uçan tekme atan eleman yazar profili

yıllar önce(ne kadar önce hatırlamıyorum) kafa sözlük olarak giriş yaptığım. bugün ise ekşi sözlüğü boykot etme kararı almamla birlikte böyle bir şey vardı bir bakayım diyip geri dönüş yaptığım sözlük.
yıllarca yazıp kendi geçmişimi bir arşiv gibi tuttuğum ekşideki tüm entryleri ve hesabı silmek zor bir karardı. ama şuan en azından gündemi takip edebilmek adına artık buradayım.

bugün doğum yıl dönümü olmasıyla kendini hatırlatmıştır. tam 72 yıl önce bugün doğmuştur ve yaklaşık 3 yıl önce hayata gözlerini yummuş, yaşamış en büyük teorik fizikçilerden biri.

ses kaynağına bağlı olarak değişen sese karakteristik özelliğini veren şeydir. örneğin gitarda en üst teli hiç bir perdeye basmadan çalarsanız 82.41 hz frekansında ses duyarsanız aynı frekanstaki sesi ağzımızla çıkarabilir veyahut başka bir enstrümanla da verebiliriz. frekansları aynı olan bu seslerin kaynağını tını sayesinde anlarız. tını aynı zamanda insanların sesinin farklı olmasının da sebebidir.

güzel ülkemizin orta doğu uzmanlarını bir anda kuzey amerika uzmanı yapan olaylar.

gitarda her iki fret arasına verilen isim. klasik gitarda 18 perde, elektro gitarda ise genellikle 22 veya 24 perde bulunur.

astronom olduğunu düşündüğüm güzide bir yazarımız. sözlüğü art arda bilgi içerikli tanımlar girerken dikkatimi çekti ve abandım takip tuşuna. tabi tanımlarında kaybolurken içimde bir ukde olarak kalan fizik okumak arzumu da hatırlatıp beni derin düşüncelere gark etti.

rezalet olarak değerlendirmesem de haklı bulduğum yazar serzenişi. ben de beğeni uğruna açıldığını düşünüyorum bu tarz başlıkların. he! hiç mi gündem konuşmayalım? konuşmadan olur mu hiç? tabii ki de üstte dendiği gibi ülke gündemi yansıyacak buraya. ama haber metninin aynısını kopyalayarak olmamalı bence bu. odak noktası yazarın kendi yorumu olmalı. "bak böyle bir şey olmuş ülkede" desin mesela yazar. ardından bunun hakkındaki düşüncelerini paylaşsın. haber metnini sadece kaynak olarak kullansın linkini bırakıversin alt kısma. daha eğlenceli, daha ruhlu, daha okunası olur böylece sözlük içeriği.

yaşamsal bir tehdit oluşturmamakla birlikte yaşam kalitesini epey düşüren tuhaf bir hastalık. yapısal bir bozukluk ile değil de
sinir-stres yüzünden vuku bulduğundan kesin bir tedavisi de yok bu meretin. bazı yiyeceklere karşı aşırı tolerans gösteriyor vücut. hastalıktan muzdarip kişinin bu yemekleri iyi tanıması lazım. tuvalete ulaşamayacağı yerde o yiyeceklerden biri yenirse kabusu yaşatıyor tuvalet bulana kadar. tek iyi yanı da bu zaten. ihtiyacını görünce bitiyor kabus.

benim için enteresan bir hikayesi vardır bu notun. fena olmayan bir lise kazanmıştım. eski alışkanlıklar duruyor haliyle. nerden bilelim matematiğin birden bu kadar ağırlaşacağını. yine son gün bakar 90 ı çakar geçerim mantalitesiyle geçirdim zamanı. böylece ilk matematik yazılısından 40 küsurlu bir şeyler almıştım. epey sarsmıştı beni. o zamana kadar 85 altına düşmemiş adamlarız hepimiz..
neyse oturdum köşeye kara kara düşünüyorum dokunsan ağlayacağım. "ikinci sınava iyi çalışıp 100 alsam hocalar da performanstan 100 verse tamamdır" diye hesapladım kafamda bir şeyler.
ikinci sınava kadar kanımız kaynadı. lise dostlukları falan unuttuk kendimize verdiğimiz sözleri. ikinci sınavdan da 23 alıp kendi rekorumu tazeledim. tabi o zamanlar üzmüştü. şimdi lise arkadaşlarıyla konuşurken lisede başımıza iyi kötü ne geldiyse hepsini özlediğimizi fark ediyoruz. güzel zamanlardı.

sadece bilimin önemini anlamayan toplumlarda rastlanan durum değildir. tüm toplumlarda rastlanan durumdur. çünkü bilim günümüzde popüler kültür öğesi değildir. örneğin modern bilimin doğuşu olan bin dokuzyüzlü yıllarda einstein, max planck, maxwell ve şuan aklıma gelmeyen bir çok fizikçi en az şarkıcılar kadar değer görüyordu. he tabi şan şöhret ne kadar umurlarındadır orasını hiç bilemiyorum.
ek olarak benim de merak ettiğim bir konu var acaba türk toplumlarında bahsettiğim gibi bilimin popüler kültürde değer gördüğü bir zaman olmuş mudur?

arjantinli türk gitarist desek yanlış olmaz. türk müziğine gönül vermiştir. kara toprak'ın gitar düzenlemesini yaparak aşık veysel'i dünyaya tanıtmıştır.

çöpe gidiyor. ama her şey göründüğü gibi değildir. niçin çöpe gittiğinin gerçek sebebi benim kapak fotoğrafımdan anlaşılabilir.

quantic dream yapımı hikaye tabanlı bir oyun. hikaye ve oynanış bakımından süper ötesi olmasına rağmen pc ile oynarken saç baş yolduruyor. bitmek bilmeyen bir crash sorunu var. aynı bölümleri defalarca oynamak zorunda kalabilirsiniz. epey sinirlerimi gersede daha sonra nvidia ekran kartım için 460.89 sürümünü indirerek çözdüm crash sorununu. tüm aksaklıklar giderildikten sonra atmosfer ve sürükleyici hikayesiyle bir solukta bitirtiyor kendini.

zannımca fularlı ekşicilerden ilham alınarak yaratılmış bir karakterdir. varoluşsal sancılar çektiği kısım kahkaha atırır.

ayarlanabilir mikrotonal gitarı icat etmesinin yanısıra mikrotonal gitar repertuvarının genişletilmesi ve türk müziğinin dünyaya duyurulması için bu gitar türünde çalınabilecek aranjmanlar ve besteler yapmaktadır.

norveçli senfonik black metal grubu. grubun ismi izlandacada karanlık kuleler anlamına gelmektedir.

bir (bkz: carlo domeniconi) bestesi. çalabilmek için teller yukarıdan aşağıya doğru c# g# c# g# c# g# e# şeklinde akort edilir.