade edebilmeyi öğrenmiş olmanız gerekiyor.

victor hugo bu eserinde yarın öleceğini bilen bir insanın karamsarlığını, öfkesini, kısacası iç dünyasını çok iyi ve akıcı bir şekilde anlatmıştır. kitap hugo'nun yaşadığı dönemin siyasi yapısına verdiği bir tepki niteliğindedir. tek solukta bitirmenizi öneririm.

insanlığın tarihini muhteşem şekilde açıklayan kitaptır.
harari bu kitapta anlattığı her şeyi az ve öz olarak açıklıyor. temellendirmelerini okuyucuyu sıkmadan, kafasını karıştırmadan en basit düzeyde anlatıyor. geçmiş tarihi anlatırken bugünümüzle kıyaslıyor, çıkarımlar yapıyor fakat harari bu kitapta okuyucuya kendi fikirlerini de hafif bir biçimde yansıtıyor. basit düzeyde oluşu, güvenilir ve temel bilgiler vermesi açısından kesinlikle okunması gereken bir kitap.

franz kafka'nın kıymetli eserlerinden bir tanesidir.
dönüşüm basit bir kitap değildir. gregor samsa basit bir karakter değildir. dönüşüm'de kafkayı daha iyi anlayabilmek için babaya mektup adlı eserinden sonra okunması gerektiğini düşünüyorum.

stefan zweig'in muhteşem eserlerinden bir tanesidir. zweig, romanlarında kahramanlarının psikolojilerini, o anki ruh hallerini çok iyi bir biçimde çözümleyerek okuyucuya yansıtır. özellikle bu romanında aşık bir kadının iç dünyasını, aşkının ne derecede olabileceğini çok iyi şekilde yansıtmıştır. zweig'in eserleri kesinlikle okunması gereken eserlerdir.

#351136 no'lu tanımıyla gülümseten yazardır.

açtığı başlıkların çoğunu saçma bulduğum yazar. ayrıca cinsiyetçi söylemleri bir süre sonra yoruyor. neyse. iyi sözlükler kendisine.

ah ulan dedirtiyor insana. ne hale geldik ya. bu ülkenin vatandaşı bu kadar mı değersiz? bu devlet neden bir türlü sosyal devlet olamıyor, vatandaşına sahip çıkamıyor diye sorgulamadan edemiyorum. intihar eden kişinin psikolojisini anlayabiliyorum ama geride kalan eşinin halini düşünemiyorum bile. belli bir kesim görmese de bilmese de hayat şartları o kadar zor ki. iş bulmak ayrı zor, it gibi çalışıp alın teriyle para kazanmak ayrı zor, o parayı idareli kullanmak her türlü ihtiyaca yettirebilmeye çalışmak ayrı zor. hani öyle bir zamandayız ki bırakın kişisel istekleri hobileri falan artık insan ihtiyaçlarını bile zor karşılıyor. sonuç ne? sürekli gergin, yarın ne halt edeceğim kaygısıyla yaşayan, hobi edinemeyen bir tiyatroya bile gidemeyen, sürekli stres altında olan, yetersiz ve özgüvensiz hisseden belki de sonu bu gencimiz gibi olan ya da olacak olan insanlar. yaşamak bu kadar zor olmamalı. mağaralarda yaşanan göçebe ve avcı toplayıcı olunan zamanlara bile özeniyor insan artık.