cowboy bebop

kaliteli, müzikleri güzel, ikonik sahneleri olan, orijinal karakterlere sahip olmasıyla beraber onların gelişimini başarıyla yansıtan bir anime. ortamın havası çok çeşitli ve renkliydi. ayrıca pek çok komik sahnesi var. izlemesi zevkliydi ve çizimler oldukça kaliteliydi. izlerken gözünüz şenleniyor diyebilirim. 26 bölümdür .aslına bakarsanız böylesine geniş bir evren için bu bölüm sayısı az kalır. fakat tadında bırakmışlardır. yine de pek tatmin olduğumu söyleyemeyeceğim çünkü son iki bölümün fazla hızlı geliştiğini ve çabucak bir sonuca ulaştığını düşünüyorum. doldurma bölümlerin fazla yer kaplamasına karşın son iki bölümün içine önemli olayları bir anda sığdırıp önümüze sunmaları hoşuma gitmedi ve biraz moralimi bozdu. yanlış anlamayın tüm bölümler güzel bir konuya ve işleyişe sahipti ama hikaye ilerleyişi daha ön planda olmalı diye düşünüyorum. yine de final, bu animeye yakışan türdendi. fakat buruk hissettim ve sevemedim. puanım 8/10

live action' ı netflix sayesinde çekilmiş olup animenin bütün dokusuna, değerlerine, eski izleyicilerine, yapımcısına ve yönetmenine büyük saygısızlık yapılmıştır. sadece ve sadece karizmanın ete kemiğe bürünmüş hali ve aynı zamanda 27 yaşında olan spike spiegel abimizi 49 yaşındaki bir asyalıya oynatmaları bile yeterli izlememek için. daha jet' i oynayan siyah elemandan ve güzeller güzeli faye valentine'ı oynayan kütük karıdan bahsetmiyorum bile. ne diyim sjw gibi allah belanızı versin.

animesini seven biri olarak live action versiyonunu da sevdiğim dizi. ikisinden çok farklı tatlar aldım. retrofütürizm tutkunu biri olarak ikisini de zevkle izledim. özellikle müzikler çok iyiydi, retrofütürizm, kovboylar ve caz birlikte mükemmel oluyor. en beğendim de intro müziği olan tank!

ayrıca live action cast seçimini de beğenmiştim. faye valentine gayet güzeldi ama anime versiyonunu tercih ederim*.

shinichiro watanebe nin efsanesidir cowboy bebop. anime tarihinin en yüksek puanlı ilk 5 serisindendir. hiç bir zaman dünyası beni içine çekmedi ama yapımcısı watanebe ustaya çok büyük saygım vardır çünkü kendisinin samurai champloo diye yine anime tarihinin en yüksek puanlı bir diğer serisi mevcuttur. berserkten sonra en çok sevdiğim ikinci seridir samurai champloo.
watanebe modern ve geçmiş zamanin dokularını eserlerinde harmanlama da eşi benzeri olmayan bir yapımcıdir. düşünün ki samurai champloo shogun japonyasi döneminde geçerken filmin müzikleri jazz/hip hop tur. böyle de müthiş bir vizyon sahibidir watanebe.
netflix deki dizi uyarlamasi ise böyle bir sanat eserine haakret aşağılamak bir insanlık suçudur.

son zamanlarda izlediğim ve üzerinde etkisini en çok hiss ettiğim, bittiğinde "laaaaaaaynnn" diye sonraki sezonunu aradığım(olmadığını gerçekten bilmiyordum, rastgele açmıştım, bir de spike'ın bana benzediğini söyledikler için(u: swh) izlediğim animedir. müziklerini her geldiğinde yeni sekme açıp,
cowboy bebop x season x ep song diye arattığım 1998 yapımı anime.

1998 yılında o zamanın en büyük anime stüdyosu olan sunrise tarafından yapılmıştır. japonyada pek başarılı olamasa da, dünya çapında çok büyük hayranları vardır.

intro ve outroları harikadır ve isminden anlaşıldığı gibi "bebop" yani 1945-1950 yılları arasındaki jazz akımını simgeliyor.


[[spoiler]]
seride ana karakterin kim olduğu bilinmemektedir, 4 esas karakter var.
spike spiegel- eski kartel üyesi, sonradan kartelden kanlı biçimde ayrılarak kelle avcısı olmuştur. kendi özel mekiği vardır, "kılıçdiş" diye, eski toprak bir tamircinin elinden çıkmıştır. çok esnektir *
jet black- eski polis memurudur, sonradan ayrılarak kelle avcısı olmuştur, lakapı "kara it" diye bilinir, tuttuğunu bırakmayan, sol kolu demirden bir abimizdir. jetinin adı "hammerhead" ve ana gemi olan "cowboy bebop" da kendisine aittir. kuralları o koyar, diğerleri bozar
anya valentine- grubun melankolik kızıdır. 2014 yılında 20 yaşındayken bir kazada hayati tehlikeden dolayı dondurulmuş, 57 yıl sonra hayata dönmüştür. ama hafızasını kaybederek. seri boyu hafızasını geri almaya çalışır, başardığında ise, hiç bir şey değişmez.
ed- grubun hacker kızı. daha çocuktur, einle iyi anlaşır(ein köpektir). sonda grubu terk eder. babası tarafından yetimhaneye verilip unutulmuştur. babası o kadar unutkandır ki, edin kız ya erkek olduğunu bile hatırlayamaz. bu yüzden babasına nefret edemiyorsun anime boyu(zaten 2 bölüm geliyor)

vicious- serinin anti-herosu. ama pek sempatiktir. geçmişte bir kadın uğruna spike-la yolları ayrılarak düşman olmuşlardır ve seri üçünün de ölümüyle son bularak "oha!" dedirtir.

[[/spoiler bitti]]

outrosu:




-...sana bir hikaye anlatacağım.
“bir adam avlanma esnasında bacağını incitir. geniş bir ovada… yarayı saracak, ölümü savacak bir şeyi yoktur elinin altında. son anda bir uçak tarafından kurtarılır ve uçaktayken aşağıya bakar. hemen altında saf beyaz bir toprak uzanmaktadır. ışıl ışıl parlayan…karla kaplı bir dağın zirvesidir bu. kilimanjaro dağı’nın zirvesi… adam aşağıya baktığı zaman hayatın içinden aktığını ve aslında olması gerektiği yerde olduğunu hisseder…”
+ve?
-“bunun gibi hikayelerden nefret ediyorum. erkekler sadece ölümden önce geçmişlerini düşünürler, sanki yaşadıklarına dair bir delile ihtiyaçları varmış gibi.”

“oraya ölmeye gitmiyorum; gerçekten hayatta olup olmadığımı öğrenmeye gidiyorum.”
"bang!"

ne zaman müziklerine listemde denk gelsem içimin hüzün ve hayranlıkla dolup taşmasına neden olan anime.

karakterleri, atmosferi ve olayları işleyiş şekliyle baştan aşağı kendine has bir yapım. çizimleri bugün bile bana güzel geliyor. izlenmeli ve izlettirilmeli