sezen aksu'nun dilini koparmak bizim görevimiz

bunu söyleyen kişi makamına saygı duyulmasını isteyen türkiye cumhurbaşkanı. üsluba, tarza, hareketlere, bu konuşmayı yaptığı yere bakın! başım belaya girmesin diye ünlem işareti ile birlikte susup, seçim gününe kadar bekleyeceğim. dayanabilirsem...

işte böyle sezen hanım, dün hurmaları yedin, bugün tırmalıyorsun.
sen bizi lanetledin ama bak dün kayığına bindiğin adamlar bugün dilini koparıyor.
atatürk'ün yolundan ayrılmayacaktın.
ve emin ol, başlıktaki cümleyi emir telakki edip evine gelebilecek bir sürü fanatik var.

şarkı yazdıracak durumdur.

yıldız’a nasıl yazdın “ah verin elime de kırayım cadının derisi kara elini” diye…

daha cesurunu, daha güçlüsünü merakla bekliyorum.

sezenden çıt yok çıt.

bunun arkasından yetmez ama evet kepazeliğini unutturmak için bir danışıklı dövüş çıkmaz.

çünkü türkiye burası. olmaz öyle dümenler.

idam isterük...

ohaaa.

sezen gibi popülist ve fırıldak figürlerin içine düştüğü duruma üzülmemek gerek. yüzlerce insan mesnetsiz ve yargısız hapise atılırken, akp ve fetönün beraberliğinin şak şakçılığını yapıp, itiraz eden yurtseverleri lekeliyordu. şimdi alkışladığı günlerin hesabını yapsın.

1- bir ülkenin cumhurbaşkanına !! asla ama asla yakışmayan ifadeler. gerçekten inanılmaz. bir o kadar ürkütücü. gerçi şaşırtıcı da değil.
2- sezen aksu bunu hak ediyor mu, sonuna kadar. dünün en ağır reisçisi idi, yetmez ama evetçisi idi, akp sevdalısı idi. al sana biat ettiğin güç işte. işine gelmeyince seni böyle ayaklar altına alırlar. alayınız umarım aynı akıbeti yaşarsınız.
3- 5 sene önce söylenen bir şarkı bu. 5 sene sustular. niye ??. çünkü 5 sene önce ekonomi iyi idi. şimdi ekonomi rezalet, kepaze ve rezil bir halde. hali ile ellerinde tek bir şey kaldı; din sömürüsü. ve hunharaca bunu kullanıyorlar. çünkü t.c. tarihinin en büyük ekonomik krizi var. bir şekilde bunu örselemeleri lazım.

gayet yakışıyor gercek yüzünü iyice gösteriyor.

sezen aksu'nun diline hitaben; "sen kimsin ya?" diyerek bitirseymiş keşke küçük dünya reisi.

su itfaiye hortum üçlüsü bugün sezen hanım için çalıyor.

halkı galeyana getirmek + gerçek gündemi değiştirme çabaları diye yorumladım.

iyi olmuş üzülmedim. zamanında yalarken iyiydi.

"you met me at a very strange time in my life."

90'ların içte ekonomik kriz ve irtica sorunlarının, dışta körfez savaşının getirdiği bunalımın ortaya çıkardığı iklimde parlayan isimlerden birisi sezen "the minik serce" aksu. x kuşağının sözümona "left winger", sapına kadar popülist avrupalısı, diğer muadilleri gibi avrupaya entegrasyon kapsamında siyasal islam kayığına binen "highbrow" "kullanışlı aptallar"dan sadece bir tanesiydi. hatta tabiri caizse "bir avuç tuzla" koştu kendileri.

"türkiyeli" olmak adına şarkılar türküler söyleyen -ışık doğudan yükselir, türkiye şarkıları vs.- sevgili sezen sırtında taşıdığı "bop" un üzerine bulaşmayacağını düşündü muhtemelen.. puşt coğrafyada kurumlar itina ile tasviye edilirken, ülkenin "ağası ve marabası" emekçiler (doktorlar, mühendisler, yazılımcılar vs.. [ben de dahil]) birer birer ülkeyi terk ederken erketeye yatmayı, kolpa yapmayı nimetten saydı.

velhasıl, severiz ms aksu'yu.. kendi "bekası" için belki çok sevdiği uk'ye topuklayabilir. merak ediyorum bu kadar ayyuka içinde üç beş arkadaşı dışında insanlar kendisini zerre arkalamazken, ayrıca yeni nesil de linç için sıraya girmişken biraz olsun düşünmüş müdür? hiç zannetmiyorum...

ms aksu üzerinden "götünün kesilmesi" tehlikesi ile karşı karşıya kalan diğer aktivist x kuşağı yobazları için ise "balyoz" zamanı.

sezen aksu'yu seversin sevmezsin orası ayrı. ama bu ülkenin değerlerinden biri. bu nasıl bir söylem. aklım almıyor. arkadaşlar iyi olmuş diyenler var. bu hiç sağlıklı bir yaklaşım değil. bizden olmayana ne olursa olsun zihniyetini bir kenara bırakmak lazım. bu kadının şarkılarını bilmeyen, dinlemeyen var mı aranızda.

“besle mâlumu, oysun gözünü.” temalı şaşılmayacak haber.

dinin üzerinden dönen bu muhabbete her baktığımda
- allah'ın verdiği cana saldırı görüyorum
-hoşgörü dinidir dediğimiz din için aşırı nefret ve hakaret söylemi içeren bir korumacılık görüyorum.
evet çıkıp sizi rahatsız eden konu için siteminizi dile getirin. sonra karşı tarafın kendini açıklaması ve gerekirse özür dilemesini sağlayacak boşluğu tanıyın. belki sadece senin yanlış anlaman ya da aslında güzel bir şey anlatmak isterken anlatmayı becerememiş biri vardır karşında. nasıl bu kadar kolay nefret edip bu kadar kolay saldırgan olabiliyoruz ? ben şahsen o şarkıyı her duyduğumda umut doluyorum. hata yaptım diye üzülme düzeltilebilir diyor o şarkı bana. korkma herkesin günahı var ama elbet bir gün herkes cenneti hak edecek diyor bu şarkı bana. cahillik etmiş olabilirsin bir hata yapmış olabilirsin ama merak etme doğruyu bulursun ve affedilirsin diyor bu şarkı bana.
karşı tarafa sizden özür dilemesi için, kendini doğru şekilde açıklaması için fırsat vermeden sanki karşılıklı bir atışma varmış gibi her gün biri çıkıp eli daha da büyütüyor. yapmayın lütfen. birazcık nefes alıp gözümüzü açalım. ne yaptığımızı fark edelim.

en az sezen aksunun olaya konu şarkı sözleri kadar tahrik edici, makama ve temsil edilen dine yakışmayan bir beyanattır. etkiye tepkidir ama yanlıştır. cumhurbaşkanlığı makamı dil koparma makamı değildir. islam dini dil kesmez. el keser, kafa keser ama dil kesmez.

yapılmayı bekleyen daha önemli görevler varken...