xemrevin yazar profili

xemrevin kapak fotoğrafı
xemrevin profil fotoğrafı
rozet
karma: 951 tanım: 30 başlık: 8 takipçi: 46

son tanımları


pale

kürtçe de buğday arpa hasatçısını tanımlar. orakla buğday biçen işçi.
pale
devamını gör...

fareler ve insanlar

kitab bitiminde beklenti olarak bir fare konusunun işleneceği bu yönde bir metinle karşılaşmadığımı fark edip şaşırmamı sağlayan john steinbeck kitabı.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çarşîya şewitî

diyarbakır’da bir çarşı;
yıl; 19 ağustos 1914 diyarbekir hububat pazarında çıkan yangında yüzlerce dükkan yanmış hanlar zarar görmüştür. çarşı ismini bu yangından sonra almıştır. “çarşiya şewitî” yani “yanmış çarşı”
şewat: yangın

maalesef masum bir yangın değildir. yaratılan müslim, gayrimüslim çatışmasının bir sonucudur. hatta denilir ki müslümanlar hristiyanların dükkanını kundaklamak istemiş büyüyen yangın müslümanların dükkanını da sarmış küle çevirmiştir.
devamını gör...

guldexwîn

türkçe de ters lale diye adlandırılmıştır. endemik bir türdür. başta hakkari olmak üzere, şırnak, siirt ve bitlis’in yüksek kesimlerinde mart nisan aylarında karların erimesiyle birlikte çiçeklerini açar. kürtçe kanlı çiçek anlamında “guldexwîn” denilir. yöreden yöreye farklı isimlendirmeleri de mevcuttur.
şilêr, gulşilêr, gulbizin, zengila zomê.. bunlardan biridir.

hikayelere konu olmuş adına şarkılar bestelenmiş boynu bükük guldexwîn hüznün sembolü olmuştur. hakkari de mezarlıklarda bu güzel çiçeğe denk gelme ihtimaliniz yüksektir. an itibari ile profil fotoğrafımı süslemektedir.
devamını gör...

normal sözlük

google da kürtçe ilintili içerik ararken karşıma çıkmış interaktif sözlük. bende bu alanda bir misyon yüklendim. girdilerimin yoğun olarak kürtçeye dair olması bu yüzdendir.
devamını gör...

hêvî

kürtçe de “umut” anlamına gelen kelime. aynı zamanda şık bir erkek ismidir. kadın ismi olunca zarif bir anlama bürünüyor. güzel isim, yarınlarınız için düşünebilirsiniz.
devamını gör...

sülüklü han (diyarbakır)

süryani şarabıyla, otantik havasıyla güzel müzikleriyle insanın kendisini tanımsız bir duygu içerisinde bulduğu diyarbakır sur çarşîya şewitî yakınlarında konumlu efsunlu mekan.
devamını gör...

diyarbakır

diyarbakır’ın güzelliğine güzellik katan günler yaklaşıyor. mart ve kasım ayları diyarbakırın klasman aylarıdır. en azından benim için öyledir. bu aralar şehrimin reklamının yapılmamasına seviniyorum. hep gitmek istemişimdir diyenler, gelip görmeyin bir şey kaybetmezsiniz!
devamını gör...

sözlükte güzel kız olmaması

şimdiye kadar bana yazan olmadı beni erkek sanıyorlar herhalde!
devamını gör...

türbanlı hakime güvenir misiniz sorunu

kişinin giyim kuşamı onun iyi yada kötü biri olduğunu göstermez. maalesef ortadoğu çukurunda din etkisiyle kişinin giyimi onu yorumlamamıza yeterli sebep olabiliyor. tek tipçi, despot zihniyetlerin bakış açısı budur. kaç yıl öncesine kadar giyiminden dolayı insanlar resmî kurumlara giriş yapamıyordu. normalde iki zıt kutbun uzaktan bakınca ne kadar birbirine benzediğini görebiliriz. bu ülkenin sağcısı da solcusu da despottur. her iki kesimde yasakçıdır. kendi pencerelerinden yaklaşıyor farklılıklara tahammül gösteremiyorlar. normalde tartışılması bile abes konuları gündem yapıp yıllarca insanların zihnini meşgul ettiler, zamanlarını çaldılar. kendi yasaklarının isyancısını yarattılar. şimdi de bunlarla uğraşıyorlar.
devamını gör...

