the blade man yazar profili

bence onun için de bir protesto bekliyorlar. hani venezuela'da bir sanatçı paralardan çanta yapıp ederinden daha pahalıya satabiliyordu ya. o hesap olacak ki ona da el atsınlar.

yoksa şu anki durum vergilendirme için baya güzel bir yöntem, kimse nakit kullanmayınca tıkır tıkır vergi ödeniyor. tabi muhasebe kısmında hile hurda döner ama karttan ödemede yine de nakit ödemeden daha fazla vergi alır. ben şahsen nakit verildiğinde fiş kesen çok az yer gördüm.

yani üniversitede 4. senemde birisi olarak iki bir şey söylemek hakkımız sanırım.

-imkan varsa türkiye'de okumayın. gidin yurt dışına doğru düzgün okuyun. partilemeyi kastetmiyorum tabi, olması gerek akademik tartışma çevresi türkiye'de yok gibi. o çevre ancak yurt dışında var.

-ingilizce ve 2. yabancı dil öğrenin. ingilizce olmazsa insan gözüyle bakılma şansınız yok doğru düzgün bir çevrede. 2. dil ise isteğinize bağlı, hangi kültüre daha adapteyseniz ve hangisi daha çok işinize yarayacaksa...

-boktan kulüplere gitmeyin. size ciddi bir aktivite sunacak, güzel bir çevre yaratacak ve ilginizin olduğu kulüpleri tercih edin. oradan sağlam şeyler çıkar emin olun. doğru düzgün kulüp yoksa da kendiniz bir çevre oluşturmaya gayret edin. çünkü çevre=her şeydir türkiye'de.

-insanlara dikkat edin. eğer istanbul, ankara, izmir gibi yerlere ufak şehirlerden geliyorsanız ve insanlar da oradan geliyorsa sapıtma ve sapıtma ihtimali olan kişilerle tanışma ihtimali çok yüksek. bunlarla mümkün olduğunca alakadar olmayın. eğlenceyi her türlü yaparsınız, dert etmeyin.

-gezin görün, keşfedin, okuma yapın. boşboş iki şarap içmek ya da tatlı tatmak için bir yerlere gitmeyin. ufkunuz açılsın, kültürleri öğrenin. tarihlerini inceleyin. yurt dışı yoksa da bizim memleketi gezin. çok yer var görecek ama okuyarak görmek bir ayrıdır. sırf istanbul'u bile okuyarak gezerseniz bitmez.

-tartışın, farklı görüşleri görün. vallahi anlarsınız ki bu dünya dar bir yer değil. 50 farklı fikir görürsünüz. bu da size ufuk açar.

bazen belirsizliği kabul etmek lazım. zor ama uğraşmaya lüzum olmayan şeylere de mesai harcamaya gerek yok.

(bkz: bilgisayarın kendi kapatma tuşuna basması)

genel karamsardır. iyi olanları saygıyı hak etse de bi fransız edebiyatının yeri ayrıdır. ne o öyle iç karartan, ölüme gidip ölümden dönen adamlar?

felsefe vereceksen de doğru düzgün ver derler adama.

okulları bok götürürken yapılan hareket.

s anayasa l
b anayasa k

güzel slogan bulmuş kızanlar.

evet yoldaş sen de aynı hataya düştün. hemen hızlı bir üye alımı...

ya aralarında ekşi sözlüğü bitiren troller de varsa ve burayı da bitirirse? o zaman yeni sözlük kurulduğunda senin normal sözlük de bitmeyecek mi?

ben çok evvelden yazmıştım buraya biraz çeki düzen gelmesine dair. gelmedi, sonuç da bu oldu.

ha bu millet bu günleri de unutur, tekrar gider. şaşırmayın hiç.

ekşici gerizekalılar buraya gelip buranın da içinden geçecekler. ben de geldim ama benim burayla geçmişten bir mesaim var.

bayadır gelmiyordum umarım troll yoktur ama troll ordusu burayı da sararsa şaşırmayın.

hiç bir işe yaramayacak mitingtir. biz öğrenciler kaç gündür saraçhane'de mitinge değil eyleme geldik diye bağırdık, chplileri ikna etmeye çalışıtık. o özgür ise baştan provakasyoncu dedi sonra biber gazı atmıyorlar, sigara içiyorsunuz dedi. yetmedi şimdi de eylemin momentumunu bölmeye kalkıyorlar.

en son geçen bir açıklama yapmıştı imamoğlu yerine başka bir aday bulabiliriz diye. biz bunu anlattık, dedik bu adam kk v.2 kimse inanmadı. kk'yı anlattığımızda da inanmadılar, sonradan anlaşıldı.

bu özgür ve chp kurmay heyeti gitmeden eylemler ve boykotlar ancak öğrencilerin zararına olacak.

çekilişe katıldım! numaram:107

türkiye bir yüzyıl geriye gidiyor...

bunlar bambaşka bir kafa. bak siyasal islamcısını, komünistini, cihangir solcularını anlarım. ama hakikaten bu gruplar son zamanlarda çıktı. en azından türkiye'de.

bu gruba ben sol islamcı diyorum. hem hükümete karşı ama aynı zamanda sadece din kardeşlerini savunan bir grup bunlar. biraz garip takılırlar. israil konsolosluğuna havai fişek de fırlatırlar, odakule'de sanayi odasına eylem de yaparlar. hatta bir başörtülü kadının gözaltına alındığı fotoğraf da bu gruptan gelmişti. bence salaklığın nirvanası ama neyse.

portekiz, portekiz, portekiz.

kadro güzel, oyuncuların çoğu iyi ama bazı fazlalıklar var cem yılmaz'ın dediği gibi. onları atması lazım. sanırım anladınız ronaldo olduğunu.

çok iyi oyuncuydun, duran topların 1 numarasıydın, çok iyi bitiriyordun ama eskiden. şimdi ciğerlerin bitmiş, oradaki genç portekizli oyunculara sürekli laf atan, bir penaltı atamayınca ağlayan, bir penaltı atınca da havalara giren oyuncu olmuşsun. bak pepe'ye, adam 41 yaşında hala beygir gibi koşuyor, savunmanın bel kemiği. sen ise 2 km koşmamışsındır bu maç.

bazı şeyler güzel zamanlarında bitmeli. bu adamın kariyeri de keşke güzel zamanda bitseydi ama iş işten geçti artık.

yorumlara göre baya çıtır kalmışız. korona çıktığında lise üçteydim, gerisini siz hesap edin.

bunlar bina mı? daha türkçe konuşamadan atıp tutmak da ayrı bir rezillik.

ecevit'i, demirel'i, erbakan'ı, türkeş'i mi övecektik? yüzde bilmem kaç oy alacaklar diye ülkeyi resmen iç harbe götürüyorlardı. azcık akılları olup ocak 1980'de tsk tarafından verilen mektubu umursalardı hiç gerek bile kalmayabilirdi o darbeye. ama iş günde 20-25 kişinin ölümüne gelince, mahalleler sağ-sol diye ayrılınca, kaç aydır 1 tane cumhurbaşkanı seçilemeyince artık ordu da düzen koyma vaktinin geldiğini gördü. ben bu yüzden hak veririm kenan evren'e.

merak ve içgüdü unsurundan ibarettir. yani üniversiteye gidip de çocuk yapalım diyebilen bir çift olması zor ihtimaldir.

sahte bir aşktır. zaten aşk denilen şey üreme yapılması için genetik bir tetikleyici olmasından dolayı öyle her aşığım diyen insana da güvenmemek gerek. önemli olan saygı ve uyumdur. bunlar yoksa geçiniz.

12 derken 00.00 herhalde