1999 depreminden çıkarılan ders

çıkarılmadı hiçbir zaman. ne önlem alındı ne de kaçak yapıların önüne geçildi.

ne gerek var, kulhu mulhu devam. japonlar süpanekeyle korunuyor mesela beşik gibi sallandıklarında.

bir ara deprem vergisi veriyorduk sonra allah vergisi oldu.

deprem en büyük ve kaçması zor felakettir. deprem ıstanbul'u vurduğunda türkiye için çok geç olacak.

kıymet kopmadan mahşeri yaşarız artık.

kıyamet ne zaman kopacak diye merak eden bir toplum olarak yetiştirildik. ulen sen türkiye'de yaşıyorsun her günün doğal afetlerle geçiyor daha ne kıyamet günü arıyorsun kendine ? üstelik dayanıksız evleri yapan müteahhitlere alan sağlayan, bu tip üçkağıtçılara yasak koyamayan bir türkiye var günümüzde. daha detayına girmiyorum, başımız belaya girmesin bu yaştan sonra.

hiç bir ders çıkarılmadı.

yazılacak çok şey var ama insan kendi hayatını kendisi söndürüyor. türkiye hiç bir zaman kendi refahını düşünen, aydın bir halktan oluşan ülke olmadı. devlet adamlarının vermesi gereken tek hizmet sağlam- sağlıklı bir ülke yaratmak olmasına rağmen, her devlet rejimi ülkenin milli hasılatını çalarak kendisine servet yapıyor. dolayısıyla, ülkeye yapılması gereken hiç bir alt yapı ve saha çalışması yapılamıyor.

bakıldığında, her coğrafi konumun bir doğal afete daha fazla meyili var. mesela;

amerika - kasırga, volkanik patlamalar
endonezya - tsunami, volkanik patlamalar
uzak doğu - deprem
türkiye - deprem


bizim yıllardır deprem ülkesi olduğumuz ve bu riskle yaşadığımız ortada. tüm ülkeye matematiğin yetmeyeceği kadar para dahi harcansa, deprem yönetmeliğine uygun çevre düzenlemesi ve mimari imar izni gerekiyordu. yani ülke en başından böyle inşa edilmeliydi ya da bir noktada buna başlanmalıydı. açıkcası akp’nin başta olduğu 21 yıl bence tüm illerde böyle bir renovasyon için yeterli süreçti.


ama ne yapıldı? kocaman bir hiç!

deprem bölgelerinde caddeler inanılmaz geniş, kaldırımlar ve kavşaklar aşırı büyük olmalı. ayrıca her yapıya maksimum 4 kat izni verilmeli, üstü olmamalı. bina ne kadar yerden yükselirse, o kadar zayıf hale gelir ve bir noktadan çatırdamaya daha müsait olur. bu tarz bir şehir içi düzenlemeye minnesota şehir içi düzenlemesi örnek gösterilebilinir mesela. herhangi bir sarsıntı hatta yıkım durumunda, insanların şehir içinde bekleyebilecekleri alan olmalı özellikle bol miktarda geniş parklar veya açık alanlar..

kaldırımın üstündeki 1 m alana sırf rant için imar veren devlet adamlarına selam olsun.

bu sabah 7.4 lük depremin, 10 şehirde yarattığı yıkımı izliyoruz. 128 milyar doları iç eden sevgili devlet rejimi, umarım koltuğunda allah korkusundan oturamıyordur.

herkes yüce rabbim’e emanet. eğer beklenilen deprem olursa, halimiz ne olur bilmiyorum ama sonuçlarını düşünmekten bile çekiniyorum.


yüce rabbim hepimizi korusun.

hala devlete sallayanlar var. 99 depreminde mevcut hükümet var mıydı? yoktu! bu ülkeyi yönetenler hiç bir zaman halkı düşünmedi ve düşünmeyecek! siyaset yapmayın burada canımı sıkmayın! format falan dinlemem yapana ana bacı dalarım!