bilimin yeni din olması

içinin boşaltıp kurumsal, siyaset ve güçlü elit kesimin ellerine oyuncak edilmesi hissinin ulaştırdığı varsayım.

değildir

(bkz: saçma sapan başlıklarda bugün)

aslında bi bakıma haklı bence. din dogmatiktir. bilim de öyle bir hal almaya doğru gidiyor. bilimin dediğine kesinlikle karşı çikamazsın . bilim adamları ne derse o.! süt zehirlidir içemezsin. sigara yararlidir içebilirsin. kim diyor e bilim diyor. sen nasil karşı çıkarsın bilime. kim diyor e allah diyor sen nasil karşi çikarsin ayete.
bilim zaten dinin karşiti olarak kilisenin karşiti olarak ortaya çikti ve kilisenin o baskici zihniyeti ister istemez bilime de geçti . en basitinden şu aşı meselesi mesela. adam diyor ki ben aşıya karşıyım bilim dininin mensupları hemen karşı çıkıyor kınıyor. bu nasıl bir bilim.?

aslında bu kendi içinde bir oksimoron barındırıyor. hayata inanç çerçevesinden bakanlara bunun saçma olduğunu açıklayamazsınız. açıklanabilecek bir kafa yapısına sahip olsaydı zaten asla açıklamanıza gerek kalmayacaktı (aha bu da paradoks). çünkü böyle bir şey düşünmeyecekti bile. o yüzden bu tarz fikirlerle boşuna uğraşmayın. bilimin "dogmatik" olması diye bir şey olamaz. tanımına ters. bilim ile inanç kelimesini aynı cümlede kullanmak ise kocaman bir oksimoron. oksimoronları açıklayabilir misin? mesela köşeli daire? açıklayabilir misin? hayır. uğraşma.

başlığın açıldığı tarih 2021. bunu da buraya not düşelim.

aslına bakarsak kullandığımız bilimsel metodun doğru olduğuna iman ettiğimiz için bilim yapabiliyoruz

eşhedü em ce kare.

bu başlığı açmamın nedeni geçenlerde sözlükte 'bilim yalan söylemez' diye bir tanıma ve benzer tanımlara rast gelmemden ötürü. bu zihniyet din zihniyetidir. artık bilim sorgulanmıyor, oysa bilim başlı başına sorgulamak olmalıdır. tam tersine yıldız gibi bir takım bilim insanları ilahlaştırılıyor ve bu insanların bilimi temsil ederek bilim adına söyledikleri asla sorgulanmıyor, sorgulanamıyor, ilah gibi tapınılıyor. bilimin doğru söylemek gibi, hatta insanlığın 'iyiliği' için çalışmak vs gibi ahlaki görevleri yoktur. bilim bir şey söyleyemez, bir kurumdur. bu kurumu işletenler, görevliler yani insanlardır bilim adına konuşanlar. insanın da ne mene bir şey olduğu ortada, sırtınızı ilahlaştırılmış figürlere dayayıp bilim çok muhteşem bir şey vs gibi geyikleri gülünç buluyorum. hatta bilimin insanın yararı için çalışması vs gibi ahlaki bir 'şey' olarak nitelendirilmesi saçmalık ötesidir.
hayata inanç çerçevesinden bakan vs gibi bir şeyler yazılmış, öngörüler yapılmış; bu çerçeveden bakınca kendimi ancak nihilist olarak görebilirim.

bir zamanlar dine bağnazca bağlanan insanların şimdi bağnazca bilime bağlanması gerçeğinden doğan söylemdir. nasıl ki yobaz kimseler dinin sorgulanmasını dinden çıkmak olarak algılıyor, şimdilerde bilimi sorgulayınca da aptal durumuna düşürülebiliyoruz oysaki bireysel olarak deneyimlemediğimiz ya da kanıtlanmayan (veyahut kanıtlandığı iddia edilen) şeylerin üzerine düşünmemiz gerekir. demek istediğim dünyanın merkezinde bir mıknatısın olduğundan emin olana dek yerçekimi diye bir şeyin varlığından şüphe duyabiliriz zira dünyanın yüzeyi sanıldığının aksine küresel değil, düz olabilir; nitekim yerin de çekme gibi bir kuvvetine sahip olmasına gerek olmayabilir. kısacası her şey sorgulanmalıdır. birilerinin "o kadar düşünme yoksa kafayı yakarsın, dinden çıkarsın vs." demelerine aldırış etmeyin.

peygamberi de celal şengördür.
ibadethanesi de laboratuvarlardır.

geçen yüzyıla bakarak bilimin nasıl insanları manipüle etmek için kişisel amaçlar için kullanıldığını görebilirsiniz. hastalarına sigara içiren kişiler doktordu, o zaman sigara zararlı deseniz insanlar size koskoca doktordan iyi mi bileceksin o adam şu kadar sene tıpı boşuna mı okudu gibi tepkiler verecekti. aynısı hala oluyor.
bir zamanlar aykırı insanlar kafir cadı sapkın diyerek dışlanırdı, şimdide yobaz cahil gerici diyerek dışlanıyor. dünya aslında hiç değişmiyor.
sizin ortaçağda yaşayan insanlara bakıp "ya bun kadar cahil nasıl olmuşlar hiç mi sorgulamamış ne denirse inanmışlar" dediğiniz gibi aynı şeylerde gelecekte bize denecek.

sorgulanamayan ve test edilemeyen, dogmatik düşünce sisteminde bilim, artık dine evrilmiştir. kitlesel aptallık ve itaatkarlık çağına giriş yapıyoruz. walking dead gerçek olmak üzere. artık her birey kendi başına.

ben şeyde vazgeçtim başlıktan da girilerden de; "bilim kiliseye karşıtı olarak ortaya çıktı."

ne tartışacaksın ki şimdi. neyi tartışacaksın?

sakin olun gençler. bilim yeni din falan değil. insanlar senin hayatını kolaylaştırmak için uğraşıyor, hastalıklara çare arıyor, ulaşım büyük problem kısaltmaya çalışıyor, örnekler çoğaltılabilir.

elinizde tuttuğunuz telefon da bilim ile yapıldı.

bilimin kendisinin dinin yerine geçme gibi bir derdi olduğunu sanmam ama bilimcilerin var. bilimden çok bilimcilik yapanların yarı tanrı olmak gibi iddiası bile var.

gerçi bilimden önce din yerine geçmiş bir sürü şey var. moda, futbol, eğlence, sinema, diziler, seks, uyuşturucu , bireycilik, hedonizm bunların hepsi din olmasa da yeni çağın anlam guruları. hayatın anlamını bunlarda arayan milyonlarca müridi de var.

yeni din değil elbette ama yeni dinmiş gibi davranan gerçekten çok fazla insan var. kalbi duyguları da unutup illa fiziki bir açıklama yapmazsa ölür bu kişiler.

öff yeni din aramaktan da bıkmadınız dedirten başlıktır.
bilimin din olduğu iddiası başlı başına oksimoron. din bilgiyi dışlar, inanç aracılığıyla kapsar ve toplumsal hayatı düzenler. bilim ise safi gerçekliği ortaya döker ve buna bir etik/ahlaki değer atfetmez. dolayısıyla "din" ve "bilim" birbirlerinin yerine geçemez.
başlıkta bahsedilen şey tamamen haksız mı? değil. bilime yaklaşım ve dine yaklaşım ikisinden de uzak kesim için benzeşiyor olabilir. bu pekala normaldir. dinin sosyal hayatta etkileri azalırken insanlar hayatlarını bilimsel gerçekler doğrultusunda düzenliyor olabilir ki bu da pekala çağın getirisidir.
ama ne bilim dinin en din bilimin yerini dolduramaz.

bilim dinden eski bir tarihe sahiptir. ve din, bilimin aydınlattığı her alandan efendice çekilmesini bildiği oranda var olabilir. aksi halde madara olduğunu görür çünkü. bilim dinin yerini almaz, onu haksız oturduğu yerlerden kaldırarak kovar ve doğru bilgiyi oturtur.
bu gerçeklikte: bilim nasıl yeni bir din olabilir. bilime, inanılmakla değil, öğrenilip doğrulanmakla ulaşılır. bilmek ve öğrenmekten korkuyor ve kaçıyorsanız, karanlıklarda bir din mutlaka bulursunuz. bilimi yeniden ve yanlış tanımlamayın. siz bilimden ne anlıyorsunuz ve nerede arıyorsunuz..yanlışınız bu noktada. iyi düşünün.

bilim din değildir. bilim diye bir şey olduğu için; din gibi saçma sapan şeylere artık gerek yoktur.
2024 yılındayız hala dinlere, tanrılara, ruhlara, cinlere, burçlara, fallara inanan cahil varsa elimde geçiş garantili köprü var.
çok ucuza vericem.