15 eylül 2021 beşiktaş borussia dortmund maçı
başlık "hayallerde yaşıyor bazı bebeler" tarafından 06.09.2021 17:31 tarihinde açılmıştır.
41.
kadro kalitesi sayesinde dortmund'un kazandığı maçtır. taktik ve tempo savaşında iki takım birbirine denk düşmüştür ki bu bile bizim için bir başarıdır. böyle oyunlarda kaliteli oyuncuların bireysel yetenekleri devreye girer. dortmund'un kadro değeri beşiktaş'ın kadro değerinden 4 kat fazlayken dortmund galibiyeti zaten normaldi. oyunculara gelecek olursak; ersin, güzel bir maç çıkardı. vida, alex ve nkoudou'nun eksikliği maçı ciddi etkiledi ki bunun zaten böyle olacağını biliyordum. atiba'nın yaşından dolayı bu seviyede bir performans sergileyemediğini zaten bayern maçından beri biliyoruz. larin de kötü oynadı bugün, yenilen ilk golde de rakip beki tutmamasının büyük etkisi var. tutamaması değil tutmaması diyorum sonuçta biz larin'e kalkıp alman devine hattrick yap demiyoruz sadece mücadele istiyoruz forma terlesin istiyoruz fakat larin burda bilerek rakip oyuncuya karşı pozisyon almak istemedi. şampiyonlar liginde hatanın affı olmaz. eğer iki tarafın da top oynadığı bir maçsa beş pozisyon olur o beş pozisyonu en iyi değerlendiren takım maçı kazanır. larin'in menajeri sözleşme yenilemek istiyorsa önce larin'e "kendine gel olm eski formunu kazan sözleşme yeniliyicez bak" demesi lazım yoksa sözleşme işi hikaye olur. totalde ise beşiktaşımız çok iyi mücadele etti, güzel bi' oyun sergiledi. stsl'nin en yüksek tempoyla oynayan takımı olmamıza rağmen dortmund'la koşu mesafesinde 114'e 120km 6km farkımız var. malesef bazen her şeyi doğru yaparsın çok iyi hazırlanırsın ama gerçekler suratına duvar gibi çarpar. bugün de öyle oldu aradaki 4 katlık kadro kalitesi maçı çözdü ve 3 puanı hanesine yazdı.
dortmund kalecisi kobel'in maç sonu açıklamasıyla bitirelim:
"taraftarın tezarühatı kulaklarımızı çınlattı."
dortmund kalecisi kobel'in maç sonu açıklamasıyla bitirelim:
"taraftarın tezarühatı kulaklarımızı çınlattı."
devamını gör...
42.
evet beyler geldim. maçın analizini yapalım.
bjk için maalesef mağlubiyetle bitmiş ilk grup maçı.
[1-2] daha da kötü olabilirdi sonuç ama dortmund'un rölantisine bakarsan da
bir beraberlik bile çıkabilirdi eğer 75-80 arası golü atsaydı bjk. (??)
taa en başta batman şuayip durumu 1-0'a getirseydi bir tık ilginç ve daha heyecanlı maç olacağı kesindi.
önce şunu diyeyim, bjk'nın temposu bir kere türkiye liginin üzerinde idi gayet net yani.
ama ne kadar süre dersen toplam 30 dk ancak derim, hal böyle olunca maalesef yetmiyor, bu takımlara karşı da yetmez zaten.
bjk'nın oyun başlangıcı maç önünde sergen'in dediği niyetle oldu, yani durumumuzu görelim mantığı.
yer yer eleştiren olsa da ben doğru buldum. ama dediğim gibi 15 dakika ve o arada iyi bir pozisyon bulundu, olmadı.
dortmund ise buna karşılık zaten seyircinin iyi baskı oluşturması ile paralel oyunu daha çok kontrollü ve temkinli başlattı.
alan daralttı, kapıp hızlı çıkmaya çalıştı, ki bvb'nin en iyi yaptığı işlerden biri. eksik olmalarına rağmen bu böyle.
ve ilk gölü attıkları anda bjk toparlayamadı ve 40'a kadar sallandı. uzatmalarla birlikte son 5-8 dakika tekrar bir toparlandı ama bu sefer aptalca bir taç atışından uyudu ve 2. golü yedi.
ve bence maç orada bitti zaten.
ikiyi yemeden evvel de en az 2 net gol daha kaçırdı dortmund ve fakat şahsi gözlemim adamların oldukça rahat ve gevşek oynadığı yönünde, her türlü gol buluruz rahatlığında ve de lakayıt.