mikail aslan

değerli bir sanatçı. özgün müziğiyle, güzel sesiyle, mütevazi kişiliğiyle gönüllere taht kurmuştur. zazaca müziğin günümüz rençber azizidir. kurmancca da güzel söyler. rojda ile düeti mükemmel olmuş. apolas hermi ile sahne almıştır. çok renkli, çok dilli, bilgili, aydın biridir. hasilê kelam seviyoruz seni :)
devamını gör...

kürtçe seçmeli ders

eylül 2012’de yayımlanan yönetmenlikle, yabancı dil kontenjanında yaşayan dil ve lehçe adı altında kürtçe seçmeli dersi milli eğitim bakanlığının (meb) müfredatına girdi.

bu yıl hem sosyal medyada hem de halkla birebir yapılan görüşmelerle ailelere çocuklarının seçmeli kurmancî ve zazakî dillerini seçmelerine yönelik kampanyalar yürütüldü. umarım güzel sonuçlar elde edilir. maalesef kürt dilinin politize edilmesi ailelerin gönül rahatlığı ile çocuklarını yönlendirmelerine engel oluyor. 5,6,7 ve 8. sınıfların alabileceği kurmancî ve zazakî dillerini tüm kürt ailelerinin bilinçli bir şekilde ilgilenmesi gerekiyor. çünkü artık ciddi bir sorun haline geldi.kürtçenin yeni nesilde konuşulma oranı çok düşük seviyelerde. günümüz dijital iletişim dünyası sözlü kalan dillerin yaşama şansı yok. dilini, kültürünü, müziğini seven tüm kürtlere bende burdan çağrı yapmak istiyorum. dilinizi öğrenin, öğretin hep birlikte geleceğe taşıyınız. bu arada seçmeli dersler için yarın sona erecek tercih süresi 7 şubata kadar uzatıldı.
devamını gör...

diyarbakır

bu aralar soğuğuyla an itibari ile yağan karıyla eskiyi yad ettiğimiz kışı hatırlatıyor. değişen iklimden kaynaklı mı artan barajların etkisinden midir bilinmez kaç yıldır diyarbakıra doğru dürüst kar düşmüyordu. yeraltı suları azalmış ufak dereler çoktan kurumuştu. soğuk üzse de biriken kar taneleri beni mutlu ediyor.
devamını gör...

üzerlik tohumu

çok sevdiğim bir kürtçe şarkıda geçmesiyle tanımış olduğum şarkıda geçen anlamıyla nazara, büyüye karşı kullanılan mistikimsi kutsal bitki.

yelda abbasi şarkısında şöyle geçer.

çavşûr pirr in erman erman.. seresa be
orzelingê heval can werîn rawi
bikene bira ezîz can derd bela(v) be
..

kem gözlüler çoktur erman dikkatli ol
üzerlik tutuştur tütsüsü ile yok olsun
gülümse eziz can dertler dağılsın
..

bu güzel ezgiyi sizlere armağan ediyorum.
devamını gör...

zazaca

kurdî dillerden biridir. dil yapısı üzerinde detaylı çalışmalar yapılmamıştır. eğitim dili olmasına olanak sağlanamadığından ve çeşitli diğer sebeplerden dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. sözlükte olduğu gibi sosyal medyada çoğu zaman ideolojik tutum etrafında dönen tartışmalarda dile paye biçiliyor. bu tartışmaların dışında kalmaya çalışıp dilin sahip olduğu birkaç özelliğinden bahsetmek istiyorum.

