sosyalabrek yazar profili

alkol tüketimi bu tip hadiselerin yaşanmasındaki en büyük katalizör. katil ve maktül birbirlerinin sebebi olmuşlar.

"mors certa vita incerta"

ölüm net, hayat şüpheli.

türbe ziyaretleri, çaput bağlama, beşik kertme, nazar boncuğu, göbekli şeyhler ve iradesi elinden alınmış müridler topluluğu, sürekli heykel yapmak, duyarcılık vs...

"peygamberler neden en çok arap toplumlarına geldi ve kutsal kitab'ın dili neden arapça?" sorularının cevabı bu ve benzeri hadiselerdir. bu piçlerin 2000 yıl önceki dedeleri kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyordu. kendileri de yüzyıllar önce ki ataları gibi müşrik ayrıca.

cem yılmaz'ın eski yavuklusunun nafakasını beğenmemesi, mantığın usulca terk edildiği burç ve astroloji başlıkları olunca bırakın tanım girmeyi, insanın iştahı bile kaçıyor.

bilmem tanımlayabildim mi ?

"ne günlere kaldık ey gazi hünkar;
katır mühürdar oldu, eşek defterdar!"

-ziya paşa

tıpkı insanlar gibi, tek olan allah'a ibadet etmek için yaratılmışlardır.

(bkz: zariyat/56)

islam dini, latin amerika ülkelerinde genellikle az sayıdaki müslüman nüfus ve ülke başkentlerinde yer alan ufak camileriyle anılagelmiştir. bölgedeki ülkelerde yaşayan ve büyük kısmı endonezya gibi güney asya ve afrika kökenli olan müslümanlar, çoğu kez herhangi bir siyasi taleple ön plana çıkmamıştır.

ancak 1990 yılında latin amerika'nın ada ülkesi trinidad ve tobago, alışılmadık bir durum yaşadı: bir "islam devrimi" girişimi. ülkedeki müslümanlar, her ne kadar toplam nüfus içindeki oranları yüzde 6'yı ancak bulsa da, yaklaşık 110 kişiyle bir silahlı devrim girişiminde bulundu. o yıllarda 1 milyon 250 bin toplam nüfusa sahip ülkede müslüman sayısı 75 bindi. ülkenin nüfusunun yüzde 70'lik bölümünü, günümüzde de olduğu gibi endonezya ve afrika kökenli kişiler oluşturmaktaydı.

27 temmuz 1990 cuma günü, ülkedeki müslüman nüfusun içindeki bir grup olan cemaat-i müslimin, 6 gün sürecek bir silahlı hükümet darbesi girişimin ilk adımını attı. 1988 yılından beri ülkedeki yönetimle arasında gerginlik bulunan gruba yönelik daha önce birçok operasyon düzenlenmiş ve çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirilmişti. söz konusu gerginlik grubun hükümete yönelik bakışını sertleştirmişti. darbe gerçekleştirmeden günler önce hükümet tarafından böylesi bir girişimin sinyalinin alındığı ancak herhangi bir önlemde bulunulmadığı ifade edilmişti.

silahlı müslümanların sayısı 114'ü ancak buluyordu. sabah 07.30 sularında harekete geçen "devrimcilerden" 42 tanesi parlamentoyu bastı ve ülkenin başbakanı dahil tüm hükümet üyelerini tutukladı. geriye kalan 72 kişi ise ülkenin tek televizyonu olan devlet televizyonunu ve bazı radyo binalarını ele geçirdi. oldukça kısa sürede tüm kritik merkezleri ele geçiren ayaklanmayı durduracak bir güç ortada yoktu ve cemaat-i müslimin oldukça iyi hazırlanmış görünüyordu.

"trinidad ve tobago hükümeti devrilmiştir"
saat 18.00'da grubun lideri canlı yayında tarihi bir konuşma gerçekleştirdi. yasin ebubekir'in şu ifadeleri kullandı: "bu öğlen saat 18.00'da trinidad ve tobago hükümeti devrilmiştir. başbakan ve hükümet üyeleri tutuklanmıştır. herkesten sakin kalmalarını istiyoruz. devrimci güçler caddeleri kontrol edecek. yağmalama olmayacak."

orduyla görüşmelerin sürdüğünü belirten ebubekir konuşmasına şu ifadelerle devam etti: "eğer bu insanlar doğru yoldaysa allah neden bize onların üzerinde güç verdi? neden bu gece burada sizin yerinize biz oturuyoruz? alemdeki kararları kim veriyor, yaratıcınız değil mi? bu gece millete seslenen başbakan kim? o nerede? allah onu bertaraf etti. allah gücü değil otoriteyi bertaraf etti zira ben dahil hiçbir insan herhangi bir güce sahip değildir. bizler sadece geçici hükümranlarız çünkü hepimiz öleceğiz."

imbécile (bkz: embesil)

#2093092 reel de baş edemeyince film de öldürmüşler.

2003 ırak işgaliyle başlayan süreç içerisinde bir dönem ordu içerisinde intiharlara sebep olan zalım keskin nişancı juba'nın sergilemiş olduğu icraatların sadece küçük bir kısmı link

(bkz: giorgio armani code)

euzubillah. bir numaralı vesvesedir.

rusya, 2015'ten beri suriye'de savaş suçu işlerken hiç bir yaptırım ile karşılaşmamıştı. ta ki avrupa'da bir ülkeyi işgal edene kadar.

"paris'te bir adam öldürülürse bu bir cinayettir. doğu'da elli bin insan boğazlanırsa bu sadece bir meseledir."

-victor hugo

bu ülke de peynir ekmek gibi allah'a küfreden mahluklar var. hangisine cezai yaptırım uygulanmış ?
herkes kendi tıynetinin gereğini yapar. kimi yaratılmışı ilah edinir, ona laf söyleyene de 1/4 insan ömrü kadar hapis cezası ister.

“yazıklar olsun, size de; allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da!"

enbiya / 67

mezkur şarkı sözü "cahil atatürk" olarak yazılsaydı sezen aksu sınır dışı bile edilebilirdi, belki de...
hatta sanat hayatı biter, temel hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakılırdı. işte ozaman ali babacan gibi oportünist/simsar, her tarafa mavi boncuk dağıtan tipler, "özgürlük cart-curt" gibi kavramları kullanıp sahte müdafi rölü oynarlarmıydı ? hayır...

meselenein acı bir boyutu daha var;
allah'ın adem peygamber'e cahil demesinden yola çıkarak kendilerinde bu hakkı gören ıq seviyesi maximum yaşadığı ilin plaka kodu kadar olan insanlar, mevzuyu meşrulaştırmaya yönelik hararetle ve celadetle mazaret tedariğine girişiyor...

kamyon arkası sözler ezberleyip, haber sunmak için değil de durduk yere kapak (!) yapmak için ekranlara çıkan, son derece antipati uyandıran, duyarcı, itici ve samimiyetsiz olan kişi. kadın cinayetleri, çocuk istismarı gibi haber mahiyeti taşıyan olaylardan kendine itibar devşirmeye çalışan mahluk.

ahlak ve din ayrıdır.

not : ateist değilim.

bill gates ve captain price arasında geçen sıkı pazarlıklar sonucu gerçekleşen olay.

surişehir