yağmurkaçağı - en çok favorilenen tanımları (1. sayfa)

bir insanın kalitesini, onunla bağları koparınca anlarsınız.

fiziki yada ruhsal uyutmayan, uyusan dahi geçmeyen acılar vardır.zamanla dinecektir.

ölüm, her şeyi eşit yapar.

kendimin ellerinden tutunca
içimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara çıkmak
yolculuklara bakmak geliyor
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor..

sema moritz ;hasret

bir insan ömrünü neye vermeli
harcanıp gidiyor ömür dediğin
yolda kalanda bir yürüyende bir
harcanıp gidiyor ömür dediğin
para mı onur mu taş dikenli yol
ağacın köküne inmek mi yoksa
çırpınıp duruyor yaprak dediğin...

bedenen insan olmak değil mesele...sözünle, özünle, saygınla, sevginle kamil insan olman gerekir.sözleri nimri dede'ye ait "insan olmaya geldim" türküsünün şu dizelerini akla getirir.
"ikilik kinini içimden atıp
özde ben bir insan olmaya geldim
taht kuralı ariflerin gönlüne
sözde ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim
meğerse aşk imiş canın mayası
ona mihrab olmuş kaşın arası
hakkın işlediği kudret boyası
yüzde ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim"

uçsuz bucaksız tabiat demek isterdim ama beton yığını ve arada yeşermesine izin verilmiş bir kac kök bitki örtüsü..

yaz düşünde çok sarardık
yaza varmadan..

acıyı bal eyledik.....geldi aklıma.

çaresiz kalınan,teselli dahi edilemeyen anlar..

rüzgarsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır.

bir kac cumle hatta bir kac mısra mı desem....
her birimiz başka bir hikaye
anne bu ayrılıklar niye
sen yine bir ninni söyle bana
yavrum uyusun da büyüsün diye
ağlama anne benim için ağlama
ben de herkes kadar aldım acılardan
ağlama anne benim için ağlama
ben de herkes kadar yandım

suavinin yalı çapkını şarkısında geçer.
....
suspus oldu sazendeler bu gece
hazırlan, fırtına kopmak üzere
kalbime tünemiş kuşlar uçuştu
cam kırığı gibi doldun içime
eski bir madende göçük gibiyim
toprağın altında kalabilirim
kim vurduya gitmesin, aşkıma ses ver
uçarı değilim, kadir bilirim
yaban inciri, yalıçapkınım
örtbas etme aşkını
çobanaldatan, çit sarmaşığım
sar bana kollarını..

emeğin değerinin çok ucuz olması nedeni ile temel ihtiyaçların dahi lüks haline gelmesi.

bülbülüm altin kafeste "ata'mızın en sevdiklerinden"

ıliskiler acisindan bakarsak sizi anlamayan insan...anlamak işine gelmediği için hiçbir çaba sarf etmez .cunku duzeltmek sorumluluk gerektirecegi için bahaneler üretip geçistirir ve sen bu döngünun farkına vardığında yorulmuşsundur artık.

babam "bir dağ ne kadar yüce olursa olsun üstünden yol aşar, yeterki sen pes etme, mücadele et" derdi.

aşık noksani'ye ait, arif sağ'ında yıllar önce çok güzel yorumladığı,zaman zaman arka arkaya dinlediğim, insanın içine işleyen, ömrü sorgulatan bir deyistir......
geldim şu alemi islah edeyim
özümü meydanda buldum sonradan
zaman mahlukuna gönlümü verdim, meylimi verdim
sermayeden zarar, zarar ettim sonradan, ettim sonradan
geldi bizim ile sevdi sevişti
al kadeh ver kadeh doldurdu içti
sadık yarim diye yeminler içti
özü çürük imiş duyduk sonradan, duyduk sonradan
şu zalimin kara, kara yüzleri
yaramıza yaramadı tuzları
iki dilli be cahilin sözleri
durdukça kar etti bize sonradan, bize sonradan
noksani kuluna bir kar edelim
on iki imam dergahına gideyim
özü çürük miricanı nidelim
iblis talip olmaz, olmaz duyduk sonradan, duyduk sonradan