kızılcık şerbeti

ulan 5 sn tvye bakalım dedik diziye bak lan.. sünni muhafazakar x hayali seküler kitle çatışması bu kadar rezil anlatılır ancak.. tıpkı ucuz hidayet romanları gibi allah belanızı versin..

gerçek bir hikayeden uyarlanmış. ulan muhafazakar ailenin çocuğu kızı evlenmeden hamile bıraktı ve aile bu durumu hiçbir şey olmamış gibi kabullenip kızı bağrına bastı. nasıl gerçek hikaye birader bu. müge anlıda yaşanıyor gerçek olaylar alooo. o eleman bu olaydan sonra evden uzaklaştırılır, reddi miras olur.

başıma bir şey gelmeyecekse çok beğendiğim dizi. dört bölümünü de youtube'dan izledim. şu an için izlemeye de devam edecekmişim gibi görünüyor. en azından ekranlarda sürekli izlediğimiz dizilerin dışında bir konusu var. muhafazakar ve seküler sınıf çatışmalarını izliyoruz. fakir kız zengin oğlan bu dizide de var ama ilk defa ana konu bu değil. bir şekilde ortak bir paydada buluşup yaşamayı da öğrenecekler. her iki taraf da birbirini etkileyecek ve değiştirecek. bu kaçınılmaz bir gerçek.

muhafazakar bir ailenin seküler bir aile ile dünür olma hikayesi özetle.
muhafazakar ailemiz oldukça varlıklı, geleneksel yapısını koruyor ve gelin, görümce, kayınvalide hep beraber yaşıyorlar. haliyle de çatışma yaşaması muhtemel kişi sayısı hayli fazla konaklarında.
seküler ailemiz ise kadınlardan müteşekkil ancak garip bir şekilde kendi aralarında gayet çekişiyorlar.

senaryonun bence en mantıksız yanı, muhafazakar ailenin oğlunun (fatih) sevgilisini (doğa) hamile bırakması ve bunu ailesinden kimsenin sorun etmemesi.

tesettürlü kadınlara sosyal alanlarda dahi tahammül edemeyen kıvılcım, kızının dindar bir aileye gelin gitmesini ve okulunu bırakmasını kolay kabul etmiyor.

şimdiye kadar yayınlanan dört bölümde muhafazakar ailenin bir miktar daha ılımlı, seküler ailenin ise daha tahammülsüz oluşuna şahit olduk. özellikle teyze alev'in anlayışsızlığı göz kamaştırıcı şekilde gözümüze sokuldu.

gel gör ki muhafazakar ailemizde de büyük gelinin cehaleti ve fetbazlığı, kayınpeder ve kayınvalide arasındaki güven bunalımı büyük sorunlar olarak karşımıza çıkarıldı.

dizinin en yapıcı karakteri olan ömer amca ise şimdilik soru işaretleri ile karşımızda. muhafazakar kisvesi altında seküler yaşama yatkın biri mi yoksa gerçekten hoşgörünün tavan yaptığı bir karakter mi bilemiyorum.

ağalı, beyli, şiveli, silahlı diziler arasında ne kadar şansı var bilmiyorum ama bana enteresan geldi ve izliyorum.
şimdilik gideri var.

her sene ekranlarda yayınlanan ayak kokulu iğrenç fakir kız holding sahibi zengin oğlan temalı dizilerden daha kötü senaryolu show tv dizisi. ben artık bu tarz dizilerin murat soner'in ağzına laf vermek, youtube kanalına içerik olması için çekildiğini düşünmeye başladım.

başroldeki alık kızın sıla türkoğlu vasat oyunculuğuna bile hiçbir şey diyemeceğim çünkü oraya gelene kadar değinmemiz gereken çok konu var. evlilik dışı birliktelik, birbirini aşağılama, sürekli bi çatışma derken ömrü fazla olmaz diye düşündüğüm dizi reytinglerde üst sıralarda. gündüz kuşağı dizilerden çıkma oyunculara başörtü giydirdiniz eyvallah da düğünde şeyma subaşı'nın burning man festivali halinden hallice olan dansözü çağırmak niye?buradan gelinin gelinlik dekoltesini eleştiren kaynananın abdesti mi bozuluyor? * fesat sinsi görümce nursema niye hep böyle bakıyor? buradan babam böyle kızılcık şerbeti içmeyi nerden öğrendi?

üstelik gelin kızımızın damada "sen benim ailemin nasıl insanlar olduğunu biliyordun şimdi noldu"? diye sorması enteresan * bacım acele etmeseydin ya bunu sormak için. kızılcıklar olsaydı, selelere dolsaydı bi. daha kokteylden kokteyle koşup zikir çekeceğiz.

severek izlediğim dizidir. sözde inançlı bir aile ile inançsız başka bir ailenin hikayesinin anlatıldığı dizidir. inançlı ailenin çocuğu fatih ile inançsız ailenin çocuğu doğanın hikayesi. fatih, doğayı hamile bırakıyor. sonra bunlar evlenip fatih'in ailesi ile birlikte yaşıyor. tabii aileler farklı olduğu için sürekli bir gerilim hali mevcut.

anlık denk geldiğim sahnede kadın kilisede dua ettiğini söyledi ve kıyamet koptu. e hani imanın şartlarından biri diğer dinlere,peygamberlere ve kitaplara imandı? e hani hoşgörü dini?!

kendimi tetiklemek için her hafta takip edip izlediğim dizidir. yemin ederim ki normalde böyle şeyler izlemem, tek istisnam bu. fatih inanılmaz itici, doğa uyuz, pembe manyak, nilay’ın ruhu fesat, ömer çok “textbook” bir karakter. kıvılcım ve sönmez en sevdiğim karakterler. belki çevremde görmeye alışık olduğum tipler olduklarından dolayıdır. sönmez’i de teyzeme benzetiyorum hatta.

ciddi bir beklentiniz olmasın. klasik boş dizi. nursema’nın iyice baş kaldırmasını heyecanla bekliyorum.

birkaç gün önce yayınlanan bölümüyle kadına şiddeti normalleştirmesiyle falan ilgili ceza kesilecekmiş tarzı bir haber gördüm az önce. bu tarz şeyler gerçekten her gün oluyor ve belki daha kötüsü oluyor. neden karısına çocuğuna tecavüz edip öldürenler sokaklarda özgür bir şekilde geziyor da bunları konu alan bir sahneye ceza kesiliyor anlamış değilim. büyük ihtimalle şiddet gören kapalı bir karakter olduğu içindir. her neyse, dizinin fanatik takipçisi değilim ama arada denk geliyorum. günümüz türkiyesinde nasıl bu dizinin çekimine izin verilmiş onu da anlayamadım ama çerezlik güzel bir dizi bence.

rezil bir dizidir.

iğrenç dizimizde kadının biri "alkollü kolonya kullanmıyoruz, haram" falan diyor. hiç utanmadınız mı bu geri zekâlı repliği yazarken?

kolonyada alkol var diye kullanmıyorsanız o zaman mayalı olan hiçbir şeyi yemeyin; meyveleri ağzınıza sürmeyin. böyle gerici bir düşünce şekli olabilir mi? ne rezil bir millet bunlar ya. gerçekten. tahammül edemiyorum artık.

diziyi izlemem fakat her yerde görüyorum ve bu kararı kınıyorum. keşke kadına, insana, çocuğa, hayvana, doğaya, yani dünya üzerindeki güzel olan her şeye yapılan zulümleri de gerçek hayatta bu zorbalığınızla durdurabilseydiniz. bir de utanmadan dizi yerine “islamofobi” diye bir belgesel koymuşlar. asıl islamofobikler sizlersiniz, reziller.

her yıl mutlaka 1 türk dizisini güncel takip ediyorum ne kadar salakça olursa olsun. bu yılki bu. seviyorum ya da sevmiyorum diyemiyorum. bazen ne bu saçmalık dediğim de oluyor, ya bunlar da ne tatlı he dediğim de, buna değindikleri iyi olmuş dediğim de. şu fatih gerçek olsa da gitsem yüzüne alkolsüz kolonya püskürtsem keşke. rezil herif. yeni fragman da yayınlanmış. sırf umut, nursema ve alev için izleyeceğim.

aşk-ı memnu'dan beri ilk kez bir türk dizisi takip etmeye başladım, o da bu. aldığım sosyoloji dersleri ışığında izleyince acayip ilgimi çekti çünkü, ilk bölüme "dur lan bir bakayım neymiş acaba bunca konuşulan, yasaklanıp duran dizi?" diye göz atmak amacıyla başladım, daha önce twitter'da ve ekşi sözlük'te çeşitli kesitler gözüme çarpıp duruyordu, şimdi alt yazı takip etmek istemediğim ama evde bir ses olsun diye bir şey açmak istediğimde ilk tercihim oldu, gerçekten "türkiye sosyolojisi in a nutshell" gibi bir diziymiş. konu, izleyici çekmesi garanti bir konu, seküler bir ailede yetişmiş bir genç kız ile muhafazakar bir ailede yetişmiş bir genç erkeğin aceleyle evlenmesi ve ailelerin, alışkanlıkların, yaşam tarzlarının bir anda karşı karşıya gelmesi. ama açıkçası detaylar hem çok güncel, hem de çok incelikli seçilmiş, izlerken çoğu konuda "bu böyle olmaz, abartmışlar," demek yerine "aa az bile işlemişler, çok yüzeysel geçildi," diyeceğiniz kadar gerçekçi örnekler var. oyuncular da, seküler ailenin anneannesi, annesi ve teyzesi, muhafazakar ailenin de babası, annesi ve kızı başta olmak üzere gayet doğal ve rollerini benimsemiş şekilde oynuyorlar, türk dizilerindeki sakız gibi uzama durumu yok, her şey hızlı hızlı gelişiyor ve çözülüyor. bence, naçizane fikrime göre, evlilik öncesi, sevgilisinin ailesinin kendi hayat görüşüne zıt bir görüşte olduğunu düşünen ama "evlenince her şey rayına oturur, bunları görmezden geleyim de ileride çözülür," diyen her gence, ama özellikle de genç kızlara ders niyetine izletilmesi gerekiyor. yemek yaparken, çamaşır katlarken, spor yaparken, el işi gerektiren işlerde arkada ses olsun diye açmaktan yavaş yavaş ilgiyle izlemeye, sonra da olayların gidebileceği yerleri merak etmeye dönüştü benim algım diziyle ilgili, gerçekten güzel yapılmış. nursema isimli karakteri oynayan oyuncunun karakter gelişimi çok başarılı işlenmiş özellikle, gerçekten bravo, oyuncusuna da, senaristine de.

doğa ve fatih isimli gencecik iki çocuk, biri yirmili yaşlarının daha başında, diğerinin yaşını net bilmiyoruz ama o da sonlarında sanırım, ailelerine bile henüz söylemedikleri kadar yeni, altı aylık bir ilişkideler. doğa, diş hekimliği okurken fatih de ailesinin şirketinde çalışmakta. hayatları, doğa'nın kazara hamile kalmasıyla aldıkları evlilik kararıyla bir anda değişiyor. doğa'nın annesi, halk arasında "chp teyzesi" diye tabir edilen, karikatürize şekilde tüm başı örtülülere karşı olan, modern olmakla övünen bir karakter olarak çiziliyor. fatih'in ailesini de ataerkil, kadınların söz hakkı olmayan, muhafazakar bir aile olarak izliyoruz. doğa ile fatih'in evlenme kararı almaları ile başlayan olaylar, iki ailenin de kendi içlerindeki kırılmalar, ön yargılarıyla olan savaşlar ve özellikle fatih'in ailesindeki kadın karakterlerin, başka bir dünyayla tanışmaları ile birlikte hayatlarıyla ilgili değişikliklere karşı olan tutumlarını yorumlamalarına sebep oluyor. hakikaten eğer ana akım medyada yayınlanan türk dizisi izleme konusunda benim gibi ön yargılıysanız bile bir göz atın derim, bu dizi rahatlıkla platform dizisi de olabilirmiş, netflix'te buna benzer unorthodox diye bir dizi vardı mesela, gayet onun gibi izlenebilirmiş.

olmaz işte uzatmanın anlamı yok. sekuler bir aile ve dindar bir aile kız alıp veriyor vs ama aşk cart curt yine de yetmiyor.

kıskanç, zengin, yakışıklı ve muhafazakâr fatih'in güzel, anne babası ayrı, seküler ve muhafazâkâr olmayan doğa ile aşkını anlatan show tv dizisi.

yönetmeni ketche'dir. kendisi aslında klip yönetmenidir.

saray gibi bir evde yaşayan fatih'in alkollü çikolataya, domuz resimli duvar kağıdına bile tahammülü olmayan aşırı muhafazakâr ailesinin, özgürlükçü ve seküler olan karşı taraf arasındaki uçurumu gösterir.

