1.
normal sözlük moderasyonu
normal sözlük'teki kalite ve aktiflik düşüşünün, esaslı yazarların sözlüğü terk edip 31 saniyede entry giren yazarların sözlüğü doldurmasının en büyük müsebbibi olan ekip.
sözlüğe kayıt olduğum tarih olan 9 ay önce #1740602 şöyle bir entry girmiştim. halihazırda 9 aylık maceramdaki en beğenilen entrym de kendisi oldu zaten. bu entryi buraya koyma sebebim, normal sözlük'ü neden tercih ettiğimi anlatıyor olması ve aynı şeyleri tekrar yazarak entryi gereksiz yere uzatıp okuyucuyu yormak istememem.
günümüzde yozlaşan, niş platformlar olmaktan çıkıp ele ayağa düşen sözlük sitelerinden sıkılmıştım. sonrasında burayı keşfettim ve normal sözlük'te eski sözlük ruhunun iyi-kötü hala yaşadığını gördüm. saygılı yazarlar, kaliteli yazarı kalitesiz yazara karşı koruyan tadında otoriter bir yönetim (evet, otoriter. fazla liberalizmin insanlara yaramadığının en güzel örneğini ekşi sözlük'te gördük), tanım esaslı entryler vs vs.
dedim "işte aradığım sözlük!". elbette mükemmel bir platform değildi, eksikleri vardı ama o kadar kusur kadı kızında da olur dedim.
ne olduysa son birkaç ayda oldu. moderasyon sırf siteye hit getiriyor diye hiçbir şeye mudahele etmemeye başladı. koca sitede problem yaratan yalnızca bir avuç yazar var ama kıymetli moderasyonumuz kılını bile kipirdatmadi. somutlaşsın diye kendimden örnek vereyim;
yakın zamanda bomboş bir yazarla tartışmak durumunda kaldım. olayı uzun uzun tabi ki anlatmayacağım, isteyen nickaltıma bakabilir. bir sürü güzel entrynin sonunda 6 tane ardı ardına döşenmiş troll entryleri.
mevzubahis yazar bir başlıkta durduk yere toplumun bir bölümüne nefret kusuyor. bu özgürlük müdür? eğer cevabınız evet ise ben de kendi özgürlügümü kullandım ve kendisine bu söylemlerinin yanlış olduğunu belirten bir mesaj attım. sonrası da ise nickaltıma ardı ardına işsiz gibi kendini tekrarlayan, tanım esaslı bile olmayan entryler girdi.
peki bu yazar kardeşiniz bunları neden anlattı efendim? ben kalitesiz insanlarla muhatap olmayı seven birisi değilim, laf dalaşlarını da sevmem. hayatımda 5-6 kere kavga etmişimdir ve bunlar da öncesinde laf kalabalığının olmadığı, direkt yumruklarin konuştuğu kavgalardır.
çok sert ve haşin bir erkek olduğum için mi yazdım bunları? tabi ki de hayır. aksine naif bir insanimdir, sosyal medyada kendini maskülen göstermeye çalışan tipleri hep acınası bulmuşumdur. bir yere bağlanmayan tartışmalardan hoşlanmadığımı belirttim sadece.
mevzubahis yazarın entrylerini 50 kere şikayet ettim, moderatörlerin hemen hemen hepsine yazdım. "bakın durduk yere satasiyor, mudahele edin ki ben de cevap vermek durumunda kalmayayim, çocukça işler bunlar" dedim. moderatörler zerre kadar umursamadı. en sonunda moderatörlerin başı olan bengaripsengüzeldünyaumutlu isimli yazara ulaştım ve durumu anlattım. özel mesaj ifşası olmasın diye aldığım cevabı yazmayacağım ama kadın benim derdime gülen emojili, umursamadığını belirten bir yanıt verdi. bu kadın moderasyonun başı diyorum hocam. baş moderatör, kendisine gelen bir sikayete trolleyerek cevap veriyor diyorum ahshshahshahahshahahhshshsjdjfjdhshsjdjsjsjjs
böyle yani. sonrasında saldım. mevzubahis yazar da bol bol saydı sövdü, ben de 3-5 bir şey söyledim falan.
bu örnekle moderasyonun tutumunu somutlaştırmış oldum. bu tarz şeyler, iyi kötü düşünen ve entrylerinde emek veren yazarları sözlükten soğutur, yazma şevkini kırar. sonrasında da ya aktifliği düşer ya da kendisi de kalite gözetmeksizin saçma entryler girmeye başlar. kalitesiz yazarlara ise dokunan bir şey olmaz, çünkü standartları olmadığı için onlar bu durumdan etkilenmez. böylelikle de bir sözlüğün çöküşüne şahit oluruz, meydan trollerle kalır.
işte son aylarda onlarca kıymetli yazar bu tarz durumlar yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. yazacak daha çok şey var da hızlı tüketim çağındayız, bu entry yeterince uzun oldu zaten. son bir hikaye anlatayım;
meşhur osmanlı kadısı ebusuud bir gün fırıncının tekine, yaptığı bir usulsüzlükten dolayı ağır bir ceza verir. sadrazam kendisine sorar, "kanunnamelerde bu ceza var mıdır? neden böyle ağır bir ceza verdiniz?". kadı, elindeki siyah kaplı kanun kitabını işaret ederek cevaplar "bu kara kaplı kitapta her şey yazmaz paşa hazretleri. bir kadı, birçok kararı vicdanıyla verir. aksi taktirde bu kara kaplı kitabı ezber esen herkes kadı olurdu".
moderasyonun durumu da aynı. işiniz yalnızca doğrudan küfür içeren entryleri silmekse uğraşmayın? tanıdığım çok iyi yazılımcılar var. bir kod yazarlar ve içerisinde belli kelimeleri barındıran entryler otomatik olarak sistem tarafından silinir? moderatörlüğün tek olayı 3-5 tane kural ise sizin bottan ne farkınız var? iyi yazarı kötü yazardan ayırmayacak, kaliteli yazarı kalitesiz yazara karşı korumayacaksanız ne işe yararsınız siz?
bu entryi niye yazdım? bu entryi okuyan sözlük yönetimi birden aydınlanacak, sözlükte muhteşem yenilikler, reformlar yapacak falan diye mi? tabi ki de hayır. aksine bir cacık olmayacak. doğru düzgün okunmayacak dahi. normal sözlük de zaten düşmekte olan grafiğini daha da sürdürecek ve bir süre sonra 20 tane kankacı yazarla hayatına devam edecek.
bizler gidecek sözlük buluruz. sözlük formatının yeri bizim kafadan insanlar için ayrıdır. ne ınstagram, ne başka bir platform bizim için sözlük sitelerinin yerini tutamaz. burası gider başka bir platform açılır. orası, diğer klon sözlüklerin yaptığı hatalari yapmaz. yaparsa da yine başka bir sözlüğe geçeriz. demokrasilerde çare tükenmez. bu entryi yazma sebebim, yarın sözlükte 20 aktif yazar kaldığında sözlüğün bu hale neden ve nasıl geldigine dair yazarların masaya vurabilecekleri derli toplu, belge niteliğinde bir entry olsun diye idi efendim.
(bkz: moderasyonun göbeğini kaşıyarak okuyacağı entryler)
(bkz: kimsenin okumadığı entryler)
sözlüğe kayıt olduğum tarih olan 9 ay önce #1740602 şöyle bir entry girmiştim. halihazırda 9 aylık maceramdaki en beğenilen entrym de kendisi oldu zaten. bu entryi buraya koyma sebebim, normal sözlük'ü neden tercih ettiğimi anlatıyor olması ve aynı şeyleri tekrar yazarak entryi gereksiz yere uzatıp okuyucuyu yormak istememem.
günümüzde yozlaşan, niş platformlar olmaktan çıkıp ele ayağa düşen sözlük sitelerinden sıkılmıştım. sonrasında burayı keşfettim ve normal sözlük'te eski sözlük ruhunun iyi-kötü hala yaşadığını gördüm. saygılı yazarlar, kaliteli yazarı kalitesiz yazara karşı koruyan tadında otoriter bir yönetim (evet, otoriter. fazla liberalizmin insanlara yaramadığının en güzel örneğini ekşi sözlük'te gördük), tanım esaslı entryler vs vs.
dedim "işte aradığım sözlük!". elbette mükemmel bir platform değildi, eksikleri vardı ama o kadar kusur kadı kızında da olur dedim.
ne olduysa son birkaç ayda oldu. moderasyon sırf siteye hit getiriyor diye hiçbir şeye mudahele etmemeye başladı. koca sitede problem yaratan yalnızca bir avuç yazar var ama kıymetli moderasyonumuz kılını bile kipirdatmadi. somutlaşsın diye kendimden örnek vereyim;
yakın zamanda bomboş bir yazarla tartışmak durumunda kaldım. olayı uzun uzun tabi ki anlatmayacağım, isteyen nickaltıma bakabilir. bir sürü güzel entrynin sonunda 6 tane ardı ardına döşenmiş troll entryleri.
mevzubahis yazar bir başlıkta durduk yere toplumun bir bölümüne nefret kusuyor. bu özgürlük müdür? eğer cevabınız evet ise ben de kendi özgürlügümü kullandım ve kendisine bu söylemlerinin yanlış olduğunu belirten bir mesaj attım. sonrası da ise nickaltıma ardı ardına işsiz gibi kendini tekrarlayan, tanım esaslı bile olmayan entryler girdi.
peki bu yazar kardeşiniz bunları neden anlattı efendim? ben kalitesiz insanlarla muhatap olmayı seven birisi değilim, laf dalaşlarını da sevmem. hayatımda 5-6 kere kavga etmişimdir ve bunlar da öncesinde laf kalabalığının olmadığı, direkt yumruklarin konuştuğu kavgalardır.
çok sert ve haşin bir erkek olduğum için mi yazdım bunları? tabi ki de hayır. aksine naif bir insanimdir, sosyal medyada kendini maskülen göstermeye çalışan tipleri hep acınası bulmuşumdur. bir yere bağlanmayan tartışmalardan hoşlanmadığımı belirttim sadece.
mevzubahis yazarın entrylerini 50 kere şikayet ettim, moderatörlerin hemen hemen hepsine yazdım. "bakın durduk yere satasiyor, mudahele edin ki ben de cevap vermek durumunda kalmayayim, çocukça işler bunlar" dedim. moderatörler zerre kadar umursamadı. en sonunda moderatörlerin başı olan bengaripsengüzeldünyaumutlu isimli yazara ulaştım ve durumu anlattım. özel mesaj ifşası olmasın diye aldığım cevabı yazmayacağım ama kadın benim derdime gülen emojili, umursamadığını belirten bir yanıt verdi. bu kadın moderasyonun başı diyorum hocam. baş moderatör, kendisine gelen bir sikayete trolleyerek cevap veriyor diyorum ahshshahshahahshahahhshshsjdjfjdhshsjdjsjsjjs
böyle yani. sonrasında saldım. mevzubahis yazar da bol bol saydı sövdü, ben de 3-5 bir şey söyledim falan.
bu örnekle moderasyonun tutumunu somutlaştırmış oldum. bu tarz şeyler, iyi kötü düşünen ve entrylerinde emek veren yazarları sözlükten soğutur, yazma şevkini kırar. sonrasında da ya aktifliği düşer ya da kendisi de kalite gözetmeksizin saçma entryler girmeye başlar. kalitesiz yazarlara ise dokunan bir şey olmaz, çünkü standartları olmadığı için onlar bu durumdan etkilenmez. böylelikle de bir sözlüğün çöküşüne şahit oluruz, meydan trollerle kalır.
işte son aylarda onlarca kıymetli yazar bu tarz durumlar yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. yazacak daha çok şey var da hızlı tüketim çağındayız, bu entry yeterince uzun oldu zaten. son bir hikaye anlatayım;
meşhur osmanlı kadısı ebusuud bir gün fırıncının tekine, yaptığı bir usulsüzlükten dolayı ağır bir ceza verir. sadrazam kendisine sorar, "kanunnamelerde bu ceza var mıdır? neden böyle ağır bir ceza verdiniz?". kadı, elindeki siyah kaplı kanun kitabını işaret ederek cevaplar "bu kara kaplı kitapta her şey yazmaz paşa hazretleri. bir kadı, birçok kararı vicdanıyla verir. aksi taktirde bu kara kaplı kitabı ezber esen herkes kadı olurdu".
moderasyonun durumu da aynı. işiniz yalnızca doğrudan küfür içeren entryleri silmekse uğraşmayın? tanıdığım çok iyi yazılımcılar var. bir kod yazarlar ve içerisinde belli kelimeleri barındıran entryler otomatik olarak sistem tarafından silinir? moderatörlüğün tek olayı 3-5 tane kural ise sizin bottan ne farkınız var? iyi yazarı kötü yazardan ayırmayacak, kaliteli yazarı kalitesiz yazara karşı korumayacaksanız ne işe yararsınız siz?
bu entryi niye yazdım? bu entryi okuyan sözlük yönetimi birden aydınlanacak, sözlükte muhteşem yenilikler, reformlar yapacak falan diye mi? tabi ki de hayır. aksine bir cacık olmayacak. doğru düzgün okunmayacak dahi. normal sözlük de zaten düşmekte olan grafiğini daha da sürdürecek ve bir süre sonra 20 tane kankacı yazarla hayatına devam edecek.
bizler gidecek sözlük buluruz. sözlük formatının yeri bizim kafadan insanlar için ayrıdır. ne ınstagram, ne başka bir platform bizim için sözlük sitelerinin yerini tutamaz. burası gider başka bir platform açılır. orası, diğer klon sözlüklerin yaptığı hatalari yapmaz. yaparsa da yine başka bir sözlüğe geçeriz. demokrasilerde çare tükenmez. bu entryi yazma sebebim, yarın sözlükte 20 aktif yazar kaldığında sözlüğün bu hale neden ve nasıl geldigine dair yazarların masaya vurabilecekleri derli toplu, belge niteliğinde bir entry olsun diye idi efendim.
(bkz: moderasyonun göbeğini kaşıyarak okuyacağı entryler)
(bkz: kimsenin okumadığı entryler)
devamını gör...