korumak, tutmak, saklamak manalarına gelen arapça ve farsça kökenli melez bir kelime. yaygın kullanımı tutuculuk, bağnazlık... ideoloji olarak değişime kapalı, gelenekçilikle ilişkili.
devamını gör...
(bkz: muhafazakar kesim)
devamını gör...
gelenek ve göreneklere bağlı kalma durumudur.
devamını gör...
bir ideoloji olarak değerlendirileceksek sadece muhafaza etmek manasına gelmez. çünkü 20. yüzyılın sonlarına doğru kendisine ilerici muhafazakar gibi tamımlar içerisinde değerlendiren kitleler mevcuttur. lakin muhafazakarlığı bir gelenek içerisinde değerlendirecek olursak herhangi bir şey muhafaza etmek olarak anlamlandırılabiliriz. bazen bu sadece gelenek ve görenekleri kapsamak yerine davranış biçimlerini de kapsar, bu tip durumlarda tam bir gericilik örneği olduğu düşünülebilir. postmodern yaklaşımlar içerisinde muhafazakarlığa yüklenen anlamlardan birisi de muhafazadan yola çıkarak dini ve milli şeyleri korunması gereken bir kültürel nuveye indirgeyerek koruma içgüdüsünü kapsar. bu bana göre yanlış bir şeydir. dini ve milli değerlerimiz günümüz şartları içerisinde de kendini güncelleyebilmeli günümüze ayak uydurmalıdır. örneğin bundan 1300 sene önce bilgisayar yok diye bilgisayar kullanmayacak mıyız? veyahut eski türkler zor zamanlarında at eti yiyorlar diye bugün o güzelim kuzuların, güzelim ineklerin etini yemeyecek miyiz? (burada beni vejeteryan arkadaşlar hoş görsün) artık muhafazakârlık da siyasi anlamının dışında tatlı su solculuğu haline gelmiştir. siyasi anlamı için de sunu net söyleyebilirimki günümüz atmosferinde kötü bir şey olarak algılanmaktadır. ölçüsünü kaçırmayınca, kesinlikle kötü olduğunu düşünmüyorum ama tadında bırakmak lazım onu kültürel değerlerle bezemeliyiz.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
mevzuyu siyasal bir sorun olarak ortaya atan kişi ve aynı zamanda manifestosunun yazarı (bkz: edmund burke)’tür. muhafazakar düşüncenin temel çıkış noktası fransız devrimi eleştirisidir. burke’a göre devrim toplumu bir arada tutan değerlerin büyük kısmını yıkmıştır. bu değerler kilise ve din, hiyerarşiye dayanan aristokratik gelenekler ve kutsiyet içeren bir devlet anlayışıdır. burke, avrupa toplumlarının bu değerler olmadan bir arada yaşayamayacağına ve ülkeler içinde sıklıkla iç çatışmalar çıkacağına inanmaktaydı; zira, düşünüre göre jakobenlik içinde aşırılıklar barındıran bir siyaset yapma biçimiydi. bu yüzden, fransız devrimi’nin yerle bir ettiği bu eski değerler yeniden ihyâ edilmeliydi. ilginçtir ki bizdeki muhafazakarlık da devrim ile olan sorunlar sonucu ortaya çıkmıştır.
devamını gör...
anlam kaymasına uğramış bu yüzdende oldukça farklı anlamlarda anlaşılabilen bir terim-kavramdır. ülkemizde biblografi ya da terminoloji gibi dallardaki eksiklikler sağolsun bu durum pekişerek sürmektedir.
benim eksik-yetersiz araştırmalarıma göre 1960 ve sonrasında sol-ulusalcı yazarlarca çok kullanıldığından beslendiğini düşündüğüm bir kavramdır. o dönemin söz konusu entelektüellerine göre "gericilik" anlamında kullanılmaları farkında olmadan kavramın içeriğini boşaltmıştır.

ör: prensip sahibi olmak aslında bir muhafazakarlık örneğidir. belirli olaylar, olgular ya da kişiler üzerinde eşit davranış sergilemeyi gerektirir.
ya da her türlü ritüel, adet, gelenekte muhafazakarlıktır.
ör: çayı cam bardakta içmek,
rakıyı rakı bardağında içmek,
kahvesiz güne başlamamak,
x yemeğini sadece tereyağ/zeytin yağında yapmak.. vb..

üstelik kavram her ideolojide bulunmaktadır. mesela:
-osmanlı hayranı olmakta,
-marks'ın kitabı dışında marksist yaklaşım ya da fraksiyonları reddetmek,
-hayek dışındaki yaklaşımları-fraksiyonları reddetmek vb..
-atatürk'ün anlayışını 21. yy'da kıta-kıt uygulamak vb.
dolayısıyla eski, kurucu metin/isimlerin dışına çıkmanın "yanlış" ya da "ihanet" olduğunu iddia etmek muhafazakarlıktır. bu ideolojiye göre lider ya da ana kaynak dışında herhangi bir evrim, dolayısıyla da devrim niteliğindeki olgular toptan reddedilir. lider, kurucu, ana kaynak vb. korunur ve kimi zaman kutsanır.

dolayısıyla her insan gerek mikro gerekse de makro açıdan muhafazakardır. ancak bazıları makro açıdan tamamen muhafazakar olabilir ki bu durum değişen/gelişen zamanda soruna-sorunsallara yol açabilir.

ancak her muhafazakar durumda kötü değildir. çünkü bu tutum doğası gereği nötr'dür aynı karşıtı olduğu yenilik gibi. bu kavramların pozitif/negatif olması konu/durum/tutum/yere göre değişiklik gösterebileceği gibi kişiden kişiye de farklılık gösterir. ancak her iki durumda da bu kavramlar nötr'lüğünden bir şey kaybetmez.

ör: yarın dünya sağlık örgütü, "artık insanları denek-kobay olarak kullanabilirsiniz" dese, buna karşı duruş muhafazakarlık olur ve gayette iyi bir olgudur gibi.

bu açılardan bakıldığında da ana ideoloji değildir, ideolojiler arası ve ötesi bir ara ideolojidir. ancak sağ siyasileri ve sağ siyasi ideolojileri tanımlamak için kullanılır olmuştur. bu sadece türkiye'de de değil..
devamını gör...
muhafaza etmekten gelir.

bu klişe tanımı niye yaptım? insanlar muhafazakarlığı sadece belli kavramların çatısına konumlandırır. dincilik, milliyetçilik, sağcılık. halbu ki muhafazakarlık sadece bu görüşler için yoktur, solculuk da muhafazakarlığa sokulabilir. önemli olan hangi görüş olduğu değil, o görüşü muhafaza etmektir.

ben bu entryi aşırı dinci muhafazakar ailenin normal çocuğu olarak yazıyorum. geçmişte klişe olarak sağcı ailenin solcu çocuğu olma evrelerinden de geçtim ama nihayetinde normal, dümdüz bir noktada konumlandım.

peki neydi beni dinci muhafazakar ideolojiden uzaklaştıran şey? klişe* olarak aile baskısından kaçmak mı? ergenlik döneminde belki bir tık etkili olmuştur ama değil. uzatma dediğinizi duyar gibiyim, hemen söyleyeyim efendim;

üniversiteli, eşek kadar adamken* aşırı dinci muhafazakar* ağır abi takılan evli abimin ve aynı ideolojideki eşinin evinde yanlışlıkla bulduğum çılgın seks oyuncaklarıydı. ceketimi asmak için gittiğim yatak odasında bulmuştum.

efendim neler yoktu orada.. bakın iki nokta ve üç nokta bırakmayı aşırı cringe bulan biri olarak koydum o iki noktayı. gerçekten neler yoktu..

benim diyen marjinalin kullanmadığı, belki haberinin bile olmadığı şeyler vardı yahu. pornolarda sürekli gördüğüm* ama kimsenin kullanmadığını, en azından yukarıda tarifini verdiğim tarz bir çiftin kesinlikle kullanmadığını düşündüğüm şeyler.

abi yaşadığım o şaşkınlığı böyle 2 paragraflık betimlemelerle falan gideremem. o yüzden müsadenizle biraz daha devam ediyorum.

o file çoraplı, burnu kaf dağında, her an tasmayi çıkarıp boğazına takip seni 4 ayak üstünde gezdirecek ve seni yalvarana kadar kırbaçlayacakmış gibi duran femme fatale tarzı takılan marjinal kızları,

kulağı küpeli, her gece o bar senin bu bar benim gezinen, her buluşmada farklı bir seks hikayesi anlatan, şeyi* nemli bir ortamdan* çıkmayan berkecanları düşünün. onların bile deneyimlemedigi tarz oyuncaklar diyorum. hadi belki bu kadar uç tipler deneyimlemiş olabilir, abartmayalım.

