kesinlikle ve kesinlikle kazı alanı seyretmek
tüpte kaçak var mı diye çakmakla kontrol etmek ve daha niceleri...
not:kendi özelliklerim değil ama amaç tebessüm etmek değil mi yahu
zamanında aldığı darbelerden sonra kendi kendisine yetmeyi öğrenen, kimseye minnet etmeyen en güzel insandır. eee ne demişler; yalnız insanın ihanet edeni de olmaz...
bir karganın iki defa "gaağğkkk gaağğkkk" deyip daha sonra uçması,
sallanan bir sandalye,
kalabalık bir arkadaş grubuyla bir ormana kamp yapılmaya gidilmesi... bu arada karakterlerden biri şişmansa ve sevgilisi yoksa ilk kurbandır. görür görmez otomatik olarak tatata öldün çık ibaresi gözünüzde beliriverir.
"sevinmeyin, daha ölmedim"
ne yazık ki yaşarken değeri bilinmeyen, yazdığı romanın ikinci baskısını bile göremeden vefat eden, ve tamı tamına bugün vefat edeli 43 yıl olan türk edebiyatının değerli isimlerindendir. son gecesi ise şöyledir: bir dostlarının evindedirler. oğuz atay bir ara banyoya gider. bir süre çıkmayınca dostları merak edip seslenirler. "nasılsın oğuz?" oğuz atay, "sevinmeyin, daha ölmedim" diye karşılığını verir banyodan... sonra yine bir sessizlik... ve yine merak başlar. dostları banyoya koşarlar, "nasılsın oğuz?" diye seslenirler. işte bu defa ölmüştür...
hayatımızda bedava olan eylemlerden birkaçından biridir. bazen kişinin kendisine, bazen duygu beslediği kişilere, bazen de dört ayaklı canlılarımıza yansıttığımız sevginin dışa vurum halidir. karşılıklı olduğunda tadından yenmez...
bu şarkı sadece sevenler için
seviyorum deyip sevmeyenler için değil,
sadece yürekten sevenler için
senin için ölürüm deyip yalan atanlar için değil
musa musa, gülşah gülşah, yalnızım yalnızım yalnızım yalnız
"dışarısı soğuk gelirken kalın giyin" demek. bir şeyler anlatırken yüzüne dalıp gitmek, durumu fark edip "ne oldu" dediğinde, gülümseyerek "hiiççç" demek...
dramanın kraliçesidir. tabii siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama...
senede bir defa olsa bile, değer verilen insanlar tarafından, görmek istenilen önemsenme günüdür. tabii bazı kişiler tarafından karşı tarafı test etmek için de kullanılabilir.
ne kadar üzücüdür ki; kendi kitabının ikinci baskısını bile göremeden, vefat eden oğuz atay'ın başyapıtıdır. türklerin dostoyevskisi desek yerinde olur sanırım. üstelik kendi eserinde de, kendi hayatında da dostoyevski ruhunu taşımıştır. kitap hakkında söylenecek çok şey varken söyleyememek, eserin tam bir eser olduğunu açıklar diye düşünüyorum.
selam olsun sana selimciğim ışık...
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.