yoluyok yazar profili

aslında bi bakıma haklı bence. din dogmatiktir. bilim de öyle bir hal almaya doğru gidiyor. bilimin dediğine kesinlikle karşı çikamazsın . bilim adamları ne derse o.! süt zehirlidir içemezsin. sigara yararlidir içebilirsin. kim diyor e bilim diyor. sen nasil karşı çıkarsın bilime. kim diyor e allah diyor sen nasil karşi çikarsin ayete.
bilim zaten dinin karşiti olarak kilisenin karşiti olarak ortaya çikti ve kilisenin o baskici zihniyeti ister istemez bilime de geçti . en basitinden şu aşı meselesi mesela. adam diyor ki ben aşıya karşıyım bilim dininin mensupları hemen karşı çıkıyor kınıyor. bu nasıl bir bilim.?

kış yaklasirken hasta olurum diye mont ile yatmak. garipsedim doğrusu.

deniz .doğa . yeşillik.
masmavi bir deniz yahut yeşillikler içinde bir orman kadar insana ne iyi gelebilir?

yoksulluk içimizde adlı müthiş kitabıyla gönlüme taht kurmuş yazar.. sır adlı kitabı da efsanedir . okunmalı.

kardeşim denemedik yöntem bırakmadı. herhalde kainatta var olan tüm ağaçların yağını denemiştir. bende de vardı bu lanet sorun ama kendiliğinden gitti ara ara çıkar yine ama öyle çok değil. yukarıda yazılan entry ye katılıyorum. bence de dışarıdan halletmeye çalışmanın bir numarası yok. limon ve maydanoz suyunun ise iyi geldiğini biliyorum araştırmak lazım

hayata karşı hala yaşama heyecanı taşıyan birazcık olsa olumlu bakan yüzüne baktığınızda neşe veren insanlardır.
etrafımda öyle insanlar var ki iki gün yanında kal ertesi gün zerre yaşama heyecanın kalmaz. o yüzden artık şu hayatı yaşayan yaşamaktan az da olsa keyif alan insanlarla daha çok vakit geçirmeye çalışıyorum .

az evvel platonik aşktan söz ettiler .keşke radyoda yorum yapma imkanı da olsaydı. platonik aşk insani bir duygudur. patolojik değildir. sebebi bence biraz derinlerde aramak lazım.yalnız psikopatoloji bilen bir insan platonik aşk için patolojik gibi kavramlar kullanamaz. insanız severiz sevilmesek de ilginç bir şekilde sürdürürüz bunu. her duyguya her ruh haline patoloji diyen modern psikayatrinin bakış açısıyla bakamayız olaya.

haluk bilginerin efsane repliğinden yoluyok kısalttım.
esasında ilk başts mücrimgibi mahlasını kullanacaktım ki hata verdi nedense . şimdilik böyle kalsın bakalım.yolu yok çekeceksin

boş yaparak para kazanan adamlardır. misalen meraba arkadaslar diye başlayan oyun oynayarak para kazanan adamlar.
vekiller
müftüler(bakın imamlar degil kesinlikle muftuler.)

bu arada öğretmenlere yine saydiranlar olmuş . keşke iki gün gelseniz de bu zamanda ogretmenlik nasılmış bir görseniz . millet sanıyor ki öğretmenler yatıyor. arkadaşım şu kahrolası online eğitim o kalabalık gürültüden daha zor.

herhalde en uyumlusu öğretmen-öğretmen olur.

asla gerçekleşmeyecek olaydır.tanrı inanç meselesidir. hiçbir zaman bilinmeyecek . işin sırrı burada esasında.
inanç kanıtlanamaz. tanrı somut değil ki somut olarak ispatlanabilsin.

saçma diyoruz rüyalara sanki gerçek çok mantıklıymış gibi..

toplumun din anlayışını gözler onüne seren acayibul acayip sorulardır. o kadar bıktım ve usandım ki artık ne sorsalar olur olur caizdir deyiveriyorum. hele arkadaş ortamında bir şey olur . hocam caiz midir? hahahaha . ay yeter ama ya ..
neyse bir örnek vereyim.ilahiyat 2deyiz.
diğer fakültelerden arkadaşlarla oturuyoruz. bi tanesi sordu şimdi ben bi kızla iliskiye girdim abdest almadım sonra gidip tekrar ilişkiye girdim. nasıl yapmalı ?
adam zinanın günahını sormuyor gusulsüzlük ne olacak onun derdine düşmüş.

kelime oyunlarını sıkça görebileceğiniz popülist edebiyat türünde yazılmış şiirlerdir.
keşke gelsen adlı şiirini az evvel seslendirmiş oldum.
güzel şiirleri vardır. değeri bilinmesi gereken bir sanatçımızdır efenim.

çağın ruhsuz kibirlilerine karşı savaşmayı mı yeğleyecek yoksa terk edip gidecek mi ?
çağın soysuzlarına şehrin o çılgın egolarına direnebilecek mi?
yoksa yoksa vaz mı geçecek ?
ne yapmalı siz söyleyin bu çılgın kalabalıkta gittikçe yalnızlaşan yapayalnız bu esiri gurbet-i nalan?
kendisine baktığında zavallı bir ruh gören sabretme yetisini gittikçe kaybettiğini gören o fırtınalı ruh nasıl durulacaktı.?
belirsizliklerin yumağında kendini teslim mi edecekti yaradana?
yoksa yaradanı da mı inkar edecekti
hayir hayir! sadece bir kırgınlık onunki.
vazgeçemez ondan.. çünkü o kendisinden hiç vazgeçmedi
sadece dönemsel bir kuraklık.
yeniden yeşerecekti bu çöller.
güller papatyalar açacaktı her tarafta.
yeniden ümidi kuşanacaktı yeniden gülüverecekti her şeye
tebessümle yaklaşacaktı tüm olup bitene
her ne kadar bir türlü bitmek bilmeyen yaraları olsa da biteceğini hatırlayacaktı.
kuşbakışıyla bakarken kendine farkedecekti kendisine tebessüm etmesini söyleyen rabbine.
savrulurken fırlatılmış ruhu o fırtınalı boşlukta
tutunacak bir dal bulacaktı
oyalanacak bir kaç şey..
yine de yaşamaya devam edecekti.
onca ızdıraba rağmen mücadele etmeye devam eden çağın soylu adamlarını hatırlayacaktı.
ve durulacaktı durulacak sakinleşecek
yaşamın kırılganlığını tamir edecekti.
o hep umudun taşıyıcısı olmuştu
gözlerine bakanlar sevinç dolardı
hep ümid etmeyi savunmuştu
şimdi nasil terkedebilir ki umudu
hayir daha olgun bir ruha daha soylu bir ruha ulaşmak içindi tüm bunlar.
sabredecek sabredecek ve kazanacakti bu zorlu savaşı
şikayeti değil şükretmeyi hatırlayacakti.
kuşancak zirhini ve yine kalkacak.
çaresizlik çaresizliğinden vazgeçip umudun kalesine siginacakti.
ne kadar mümkün ise o kadar yapacaktı bunu
hic kimsesiz hissetse de secdeye varacakti onu bir işiten var onun bir sahibi var hatirlayacakti.
hic kimse yanimda olmasa da benim sahibim allahtir diyerek kalkacakti.
benim sahibimdir o beni yalniz komaz.
her ne kadar varligini hissettirmese de her daim yanindaydi aslinda.


.
o her şeye yeter
o her şeye kadir
olmazları oldurur.
ona inan.
ona inananlar hiç şaşmadi.
ona inanmak yetmez amma ona inanmaya devam etmek lazım dedi kendi kendine..
inanmak hürriyettir dedi . güveniyorum ben ona o beni bırakmaz. düşersem o tutar elimden...
haydi
şimdi özgürsün