tüm diller gibi zazaca da akuzatif bir dildir. yani fiil çekim eki özneye göre şekil alıyor. ama zazaca da bu tüm zamanlarda geçerli bir kural değil. çünkü bu dilde ergativite denilen olay da vardır ki bu durum sonradan dili öğrenmek isteyenlerin kafasını karıştırıyor ve dili öğrenmeyi zorlaştırıyor. kurmancca ve zazaca da geçişli fiil cümlelerinde fiil çekim eki özneye göre değil nesneye göre şekil alır ve şahıs zamiri değişime uğrar. sadece geçmiş zaman ve türevlerinde görülen bu özellik zazaca ve kurmanccanın yarı ergatif diller grubu içerisinde konumlandırmasına neden olmuştur.

zazaca şahıs zamirlerinin yalın hallerii: ez, ti, o(eril), a(dişil), ma, şima, ê ........ (ben, sen, o, o, biz, siz, onlar)
zazaca şahıs zamirlerinin bükünlü halleri: mi-min, to, ey(eril), aye(dişil), şima, înan......

kurmancca şahıs zamirleri yalın halleri: ez, tu, ew, ew, em, hûn, ew ......... (ben, sen, o, o, biz, siz, onlar)
kurmancca şahıs zamirleri bükünlü halleri: min, te, wî(eril), wê(dişil), me, we, wan

örnek verelim.
şimdiki zamanda ''ez saye wena'' (ben elma yiyorum) geçmiş zamanda ''mi saye werde'' (ben elma yedim) formuna dönüşür.
aynı durum kurmanccada da geçerlidir.
şimdiki zamanda ''ez sêv dixwim'' (ben elma yiyorum) geçmiş zamanda ''min sêv xwar'' (ben elma yedim) formuna dönüşür.

not: yukarıda bahsettiğim ergatif özellik farsça da mevcut değildir . kurdî dillerini farsçadan ayıran en önemli özelliklerinden biri de ergatif olayıdır. farsçanın etkisiyle soranca ve goranca da bu özellik etkisini yitirmiştir. bazı bölgelerde konuşulan kurmancca ve zazaca’da da etkisini kaybettiği gözlemlenmiştir.
devamını gör...

kürtçe bilen türk

şu ana kadar her anlamda en başarılısı linkteki değerli akademisyendir. güncel olarak bildiriyorum şuan kürtlerin yüzde 90’ından daha güzel konuşuyor. tabi kürtçe yazı dilini bilmesi bu yüzdelik sonucu veriyor, belirteyim. nusaybin batman arası bölgede konuşulan benimde en sevdiğim torî denilen ağızla kürtçeyi öğrenmiş. tebrik ediyor akamedik kariyerinde kendisine başarılar diliyorum.
muğlalı akademisyen
devamını gör...

no çi hal o

koma dengê azadî’nin 1995 yılında roj wê bê albümünde yer alan zazaca şarkı. şarkı sözleri kime ait bilmiyorum. mehmet atlıya ait olabilir eğer teyit ettirirsem burayı da editlerim. mehmet atlı sonraki albümlerinde yine bu parçaya yer verir. şarkı sözleri yine bir çok sitede farklı şekilde yazılmış. anadilde olmayan eğitimin hazin sonu. herkes duyduğu şekilde yazmaya çalışmış bazıları saçmalamış. anadil eğitiminin ne denli önemli olduğunu bu trajik durumdan anlamamız gerekiyor. bir kaç yıla zazacayı bilecek nesil kalmayacak belki de. sosyal mesajımı verdim, artık şarkı sözlerini ekleyebilirim.

