adalar

istanbulun en az nüfusu olan anadolu yakasında bir ilce.

eskişehir'de porsuk çayı kenarı bir bölge adı.

aniden gidesimin geldiği ve aniden yapmaktan vazgeçtiğim bir istanbul gezisi rutini.
havaların düzelmesi lazım.
düzenleme: bulutlar geldi. şimdi de gidesim geldi.
tam adalara giderken sağanak bastırsa ne şahane olur.

biz göçmüşüz buralardan
adalardan** ve modalardan
sımsıcak insanlardan
o bizim sokaklardan

adalara mı modalara mı?
tabii ki adalara.. o tatlı vapur telaşı.
8.15 vapuru ile yonca evcimik eşliğinde kimseyi görmesende karşıda beyaz atlı olmasa da prens görünümlü prens adaları'na kavuşmak var. nedense aklıma hep ada sahillerinde bekliyorum gelir. sürekli mırıldanırım nerede kimi bekliyorum bilmiyorum ama bir fasıl eşliğinde var dolanmalarım. bir ada vapuru yandan çarklı bir biz heybeli'de her gece derken geçer zamanın. yol hiç bitmesin.. ister bisiklet ister yaya dönüp dolaşıp geleceksin yine o merkez çarşıya. ben burada şiir yazarım, hikaye yazarım nidaları her köşe başı çekilen hangisi güzel çıktı fotoğrafları... adalar güzeldir ruhu besler, dinlendirir. hele o heybeli yok mu!

bugün 19. yüzyıl avrupa mimarisinin çeşitli üsluplarını barındıran bir açık hava müzesi gibidir. yanıbaşındaki binlerce yıllık istanbul 'da geleneksel ahşap konut dokusunu büyük ölçüde kaybetmiş, yapılarını zar zor korurken, adalar'ın konutlarının zamana inat ayakta durmaları bir mucizedir.

hayat ansiklopedisinden:
"... adaların şöhreti bizans devrinde acıklı olaylara sahne olmasıyla başlar. ilk adı, 'halk adaları' manasına demonisia idi. hristiyanlıktan sonra 'papaz adaları' manasına papadonisia denildi. kral ve prenslerin sürgün yeri olması dolayısıyla da prens adaları denilirdi. adaların bizans devrindeki adları şunlardı: proti(kınalı), antigon(burgaz), halki(heybeli), prinkipo(büyükada), plati(yassıada).

adaların türklerin eline geçmesi istanbul'un fethi sırasındadır. fatih'in amirallerinden baltacıoğlu süleyman paşa, adaları kuşatmış, ilk hamlede kınalı, burgaz ve heybeli'yi almıştır. önünde surlar bulunan büyükada ise bir süre dayanmıştı. süleyman paşa, surların önüne ot ve katran yığdırarak ateşletmişti. alevler surların içini sarınca askerler teslim oldu, türk kumandanı da onlara hayatlarını bağışladı. adalara türklerin yerleşmesi tanzimattan ve değer kazanması meşrutiyetten sonradır. adalara ilk kez vapur 1846'da işletildi."

istanbul'un otobüsle gidilemeyen tek ilçesi.
peki bunu neden söyledim?
ibb'nin bir sınavında soruluyor çünkü

gidince herkesin şuradan bir ev alsam dediği ama hiçbirinin almadığı bir istanbul ilçesi. demografisi türkiye'den çok atina ve erivan'ı andırır. belki biraz da tel aviv.

4 tanesinde (büyükada, kınalıada, heybeliada, burgazada) yerleşim bulunmaktadır.

merkezleri genellikle istanbul'a bakan kıyılarında kuruludur.

şimdi gözümde canlandılarrr...
pardon.

doğma büyüme bostancılı olmama rağmen, hususi plan yapıp da gitmediğim yerdir. nedense beni hiç cezbetmiyor. mesai olmasa, hafta içi erken saatte gidip, iki tur atılıp hava alınabilir belki.

büyükada, heybeliada, burgazada ve kınalıada'dan oluşan istanbul ilçesi.

heybeli'si ile, kınalı'sı ile ayrı bir gezegen. buralarda kafalardaki şehir kavramından farklı bir dünya vardır. araba yok, motor yok, gürültü yok. bisiklet ile fayton vardı, sonra faytonlar kaldırıldı. denize girme konusunda da sorun yok. bir de kışın kar yağdığında ortalık kar pistine dönüşür, adalar'ın yokuşlu sokaklarında güzel bir kızak ( varsa) keyfi yapılır.

sedefadasını unutmayalım.

türkiye'nin motorlu araç trafiğine kapalı tek ilçesi.

adalardan istanbula bakınca çok çirkin göründüğü için biraz mahcup hissediyorum kendilerine karşı. burdan orası en sevdiğim manzaralardan biri zira.

en romantik ada heybeli ada, en efsunlu ve paranormal ada burgaz ada, en kendi halinde az turist çeken genelde yerlisinin olduğu ada kınalı ada, en kalabalık ve kosmopolit ada da büyük ada kanımca.
he bir de yassı ada, imralı falan var da siyasetten nefret ederim hiç girmeyeyim oralara.

şehir hatları vapuru ile adalar'a gidiyorsanız bilmeyenler ve hep karıştıranlar için sıra şu şekildedir; kımalı, burgaz, heybeli, büyük. bu arada burgaz ve heybeli arası kaşık şeklinde olduğundan bir de kaşık adası vardır. özel mülktür. koç ailesi'ne aittir.