15 temmuz'da fetö başarılı olsaydı olacaklar

1. gerçek tayyipçiler dışarıda, gariban memur ve öğrenci vs. içeride olurlardı. siyasi ayağa dokunulmazdı.

2. ekonomi hızla değer kaybeder, dolar 8 lira olurdu. euro 10 tl olurdu.

3. tek kişi egemenliği oluşurdu. yasama yürütme hatta yargı dahil tek kişiye bağlanırdı yani gülen.

4. işsizlik tarihin en yüksek seviyesini görürdü ancak tüik sürekli yanlış istatistik verirdi ki böyle yapmasına karşın bile yine de tarihin en yüksek seviyesinde olurdu .

5. hiperenflasyon olurdu. ihtiyat akçesi hiç olurdu.

6. liyakat sıfırlanır, birden çok fosil politikacı sırf fetöye yakın diye kendine ve sülalesine birkaç yerden maaş bağlatırdı.

7. torpil, rüşvet, iltimas kısacası;nepotizm hüküm sürerdi.

8. karşıt görüş insanlar, akpli ve chpli ilan edilirdi. atatürk düşmanlığı hat safhada olurdu.

9. imfden 6,5 milyar euro borç alınırdı ama imfye eski borcumuzu ödediğimizle övünürdük.

10. mitinglerde akpyle dalga geçmek için halkın üzerine çay fırlatırdı fetullah.

11. ormanlar gizlice yakılır yandaş kişilere otel arazisi tahsis edilirdi.

12. kalyon, cengiz, demirören, limak vs. gibi şirketler en çok kamu ihalesi alan şirketler olurdu.

neyse bu kadarı yeter, kahrolsun fedö. iyi ki fetö başarılı olmamış olsaydı halimiz nice olurdu. çok şükür bir olduk, iri olduk, diri olduk hayin fedöye geçit vermedik, reyisimiz sağ olsun

1) akp hükümeti devrilir ve fetö'nün atadığı kukla hükümet kurulurdu.
2) türkiye, iran olurdu ve şeriat gelirdi. tsk'da avrasyacı kanatın kökü kazınırken atlantikçi kanat çok güçlenirdi.
3) tüm atatürkçüler öldürülürdü, kalanları da yurt dışına kaçardı. devlet dairelerine atatürk'ün yerine feto'nun fotoğrafları asılırdı.
4) ekonomide hiperenfilasyon olurdu ve sefalet artardı.
5) fetö, yandaşlarına ballı ihaleleri verirdi.
6) torpil, rüşvet, iltimas gibi suçlar alır başını giderdi. güçler ayrılığı yeren güçler birliği gerçekleşirdi.
7) ormanlar gizlice yakılırdı ve yandaş kişilere otel arazisi tahsis edilirdi.

fethullah gülen lobisi ülkücülerden, atatürkçülere, komünistlerden, islamcılara kadar zaten herkesin nefret ettiği bir oluşumdu. bir ülkeyi yönetmek için valisinden, muhtarına, defterdarından, sayıştayına kadar kadro gerekir. tüm bu kadroları eğitimli elemanlarınla doldursan bile halk destekleri hiç yoktu. tüm ülkeyi kontrol altına alamazlardı.

kılıçdaroğlu bu gerçeği göreceği için tıpkı 27 mayıs'tan sonra ismet paşa'nın yaptığı gibi bir siyaset izler ve demokrasiye bir an önce geçilmesini talep ederdi. zira akp kapatılacağı için legal demokrasi görüntüsü vermek için chp'ye dokunmazlardı. ilk seçimde de chp iktidarı alırdı. rte ve büyükler kaçmış olacakları için hilal kaplan ile yiğit bulut'un üstünde tepinirlerdi. yani mahkemeler de bir süre sonra anlamını yitirirdi. esas dert olan terör, mülteciler ve ekonomi konusunda hükümetin bir şeyler yapması istenirdi.

abd hala toplumda karşılığı olan rte yandaşlığını görür ve fethullahçı darbe hükümetine sınırlı bir destek verirdi. rte gün aşırı internet üzerinden ulusa çağrılar yapar, bu hükümetin kanunsuz, haydut ve gayrı meşru olduğunu söylerdi. taraftarları artardı.

fethullah asla türkiye'ye dönmez işleri abd'den idare etmeye devam ederdi.

kılıçdaroğlu tek başına bırakılmaz sivil fethullahçılardan oluşan bir teknokrat hükümeti kurulurdu. er ya da geç akp'nin devamı olan bir parti kurulur yüzde 80 oy ile iktidara gelirdi.

kısacası bu darbenin halkta karşılığı olmadığı için akim kalırdı.

ulus devleti ve laikliği ortadan kaldırmaya çalışıp bir federe islami yapı kurmaya çalışırlardı fakat peşinden atatürkçüler başta olmak üzere ülkücü, milli görüşcü gibi çeşitli sağ oluşumları dahi kemalistler ile ittifak yapmaya iterlerdi.

tarikatçiler köprüde asker kafası keserdi. bir de mütemadiyen sela okunurdu.

burda görüyoruz ki çoğu kişi 15 temmuz'un hala başarısız bir darbe olduğunu düşünüyor.

kelime oyunu cümlenin içinde saklı arkadaşlar, ben bu kadar yazıyorum. anlayan anladı.*

dünya tiyatro günü türkiye'de yanlış bilinenin aksine her yıl 27 mart'ta kutlanır

bu arada elimde satılık köprü var, ilgilenenler dm