(ersin bence ilk golde de ikincisinde de hatasız, takımın en iyisi idi, pjaniç hariç - net 3 top üstüne geldi başka maçlarda böyle olmaz!!)
ikinci yarı skoru bulan bvb axel witsel'i sahaya sürdü, ki göbeği daha da sağlam tutayım kafasındaydı haklı olarak.
ne zaman 3 genç oyuncuyu daha aynı anda sahaya sürdüler dk. 70 gibi, o arada beşiktaş savuşturduğu bir kaç tehlikeden de cesaretle daha çok oyunu yıkmaya başladı ve başardı da. ama adamların kaçırdığı net pozisyonlar yine var.
fakat başta dediğim o maks. 30 dk. yüksek temponun devamı gelmeyince maalesef yetmedi. sonuç olarak her şeyin psikolojisi vardır sahada ve önde olan takım da yavaştan skoru koruma tavrına girer, ki öyle de oldu.
burası önemli;
[kimse kızmasın, bana göre dün sabaha kadar oynansa bjk çok zor puan alırdı.
bu kesinlikle biz* ve gs için de geçerli aynı zamanda, bu adamlar tüm büyükleri kendilerini üzmeden yenerler rahat rahat]
bjk'da atiba ve welington'u iyi bulmadım, nsakala ise çalışkan ama verimsizdi çok. larin en kayıp adamdı bence.
diğerleri gayet iyi iş çıkardılar.
pjaniç'e ayrı bir parantez; bu adam bjk için çok büyük şans, dün o bahsettiğim 30 dk.'lık tempolu oyunun mimarıdır,
eğer olmasa hiç tereddütsüz en az 6-7 gol yerdiler, çünkü bu adam varken oyunu basit ve kaptırmadan çok hızlı oynayabiliyorsunuz.
bu dün de net görüldü, tekrar izleyin maçı dediğimi anlayacaksınız, olmasaydı bir sürü topu daha çıkarken kaptırırdı bjk ve bir sürü gol yerdi.
not: dün ajax deplasmanda aslında sporting'in de çok iyi bir oyun oynadığı maçta adamları 5'ledi!!
bu şu demek; bjk'nın işi çok çok zor. her iki takım da deli gibi kontra ve hızlı oyun yapabiliyorlar gayet rahat.
grupta 3. olmak çok büyük başarı bence, kimse gücenmesin yazdıklarıma.
bu bjk'nün tr ligi için oldukça iyi durumda olduğu gerçeğini kesinlikle değiştirmez.
hakem "lahoz" bir iki ufak hatası dışında müthiş maç yönetti, müthiş hem de.
hiç oyunun gereksiz kesildiğini gördünüz mü?(merak ediyorum top kaç dakika oyunda kaldı acaba)
bizim hakemler çöp ve yerlerde sürünen anadolu takımlarına ve dahi işine gelince yatan 3 büyüklere bu iltiması geçmesin, sürekli oyunu devamlı hale getirsin bu ligin kalitesi artar. bak kimse hakeme ititraz bile edemedi, istisnalar hariç.
bizde oyun 12 dk durur ama hakem 7 dk. ilave eder, nasıl güzel tiyatro di mi?
mhk adam gibi maç yönetilmesi konusunda bu lige borçludur, ne zaman oyuncu sadece maça odaklanır hem kalite artar hem de tempolar. herkese saygılar, sürç-i lisan ettiysek affola.
bu akşam gs'nin lazio karşısında beraberlik şansını en fazla %25 görüyorum, aynı şekilde ligine kötü başlangıç yapmış olan
frankfurt karşısında da bizim* beraberlik şansımızı yine %25 görüyorum.
çünkü tempolarımız avrupanın 5 büyük liginin çok altında, ancak hem koşup, hem tempo yapıp he de oyunu hızlı oynarsak farklı skorlar çıkartabiliriz.
(bunlar sadece tahmin rakiplerin çok fazla rotasyon yapmayacağını varsayıyorum, yoksa her maçın hikayesi kendi içinde saklı)
bjk için maalesef mağlubiyetle bitmiş ilk grup maçı.
[1-2] daha da kötü olabilirdi sonuç ama dortmund'un rölantisine bakarsan da
bir beraberlik bile çıkabilirdi eğer 75-80 arası golü atsaydı bjk. (??)
taa en başta batman şuayip durumu 1-0'a getirseydi bir tık ilginç ve daha heyecanlı maç olacağı kesindi.
önce şunu diyeyim, bjk'nın temposu bir kere türkiye liginin üzerinde idi gayet net yani.
ama ne kadar süre dersen toplam 30 dk ancak derim, hal böyle olunca maalesef yetmiyor, bu takımlara karşı da yetmez zaten.
bjk'nın oyun başlangıcı maç önünde sergen'in dediği niyetle oldu, yani durumumuzu görelim mantığı.
yer yer eleştiren olsa da ben doğru buldum. ama dediğim gibi 15 dakika ve o arada iyi bir pozisyon bulundu, olmadı.
dortmund ise buna karşılık zaten seyircinin iyi baskı oluşturması ile paralel oyunu daha çok kontrollü ve temkinli başlattı.
alan daralttı, kapıp hızlı çıkmaya çalıştı, ki bvb'nin en iyi yaptığı işlerden biri. eksik olmalarına rağmen bu böyle.
ve ilk gölü attıkları anda bjk toparlayamadı ve 40'a kadar sallandı. uzatmalarla birlikte son 5-8 dakika tekrar bir toparlandı ama bu sefer aptalca bir taç atışından uyudu ve 2. golü yedi.
ve bence maç orada bitti zaten.
ikiyi yemeden evvel de en az 2 net gol daha kaçırdı dortmund ve fakat şahsi gözlemim adamların oldukça rahat ve gevşek oynadığı yönünde, her türlü gol buluruz rahatlığında ve de lakayıt.
