15 temmuz'u fetö yapmadı

katıldığı tv programında bizzat iç işleri bakanı süleyman soylu tarafından dile getirilen durumdur.
peki kim yaptı o zaman?

aklıma esrarengiz bir twitter hesabını getiren durum. şimdi burada anmayayım. tadımız kaçmasın.

muhalefet olsa memlekette bu olaylar ciddi gündem olur. kasetle gelmiş ana muhalefet liderinden bu kadar oluyor.

napolyon demiş ki bana bir aşk mektubu verin, mektuptan bir cümle seçerek mektubu yazanı idam ettireyim. yani bir aşk mektubunda ne yazar canım bebeğim bir tanem vs vs . böyle bir mektupta bile farklı şekilde sunulunca anlamı değişecek bir cümle vardır.

bir anlatım ancak bağlamında anlamlıdır. 15 saniyelik bir cümlenin öncesini ve sonrasını bilmeden sadece birilerinin başlığa çıkardığı anlam üzerine yorum yapmak anlamlı olmaz. ben açtım programın kendisini izleyeyim dedim ama 5 dakika zor dayandım. sayın soylu diyor ki benim görevim vatandaşı uyarmak ben konuşurum.

kendisi bürokrat olsa eyvallah. eski siyasi parti lideri yani seçime girip halktan oy isteyen insan. iki gün sonra tekrar o da görevden affını istese (ne demekse artık) ve istifası kabul edilse ne olacak. ya mhp ye genel başkan olacak ya da parti kurup seçimlere girecek. belki o da başkanlık sisteminin yeni başkanı olmak isteyecek.

sonuç olarak istifa edip parti kurarsa ya da adalet ve kalkınma partisi genel başkanı olursa sabah akşam konuşabilir ama bu şekilde bence olmuyor.

(bkz: eski dosttan düşman olmaz)

kim yaptı ulan sorusunu akıllara getiren bakanımızdır aynı zamanda k*l bakanımızdır.

muhtemelen dış güçleri işaret etmek istemiştir. program videosuna biraz baktım ama net bir cevap verdiğini anlayamadım. ama dış güçlerin işaret edildiği kanısındayım.

ilgili videonun 53. dakikasının 50. saniyesi civar ediyor. önünden sonundan dinleyebilirsiniz.

amerika demek istemiş üstü kapalı. asıl düşman fetö değil, fetö bir piyon demek istemiş. bariz belli bir durum.

kim yaptı?

fetöcüler, bursadan gelen gol haberine sevinen fenerbahçe gibi oldu cümlenin tamamı ve alt metnini okuyamayınca.

şimdi kimin yaptıgını yazsak başımıza iş alırız seçimlerden sonra inşallah.

kendi topuğuna sıkmış kişinin beyanı.
şimdi aynı kişi bir kaç ay evvel 00.00 da başlayacak olan sokağa çıkma yasağını 22.00 da duyurmuş ve izdiham oluşması, akabinde artacak vakalar sebebiyle kendinin mesul tutulacak olmasından ötürü istifasını vermiş fakat kabul edilmemişti.
acaba diyorum geri adım mı atılıyor? birileri vasıtasıyla nabız mı yoklanıyor? bazıları aklanıp yine mi dostluk kurulacak?
nabız yoklaması kötü olursa bir istifa daha verilir ve yine reddedilir ne olacak? ama hemfikir olunursa??? başkaları gibi, kandıranlar da kandırıldık derse ve yapılanma yeniden başlarsa???

işte o zaman tek çare kalıyor...

(bkz: türkiye'den defolup gitmek)

amerika demek istemiştir. fakat insanların aklına hemen ak partinin gelmesi de bu hükümete artık ne kadar güvenin kalmadığının bir göstergesidir.

fetö'nün kukla olduğunu anlatmaya çalışmış ki doğrudur. her darbenin arkasında mutlaka bir devlet vardır ve bu da çoğu zaman darbeci abd'dir.

bu da yeni moda, bu muhalefet de hep böyle falan filan. kardeşim bir ülkede içeriden işbirliği yapanlar olmadan herhangi bir harekete girişilmesi mümkün mü? amerika yaptı da ağlak fetoş çekirdeğini alıp kenardan mı izledi? herkes neyin ne olduğunu az çok biliyor. asıl siz mecliste muhalefetin verdiği darbe araştırması önergesinin neden reddedildiğini bir açıklayın.

pisa testin'de neden son sıralarda olduğumuzun kanıtı olan başlık.
boşuna demiyoruz bu ülkenin sadece %2'si akıllıdır diye.

açıklamalara bakılırsa galiba miki yaptı.

beyin abd, tetikçi fetö demek istemiş. bir şeyi de doğru anlasak. kendisi de eski ve iddialı fethullahçılardan. bu da burada dursun.

milleti aptal yerine koyup dalga geçmekten vazgeçsinler artık.biri bitmeden diğeri geliyor.henuz 'salonu doldurmaniz 'la başlayan konuşmayı sindiremeyen bunyeme fazla geliyorsunuz.

doğru anlamalık olmayan bir durumdur. hayatını konuşarak kazanan, tek bir sözü belki milyonları etkileyebilen bir kişinin her kelimesini seçerek, yanlış anlaşılmaya açık vermeyecek şekilde konuşması gerektiğini beklemek tabi büyük bir lüks olabilir orasını bilemem.