200 yıldır toplumsal sorunları çözemeyişimizin nedenleri

belki de son 200 yılı biraz daha geriye atabiliriz . ama ortada bir realite var ki; 200 yıldır sorun çözmede çuvallıyoruz. bunun binbir tane sebebi olmakla birlikte bana göre en temel sebebi toplumsal olgu ve olaylara felsefi bir kuram ve temellendirme ile değil de duygu durumları ile tepki vererek çözüm aramaya kalkışmamızdır. duygu durumu yüksek bir milletiz ve hemen bu duygu durumlarının verileri ile hareket edip alelacele yalapşalap sktiribktan çözümler üretiyoruz.

son 200 yıldır sorun çözme becerilerimiz dumura uğramış vaziyette ve bütün virüsler sistemi hacklemiş durumda. sorun çözme becerimizi geliştirmeden önce bu virüslerden kurtulmamız lazım. bu virüsler varken sorun çözme yeteneklerimiz yetersiz ve işlevsiz kalıyor.

bana göre öncelikli sebebi hiçbir konuda toplumsal uzlaşmaya varamıyoruz olmamız.

sorunların baş vermesine izin vermeyen tedbirci yapımızın sonucu.
what do i mean===
ilişkinizde major bi problem var diyelim partnerinizle.
bu problemi bastırmak için türlü türlü hediyeler, şebeklikler, alttan almalar, sorunun adını bile anmamak...
bu major problem bi kavga anında baş gösterse, sorunun tanımına ve çözümüne bakılsa daha iyi verim alacaksınız aslında.

bırakın sorunlar çıksın, kaoslar olmadan düzen sağlanmaz.
dövüşmeden barışamazsınız.


bunu toplumsal olarak da ailedeki imalar, okul ortamındaki sidik yarışı falan diye sıralayın.
ekonomik krize inanmayan adam bunun çözümünü nasıl bulsun?
bardağın dolu tarafına odaklanıp günü kurtarmak dışı ne yapıyoruz biz türkler la?

sorunu sorun olarak görmememiz olabilir. ya da o işten veya herhangi bir şeyden çıkar sağlayan kesim varsa konu kapatılır.