(ersin bence ilk golde de ikincisinde de hatasız, takımın en iyisi idi, pjaniç hariç - net 3 top üstüne geldi başka maçlarda böyle olmaz!!)
ikinci yarı skoru bulan bvb axel witsel'i sahaya sürdü, ki göbeği daha da sağlam tutayım kafasındaydı haklı olarak.
ne zaman 3 genç oyuncuyu daha aynı anda sahaya sürdüler dk. 70 gibi, o arada beşiktaş savuşturduğu bir kaç tehlikeden de cesaretle daha çok oyunu yıkmaya başladı ve başardı da. ama adamların kaçırdığı net pozisyonlar yine var.
fakat başta dediğim o maks. 30 dk. yüksek temponun devamı gelmeyince maalesef yetmedi. sonuç olarak her şeyin psikolojisi vardır sahada ve önde olan takım da yavaştan skoru koruma tavrına girer, ki öyle de oldu.
burası önemli;
[kimse kızmasın, bana göre dün sabaha kadar oynansa bjk çok zor puan alırdı.
bu kesinlikle biz* ve gs için de geçerli aynı zamanda, bu adamlar tüm büyükleri kendilerini üzmeden yenerler rahat rahat]
bjk'da atiba ve welington'u iyi bulmadım, nsakala ise çalışkan ama verimsizdi çok. larin en kayıp adamdı bence.
diğerleri gayet iyi iş çıkardılar.
pjaniç'e ayrı bir parantez; bu adam bjk için çok büyük şans, dün o bahsettiğim 30 dk.'lık tempolu oyunun mimarıdır,
eğer olmasa hiç tereddütsüz en az 6-7 gol yerdiler, çünkü bu adam varken oyunu basit ve kaptırmadan çok hızlı oynayabiliyorsunuz.
bu dün de net görüldü, tekrar izleyin maçı dediğimi anlayacaksınız, olmasaydı bir sürü topu daha çıkarken kaptırırdı bjk ve bir sürü gol yerdi.
not: dün ajax deplasmanda aslında sporting'in de çok iyi bir oyun oynadığı maçta adamları 5'ledi!!
bu şu demek; bjk'nın işi çok çok zor. her iki takım da deli gibi kontra ve hızlı oyun yapabiliyorlar gayet rahat.
grupta 3. olmak çok büyük başarı bence, kimse gücenmesin yazdıklarıma.
bu bjk'nün tr ligi için oldukça iyi durumda olduğu gerçeğini kesinlikle değiştirmez.
hakem "lahoz" bir iki ufak hatası dışında müthiş maç yönetti, müthiş hem de.
hiç oyunun gereksiz kesildiğini gördünüz mü?(merak ediyorum top kaç dakika oyunda kaldı acaba)
bizim hakemler çöp ve yerlerde sürünen anadolu takımlarına ve dahi işine gelince yatan 3 büyüklere bu iltiması geçmesin, sürekli oyunu devamlı hale getirsin bu ligin kalitesi artar. bak kimse hakeme ititraz bile edemedi, istisnalar hariç.
bizde oyun 12 dk durur ama hakem 7 dk. ilave eder, nasıl güzel tiyatro di mi?
mhk adam gibi maç yönetilmesi konusunda bu lige borçludur, ne zaman oyuncu sadece maça odaklanır hem kalite artar hem de tempolar. herkese saygılar, sürç-i lisan ettiysek affola.
bu akşam gs'nin lazio karşısında beraberlik şansını en fazla %25 görüyorum, aynı şekilde ligine kötü başlangıç yapmış olan
frankfurt karşısında da bizim* beraberlik şansımızı yine %25 görüyorum.
çünkü tempolarımız avrupanın 5 büyük liginin çok altında, ancak hem koşup, hem tempo yapıp he de oyunu hızlı oynarsak farklı skorlar çıkartabiliriz.
(bunlar sadece tahmin rakiplerin çok fazla rotasyon yapmayacağını varsayıyorum, yoksa her maçın hikayesi kendi içinde saklı)
devamını gör...
43.
young boys united'ı devirdi, sheriff diye ilk defa cl oynayan takım shaktar'ı devirdi, beşiktaş ise mağlup olduğu maçta istatistik övüyor. sonra da ülkece "neden türk futbolu gelişmiyor" diye ağıt yakıyorsunuz. ülkece bu kadar vasat sevici olduğunuz için olabilir mi? sadece futbolda değil, her alanda vasat sevicisiniz.
devamını gör...
44.
bu ülke insanı gram futboldan anlamıyor beşiktaş maça güzel başladı ee sonra ne oldu niye oyundan düştü peki? iyi oynamakla övünmek kadar saçma bir argüman görmedim. sen istersen kaleye 500 şut çek tarih daima maçın skorunu yazacaktır. o 3 puan gelmedikten sonra oyunun hiç bir önemi yok.
devamını gör...