tenebro yazar profili

seni terketmemle sonuçlanacak bir sürecin başındayız.

niye sadece 'kadın'a, rahatsız edilme durumunun cinsiyet ile sınırlı kalmaması lazım. komik ve samimi olmayan, kadınlardan çıkar için alınan bir karardır. feministlerin asıl bu duruma tepki göstermesi gerekir.

'pardon kuzenime yazacaktım' türevi mesajlardan sonra gelişen olaylar silsilesi sonucu tekrardan sevgili olma durumunu engelleyen olaydır.

bu saatten sonra 'sol' ile anılmasın

alabarda

bana hayatı zehir eden ağrıdır, yaşamaktan gram zevk aldırmaz, başınıza zonk zonk vuran ağrı sonucu zombi gibi olursunuz, ağrı geçmedikçe sağlıklı düşünmeniz, bir şeylerden keyif almanız çok zor olur. ciddiye alınması gereken hastalık olup, kilo verme ve belirli egzersizler sonucu iyileşmeniz mümkündür, ameliyatla iyileşenine nadir rastladım.

benim yalnızlığım tercih ettiğimden (kafa dengi birine denk gelmemek, verilen kıymetin karşı taraf tarafından bilinememesi, kafa rahatlığı vs. ) denilip da ara ara ağır yalnızlık duygusuna maruz kalmayan var mı merak ediyorum böyle biri varsa da tebrik ediyorum, illa ki bu sorun yaşanılıyor diye düşünüyorum. bir canlı olarak sosyalleşmek doğamızda, genetiğimizde var, tercih edilmiş sosyalleşmeme durumu illa ki patlıyor bir yerde. bu durum patladığın da insan canlıları komüni içinde yaşadığını kabullenip, aramızdaki düşünce ve kültür farkında az biraz toleranslar gösterebiliyoruz. bazı şeylerden feragat ettikçe sosyalleşebileceğin daha çok insan çıkıyor karşına, böyle böyle bu soruna çözüm buluyorsun. öte yandan yalnızlık genel bir sorun, karşı tarafından da aynı soruna sahip olduğunu düşünmek ilişkilerde yardımcı olabiliyor baya.

benzerine rastlayamadığım, her gün mutlak doz aldığım, her duyguya hitap eden, her bir şarkısını dinlediğim de bu şarkıyı nasıl yapmışlar ya diye şaşırdığım eşsiz ve leziz müzik grubu, bana göre grubun en değerli üyesi morrissey'den ziyade marr'dır.

tamam görüntü yönetmenini tebrik ederim ama bir sürü şahane savaş filmi varken nedir bunun esprisi çözemedim, basit bir senaryoya sahip, şişirilmiş bir filmdir bence. sanki televizyona yapılmış bir belgesel vari yapım tadında kurgusu var.

kötü haber geçmişi hatırlar üzülürsünüz, iyi haber gelecek hakkında umudunuz olur, öyle bir filmdir ki ehe romantik komedi, feel good film ya bu dersiniz ama verdiği mesajlarla sert bir filmdir aslında, hayatı monoton yaşayanlara, sürekli erteleyenlere sağlam bir şamar atar. göründüğünden daha da derin olan bu film bittiğin de derin düşüncelere daldırır, kendinizi sorgulattırır.

komodo ejderidir, bütün gün sarılsam doyamam

guilty pleasure şarkılar genelde iyi gelir. benimkilerden örnek olarak;
blue - all rise
t.i - what you know
nsync - bye bye bye
britney spears - hit me baby one more time
joan osborne - one of us
o-zone - dragostea din tei
cyndi lauper - girls just want to have fun
black eyed peas - don't phunk with my heart
nelly furtado - promiscuous
timbaland - the way i are ...

yoklukta gideri olandır. ayrıca 'malum soru?'

nasıl evde kaldım

sanılanın aksine stresten, iş yoğunluğundan değil de refah yüzünden yaşanan durumdur. iskandinav ülkelerinde de aynı durum söz konusudur. mutsuz ülkelerde üreme oranı daha fazladır incelendiği zaman.
ayrıca 'türk erkeklerine müjde, japon kadınlar erkekler için para ödüyorlar'

tek hamlede paralel park

olsa olsa bir ergen söylemi olabilir bu, cinsellik eğitiminin şart olduğunu gösterir.

aklıma 'good bye lenin' filmini getiren kanaldır. sevdiğim bir insan komaya falan girse mutsuz olmasın diye sürekli bunu izletirdim, ülkede hiçbir sorun olmadığını görür, mutlu olurdu.

çocuğuma senede bir okutacağım kitaptır, başta obsesiflik ve yalnızlık sorunlarını ele alan, kişisel gelişim kitapları gibi gözünüze gözünüze sokmadan temel problemleri ele alan bir başyapıttır bana göre. ablamın edebiyat mezunu olmasından dolayı kitaplarına çocukken dadandığım da beni en çok etkileyen ve karakterimin şekillenmesinde büyük katkısı olan kitaptır okunan yüzlerce kitap arasından. abartma olacak ama en başlarda büyük zevklerle okuduğum biriciğimi artık kusuru var mı acaba diye okuyorum.

ilk taşı en günahsız olanınız atsın