tırıs yazar profili

13 milyar yıllık sürenin sadece 300.000 yılında mevcut insan formuna rastlamışken 30-40 yıllık hayatında inanması(!) için evrimi gözlemlemesi gerektiğini düşün-ebil-en insan.

ilginçtir ki genellikle bu kişilerde denizleri ikiye bölmek, taşa vurup su çıkarmak gibi konularda inanmak için herhangi bir gözleme ihtiyaç duyulmayabiliyor.

benim için saygılı olmayı özümsemiş insan.

sevgi münferittir, değişkendir, öyle olması da gerekir. ama her halde saygısından ödün vermeyen; özellikle de sevmediği, itiraz ettiği durumlarda da saygısını koruyan insan benim en kıymetlimdir.

gece yarısı bomboş sokakta kırmızı ışıkta durması gereken arabanın yaptığı gibi normal olanı yapan yaya.

kırmızı yanıyorsa o yoldan geçmek benim hakkım değil, bu kadar basit. kadıköy'ün bazı semtlerinde geçerlidir kimse de garip karşılamaz, çünkü kurallar sizin insiyatifinizi kullanmamanız gereken ortamlar için düzenlenir zaten.

ayrıca bu kurala uyulan yerlerde yayanın geçiş önceliği olduğu da bilinir, ışık yoksa bodoslama geçersiniz gelen araç ya durmuştur ya da durmak zorunda kala kala durması gerektiğini öğrenir. bu durumda psikopatın tekine denk gelip ölme olasılığınız diğer her yerde olduğundan daha fazla değildir.

final bölümünü 1se1ep'ten başlayarak izlemek için vakit bulamadığımdan beklettiğim, 14 yıl önce hayatıma girmiş dizi.
şaka gibi, yazıyla on dört yıl, biraz daha bekleyebilir.

insanların şikayet konularının çoğunlukla aslında aynı konunun yarattığı konfor alanından vazgeçemedikleri için oluştuğu gerçeği.

şikayet edilen iş muhtemelen farklı bir iş bulup o işte tutunmaya çalışmaktan daha kolay, şikayet edilen eşle evli kalmak boşanıp tek başına düzen kurmaktan daha rahat bir durum olsa gerek yoksa jim rohn’un dediği gibi;

“bulunduğun yer seni memnun etmiyorsa, yerini değiştir. ağaç değilsin!”

‘ne izliyorsun?’ sorusuna belgesel diyemeyen insan tipinin bug-fix versiyonu.

kelenderis ile 1-1 bitirdik.

293-402 kelenderis
330-305 tırıs

rastrel'e iki oyunda da yenildim, kendisine başarılar diledim bile. :)
252-335
333-381

at binmek, dörtnala kafasının estiği gibi gitsin altımdaki.

nolan’ın bildiğimiz sabitlerin içinden geçtiği filmi.
13 milyon yılı geriye sardığımızda düşük entropiden büyüğe doğru gidiyor olmamızı ve nihayetinde zaman okunun ileri aktığını bilmemiz, zaman okunun geriye akmadığını ispat edebildiğimiz anlamına gelmiyor.

zaman okunun ileri aktığı, ileri aktığı için fizik yasalarını anlayabildiğimiz bu evrene doğduğumuz için filmin saçmaladığı düşünülebilir.
düşündüm de; çünkü filmin evreninde şahit olduğumuz yasalar kısmi işliyor, bu şartlarda ileri ve geri akan zaman oku aynı boyuttaysa açığı kapatmak için kendine ait zaman birimi olmalıydı, yok.

neyse ki yukarıda bir entry’de bahsedildiği gibi filmler anlamak için değil izlenmek içindir, izledik güzeldi.

bilim dallarına dair rozet olsa; kişilerin uzmanlık alanlarına ya da çoğunlukla girdikleri entry içerikleri varsa buna dair fikrimiz olabilir.