dûr ra vengê şînayî yeno
kam o bermeno
hêsrê çimê ma gol bîyo
derman nêmendo
dişmen ameyo zozanan de
tahm nêmendo
koy veşeno, dar veşeno, welat veşeno
şew o, serd o, roj zî çin o, bombe vareno
vaji mi rê no çi hal o, eman eman no çi hal o?
mergê xortê ma tewş nîyo, newroz nizdî yo.
neda serê koyan ma de, adir veşeno
destanê xo derg biki, siba ma rê roşan o
hêsrê çiman nêmaneno wisar zî yeno
gulê werzi bi bermayîş, derman nêbeno
vaji mi rê no çi hal o, eman eman no çi hal o?

koma dengê azadî - roj wê bê - no çi hal o
devamını gör...

mehmet atlı

1975 yılında diyarbakır’da doğan mehmet atlı ilk ve ortaöğrenimini diyarbakır ve ankara’da tamamladı. ergani kökenli ve on çocuklu bir ailenin altıncı çocuğudur. ergani, diyarbakır ve elazığ-maden kültürünün özelliklerini bir arada barındıran ve kurmanci, zazaki ve türkçe’nin konuşulduğu bir yöredir. atlı, bu dillerin konuşulduğu bir aile ortamında ve diyarbakır’ın bağlar semtinde çüngüşlü türkmen, balkan ya da kafkas göçmeni türk; mardinli, batmanlı arap, zazakî ve kurmancî konuşan kürt ailelerle; alevi demiryolcu ailelerin bulunduğu çok kültürlü bir mahallede yetişmesini şans olarak değerlendirmektedir.
çocukluk yıllarından itibaren müziğe, enstrümanlara, mahalle düğünlerine ilgi duydu. abilerinin yardımıyla değişik müzik türleriyle tanıştı; bağlama, mandolin ve org çalmaya başladı.

amatör okul gruplarında bağlama çalarak başladığı müzik hayatını, 1993 yılında üniversite sınavını kazanarak mimarlık eğitimi almak üzere gittiği istanbul’da koma dengê azadî ile profesyonel olarak sürdürdü. grubun 1994’te yaşadığı dönüşüm sonucu oluşan yeni kadrosunda, besteci, şarkı sözü yazarı ve solist olarak yer aldı. aynı süreçte gitar çalmaya başladı. kısa süreli bir solfej ve armoni eğitimi dışında akademik müzik eğitimi almadı.
1994-1999 yılları arasında grubun yurtiçinde ve yurtdışında sahne aldığı pek çok programda ve konserde bulundu. koma dengê azadî’nin 1995 tarihli welatê min ve 1998 tarihli fedî adlı albümlerinin kayıtlarında yer aldı. grubun, sevilen no çi hal o, fedî, mihemedo, megrî, dilê xemgîn, ez te baş nas dikim, bejnê gibi pek çok şarkısına besteci ve söz yazarı olarak imza attı.

