yağmurkaçağı yazar profili

ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de…

şiirlerini büyüleyici tonda kendisi seslendiren ender şairlerden birisidir ahmet telli. kendi sesinden dinlemek kadar bestelenmiş haliyle duygu seline sürükleyen selda bağcan’dan dinlemek ayrı bir zevktir.

kekremsi tadı hoş, içimi rahat.kararında içersen üzmüyor,sarhoş etmiyor ama mutlusun daha ne olsun.şarap aşkımın temeli sağlığa faydalı olması münasebetiyle değil tabiki… divan edebiyatı şairleri gibi simgeleştirip övgü dolu mısralarla kaleme dökemem ama hayyamın rubailerinden,mehmet güreli tarafından derlenen, cem adrian tarafından yeniden yorumlanan “kimse bilmez” şarkısı ile kendimle başbaşayken bu aşkın tadına varabilirim.
"bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye kimse bilmez, kimse bilmez"

her türlü kötü davranış ve söz psikolojik bir rahatsızlıktan kaynaklı olmayıp karşındakinin gerçek kişiliğinin yansımasıdır.

kırtıl semahını ilk kez 1992 yılında ege’nin iki yakası albümünde, telli turnam adıyla hasret gültekin söylemiştir. tüm yorumları ayrı güzeldir.
nilüfer sarıtaş
feryal öney

nurettin rençber bu parçada mütevazi sesine eşlik eden kadın vokal arzu kurbani ile insanı çökertir ama üzerine “yalancısın inanamam” ile noktayı koydurur..

herhangi bir enstrüman olmadan çıplak sesi ile de büyüleyen ipek sesli bir sanatçıdır ilkaya akkaya…dinlerken buğulu sesinde huzur bulursun..
bu son olsun
lele

aslında onlara göre taciz sayılmayabilir ama ısrarcı olmaları rahatsiz edici.aylar önce gittigimiz tek kisilik gösterinin molasında arkadaşımı beklerken, hic tanımadığım birisi yanima gelerek oyunla ilgili yorum yapınca haklı bularak fazla birsey soylemeden gülümsedim.oyun bitiminde, arabamı bıraktığım karşıdaki hastane otoparkına yürürken arkadasim aradi ve aynı kisinin arkadaşı ile arkamdan baktığını soyledi,karanlıkta urktüm ama hemen arabaya binip parktan çıktım, olayı unuttum gitti..günler sonra bu kişi dedektiflik yaparak, hatırlı dostları aracılığıyla plakamdan yola çıkıp,azimle bana ulaştı, her ne kadar boşa çıksada çabasını takdir ettim ama içimden..

nar ayıklayanında,restoran yerine parkta bahçede oturup yiyecek götüreninde, masasına meyve tabağı gelen kadın kadar kıymeti olmaz.fazlasına kaçıp yormayıverin kendinizi..

zemin katımızdaki komşunun kendisi küçük ama tum sokağı rahatsız eden, yüksek desibelden havlayan bir köpeği var.üst katındaki diger komşu vardiyalı çalıştığı için gündüz sesten uyuyamayınca sahiplerine şikayete gitmiş, adam pişkince köpek bu havlar, konuşayım mı,ne yapabilirim demiş.bence bahceli evin yoksa hayvanları bu şekilde eve hapsetmek hayvanseverlik değil, hem ona hemde etrafa işkence..

sırtını duvara yaslar, sırtını ağaca yaslar susarsın. sen artık hiçbir sözü, hiçbir sözü kaldıramazsın.

21. yy kapı süsleme sanatı...

dünya güvenli bir yer değilse saldırıya sebebiyet vermemek adına insanların ürememesi mi lazım....

paramızın pul olmadığı zamanlarda gittigim ispanya gezisinde, damak tadıma uyan birkaç seçenekten birisi olması sebebiyle, neredeyse her gün yedigim lapamsı pilav kıvamında bir yemek.ilk kez nasıl yapılmaya başlandığına iliskin rivayetlerden birisine göre valencia'da çiftçilerin ellerinde bulunan çeşitli malzemeleri biraraya getirerek bu pratik yemegi hazırlamaları imiş.

birbirini sevmeyen,saygı duymayan toksik insanlar cocuk yaparak hem topluma hemde çocuğa kötülük eder.ornegin, aile içinde geçimsizlik ve kavgalar sebebi ile mutsuz olan anne, hayattan ve yaşadıklarından şikayet ederken, zamanla travmalarından beslenerek kurban rolünü oynamaya bașlar ve bu role kendisini öylesine kaptırır ki sorumluluklarından sıyrılmaya başlar. kendi arzusu ile yaptığı çocuğuna, öz bakıma muhtac olduğu çağlarda annelik içgüdüsü ile gösterdiği sefkat ve ilgiyi yetiskinliginde de zaman zaman dile getirerek, çocuktaki acıma ve vicdan duygusunu hep canlı tutar. boyle bir ebeveynle büyüyen çocuk içinde yoğun olarak hissettiği suçluluk duygusu ile anneyi memnun ve mutlu etmeye çalışır ve bu ilişki toksik bir hal alır.toksik ebeveynlerin bu şekilde kendilerine bağımlı hale getirdiği çocukları büyüseler de yetişkin bir cocuk olarak kalırlar.yetiskin çocuğun bağımsız hareket ettigi evden uzaklaştığı nadir anlarda ise gercekte yanlarından ayrılmasıni istemeyen ebeveyn cesitli manipulasyonlarla,sitemle,ondaki suçluluk duygusunu aktif ederek kontrolu elden bırakmaz.sonuç olarak mutsuz,depresif bir ebeveynin yetişkin çocuğu gercek değer duygusundan yoksun büyüdüğünden diger iliskilerinde de insanlara karsi nefret dolu,agresif dengesiz tutum sergileyerek ebeveynlerinin kopyası haline gelir.

pencereyi kapama.
gök dolabilir içeri.

bülbülüm altin kafeste "ata'mızın en sevdiklerinden"

turna semahı..selda bagcan
gecmise gideyim...

nasil bir koşma??
eksozların, molozların,yağmaların kıyisından
onca insafsizlikların
onca haksızlıkların,manzarasızlıkların, parasızlıkların, allahsizlikların kıyısından
kimseye ve hicbir seye degmeden
ciğerlerini yok edercesine mi?

buyuran dil yorulmazmis ya bu isteginiz hep diri kalacaktır..

çok bekler.