mucize

tanrının dünyaya müdahale ettiği anlar olarak görülür.

şimdi gelin bir müslüman olarak yaptığım sorgulamayı size anlatayım.

bir depremin altından çocuk kurtuluyor, 4 katlı evden biri düşüyor mucize olarak görüp biz teistler tanrıya olan inancımızı tazeliyoruz.

ancak bugün özgecan aslan kimse görmüyorken o kadar eziyete maruz kalarak öldürüldü. nice bebekler kimsenin görmediği yerlerde sonsuz acılar çekerek can veriyor.
peki tanrı buna neden müdahale etmiyor? eğer etse özgür irade ne kaybederdi?
cevap felsefede güçlü bir argüman olan özgür irade argümanı. ancak enkaz altından çıkan 65 yaşında teyzede mucize olamaz o zaman?
tanrı teyzeyi o bebeklerden çok mu seviyor?

kameraların icat olmasıyla bıçak gibi kesilmiş supernatural olaya denir.

2 seri halinde bulunan mahsun kırmızıgül filmi

olması gereken zamandansa olmaması gereksen zamanda olan

henüz rastlayamadığım olaydır. bu gidişle de pek mümkün görnmüyor ama olsun.

olağanüstü bir olayın meydana gelmesidir. mucize ile ilgili çok güzel bir olay var. " bir gün küçük bir kız bir eczaneye girip toplamış olduğu tüm parasını eczacıya verip mucize varmı, almak istiyorum der. eczacı gülerek mucizeyi ne için istiyorsun der küçük kız da kardeşimin başında şöyle bir şişlik var babam eğer bir mucize olmazsa öleceğini söylüyor ben kardeşimin ölmesini istemiyorum ona bir mucize almak istiyorum der. eczacı buna çok üzülür ve küçük kıza maalesef bizde mucize yok der. sonra küçük kızın arkasında olayı izleyen bir adam elini kızın omzuna koyarak şöyle der göster bakalım ne kadar paran var der sonra küçük kızın parasını sayar ve ooo tam da bir mucize alacak kadar paran var der ve hadi beni kardeşinin yanına götür de onu bir göreyim der sonra kızın evine giderler ve o adam küçük çocuğun başına bakar ve 2 gün sonra o küçük çocuğun ameliyatını ücretsiz yapar. ve bu yaşanmış gerçek bir olaydır o ameliyatı yapan ise ülkemizde olduğu gibi dünyada da ünlü iranlı beyin cerrahı prof. dr. madjid samii'dir.

bi mucize tanrım bize
hayat biraz gülsün diye..

en iyi örneklerinden biri hz. musa'nın denizi ortadan ikiye carrt diye yarmasıdır bence.

ar. karşısında aciz kalınan 'şey'
islam anlayışında, peygamberlere verilen doğa üstü yeti.

dünya halklarını sömüren kapitalist sistemin yarattığı, sermayenin %90 ını elinde tutan ve ve sırf harcamış olmak için, sanatçı lakaplı bir hıyarın tablosuna milyonlar veren oligarkları görmezden gelip, afrika'da açlıktan ölen bebek için "mucize" yaratmadı diye 'allah' ı suçlamak..

gerçek mucize işte budur!

kelime kökeni "aciz kalınan şey" den gelmekle beraber kullanımı genellikle insanın yapmaktan aciz olduğu şimdiye kadar yapamadığı ve yapacağının kesinlikle imkansız olduğunu düşündüğü şeyler için kullanılır,

atomun var olması bir mucizedir
evrenin var olması bir mucizedir
dünyanın var olması bir mucizedir
dünyada hayatın var olması bir mucizedir
bu hayat içinde insanın var olması bir mucizedir
insanın canlı küçük organizmalardan oluşması bir mucizedir ve tüm bur varoluşların ahengi ise ayrı bir mucizedir.

bu olguların faili teist biri için allah* olacaktır. ateist için ise zaman.
ne yazık ki onlar zamanı var edeni göremiyorlar.

bunlar ile beraber mucize denince akla gelenler peygamber mucizeleridir,

bu mucizeler her defasında devrinin en güçlü galip olgusunun insanın ufkunun ulaşamadığı yerlerden örnekler verip insanoğluna kimin büyük olduğunu hatırlatmıştır

hz. musa*; döneminde sihir ve büyü revaçta idi kendisine verilen mucizelerde bu yönde oldu ve ona firavun karşısında ilk iman edenler ülkenin en maharetli büyücüleri oldu.

hz. isa*; döneminde tıp revaçta idi öyleki yaraları açıp tedavi imkanlarını deneyip tekrar kapatıldığı oluyordu* ona verilen mucize ise tıbbın hayaline bile alamadığı ölünün tekrar uyandırılması oldu.

hz. muhammed*; döneminde söz sanatları, şiir revaçta idi, söylenen tek söz insanları savaşın içine sokuyor, zaman geliyor başka bir söz savaşı bitiriyordu "söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı"*. öyle ki bundan 1400 sene evvel çobanlık yapan hz. ömer o günün şiirleri ve şairleri hakkında karakteristik özelliklerine kadar yorumlayabilecek derecede bilgi sahibiydi. böyle bir atmosferde medrese mektep görmemiş ümmi bir peygambere verilen mucize ise tüm şairleri aciz bırakacak kuran oldu bu öyle bir kitap ki sözleri allah'tan geliyor, emirleri iman edenlerin kalplerinde makes buluyor ve kati surette uygulayıp tüm hayatlarından ve dünyalıklarından vazgeçirtebiliyor, onlara güzel ahlak ve har konuda tutarlı davranmalarını sağlayacak bilgiler veriyor okuyan insanlar birbirlerine öyle iyi kenetleniyor ki uhud dağını terkeden okçulara dahi bir kınama ve dışlama yapılmıyor, biri kınanıyorsa o kitaba* olan itaatsizliğinden kınanıyor, kuran mekkede nazil olmakta iken islamın ilk yıllarında bu mekkeliler* bu kitap nedir ve biz bunun önüne geçmek için buna nasıl bir kara propaganda uygulayalım diye düşünüyorlar;

-kahin sözü
-büyücü sözleri o yüzden etrafındaki insanlar böyle davranmaya başladı
-şair

mekke'nin ileri gelenleri söz sanatlarına çok hakimler bu sözleri bu kılıflardan hiçbirine sığdıramıyorlar. üstüne üstlük bu sözlerle gelen insanın ümmi olduğunu da biliyorlar.
-işte mucize kelimesinin tecellisi bu anda çok net görünüyor-

son peygamberin getirdiği kur'an-ı mu'ciz-ül beyandır. ve mucizesi anlık değildir kıyamete kadar devam edecektir.

"peygamberlerden hiçbir peygamber yoktur ki, ona insanların iman etmek zorunda kaldığı mucizelerin bir benzeri verilmemiş olsun. bana verilen mucize ise allah'ın bana vahyettiğidir, kur'ân'dır"

müslim, iman 239

beklenmedik bir anda umudun kaybolduğu bir anda olan 'olay'

peygamberlerle birlikte son bulmuştur. mucize göstermek peygamberlerin -allah'ın izniyle- yapacağı iştir.

mucize allah'ın peygamberlere kendi izni ile gerçekleştirdiği doğa üstü olaylardır.

kuran'da aynı zamanda ayet/delil/kanıt anlamında da kullanılan ifadedir.

www.quranmiracles.com/

korkutmak için toplumlara gönderilen işaretlere denir. varlık alemindeki kuralların, yani sebep sonuç ilişkilerinin her zamanki akışı dışında görülen durumudur.

garip ve acizlerin sığınağıdır.

kutsal kuran'da sayısız örneğini görmeye devam ettiğimiz olgudur: emre1974tr.blogspot.com/201...

ülkenin batmaması.

ancak tesadüflere inandığım kadar inanırım.

"tanrının kendi koyduğu kuralları iptal ederek, olaylara direkt müdahale etmesi" şeklinde yanlış bilinegelen genel kanı

öncelikle şunu baştan belirtelim; doğanın henüz keşfedilmemiş bir çok yasası vardır. mucize dediğimiz şey ise doğanın henüz keşfedilmemiş yasaları dahlinde vuku bulan olaylardır, bir başka deyişle; ileri doğa yasaları dahilinde gerçekleşir. söz gelimi 1500 yıl önce bir şekilde birileri radyo frekanslarını kullansa idi bu mitolojiye konu olacak, mucize olarak anlatılacaktı. radyo frekansları 1500 yıl öncesi için - ileri doğa yasasıdır - diyebiliriz.

insan öz tabiatı gereği doğayla, yani kainatla tam uyumlanabilir. kainatla tam uyumlu insana "aydınlanmış kişi" "insan-ı kamil" denir. insanın akordu kainatla tam uyum içerisinde olunca doğayla birlikte doğru tınlar ve bu tınılardan çıkan armoniler insanlığa "mucize" olarak yansır. halbuki olay doğa olaylarının askıya alınması değil, henüz modern bilimin keşfedemediği ileri doğa yasaları dahilinde gerçekleşen tabiat olaylarıdır.

bu olaylar havai fişek gösterileri gibi değillerdir, belli bir amaca hizmet ederler, amacını gerçekleştirir gerçekleştirmez de kaybolurlar. saniyelik hatta çoğunlukla saliselik olaylardır, doğru zamanda, doğru yerde parlayıp sönerler. başınıza gelse o an fark edemeyeceğiniz ancak olayda bir gariplik olduğunu olayın üzerinden belli bir vakit geçince fark edeceğiniz şeylerdir, tabi yeterince uyanıksanız.

"insan-ı kamil" bu tip olaylar için sadece kainatın bilincinin kullandığı bir enstrumandır. hatta kendisi - ileri doğa yasalarını kullandığını bile fark etmeyebilir. hatta ve hatta bazı özel durumlarda belirli kişilere bazı özel işler sadece o anlık yaptırılır. en bilinen örneği seyit onbaşıdır. batarya yanındaki fotoğrafta sırtladığı şey 200 kiloluk top mermisinin tahtadan yapılmış bir maketidir. çünkü olay gerçekleştikten sonra top mermisini bir daha kaldıramamıştır. (adrenalinin insana neler yaptığı bilinse de seyit onbaşının böyle bir motivasyon içerisine ani bir şekilde girme ihtiyacı hissetmesinin sebebi yukarıda bahsettiğim gri alanda aranabilir )

peşine düşmeye, romantize etmeye, ağlayıp zırlamaya, putlaştırmaya, hele hele mucize gerçekleştirdiği söyleyen tiplerin peşine gitmeye gerek yoktur.

onlar atmosfere girip yanan göktaşları gibi, bir anlık belirir ve sonra hemen kaybolurlar.