1.
kalbimiz seninle
son tanımları
2.
yazarların küçüklüğünde para kazandıkları ilk işleri
tekstil fabrikasında kalite kontrol. 12 yaşında iş hayatına atıldım ilk olarak. çok iyi bilirim o zamanları.. 24 saate kalıyorduk kumaş rulolarının arasında uyuyakalıyordum. bazen o kadar çok yoruluyordum ki, fabrikadan eve bile gidemiyordum. saatlerce ayakta kalmayı ilk o zamanlar öğrenmiştim. tırnağım derimin içine girerdi ve çıkartırken de kanardı falan. hayat işte insanı bir şekilde büyütüyor, ona sıkıntılara katlanmayı öğretiyor. ama hayatımda yapıp pişmanlık duymadığım tek şey; 4 yıllık kamu yönetimi okumak olmuştur. okuduk bitirdik, çok şey öğrendik.
devamını gör...
6.
akademik kitapları okumaktan sıkılmak
soru1 - akademik kitapları okumak ve bilgi öğrenmek istiyorum ancak bu kitaplar beni sıkıyor, ne yapmalıyım?
cevap1 - akademik kitaplar içeriği gereği amacı bilgi vermek olan kitaplardır. okuduğunuz kitap bir türk yazara aitse ve sizi sıkıyorsa yani 1 paragraf okuyorsunuz bırakmak istiyorsanız, sizde değil kitapta sıkıntı var demektir. çünkü akademik kitap yazarları çoğu zaman amaçları bilgi vermek olduğundan, sadece bilgiyi vermeye odaklanıp okuyucuya nefes aldırmazlar; bu durum da okuyucuyu sürekli ama sürekli sıkar ve okuyucu kısa kısa okur ama çok sıkılarak okur yani sudan bir sebep olsa da şu kitabı bıraksam diye okur.. bu durumda almanız gereken bilgiyi başka kitaptan almalısınız. bilgiyi alacağınız kitap sizi alıp bazen konudan uzaklaştırmalı ve size nefes aldırmalı yani taramalı tüfek gibi bilgiyi size sokuşturmaya çalışmamalı.
-----++++örneğin; bir ekonomistin ekonomi kitabı yazması var, bir de felsefecinin ekonomi kitabı yazması var. ikisi de aynı kitabı yazsa ben felsefecinin yazdığını okur aynı bilgiyi onun kitabından almaya çalışırım. çünkü bilirim ki felsefeci, başka konulara girmeden, başka diyarlara götürmeden, doğrudan bilgi ile sizi boğmak istemeyecektir gibi gibi.
soru2 - bunları anladım ancak kitap bir çeviri kitabıysa? yani yabancı dilden türkçeye çevirilmişse ve yine bizi sıkıyorsa?
cevap2 - onca çeviri kitabı okudum yani hemen hemen okumadığım alan yok gibi birşey.. ve bizim çevirmenlerimizin yaptığı hata şu; kelime nasıl çeviriliyorsa öyle veriyorlar yani karmakarışık bir kitap çıkıyor ortaya. evet çeviri iyi oluyor ancak çevirilen kitabın anlatmak istediğini anlayana kadar 9-10 defa aynı yeri okumanız gerekiyor ancak o zaman bir şeyler çıkartabiliyorsunuz paragraftan. bu da haliyle okuyucuyu yoruyor ve ilerlemesini ciddi anlamda yavaşlatıyor. haliyle de okuyucu çok çabuk sıkılıyor ve kitabı eline almak istemiyor. bu sebeple; bir yabancı kitap türkçeye çevirildiğinde dil çok önemli. son derece akademik, anlamı bilinmeyen kelimelerle ve karmakarışık bir çeviri olursa eğer bu sebepte kitabı okumanızı engelliyor. yabancı kaynak çevirilerinde tek dikkat etmeniz gereken husus; çeviri ''ağır bir dil'' ile yazılmaması. eğer dili ağırsa o çeviri kitabının, hemen başka yayınevindeki çevirisini alınız yoksa kitabı tamamen okumamak üzere elinizden bırakır bir daha hiç almazsınız
cevap1 - akademik kitaplar içeriği gereği amacı bilgi vermek olan kitaplardır. okuduğunuz kitap bir türk yazara aitse ve sizi sıkıyorsa yani 1 paragraf okuyorsunuz bırakmak istiyorsanız, sizde değil kitapta sıkıntı var demektir. çünkü akademik kitap yazarları çoğu zaman amaçları bilgi vermek olduğundan, sadece bilgiyi vermeye odaklanıp okuyucuya nefes aldırmazlar; bu durum da okuyucuyu sürekli ama sürekli sıkar ve okuyucu kısa kısa okur ama çok sıkılarak okur yani sudan bir sebep olsa da şu kitabı bıraksam diye okur.. bu durumda almanız gereken bilgiyi başka kitaptan almalısınız. bilgiyi alacağınız kitap sizi alıp bazen konudan uzaklaştırmalı ve size nefes aldırmalı yani taramalı tüfek gibi bilgiyi size sokuşturmaya çalışmamalı.
-----++++örneğin; bir ekonomistin ekonomi kitabı yazması var, bir de felsefecinin ekonomi kitabı yazması var. ikisi de aynı kitabı yazsa ben felsefecinin yazdığını okur aynı bilgiyi onun kitabından almaya çalışırım. çünkü bilirim ki felsefeci, başka konulara girmeden, başka diyarlara götürmeden, doğrudan bilgi ile sizi boğmak istemeyecektir gibi gibi.
soru2 - bunları anladım ancak kitap bir çeviri kitabıysa? yani yabancı dilden türkçeye çevirilmişse ve yine bizi sıkıyorsa?
cevap2 - onca çeviri kitabı okudum yani hemen hemen okumadığım alan yok gibi birşey.. ve bizim çevirmenlerimizin yaptığı hata şu; kelime nasıl çeviriliyorsa öyle veriyorlar yani karmakarışık bir kitap çıkıyor ortaya. evet çeviri iyi oluyor ancak çevirilen kitabın anlatmak istediğini anlayana kadar 9-10 defa aynı yeri okumanız gerekiyor ancak o zaman bir şeyler çıkartabiliyorsunuz paragraftan. bu da haliyle okuyucuyu yoruyor ve ilerlemesini ciddi anlamda yavaşlatıyor. haliyle de okuyucu çok çabuk sıkılıyor ve kitabı eline almak istemiyor. bu sebeple; bir yabancı kitap türkçeye çevirildiğinde dil çok önemli. son derece akademik, anlamı bilinmeyen kelimelerle ve karmakarışık bir çeviri olursa eğer bu sebepte kitabı okumanızı engelliyor. yabancı kaynak çevirilerinde tek dikkat etmeniz gereken husus; çeviri ''ağır bir dil'' ile yazılmaması. eğer dili ağırsa o çeviri kitabının, hemen başka yayınevindeki çevirisini alınız yoksa kitabı tamamen okumamak üzere elinizden bırakır bir daha hiç almazsınız
devamını gör...
7.
david ben gurion
israil'in ilk başbakanı ve israil devleti'nin kurucusudur. ''ulusun atası'' payesi kendisine verilmiştir.
devamını gör...
8.
theodor herzl
yüce israil devletinin ruhani babasıdır. bugün israil varsa eğer, onun sayesindedir. kendisine çok şey borçluyuz.
devamını gör...
9.
israil
dünyanın yegane ve mutlak gücü olan ortadoğuya kurulmuş, bayrağında davut yıldızı taşıyan, dünyanın tek hakimi olan devlettir. gücü tartışılamaz ölçüde muazzam ve büyüktür. daha kurulurken bile sayısız arap devletini yerle yeksan etmiştir. buraya o kadar çok şey yazarım ki; malesef kelimeler devletimin gücünü anlatmaya yetersiz kalıyor.
devamını gör...
11.
evladına sen onu beceremezsin diyen ebeveyn
yanıbaşında en büyük düşmanını yetiştirir. rüzgar ekersen fırtına biçersin.
devamını gör...
12.
çocuk romanları veri tabanı
kemalettin tuğcu serisi. içinde 40 küsür ince hikaye kitabı olan bir kutu halinde satılıyor. alcam ve kütüphanemin baş köşesine koycam. çocukken okurdum ama bir daha hiç bulamadım, nasip olmadı diyelim.
devamını gör...
13.
amerika birleşik devletleri deyince akla gelenler
-yalancılık
-ırkçılık
-atom bombası
-boşa öldürülen binlerce insan
-dolar
-fed
-jp morgan, moddys, lehman brothers, goldman sachs
-ırkçılık
-atom bombası
-boşa öldürülen binlerce insan
-dolar
-fed
-jp morgan, moddys, lehman brothers, goldman sachs
devamını gör...
14.
tanrı'nın dua kabul oranını çok düşük tutması
pis bir nefs ile edilen duanın kabul olmasını beklemek, motoru bozuk bir aracın çalışıp sizi istediğiniz yere götürmesini beklemek gibidir.
devamını gör...
15.
21 ağustos 2021 boğaziçi üniversitesi'ne rektör atanması
kötü hatta içler acısı bir durumdur. ancak bir gerçeği asla değiştirmez. orası ne yaparsanız yapın bir ''devlet'' üniversitesi. her değişiklikte her hoşunuza gitmeyen birşeyler olduğunda protestoya kalkarsanız eğitim hayatınız mahfolur. bukez alacağınız eğitimden ya tamemen olursunuz ya da eğitiminiz sekteye uğrar. biz liberaller üniversitelerin tamamı özelleştirilsin deriz. tüm bu saçmalıklar olmasın diye. üniversiteler insanların geleceğini şekillendiren kurumlardır ve devletin tekeline terkedilemezler.
devamını gör...
16.
neden alkolik değilsin sorusu
biliyorum ki içerek ertelediğim dertler, ayıldığımda fazlasıyla geri dönecekler.
şeklinde cevaplanabilecek sorudur.
şeklinde cevaplanabilecek sorudur.
devamını gör...
17.
taliban
islam gibi mukaddes bir dinin adını kullanarak kötü işlere girişen tehlikeli bir terörist gruptur. hz.peygamber kadınların bizlere allah(c.c.)'ın emaneti olduğunu bildirmiştir. bunlar emanet hıyanet etmek bi yana, zulmediyorlar. diğer yaptıklarından bahsetmiyorum bile.
sonuç olarak; eşekten at olmasını beklemek umut değil çaresizliktir.
sonuç olarak; eşekten at olmasını beklemek umut değil çaresizliktir.
devamını gör...
20.
sahibinden.com
ürün satışı yapabildiğim bir site. 600 liralık bir sata ssd satmıştım .
devamını gör...