arabalara hiç ilgim olmamasına rağmen ehliyet kursuna yazılmıştım. dert sahibi oldum durduk yere.
ileride canım karım olacak kişinin araba kullanmayı bilip beni istediğim yere götürmesi gibi bir şartım var.
beklenen şeyin olmaması insanı yaralar. iki kere başıma geldi. ben çok zor ağlarım normalde. beceremem ağlamayı. ikisinde de ağladım.
eğer bir şeyin olmama ihtimali aklınızdan geçiyorsa olmadığında hafifliyor üzüntüsü.
sıfat fiil ekleridir. bunları ve daha zor olan zarf fiil eklerini ezberlemiştim. hala unutamadım. bazen aklıma geldikçe kendi kendime söylüyorum şarkı gibi.
istanbul için yaşadığım durumdur.
işim yüzünden başka şehirde yaşamak çok zor benim için. lise zamanından beri istanbul'da yaşamak istemediğimi söylerdim. mecbur kaldık bu şehre.
dibine kadar hissettiğim andır.
bir gece kardeşim ve ben köyde korku filmi izliyorduk. odada sadece ikimiz varız. odanın iki duvarındaki bütün pencereler açık. pencerenin yakınlarında dallar var. hava çok rüzgarlıydı. ay ışığı, rüzgar, dallar derken zaten korkunç bir ortam.
korku filminin tam cinli, kapıların kapandığı, eşyaların hareket ettiği sahnesinde bizim pencereler kapanıp açılmaya başladı. bağıra çağıra odadan çıkmıştık. korku filmini yaşadım ben. daha sonra haliyle rüzgardan pencerenin çarptığını anladık ama o günden sonra hiç korku filmi izlemedim.
en güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır.
en güzel çocuk:
henüz büyümedi.
en güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür.
nazım hikmet
uzaktan kumandalı araba alıp evde kullanmak istiyorum. şu anda alabilecek durumum var ama
oyuncakçının önünden geçerken, çocukken olduğu gibi, "keşke bende de olsa" diye içimden geçirip uzaklaşıyorum hep.
üniversite yıllarında gözlükçüde çalışan, 2 aydır da astigmattan mağdur olup gözlük kullanan ve sektörle ilişkisini kesmemiş biri olarak bir kaç tavsiye verebileceğim başlıktır.
öncelikle artık devletin verdiği gözlük diye bir şey yok. en ucuz gözlüğü bile alsanız para vermeniz gerekecek. çünkü çok fazla zam geldi. ancak devlet gözlük ödemelerini arttırmadı.
çerçeve seçimi tamamen size kalmış. internette "yüzüme göre hangi gözlüğü kullanmalıyım?" gibi aramalarla fikir edinebilirsiniz. kare yüze yuvarlak gözlük, alnın açık çenen darsa üstü kalın çerçeveli altı çerçevesiz gibi gibi... ayrıca odak noktası daha düzgün olacağı için en iyi görüş kalitesini yuvarlak çerçevelerde yakalarsınız. özellikle astigmat varsa yuvarlak çerçeve önerimdir. benim gibi yüz hatları sivri olmayıp yuvarlak çerçeveden nefret ediyorsanız yapacak bir şey yok. o zaman kare çerçevenin kenarları sivri olmayanlarını tercih edebilirsiniz. diğer önemli noktalardan biri çerçevenin hafif olmasıdır. dikkat edin buna yoksa kafanız ağrır.
kemik çerçeve ve paletli çerçeveler var. kemik çerçeve rahattır. paletli olanlar buruna baskı yapabilir ama mesela burnunuz yamuksa paletli almak daha mantıklı çünkü paletler ayarlanabiliyor. gözlükçüye gidince deneyip görmek gerekiyor.
gözlükte asıl önemli olan camdır. tabi ki herkes çerçeveyi göreceği için ona da önem verilmeli ama paranız çok yoksa çerçeveyi daha ucuz alıp cama abanabilirsiniz. camla göreceksiniz.
bilmem kaç çeşit cam var. şimdi burada marka verip onları açıklamak saçma olur. sadece belli başlı şeyleri anlatacağım.
en ucuz cam devletin verdiğidir (artık devlet vermiyordu ama bu cama böyle diyeceğim). devletin verdiği cam pencere camı gibi hiç bir özelliği yok. sadece numaranız olur camda. sonra gözlükçüler size markasız filtreli cam önerirler. mavi ışığa karşı korur ama koruyuculuğu azdır (böyle söylerler koruma oranlarını bilmiyorum). sonra markalı filtreli camlar var. en son kırılmaya karşı garantili, su tutmaz, buhar hemen geçer, havada takla atar camlar var. bu üstün özellikli camlar haliyle çok yüksek fiyatlı. tavsiyem markalı filtreli camları almanız. markalı filtrelilerde fiyat aralığı fazla olabilir. camda özellik olup olmamasına bağlı fiyatlar. gözlükçüde sorarsınız onları.
iki çeşit cam vardır: organik ve mineral. şu anda mineral cam neredeyse satılmıyor. mineral cam çizilmez ama kırılır ve ağırdır. organik cam çizilir ama kırılmaz ve hafiftir. organik camı alacaksınız. gözlüğü çıkarınca masaya ters koymaz ve peçete, kıyafetle silmezseniz çizilmez. dikkatli kullanınca organik cam candır.
yüksek fiyatlı camları almadığınız sürece camların hiç birinde çizilmeye karşı garanti yoktur. çerçeveler genelde iki yıl garantilidir.
avmlerdeki zincir gözlükçüler (marka vermiyorum) ve köşedeki gözlükçü dükkanları arasında bir fark yok. reklam yapabiliyorlar diye avmdekiler iyi olmuyor.
birinden hangi gözlükçüye gideceğiniz ile ilgili tavsiye alırsanız daha iyi olur. sonuçta esnaflık yapıyor bu insanlar.
son olarak gözlük için vitrindeki "%83 indirim" gibi yazılara inanmayın. böyle indirimler yapılmaz, yapıldı gibi gösterilir. hatta bu yazıların olmadığı dükkanlardan daha ucuza çıkabilirsiniz.
bir gün ekşide yazar olan arkadaş geldi "hadi yeni sözlük açılmış hemen üye olalım ileride birinci nesil oluruz" dedi. öyle bir heves başladık ama burası çok değerlenmedi gibi. yine de arada giriyoruz işte
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.