sanatçı bu albümlerde arkadaşlarıyla birlikte kürt müziği’nin geleneksel kaynakları ile ilişki kurmaya çalışarak halk şarkılarının batı enstrümanları ile icra edilmesi ve bu eserlerin çokseslendirilmesi, şarkıların orijinal dokularından beslenen varyantlarla zenginleştirilmesi konularında çalışmalar yaptı. öte yandan, modern kürt şiirinin seçkin örneklerini besteleme uğraşına girişti. fedî, mihemedo, keçikek ve megrî gibi şarkılar bu çabanın ürünleridir. bir yandan da şarkı sözleri yazmaya başlayan müzisyen, giriştiği, kurmancî ve zazakî olarak güncel bir şarkı sözü dili yakalama uğraşını bugün de sürdürmektedir.
1997 ile 2000 yılları arasında koma dengê azadî ile çalışmaları sürerken bir yandan da ferda ereren yönetiminde, marmara üniversitesi konservatuar bölümü öğrencilerinden oluşan “üç deniz topluluğu” nda çoksesli anadolu müziği çalışmalarına enstrümanist olarak katıldı.
koma dengê azadi’nin 1999’daki dağılışının ardından üniversite eğitimini tamamlayarak diyarbakır’a yerleşti ve mimarlık ofislerinde mimar olarak çalışmaya başladı. bu dönemde müzik çalışmalarını solo olarak sürdüren sanatçı albüm hazırlıklarına da diyarbakır’da başladı. diyarbakır’da yaklaşık iki yıl süreyle kaval sanatçısı irşad ipek’le birlikte kebikeç kültür merkezi’nde düzenli olarak akustik dinletiler verdi.
2003 yılında yıldız teknik üniversitesi’nde mimarlık tarihi ve kuramı alanında master yapmak üzere tekrar istanbul’un yolunu tuttu. bu alandaki akademik çabası hala sürmektedir.
aynı yıl metin-kemal kahraman, serdar keskin gibi müzisyenlerle birlikte lizge müzik atölyesi’nde yer aldı. fedî’nin kayıtlarından beri beraber çalıştığı müzisyen sinan zarakolu ve serdar keskin’le ve atölyenin diğer emekçileriyle birlikte hazırladığı ilk solo albümü jahr: stranên bê zeman û bê ziman adıyla ve lizge müzik etiketiyle 2003 yılında yayınlandı.
jahr’da, gitarı merkeze alan bir düzenleme anlayışı ile söz ve müzikleri çoğunlukla kendisine ait olan ve günlük hayatta konuşulan kürtçe’nin olanakları ile kentli bireyin sorunlarına yaklaşmayı deneyen pop şarkıların yanı sıra, modern kürt şiirinin etkili kalemlerinden arjen arî’nin şiirlerine yaptığı besteler yer aldı. geleneksel müziğin birikimi üzerine inşa etmeye çalıştığı yenilikçi şarkılarda, batı müziğinin değişik formları ile de ilişki kuran ve büsbütün belli bir tarza yaslanmamayı tercih eden sanatçının, zengin melodileriyle dikkat çeken ilk solo denemesi jahr, geniş bir genç dinleyici kitlesi tarafından sevildi.

mehmet atlı, şarkı formundaki bu çalışmalarının dışında 1998 yılında yönetmenliğini m. hakan demiralay ve ismail sancak’ın yaptığı “ hayalet” adlı belgeselin ve 2004 yılında seyri mesel tiyatrosunun erdal ceviz’in yönetmenliğinde sahnelediği “mesela ne kadar uzax?” adlı oyununun müziklerini yaptı. şarkılarından “no çi hal o” abd’de zaza kültürü üzerine yapılan bir belgeselde, wey gidî ise kürt göçmenleri konu edinen bir alman filminde kullanıldı. son olarak, mezopotamya kültür merkezi oyuncularının, apo kaya’nın yönetmenliğinde sahnelediği ve kadının evrensel sorunlarını görsel malzemeye ve dansa dayalı bir performansla tartışan “bê zeman û bê ziman” adlı oyuna; yine mkm oyuncularından kemal orgun’un yazıp oynadığı “nobedarê deriyê cinnetê” adlı tek kişilik oyuna jahr’daki müzikleri ile destek oldu. sanatçının kimi şarkıları nilüfer akbal tarafından da yorumlandı.
uzun bekleyiş ve emeğin ardından 2008 yılında çıkardığı ikinci solo albümü wenda , dinleyici kitlesi tarafından oldukça beğenildi.
halen mardin artuklu üniversitesi mimarlık fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışan müzisyen ,bir süredir pek çok sanatçı arkadaşı ile birlikte kürt müzisyenlerinin kurumsal bir yapı içinde dayanışması ve kürtçe sözlü müziklerin daha özgür ve profesyonel koşullarda icra edilebilmesi için uğraş veriyor. mehmet atlı şu sıralar, şarkılarından ve enstrümantal çalışmalarından oluşan iki ayrı albüm projesi üzerinde çalışıyor.
devamını gör...

halkımızın uzman olduğu konular

şimdilik ekonomi.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim