2 ağustos 2021 pakistanlıların türkiye'ye göçü

ırkçı bir insan değilim ve herkesin yaşam hakkına saygı duyuyorum lakin bu düzensiz göçün artık bir sorun olduğunu düşünüyorum. fakat, koca bir fakat... suriyelilerden ve afganlardan sonra kamyon arkasında türkiye'ye göçen-göçmeye çalışan pakistanlıları anlamıyorum. ya ülkenin sınırları yalama olduğu için "afganlar ve suriyeliler geliyorsa, biz hayli hayli geliriz" diyerek yeni bir challenge yapıyorlar, ya da bu işin altında başka bir şey var. bilemiyorum altan.

buradan

bunlar mevlana'yı yanlış anlamış net. o öyle bir şey değildi.

modern kavimler göçü, doğu batı köprüsü olmanın acı yanı ve nafaka sevdası birde yaşamanın istenmeyen evlatları bizde kalsın avrupanın rahatı uğruna ,ve sınırları açarım tehdidi ara sıra, açılan tek şey aç ağızlara eklenen aç ağızlar ve boş sözlere gebe boş dimağlar olsada.

herkes buraya geliyor dur diyen kimse yok.

türkiye birleşik devletleri?

darülharp olan bir ülkede savaş kanunları geçerlidir. bu sütü bozukların hepsi vatana ayak bastıkları andan itibaren işgalcidir! bulduğunuz yerde gereken muameleyi yapınız. hümanizm, insanlık kisvesi altında memleketin işgaline ses çıkarmayıp size karşı çıkanlara da aynı muamelede bulununuz. zira bize başka çare bırakmadılar devir sivil mücadelenin başlatılması devridir!

devletten açıklama yapmasını istediğim olaydır.
(bkz: 2 ağustos 2021 pakistanlıların türkiye'ye göçü)

kimseden bir açıklama vs beklemeyin.
ayrıca tsk da olaya seyirci kalacak maalesef.
2 sene içinde bi kaç milyonu tc vatandaşı olur 2023 seçimlerinde de oy kullanıp çöküşümüzü hızlandırır. gerçekler acıdır...

doğu perinçek islam konferansı'nda afganistan, hindistan ve iran'dan ayrı olarak pakistan'a da selamlarını yollamıştı. iran üzerinden geçen insanlar hiçbir kontrol olmadan türkiye'ye giriyorlar. bunun mantıklı bir açıklaması olamaz.
gelenler hem burada ikinci sınıf insan muamelesi görüyorlar hem de daha ne kadar geleceği belli olmayan bu göç dalgası insanları endişeyle sevk ediyor. çünkü kurumsal açıdan açıdan iflas eden devlet, ne yangına müdahale edebiliyor ne de herhangi bir toplumsal olayda itidalli bir ortamı oluşturabiliyor. yöneticiler her başarısızlıklarınsa suçu birilerine atıyorlar ya da bir dış düşman arıyorlar. işte bu yönetim krizi, kendileri için herhangi bir program kurulmayan göçmenler için de krizdir. nerede kaldıkları, kaç kişi oldukları, ne iş yapacakları belli olmayan bu insanlar yabancı karşıtlığının arttığı bu dönemde potansiyel şiddet mağdurları haline geliyorlar. güvencesiz oldukları için de yerlilerin kabul etmeyeceği ücretlerle çalışmaya mecbur kalıyorlar. bu durum iş bulamayan yerlileri öfkelendirirken işletme sahipleri için problem oluşturmuyor. çünkü onların kar tabloları olumlu bir şekilde değişiyor. yerli çoban bulmak zorlaşıyor. istanbul'daki kağıt toplama işleri afganlarda...
ve işsizlik yükseliyor.

göçmenler gelmeye devam edip ab'nin türkiye aleyhine açıklamaları da sürdükçe toplum iyice gerginleşecek. devlet göçmen politikası uygulamadıkça ırkçılık artacak ve bunun ciddi olumsuz sonuçları görülecek. en başta, bugün göçmen aleyhtarı herhangi bir haberin ne kadar çok ilgi gördüğü ve bu haberlerin toplumsal öfkeyi katmerlediği düşünülünce ilerleyen zamanlarda bu cevheri keşfeden basının aynı türden haberleri artıracağı kesin.

ukrayna dan da gelseler bari de, iktidar "yaşantıları ahlaki değerlerimize ters" diyerek geri gönderse ve böylece diğer mültecilerin de önü kesilse. aksi taktirde dünyanın kuyusu olacağız.

allah'tan tiktok çekme aşkı var ve adamlar yaşadığı rezilliği bile paylaşmakta çekince duymuyor. ben suç işlerken tiktok paylaşımı yapmam yani. yandaşlara göre pakistanın ekonomisi iyi demek ki. baksana sınırdan kaçak giren bile akıllı telefon kullanıyor.

pakistan kuruluşuna tarihine bakalım, malumunuz çok eski değil.

bir siz eksiktiniz be kardeşim...

akp pişmanlıktır arkadaşlar.

kavimler göçü mübarek gel gel bitmediler.

bi siz eksiktiniz a...

demografik yapı değişti, değiştirildi. çok uluslu allak-bullak bir ülke artık türkiye.
çok geç, çok.

her röportajda cebindeki telefonu göster diyerek bununla refah düzeyi ölçen amcalar keşke şunlara da telefonun var demek ki refahın var gelme buraya deseler.

şöyle bir sıkıntımız var; adamların kimlikleri dahil hiçbir bilgileri yok. canları sıkılsa bıçaklasa birilerini, hangi mobese tespit edecek kim yargılayacak? kimlikleri yok kimlikleri. eğer ülkeye alınacak olsa bile belirli adaptasyon süreci ve en az 1 yıl kamp süreci ya da iş gücüne ihtiyacı olan birinin yanına dağıtılması gerekirdi. bir süre dikkatli bir şekilde izlenmeli ve topluma kazandırılmalı bu kişiler.

bizde olan adam geliyor, kaça kaça kendine yurdun bir köşesinden yer beğeniyor. beceriksiz politikalarla hem bu insanlara eziyet ediyoruz. ayrıca getirdikleri hastalıklar da cabası, corana yanında halt etmiş. bu kişilerde çok ciddi kan hastalıkları bile olabilir yaşadıkları coğrafyada çok su kaynağı olmadığı için temiz olabildikleri söylenemez ne yazıkki. pakistanda yıllardır su sorunu var, bu direkt hepatit a riski demek. mesela suriyelilerin getirdiği gribin beni yatırdığı kadar hiçbir şey yatırmamıştı bu güne kadar. hepatit c'sine aids'ine hiç girmiyorum bile.

allahını seven ampulü söndürsün ışığı gören geliyor.

bu arkadaşlar neye göre ülkeye alınıyor. hasta mı değil mi kendi ülkesinde bir suça karışmış mı terörist mi bilen yok.

elini kolunu sallayarak ülkeye giriş yaptılar.

yarın bir gün terör saldırısı yapmaya da başlarlar.