10 yaşımda gözlük, 23 yaşımda lens kullanmaya başladım. 12-13 yıl, gözlükle yaşamak için çok uzun bir süre. yüzümün ortasında oraya ait olmayan bir şey varmış ve gerçekten ağırlık yapıyormuş. lensle ilk dışarı çıktığımda "oha kendi gözüm gibi" diye düşünmeden edememiş, yıllarca süren lens korkuma lanet etmiştim. kışın ayazında otobüse bindiğimde buharlanan bir şey olmaması, yeni biten bulaşık makinesinin kapağını güvenle açabilmek, arkadaşlarla itişip kakışırken gözlüğüm kırılacak korkusu yaşamamak... kısacası lens takmaya başlamak hayat konforumu artıran bir eylem oldu. alışmak için biraz zaman istiyor tabi ki. ilk denememde bir türlü becerememiştim ve lens daha ben onu gözüme yerleştiremeden defalarca ellerimden kayıp gitmişti. o gün aşağı yukarı 20 dakikamı almıştı, şu an takıp çıkarmak için günde üç dakika harcıyorum. bu konuda birazcık titiz olmak ve nasıl takacağınızı ya da nelere dikkat etmeniz gerektiğini iyice araştırmak gerekiyor. dünyanın en dağınık ve eylemleri zamansız insanı olan ben bile bir şekilde alıştıysam bunu herkes başarabilir. arada bir gözleri dinlendirmek, gerekirse damla kullanmak, yırtılan lensi çöpe atmayı bilmek, aylık lensi üç ay kullanmamak, yanınızda solüsyon yoksa başka bir yerde kalmayı göze almadan tıpış tıpış evinize gitmek ve asla lensle uyumamak yapılması gereken şeylerden bazıları. eğer"lense bir şans versem mi" araştırması yapıyorsanız, ameliyat olmayı düşünmüyor ya da şu an maddi olarak bunu karşılayamıyorsanız, bence bir şans vermelisiniz.
devamını gör...