sokaklardakosturacakheves yazar profili

o aniden gelen duvarlara bakma boşluğu kafanın bi milyonluğu üzerine sanki ramak kalmış hissiyle vuku bulan olay

libidosal yükselimlerinin duygu chartı üzerinde yarattığı stonksu icraatiyle taçlandırmış birey

o kızı üzmeyin onun sosyal anksiyetesi var cümlesini canlı kanlı özümsemiş normalleştirmiş öğretmenin karşısında nakavt düşecek olan öğrenci seçen öğretmen adeta hepimizin baş belası korkulu rüyasıdır. parmak kaldıranı seçen öğretmen canımızdır canımız...

bu siteme tabii olsaydım mevcut durumda şarkı dinleyemeyecek olurdum. yok illaki gidip sevdiğim şarkıları anılarıma tıkıştırıcam başka türlüsü içim rahat etmiyor.

nonni prens de fena olmayacak bir seçim olurmuş

gülerken şahdamarı patlayan kız.

tam kısaca permütasyon hesabıyla olasılık hesabı yapacaktım ki yahudiler işi bozdu...

sabahleyin uyanıp ilk iş olarak anlamlandıramadığın, binbir heves ile gidip anlattığın o rüyayı karşındaki denyonun da anlayamaması sonucu verdiği tepki.

cheri cheri lady-modern talking

tıka basa doyulan makarna üzerine hele bir de yoğurt yenildiyse saçma sapan bir reality show karşısında adeta ruhunu tv karşısındaki koltuğa teslim edercesine sızıp kalmanın verdiği keyiftir.

alelacele çektirdiğim için adeta daeşin türkiye sorumlusuyum desem sırıtmayacak fotoğraftır.

evindeki bitkinin çiçek açtığını görmek,filizlendiğini izlemek.

dünyanın en uzun kuyruğu olabilir. özellikle de halkın her kesimiyle bir arada bulunduğunuz için hem henüz yatıramadığınız faturalara hem de memleketin haline offlatır.
(bkz: bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır)

gece saat 02.00 terminalde yıkanan otobüsün önünde sibirya soğuğunda hafif mayışık bir halde alelacele çekilen tekel 2001,yanında nataşalarla görebileceğiniz atletli tırcı abilerden son sürat kaçmak gibi adrenalini tavan yaptıracak aktiviteler,2 saattir tuttuğun için artık patlama noktasındaki mesane, oduncu gömlekli bir daha denk gelmeyeceğiniz o kasiyer kız, herhangi bir markette bulamayacağınız her şeyi satan benzinci yanındaki o marketten yapılan alışveriş, uzun süre ayaklarının yok olduğunu düşünmek,daima zırlayan ve otobüsteki herkese uykuyu haram etmiş olan o nemrut bebek, libidosu tavan yapmış muhtemelen yaşadığı muhafazakar şehirden ayrıldığı için sevgilisiyle gizliden gizliye yan yana koltuk bileti almış ve otobüste sex and the citynin henüz yayınlanmamış bölümlerine ön hazırlık yapan o iki genç, hayatta o kadar para bayılmak istemediğiniz, çoğunlukla da herkesin damağına uygun olsun diye 1 gram bile tuz atılmamış o yemek,sonrasında bozulan mide,çekilmedik çile dert bırakmayan karın ağrısı, gidilen yerde sümük çeke çeke valizini sürüklemek, dönülen yerde kimseyle sarılıp konuşamadan yastığa konulan baş,uzun yol çekildiyse yaklaşık 1 güne kadar kalıcı olan baş sallantısı gibi çeşitli durumları içinde barındıran süreç.

bir gün uyandığımda sebepsizce kalbimin ağzımda atmasına, avuçlarımın sırılsıklam olmasına (ki bu içimdeki kaygıyı rahatsızlık hissiyle pekiştirip beni daha çok kaygılandırır) sanki birazdan kıyamet kopacakmış çok kötü şeyler olacakmış hissi ile mideme yumruk geçiriliyormuş hissiyatı veren rezil hastalık. kendisi 2 yıl önce görmüş olduğum halisülasyonların bana yadigarıdır. allah canlarını alasıcalar.

burslar yatınca arkadaşlarıma mayışlar yattı mı diye soruyorum.

yaş aldıkça insanı şarkıların tatmin etmemesiyle başlayan buhranlı sürecin bitireceğine inandığın o şarkıyı sonunda bulmuşsundur fakat iki güne cılkı çıkana kadar dinlediğin için artık bu ümit de son bulmuştur. kulağını bir şeyler yine doldurmaya devam eder.

daima ölmeleri ve bizde bıraktıkları çocukluk travmaları ile bilinirler.

bir iç anadolu tatlısıdır.değişik yörelerde değişik adları da bulunur. ağızda bıraktığı tattan ziyade söylendikten sonra sanki içini hoşlamış gibi bir hissi vardır.

insana tüm dandik videoları tekrar tekrar izlettirir. bir süre sonra beynin uyuşur. yapman gereken çok şey olsa da artık ne hevesin ne de umudun kalmıştır. hava sıcak ve mevsimlerden yaz ise insanı daha çok mayıştırır daha çok salak hissettirir. devamında seninle yaşıt olanların hayatlarına bakılır, iç geçirilir;''neden ben böyleyim, farklı olan ben miyim?'' gibi saçma sapan düşüncelere yelken açılır. hayır dostum dertler derya olmuş sen de sistemden yorulmuş bir sandal devrilip batmış boğulmuş bir türk gencisin sadece.