yaban yazar profili

ay bu ben.
allah bi tane denk düşürdü ama boyu yetmiyor onun da. dileğini tam dileyeceksin gerçekten.

yatağa girdim. beklediğim bi mesaj var. gelmiyor. ben yazabilirim. son görülmesi çok olmuş. görmezse yazdığıma değmez.
uyuyayım bari.

şu an kapıda belirmesi. bi insan ancak bu kadar kapıda belirebilir. keşke belirse. dünyayı unuturum.

bura da bizim okulun bahçesi. mesai bitimi nefes alması.

her gün yarım saat kala eda ettiğim çiştir.
beş dakika orada geçse, beş dakika toparlansam, beş dakika erken çıksam beş dakika bahçede oyalansam...

günaydıns.

başıma neler geleceğini kestiremediğim bi haftaya merhaba.

yoldan geldim. dört gün aradan sonra yarın işe gideceğim. aşırı mutsuzum. yarını erteliyorum şu an uyumayarak.

"ben seni bırakırım." dediği an.

bugün birinin hikayesinde gördüğümden beri dilime dolanmış parçadır. acil laf sokmalı paylaşım yapmam gerekiyor. xd

berbat bir histir. yani berbat da değil de acayiptir.

işim gereği ara ara otellerde kalırım. bazen de gezmek sebebiyle. genellikle de yalnız kalırım. yemin ederim bir yalnızsam otel odası bunu beş yapar. yüzde altmış yalnızsam otelde yüzde seksen yalnız hissederim. otel odasında yalnız uyumak insanı tribe sokuyor. bu cuma aynı hissi yaşadım. şimdi burada seninle olacaktık ki ulan diye diye döndüm durdum. kiminle ama ben de bilmiyorum. biriyle olabilirdi ama yani bunu kabul edelim.

çaykaralı mıdır acaba?

lisede izlediğim filmdir. okulun yarım gün olduğu bir gün sabah 10.00 seansına gitmiştik diye hatırlıyorum. sabahın körü. sonra birkaç defa tazeledim ama benim için hep lise zamanlarımın filmi olarak anılacaktır.

çaresizliğin filmidir. kimsesizliğin. ve insanın kendine nasıl yollar bulabildiğinin filmidir de aynı zamanda. adamların havalimanlarına bak yav diye düşünmüştüm zamanında. günler geçebiliyor. hele şimdi düşünsenize. aylar geçirilebilir bir havalimanında. paran varsa tabii. ben iki saat bile geçiremiyorum. bi simit 100 lira olunca.

mümkün değildir.
telefonda ilişki mi yürür?

yürüten gördüm mü? gördüm. ben de denedim ve yürüttüm mü? ehhhh. ama gerçek bir ilişki denilebilir mi? hayır. yorar. zorlar. sıkar. üzer.

o sebeple artık yakında olmayan kimseye adını bile sormuyorum. önce konum. sonra maaş. bi ara adını da sorarım. xd

izlediğim ancak hayal meyal hatırladığım dizidir. sevmiştim diye hatırlıyorum. da vinci'nin maşallahı vardı.
tutmadıydı sanırım. biraz fantastik biraz dönem derken ortaya izlemesine doyum olmayan görsel bir şölen çıkmıştı. hikayesid e güzeldi çünkü ele aldığı dönem zaten masalsı.

ama olmadı işte. sevdiğim her yapım gibi erken bitirildi.

kaç gündür söyleyeceğim söyleyeceğim unutuyorum. burası anladığım kadarıyla milletin birbirine asıldığı bir platform. bilgilendirici bir şey -neredeyse- yok. tamam. zaman geçirmeye de varım ancak herkes herkese yürümese mi? ya da en azından ilgilenmeyene bulaşmayın.

mesajlaşmayı sevmiyorum. kimseye mesaj yazmadım. ayıp olmasın diye cevap yazıyoruz. hemen numaralar isteniyor, seks meks bir şeyler dönüyor. anlamıyorum da. neyse. sonra cevap vermeyince -sanırım- engel yedim. xd

biri mesela "eee ne arıyorsun? partner mi? flört mü?" dedi. okeye dördüncü arıyorum ben. xd ulan bir şey aradığımı düşündüren ne? geliriz. iki paylaşımda bulunuruz. gideriz. aramak nedir? aransam daha kolayı var ne burada girdi ile uğraşacağım xd o da engellemiş. xd

bir de şey var. (bunu daha önce söylemiştim.) hani siz birilerine mesaj yazıyorsunuz ya. allah artırsın. gözüm yok. da sonra gelip bana yazıyorsunuz diyelim. o önceki mesaj attığınız kişi benim arkadaşım çıkıyor. aaaaa. yakalandınız.

hasılı

millet aç aç sevgili sözlük. ben değilim. üzerinize afiyet hayvan gibi yedim. hıçkırık tuttu. geçmiyor.

inş bir gün "hepsini okudun mu bunların?" sorusuna "okudum yyyaaappprrraaammmm" diye cevap verebileceğim.

kasvetli bir yol günü.

adımı aramadığım başlıktır.

"sözlükteki seksi yazarlar" başlığında görüşürüz.

"iyi ki çok param olsaydı" demeye geldim.
denmiş.
gidiyorum.

sensiz ankara'nın tadı yok.