ama dizideki herkes ve yönetmen zaten muhafazakar olmadıkları için dindar olanların aleyhine, dindar olanlar aptal, hayatı yaşayamayan, geri kafalı gösterilir.
alkollü çikolata yemeyen fatih evlilik dışı hamile bırakır. dizinin en büyük hatası budur. (bence)

dizide muhafazakar olan kesim kadınlara değer vermez ve nursema'yı sadece namustan ibaret bir beden olarak görürler. istemediği bir sözde adamla evlendirirler. seküler olan doğa ise istediği adamla evlenir.
nursema kendi evinde erkek kardeşleri kadar değer görmez. evde bile bosbol giyinir. evlendiği gece ilişkiye girmek istemedi diye bakire değil damgası yer.
fatih erkek doktora bile karşıdır. kıskançtır. muhafazakarlık böyle işlenir.

ama izlerken yönetmenin muhafazakar değil muhalif olduğunu görebilirsiniz.
izleyen bilir.

başrolde sıla türkoğlu var.

fatih karakterini herkes gibi ben de sevmiyorum. fatihitokatla.com daki tokat rekorum 1098. herkese tavsiye ederim. yani bu nefretlik karaktere aşk ettiğim tokatların haddi hesabı yok. fekat! doğanın, bebeği fatih'e göstermemesi büyük yanlıştı. bebeğin babası ya bu adam. hırlı değil hırsız değil. doğa'ya ihanet etmiş. bu doğayı bağlar. bebekle bir ilgisi yok. aldattı diye yemek sofrası kurmak da neyin nesi. bu saçma sapan hareketi yüzünden bebeğinin birini kaybetti. madem aldattı. bebekler sende kalsın diye delillerini de topladın, aç davanı. bu neyin şovu ben anlamadım. hırsların yüzünden bebeği babasına göstermemek ne demek. niyeyse kimsenin buna gıkı çıkmadı, karaktersiz fatih aynı şeyi yapınca tukaka. çifte standart bu. vallahi dizide sevilecek sadece iki karakter var. biri sönmez sultan, diğeri mustafa.

nursema'nın evliliğini sürdürme şekli, tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. evlenmeden önce her şeye razı olduğunu söylüyordu ve müstakbel eşinin maddi durumunu biliyordu ama evlendikten sonra, baba evindeki hayatını devam ettirmeye çalıştı. babasının kredi kartını kullanmalar, babasının aldığı arabaya binmeler vs. derken, geçinemedikleri gerekçesiyle kocasını, kendi ailesinin şirketinde çalışması için ikna etmeye çalışması ile birlikte nursema, benim gözümden tamamen düştü. kendisi de bir yerde çalışmaya başladı ama eşinin, babasının yanında çalışması ile birlikte etkisiz eleman olmasına, yani bireyselliğini bir kenara koymasına yol açtı. oysa ben dizide nursema karakterinin evlenerek kök ailesinden maddi manevi ayrışacağını, karı koca birlikte kendi ayakları üzerinde durarak maddi sorunlarını kendi başlarına çözeceklerini ve farklı hayat tarzlarını sentezleyerek ortaya karışık tarzda uyumlu bir hayat süreceklerini düşünmüştüm ama yanılmışım.

ilk sezonu bu sezona kıyasla daha kaliteli. ilk sezonun tamamını, pürdikkat olmasa da, izledim. ikinci sezonun bir bölümünü dahi tamamlayamadım. o da bi yana ilk sezonunu nasıl izlemişim ben bu dizinin diye hayrete düştüm. şu an sosyal medyada dizi yorumlayan birkaç kişiden okuduğumdan anladığım kadarıyla diziyi hala izleyenler ilk sezonun hatrına izliyor.

muhafazakar karun apo'nun korkak aşkı, doyumsuz pembe'nin kontrol manyaklığı, şerefsiz fatih'in insana dönmesi, seme nilay'ın müzevirlikleri, melek mustafa, her şeyi bilen akıllı ve sağduyulu sönmez anne, prensipli kıvılcım, çılgın alev, bir tanecim nursema, yakışıklı ömer, duygulu ertuğrul, samimi ve sahtekar muhafazakarlık/dindarlık ile laik sekülerlik arasında yaşanan güç soslu hikayeler..

son zamanlarda moda haline gelen dindar aile dizilerinin bir örneği. dizi, bir aile veya insan nasıl muhafazakar olmalı veya nasıl seküler olmalı gibi bir gönderme, bir mesaj havası taşıyor.