zelerine yazar profili

you know shit happens, you gotta deal with it

yazmasam bile arada girip okumaktan zevk alıyordum son olaylar vesilesiyle akışın su gibi olması hoşuma gitmedi değil lakin kalite feci düşüyor bir müdahale lazım bence*

pek çok ana mühendislik dalının kesişmesiyle oluşan interdisipliner mühendislik alanı. ilgi alanlarına göre belli bir konuda uzmanlaşmaya müsait olmakla birlikte, farklı disiplinler hakkında teorik ve pratik anlamda eğiterek çok yönlü analitik düşünmeyi , katmanlı problem çözümlemesi yapılabilmesini amaçlar. bu anlamda gruplar arası koordinasyon ve takım yönetimi açısından özellikle ar-ge çalışmalarına önem veren ülkelerde ciddi bir talep ihtiyacı vardır.

(bkz: interdisipliner yaklaşım)

"one often meets his destiny on the road he takes to avoid it"
-master oogway-

master oogway > jean de la fontaine*

kalıbımı basarım dediğim nadir deyişleriden biridir lakin keşke kendini hayatın akışına bırakmak hep kolay olsa.*

(bkz: bıçaklı saldırıya karşı yapılacaklar)

üstteki başlıkta baya öneri var, ortak fikir ve kendi şahsi görüşüm önce topuklamak eğer işlem başarısız olursa bacak arasına sağlam bir darbe üstüne ortamdan topuklamak. kal ve savaş derseniz işler videodaki gibi gitmez bence *



edit: başka bir başlık buraya taşınmış üstte detaylı yorumum mevcuttur *

wehrmacht'ın resmi üç şubesinden biri olan alman donanmasına 1935-1945 yıllarında verilen isim.

1. dünya savaşı sonrası imparatorluk donanması scapa flow'da mürettebatı tarafından batırıldığı için tam anlamıyla yoktan kurulan kriegsmarine kendisine sunulan kısıtlı imkanlarla özellikle savaşın erken safhalarında olağanüstü performans göstermiş, savaş tarihin en profesyonel donanmalarından biri olmayı başarmıştır.

hitlerin donanmanın önemini göz ardı etmesi, ikmal yetersizliği, luftwaffe ile yeterli işbirliğinin olmaması ve en önemlisi enigma'nın ingilizler tarafından deşifre edilmesi ve bunun farkına varılmaması savaşın en hararetli döneminde kriegsmarine'nin elini bağlamış ve u-botların tabiri caizse keklik gibi avlanmalarına neden olmuştur. buna rağmen savaşın son aylarına kadar ingiliz donanmasını avrupa sularında kısıtlamış ve sovyet taarruzu karşısında çöken doğu cephesinden kaçan pek çok askeri reich topraklarına tahliye etmeyi başarmıştır.

(bkz: karl dönitz)
(bkz: bismarck)
(bkz: tirpitz)
(bkz: u-bot)

dünyada 206 ülke ve 4300 civarı din var dersek aslında çok düşük bir ihtimale sahip olay. öte yandan 1910-1920 zamanında 2. reich topraklarında gözünü açan bir yahudi çocuğu olup, 18'li yaşlarınızda aksiyon filmi gibi bir hayat yaşayıp * sabun olarak hikayenizi bitirebilirdiniz.

aklımızın alamayacağı çok kötü ihtimallerin de olduğunu düşündüğümüzde şartları kabul etmek bu noktada iç huzuru bulmaya yardımcı olacağı kanaatindeyim, bardağın dolu tarafından bakmak önemli, eğer inançlıysanız şükür edilebilecek ibretlik bir durum *

son olarak parçası olduğun bir grubun gelişmesi için çalışmak her ferdin yapması gereken şeydir. eksikliklerine, hatalarına rağmen onu ileri taşımak türklük şuuruna sahip biz ve bizden sonraki nesillerin yegane gayesidir. din ise tamamen tercih meselesi olup tüm dinlere ve dinsizlere saygı duyulmalıdır.

genellikle mikroişlemcilerin dijital pinlerine giden akımı kontrol etmek için kullanılan, olağan durumda pini 0 yani low statüsünde tutan devre. butona bastığınızda genelde +5 volt gönderir oldukça hoştur güzeldir. *

dünyanın kesintisiz bir şekilde artan enerji ihtiyacını çok daha güvenli bir şekilde karşılama potansiyeli olan ve eldeki verilere göre şimdikinden bile daha verimli bir şekilde nükleer enerji üretimini sağlayacak reaktör tasarımı.

reaktörler için toryum kullanımı fikri 1940'lı yıllara dayanır lakin dönemin getirdiği şartlar için * plütonyum üzerine yoğunlaşılmış ve proje terk edilmiştir. günümüzde amerika, çin, israil, japonya, hindistan, ingiltere ve endonezya gibi ülkelerde çok ciddi çalışmalar yapılmaktadır. en yaygın araştırmalar tam adı sıvı florür toryum reaktörü üzerinedir yani aslında erimiş tuz (yakıtlı) reaktörler "msr" prensibiyle çalışır.

toryum fisyon tepkimesi ile parçalanamaz yani doğrudan yakıt olarak kullanılamaz lakin toryum-232 çekirdeğine bir nötron yakalatarak yaklaşık 22 dakika gibi çok kısa bir yarı ömre sahip toryum-233 oluşturulabilir, bu toryum-233 ise beta bozunması ile protaktinyum-233'e ve oda yine beta bozunması ile uranyum-233'e dönüşür. bu işlemi gerçekleştirmek için başlangıçta günümüzde kullandığımız uranyum-233 veya plütonyum-239 gibi çekirdeklere tek seferliğine ihtiyaç duyulur, aslında reaksiyon sonucu ortaya çıkan ürün tepkimeyi başlatmak için gereken üründür yani reaksiyon başladıktan sonra sadece toryum ekleyerek reaksiyonu gerçekleştirmek mümkündür. ve bu reaksiyon oldukça verimlidir toryum %99 oranında tüketilebilir ayrıca oldukça yaygın bir madendir* yani elde bolca olup çok verimli bir şekilde tüketilerek çok uzun süre tek başına elektrik ihtiyacını karşılayabilir.

güvenlik açısından da avantajlıdır çok düşük miktarda atık üretirler ve bu atıkların 100 ila 200 yıl içinde doğal uranyumdan daha düşük seviyede radyasyon yayacağı hesaplanmaktadır ki günümüzde kullanılan atıkların binlerce yıl muhafaza edilmesi gerekiyor. ayrıca reaktör erimesi durumunda sıvı halde olan toryumu çekirdekten çıkarmak ve tepkimeyi sonlandırmakta önemli bir artı.

geleceği parlak olsa bile hala pek çok değişken bilinmemekte dolayısıyla hala pek çok araştırma yapılmakta, şuan için bilinen en büyük sorunlarından biri ise çok yüksek derecelere ulaşan bu sıvı florür toryum sıvısı bir tuz ve ısındıkça etkisi artıyor reaktörün kazanını aşındırıyor dolayısıyla düzenli bakım gerekiyor lakin bu hem şuan ki malzeme teknolojisiyle maliyetli hem de reaktörün içindeki radyasyon dolayısıyla insan eliyle bakım yapmak pek mümkün değil.

antik çağlardan gelen ve sonsuza kadar gidecek olan* bir paradoks.

zenon tarafından ortaya atılan pek çok paradoks iki nokta arasında sonsuz sayıda nokta olduğu varsayımına dayanır, aşil paradoksu ve ok paradoksunda asıl aranan şey iki nokta arasındaki noktaların yani mesafenin sonsuz sayıda mı yoksa sonlu bir sayıda mı olduğudur. eğer iki nokta arasında sonlu sayıda nokta olduğunu varsayarsak bu demektir ki hareket belli bir sayıdaki sekanstır yani sonludur.

aslında limit dediğimiz şey zenonun iki nokta arasında sonsuz sayıda nokta olduğu varsayımıdır.

bilgisayara bulaşmış her türlü zararlı yazılımı kaldırmada şuan için en etkili yazılım. özellikle mac kullananların çok karşılaştığı mackeeper ve benzeri çıldırmalık şeylerin içinden geçer.*

özellikle torrent kullanıyorsanız, kullanmasanız bile sisteminizde bir şeylerin ters gittiğini düşünüyor lakin antivirüs ile tarattığınızda bir şey bulamıyorsanız başvurmanız gereken yegane şey, sisteminizi sömüren envai çeşit zararlı yazılımı, mining virüsleri vs hepsini söküp atacaktır hatta sayısız kez formatsız olmaz denilen sistemlerimi kurtarmıştır. adblocker olması da ayrı bir güzellik.
ücretsiz sürüm ile arada tarama işlemini yapabilirsiniz lakin bu sürümde gerçek zamanlı koruma sağlamıyor. premium sürümünde gerçek zamanlı koruma açık bir şekilde windows defender ile birlikte güzel işler başarıyor, üstüne chrome için malwarebytes browser guard eklentisini kullanırsanız o sisteme zararlı yazılım bulaştırmak için ciddi emek harcamanız gerekir ki bırakın bir şey indirmeyi pek çok şüpheli siteye girmenizi bile engelliyor. eskisine göre daha çok sisteme yük bindirse de hala makul seviyelerde diye düşünüyorum.

son olarak arada sitesine girip bakmanızı öneririm çünkü student discount dolayısıyla müthiş indirimler oluyor geçen sene 5 dolara 4 yıllık lisansını aldım.

önemli edit: başlangıçta anti-malware olarak yayınlanmış günümüzde pek çok virüse karşı tek başına antivirüs olarak da kullanılmaktadır yine de sadece kendisine güvenerek sorumsuzca davranmayın derim en azından windows defender ile kullanın.*

atalarımızın dediği göbeksiz erkek balkonsuz eve benzer sözüne istinaden hayatından sporu çıkarmış erkektir.

çeşnici olurdum. tam yapılacak meslek lordun, leydinin, kralın yemeklerinden yiyorsun daha ne olsun o zaman kim öyle beslenebiliyor? tabi riskleri de yok değil kelle koltukta yaşıyorsun ne de olsa hindinin kemiğinin boğazına kaçma riski var * zehir falan sıkıntı değil yani al bir yardımcı önce ona tattırırsın.

akıl tutulması yaratan maddelerin öne sürüldüğü görüşme.

genel kararlar oy çokluğuyla alınacak denilip 24 rum 12 türk vekil belirlemek ne demek? türkler'i ilgilendiren konularda sigorta olacakmış, pehh hiçbir konu türkleri ilgilendirmez ben söyleyeyim. onu da geçtim 6. madde açık bir şekilde uzun vadede planlanan şeyi gösteriyor, kktc'de referandum olsa bu maddeler aynen böyle onaylanır sonra bu kabul edenlerin çocukları ve torunları dedelerinin gördüğü muameleyi görür savaşın çaresizliğini hisseder tek bir farkla; bu sefer bizde mersinden izleriz beklerler gelemeyiz.

uluslararası ilişkiler sonucu diğer ülkelerin adeta bilerek sinir uçlarımıza saldırması, her kutuptan dışlanmamız, iyice zorlaşan koşullar yüzünden milletimizin radikalleşmesi dolayısıyla şuan içinde bulunduğumuz durum bana versay antlaşması şartları altında izole edilen, aşağılanan alman imparatorluğunu anımsatıyor ki bu sürecin sonunun nereye vardığı malum. üçüncü reich tam olarak koşullar altında ezilen alman ırkının umudu faşizmde bulmasıyla kuruldu ne de olsa, biz de artık din, faşizm veya komünizm vs herhangi bir ideale sarılıp şuan olduğundan çok daha büyük bir silahlanma dönemine girebiliriz. ne diyeyim eğer böyle bir şey olursa umarım aklı selim düşüncelerle sadece savunma maksadıyla yaparız.

(bkz: tehcir) ve (bkz: soykırım) kavramlarını iyice okuyun bence, evet o yıllarda maalesef her iki taraf içinde üzücü olaylar yaşandı ve bunun sonucunda anadolu'nun iç güvenliğini sağlamak için ermeniler tehcire zorlandı.

bu olaylar tarihte yaşanmış olup politikacıların ağızına sakız edilecek bir konu değildir, bu ülke kaç yıldır diyor uluslararası arşivleri döksün herkes (bakın herkes ingiliz, rus, fransız dahil), objektif bir şekilde tarihçiler değerlendirsin yargı kararını versin, eee sonuç nerde mangalda kül bırakmayanlar? çünkü biliyorlar ki iddia ettikleri gibi ermeniler etrafa çiçek dağıtarak yaşamlarını sürdürürken türkler gelip onları öldürmedi.

alta bir link bırakıyorum geçen sene açıklanan ingiliz arşiv belgeleri mevcut açın okuyun* orada ermenilerin savaştan önce bile ruslar tarafından kullanılmaya çalışıldığını ve silahlandırıldıklarını, savaş esnasında aktif şekilde rus ordusuna katkı sağladığını, köy yağmalarını, bazı türk eşkiyaları, türkler, kürtler ve ermeniler arasındaki gerilimi, halkın ermenileri tehtit ettiği zaman türklerin tutuklandığını vs her iki tarafın birbirine yaptığı haltlar yazıyor. bunun gibi açıklanmayan bütün arşivler dökülsün ortaya böyle politik kararlarla daha fazla saygısızlık yapılmasın.



son olarak şunu da unutmayın türkiye cumhuriyeti devleti bu topraklar üzerinde osmanlı imparatorluğuna isyan ederek kurulmuştur tıpkı yunanistan, bulgaristan, arabistan gibi, ve zamanında bu ülkelerle birlikte osmanlı'dan kalan borçlardan payına düşeni ödeyerek tam anlamıyla bağımsız bir ülkedir. öyle ben para istiyorum şu toprak benim gibi ithamlarda kimse bulunamaz.

yarın bir babayiğit çıkıp toplam 200 bin kişilik iki ordunun savaşıp 1.5 milyon insanın öldüğü amerikan - filipin savaşındaki olayları soykırım olarak tanır mı?*

tanım: yıllardır ülkeye aba altından sopa göstermek için kullanılan iddianın resmen tanınması olayı.

vincit qui se vincit
"kendini fetheden, fetheder"

dış dünyamızı kontrol etmeye çalışmadan önce kendimizle yüzleşmemiz ve hakimiyeti elimize almamız gerektiği manasını taşır.

soruya ilk bakışta tek atabilecek potansiyeli olduğunu fark edemeyen kendisine göre soruyu ne yaptığını tam bilmeden yapan dahil olduğum öğrenci tipidir.

what? well that's a hell of a bug finch.
(bkz: person of interest)