hoca ile oğlu kasabaya gidecek. hoca eşeğe biniyor, oğlu da yürüyor.
yolda bir adama rastlıyorlar, adam “utanmıyor musun, hoca,” diyor, “kendin eşeğe binmişsin, küçücük çocuğu yürütüyorsun.”
hoca, “doğru yahu” diyor ve kendisi eşekten inerek oğlunu eşeğe bindiriyor. bir süre sonra yine bir adama rastlıyorlar, o adam da oğlanı azarlıyor, “yaşlı başlı baban yürürken sen eşeğe binmeye utanmıyor musun?” diye.
bu kez ikisi birlikte eşeğe biniyorlar ve yine bir adama rastlıyorlar. adam, “sizde hiç insaf yok mu yahu, ikinizi birden zavallı hayvancık nasıl taşısın?” diyor. bunun üzerine ikisi de eşekten iniyor ve yürümeye başlıyorlar ve yine bir adama rastlıyorlar, adam, “sizde hiç akıl yok mu, eşeğe binsenize,” deyince, hoca oğluna, “gel,” diyor, “tut şu eşeği”. ikisi birlikte eşeği sırtlarına alıp kasabanın yolunu tutuyorlar.
fıkra alıntıdır, uzun uzun yazamazdım.
kıssadan hisse; önemsenmemesi gereken durumdur. etik ve ahlak kuralları çerçevesinde istediği gibi yaşayan kimse bu düşünceleri pek de merak etmemeli ya da umursamamalı bence. insanlara göre kimse yaşayamaz. ayrıca unutmayın; siz çikolata değilsiniz, herkesi memnun edemezsiniz.
devamını gör...