öyle işte efendim. takkeli bir tarikat müridi düşünün, veyahut ceketi sirtinda* gezen bir ocak reisi. şimdi de öyle bir tipi siyah rujlu bir kadın* tarafından kırbaçlanıp zevke gelirken hayal edin. hissiyatim benzer oldu. oyuncakların ise çoğu daha fena. kırbaç bile yanlarında oyuncak araba gibi kalıyor.

ihanete uğramış gibi hissettim yahu. bu kadar saçma ve kimseyi ilgilendirmeyen paragrafı yazma sebebim de buydu. yıllarca din üzerine paso vaaz dinlediğim, yaptığım her hareketi eleştiren, yapmak istediğim tonla şeyi de küçüklükten beri yaptığı bu tonla beyin yıkamaları yuzunden yapmamı engelleyen..* adam benim yalnızca pornolarda izleyebileceğim şeyleri gerçek hayatta yapıyormuş yahu. arada sırada haberlerde gördüğümüz, dini kimlikleriyle ön plana çıkıp bu kimliğe çok ters bir yaşantı süren ve bu yüzden de gündem olan insanlar.. bunların sayısı gerçekten de az değilmiş. zannettiğimizden çok daha fazlaymış.

giremiyorum abi o eve artık, hele o yatak odası yok mu.. önce o oyuncaklar geliyor gözümün önüne, sonra da paragraflarca betimlemesini yaptığım çift. en nihayetinde de tüm bu nesne ve öznelerin birleşip o odada nasıl eylemler gerçekleştirdikleri.

ceketi de çıkaramıyorum bu yüzden, biri üstümden* alırsa veriyorum, almazsa yaz günü bile olsa sırtımda kaliyor.

bu şekilde efendim. şayet buraya kadar okudu iseniz bari harcadığınız zaman bir işe yarasın umuduyla belki haddimi de aşarak bir tavsiye vermek istiyorum. aslında sürekli gördüğümüz tavsiye zaten, sadece pekiştirmiş olayım;

hiçbir ideolojiyi fazla sahiplenmeyin, muhafaza etmeyin. biz kendimizi paralarken o ideolojilerin toplumda ve dünyada ileri gelenleri hayal edemeyeceğimiz şeyler yapıyor.*

insanlar için, artık bir şey dememe gerek yok sanırsam. zerre güvenmeyin. bundan sonra diyanet işleri başkanının aslında ateist, pervin buldan'ın evinin duvarında bozkurt posteri, bahçeli'nin playlist'inde "ez kürdistanım" olduğunu öğrensem zerre şaşırmam.

hayatınızı yaşayın efendim. kimse ben dedim diye birden aydinlanip hayatını yasamaya başlamaz zaten de en azından halihazırda yaşayanlar daha bir güzel yaşasın. koyverin dincisine de solcusuna da kürtçüsüne de.

paşa gönlünüz dilerse bir dünya görüşünüz olsun, sadece muhafazakar olmayın. hepinizi seviyorum.*

(bkz: kimsenin okumadığı entryler)
devamını gör...
muhafaza edilen her şey bir gün küflenir. ister kahve, ister vücut, ister fikir. nereden bakarsan.
devamını gör...
muhafaza"kar" etmektir.
devamını gör...
(bkz: konservatizm)
devamını gör...
dünyayı bırakın evrenin en gereksiz sosyal ve politik düşüncesidir.

(bkz: gericilik)
devamını gör...
zillisi bir başkadır.
devamını gör...
akşam ezanından önce evde olmaktır.
devamını gör...
bir yaşam biçimidir. huzurludur. sakindir. yobaz diye laf atanlar o.çocodur. kimsenin hayatına kimse karışamaz. namaz kılıyom he. ama nası güzel nası.
devamını gör...
son yaşanan gelişmeler ile birlikte bir kez daha şaşırtmamış ve güldürmüştür. keşke ahlak bekçileri için adalet hepsi için aynı şekilde tecelli etse ama merak etmeyin hepsine sıra gelecek, daha zaman var ahahahha.
devamını gör...
sabah ezanından sonra dışarda olmaktır.
devamını gör...
öğle namazını camide kılmaktır.
devamını gör...
muhafazakar yazılır, "muhafaza" ve "kâr" diye okunur.
devamını gör...
yeniliği, değişimi kabulde zorlanan, var olanı muhafaza bağnazlığı. kendince doğru ve değerli bulduğu 'eski''ye dönüş özlemli bir değişim, yenilenme karşıtlığı.
devamını gör...
"hocam masal onlar." - celal şengör

devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"muhafazakarlık" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim