skwisgaar skwigelf yazar profili

tavuk yokken yumurta vardi.
resmim.net/i/KVYV2

yahudi arkadasi da saka olsun diye sabun yapalim diye artiracagim eylem.

kendi adima anamin hatrina orada duran tugce isinsu, buyu, evrene mesaj yollama, cakralar, renkli isikli ates topu, samanizm, astroloji, kisisel gelisim gibi bilimum salak sacma konular cevresinde donen kitaplardir.

(bkz: chuck schuldiner)

peroksizomdur efenim.
(bkz: peroksizom)

her sabah uyaninca yaptigimdir. ruyalarim benim en guzel anilarimi yasadigim yerler. ve ayrica en cok eglendigim yerler de diyebilirim. hatta bazi ruyalarim birden fazla kez farkli olaylarla bilincaltimin yarattigi belli basli mekanlarda gecer. bunun icin bir harita bile yaptim.
bazilarindan iyi sci-fi veya fantastik cikar ha.

sarki listesini deli gibi ogrenmek istedigim radyo. allahim allahim. yunan muzigine bayiliyorum.

sarki sozleri asagidaki gibi olan deniz turkusudur.


what will we do with a drunken sailor? ×3
early in the morning!
way hay and up she rises ×3
early in the morning!
shave his belly with a rusty razor ×3
early in the morning!
way hay and up she rises ×3
early in the morning!
put him in a long boat till his sober ×3
early in the morning!
way hay and up she rises ×3
early in the morning!
stick him in a scupper with a hosepipe bottom ×3
early in the morning!
way hay and up she rises ×3
early in the morning!
put him in the bed with the captains daughter ×3
early in the morning!
way hay and up she rises ×3
early in the morning!
that's what we do with a drunken sailor ×3
early in the morning!
way hay and up she rises ×3
early in the morning!
way hay and up she rises ×3
early in the morning!

bu gibi kitaplar hayatta nasil "basarili" olunacagini soyler.
bunun bir ustu ise enerji uzmani, donusum terapisti diye gecinen sertifikali sarlatanlardir ki onlar da sizi hipnoterapi denen bir seye alip dusuncelerinizi kendi istedigi gibi degistirip sekillendirir. baska bir insan olursunuz, benliginizi kaybedersiniz.

kendiniz olun.

yandiginda parlak kirmizi bir isik veren toprak alkali metalleri grubu uyesi bir element. havai fiseklerde kullanilir. iskocya'nin strontian diye bir koyunde william cruickshank tarafindan kesfedilmistir. adini da buradan alir.

entelektuel etkilesim icin cok yonlu ve taze bir ortam olmasi kafa sozlukte yazma nedenlerinden biridir.
ayrica ne yalan soyleyeyim beles kitap var diye gelmistim ama cok daha guzel ozelliklerle de karsilastim. gelistirenlere ve yapimda emegi gecenlere tesekkurler.

sarkilarina bayildigim yayin. yayinciya cok tesekkur ediyorum.

sarki listesine ulasabilirsem sonsuza kadar zihnime gomulmemis olacaklar.

son yillarda "bir seks yapsa da toptan rahatlasak" ya da "beyefendiye kari gonderelim" dedirten yazarlarin dolustugu sozluk.

dusunce olmak isterdim dusunce!
istedigin kaliba burunup insanlarin zihninde hayat bulabiliyorsun, o kisinin duygularini, davranislarini, aliskanliklarini etkileyebiliyorsun. daha ne isteyeyim?

baslik niyeyse (bkz: sokratis malamas)'in diafanos adli sarkisinda gecen bir dizeyi animsatti:
"san xenos, san xenaki, san panda xenos"
"bir yabanci, kucuk bir yabanci, her zamanki gibi bir yabanci olarak" gibisinden bir anlami var.

tanima gelirsek, kalabaliklarin icinde yalniz olma durumu kisiyi dusunmeye ittiginde zaten fiziken de yalniz olan kisinin konumundan daha uzucu yerlere surukleyebilen histir. yalnizligi secmemissinizdir, hatta secmenizi gerektirecek bir sey olmayacak kadar iyi bir cevreniz vardir, ya da bir zamanlar samimi ve kuvvetli oldugunu dusundugunuz iliskileriniz kabak tadi vermeye baslamistir. yalnizca siz bu dusuncenin icindesinizdir ve karsi tarafin haberi dahi yoktur, o halde yalniz hissetmeniz kacinilmazdir.

yine de ne kadar yalniz ve kimsesiz olursa olsun, eger bunun farkindaysa bir insanin yalniz oldugunu dusunmuyorum. bir sekilde vardir. ama yalniz degildir.

kotu cocuk kitap incelemeleriyle tanidigim, beni sozlukle tanistiran yegane rengarenk kisi. eksiden de gina gelmisti artik. kafa sozlugun kitap hediye etme gibi uygulamalari gayet hos. sol frame'den anladigim kadariyla duzey olarak da cok cok iyi. kendisine tesekkurlerimi sunuyorum.

aktif metaller, yari soy metaller ve soy metaller olarak basitce uce ayrilabilir.

aktif metaller elektropozitifligi yuksek metallerdir, baska bir deyisle elektron verme hevesleri coktur. periyodik cetvelin cogu bunlardan olusur. bunlar asit, oksit vb. maddelerle munasebete girmede sikinti cekmezler. periyodik cetvelin en aktif metalleri 1a ve 2a'da bulunan alkali ve toprak alkali metallerdir.

bunun yaninda amfoter metaller de vardir (be, zn, al, cr, pb, sn). bunlar asitle tepkimeye girerken bazik, bazla tepkimeye girerken asidik ozellik gosterirler. diger metallerin aksine kuvvetli bazlarla tepkime verebilirler.

yari soy metaller (ag, cu, hg) ise derisik oksijenli asitlerle tepkimeye girebilir. fazla bir elektron verme egilimleri yoktur.

soy metaller (au, pt) ise hic kimse ile tepkime vermek istemez. altini anca kral suyu (bkz: hidroklorik asit) (bkz: nitrik asit) karisimi kullanarak cozebilirsiniz.

metaller kabaca bunlardir. bir de civa oda kosullarinda sivi fazda bulunan tek metal kabul edilir. galyum var gerci eline alinca eriyor muydu ne, hic tutmadim, bilmiyorum.

tanrinin gazabina ugradigim anlarda istedigini elde edemeyince hircinlasan bir cocugun kendini kanitlama istegine benzettigim davranislar sonucudur. mizani bozan en ufak bir gunah kulun cehennemde cayir cayir yanmasina sebebiyet vermekte, bunca zaman tanrisini memnun etmeye calismis "iyi" kul azicik gunah islemek icin firsat buldugunda vari yogu elinden alinmaktadir. ilginctir ki sorgulamani da istemez. cunku seytan da sorgular. sorgulayan ve zihninin farkinda olan insanlari dehsete dusuren bir ote dunya distopyasi ise sevabi agir basinca cennete giden insanlar olumden sonraki yasamlarini mutlu ve sorgusuz degerlendirirken cehenneme gidenlerin seytanla raki sofrasinda felsefe tartisacak olmasidir. dusun yani, insanin gelismisliginin getirdigi bir sonucu, zekani kullanarak sorguluyorsun ve bu tanrinin hosuna gitmiyor. madem durum bu, neden insanin zekasinin farkina varacagi kadar gelismesine izin verdin o zaman?

tanri narsist biri gibi geliyor bana. bilemiyorum altan.

kafada beliren imajdan hoslanma durumudur. gercek kisi ve kurumlarla ilgisi yoktur.

bu kisi benim icin emena i fili mou klibindeki ciplak kel adam ve bir zamanlar da katharine hepburn iken baskasi icin hic varolmamis biri olabilir.

not: hala linkte soz ettigim adamin kim oldugunu bulamadim. dozasimina ugramis bir merak icerisindeyim.

kendini gelistirmek isteyenler icin bubisanat.com var. icinde resim sanati, siir, kisa hikaye gibi kullanici urunu yazınsal eserlere ulasmaniz mumkun. mazosist ergen eserimsilerinin olmadigi ve gercekten edebi deger tasiyan yapitlarin oldugu bu site yeni yazarlar icin daha uygun.
wattpad gerceklerden uzak ve samimiyetsiz insanlarin kendilerine yarattigi hedonistik utopyalarin yerleskesi. guzel bir eser bulamamaniz oldukca olasidir neticesinde az oy aliyorlar ve vanilya kokulu beyaz nokta kitaplarina ragbet eden ahaliye hitap etmiyorlar. yine de genclerle ilgili sosyolojik deneyler yapmaya merakli iseniz gunluk 30 dakikayi asmamak kosuluyla bakabilirsiniz. swh.