bir de at rozeti olursa. :)

genetiği değişitirilmiş hücrelerdeki sinirsel işlevlerin ışık uyarımı ile kontrol edilmesini çalışan bilim dalı. bu yöntem ilk olarak 1970'lerde opsin proteinleri üzerinde denenmiş ve hala geliştirilmeye devam etmektedir.

opsin proteini sinir hücrelerinin uyarılması için açma/kapama düğmesi işlevi görür. bu çalışmalarda da opsin proteini içeren hücreye gelen sinir iletiminin ışıkla manipüle edilebilir olduğu anlaşılmış, protein genleri farklı sinir hücrelerinin genlerine entegre edilerek çalışmanın kapsamı genişletilmiştir. bu proteine sahip sinir hücreleri beyne gönderilen lazer ışınıyla tepkimeye girerek sorumlu olduğu aktiviteler kontrol edilebilmektedir.

günümüzdeki hayvan deneylerinin geldiği nokta fiziksel aktiviteden ziyade isteme ve ihtiyaç duyma gibi güdüleri manipüle etme üzerine yoğunlaşmış, insan üzerinde uygulanmaya başlandığında depresyon, bağımlılık vb. tedavileri arasında yer alacağı öngörülmektedir.

cıa ve nsa çalışanı edward snowden’ın; hükümetin telekominikasyon şirketleri, diğer haber alma organları ve facebook gibi ortamlarla yaptığı işbirliklerini ve milyonlarca insanı nasıl dinlediğini/izlediğini sızdırarak rusya’ya kaçan yazılımcının gerçek hikayesini anlatan film.

rusya geçen yıl kendisine kalıcı oturum izni vererek, bombayı hala elimde tutuyorum mesajı vermiştir.

senelerdir telefonumdaki tek oyun, beni de yazınız lütfen.

kullandıktan sonra daha önce normal fırçayla dişlerinizin sadece tozunu aldığınızı anladığınız, verdiğiniz parayı son kuruşuna kadar hakeden alet.

protein sentezi prosesinin 2 aşamasından ikincisi olan okuma sürecidir,
1. aşama ise transkripsiyon yani yazılma sürecidir.

insanların da bir parçacık olduğunu, gözlemcili ve gözlemcisiz ortamda parçacık gibi değişken davrandığını gösteren etki.

kişilerde ego gözlemcisiz ortamda, süperego ise gözlemcili ortamda devreye girer. kişi yalnızken tecrübelerini geliştirmekten, deneyimlemekten ve aksiyon almaktan çekinmez. ancak izlendiğini bildiği ortamda utanç/övünç mekanizması devreye girer kontrollü davranır, kendini dizginler veya tetikler.

örneğin müsabakalarda karşıdaki oyuncunun kendinden daha iyi olduğunu bilen kişi seyircisiz ortamda daha başarılıdır, seyircili ortamda ise karşısındakinin kendinden daha güçsüz olduğunu bilen kişinin başarılı olma ihtimali daha yüksektir.

egolar sesslikle büyür, gürültüyle olgunlaşır.

kendi kendisine muhalif olabiliyor, konulara objektif yaklaşabiliyorsa bi şişe şarabı tek kadehten içebilen, çoklu muhabbet havuzu durumu.

muhtemel bu kişiler sadece kendiyle değil, eşyalarla da konuşuyordur, kendiyle konuşmakla karıştırılmamalı.

-canım perde güneşi görmek için seni bi süreliğine duvar kenarına çekiyorum, takıl burda biraz.

"bilgi" sekmesinde gezinirken kendiliğinden birkaç kişiye aşina olunuyor, kendisi de onlardan biri.
foton bilimini bile, fizik dendiğinde aklına 90-60-90 gelenlerin de okuyabileceği dilden aktarıyor olması bi' sözlük için oldukça kıymetli, bilgisine sağlık.

#587619

π.r² için de aşağıdaki gibi bi' öğretme şeklimiz olsaydı şimdi hepimiz birer arşimet'tik.