15 temmuz'dan akılda kalanlar

-gözümün önüne ilk gelen görüntü, generallerin ağız yüz dağılmış vaziyette emniyetteki sorguları...
falan filan daire başkanı korgeneral bilmem ne....adamın şaftı kaymış. hiç aklımdan çıkmayacak görüntüler.
- bir karargaha yapılan operasyonda dışarı çıkan komutanlardan birinin söylediği söz;
kelepçeyi rütbeli biri taksın bari, astsubaya yaptırmayın bu işi..
albayın ağzını da kapatın...

bankamatikteki kuyruk benim için tek gerçek ve özetti.

saat 21 ya da 22. etrafımdakilere "hadi gidin yatın. müsamere bitti" deyip ortamı terk etmem.

fetöcü olduğu bilinen bir veled-i zina evladının beni arayıp fetöye küfretmesi sebebini sorduğumda ise senin telefonun dinleniyordur.

ben kuleliden atıldığımda sülalesi raad olanların hepsinin 15 temmuz da hapse girmesi.

trt spikeri tijen karaş

apartman toplantısındaki balkon demirini neden yaptırmışlarmış neden yapılmazmışlı kavgayı dinliyordum şok ile. sonunda haksızlık oldu demir yaptırana ağır yüklendiler şerefsizler ben de balkonuma demir yaptırmazsam bana da şappi demesinler diyerek kavgayı sonlandırdım. lafınızı bilin salak diyemediğimden, balkon demiri taktıracak katta da oturmadığımdan meşazımı verdim apartman sakinlerine ve olaysız dağıldık. apartman sakini teyzemin demirleri yerinde kaldı. kimse söktüremedi üslup önemli. zaten gitmem geren yetismem gereken arkadaşım vardı he dedim çıkıyom yola yok dedi gelme aaa dedim neden?
darbe yapıyollaa dedi he dedim oturdum evde tv baktım sonra yukum geldi yattım.

evin balkonunda rakı içerken adeta burnumun dibinden devasa bir uçağın geçmesi.
rakıyı fazla mı kaçırdım acaba diye düşünürken ev halkının darbe oluyor demesiyle olaya ayikmam.

bu "darbe girişimi" akp ve mhp oyları ile araştırılması reddedildiğinden o gece ne düşünüyorsam hala aynı şeyi düşünüyorum. darbe olurken asker bunalıma girmiş gibi köprüye çıkmaz, siyasileri toplar.
ayrıca darbe yapılırken komuta kademesinin başında olan kişi şu an millî savunma bakanı. darbenin ikinci adamının kardeşi devlette söz sahibi.
bir dümenler döndü ama olay darbe falan değildi. yıllarca birlikte yol yürüdüğü tarikatçı tiplerle koltuk kavgasıyken, erdoğan'ı başımıza ebediyyen musallat etme projesinin bir ayağına dönüştü.
bir taşla kuş katliamı.
zaten iki buçuk milyon mühürsüz oy da -2017 yılı darbe hikâyesinden bir yıl sonra- bu darbe gibi bir oyundu. iktidarı muhalefeti o sis perdesinin arkasında bazı dolaplar çevirdi. arada da bizim gibi sade vatandaşlar, parlamenter rejimi ve birçok vatandaşlık hakkını kaybetti.

işten erken çıkıp antrenmana yetişmeye çalışırken 1. köprüdeki trafik ve karmaşadan dolayı metrobüs durağına gelemeden gişelerde inmiştim ( o zaman gişeler vardı). antrenmana gittim. eve geri geldim. garip garip sesler duyduktan sonra arkadaşım "köprüde bir şeyler oluyor bı camdan baksana" diye mesaj atmıştı ben de camda oturup olanları izlemiştim. bı de iş grubundan ertesi gün ise gidebilecek miyiz gidemeyecek miyiz kritiği yapıyorduk o esnada. tabiii gördüklerimi onlara da aynen anlatmıştım.
halen darbe falan olmadığını, süper ötesi bir saçmalık olduğunu ve onca insanın boşuna hayatını kaybettiğini düşünüyorum. bı de cağnım "boğaziçi köprüsü"nün adı değişti, mahallede akla gelen her sokağa, her otobüs durağına "şehit" ile başlayıp ad soyad ile devam eden isimler verildi..