22 ağustos 2022 fenerbahçe adana demirspor maçı

üçlü olmaz hoca dörtlüye dün diye seslenmek istiyorum öncelikle.
lemos bence kadroda fazlalık olan yabancıyım diye çırpınıyor.
hocanın futbol aklı ile sahaya yansıyan arasında büyük bir fark var.
valencia üç maçta bir sezonluk gol attı ya birden duruverirse diye korkmuyor değilim.
bu sezon da vuslat pardon şampiyonluk hayal gibi, erken konuştum diye utanan ben olsam bari.
fenerbahçe 3-0 öndeyken bile huzurla maç izleyememiz de fenerbahçeli olmanın bedeli olsa gerek.
yine de üç puan üç puandır. önümüzdeki maçlara bakacağız.

öncelikle bir adana demirspor taraftarı olarak her iki takımı böyle bir maç izlettikleri için tebrik ederim. mağlup olmuş olmamıza rağmen takımımla gurur duyuyorum bunu da ekleyeyim.

maç gayet de dengede giderken saçma sapan bir penaltı pozisyonuyla geri düştük (bana göre de penaltı gibiydi bu arada saçmalığı pozisyonun gelişiminden kaynaklı) akabinde yine saçma sapan bir hata ile 2-0 geride girdik devreye. ikinci devrenin başında 3-0 olunca heralde herkes maç bitti demiştir. ki işte adana demirsporla neden gurur duyduğumu anlamak isteyen bu maçın tekrarını açsın bu dakikalardan sonrasını iyi izlesin. tırnaklarımızla kazıya kazıya beraberliğe getirecektik maçı ve 82. dakikada o kırmızıyı görmeseydik maçı 3-3'e getirecek topu oynuyorduk ve maç da 3-3 e gelecekti bunu biliyorsunuz dimi? ama kırmızı dengeleri bozdu zaten hemen gol de yedik. sağlık olsun. bu arada atilla szalai'nin 90 dakikayı atılmadan tamamlamasına fbliler şükretmeli. bizde de belhanda ve onyekuru'nun yaptıkları hareketleri bir demirspor futbolcusuna yakıştıramadım. umarım kulüpte kulaklarını çeken olur. fenerlilere 3 puan hayırlı olsun.

tanım: adana demirspor'un 3-0 geriye düşmüş olmasına rağmen pes etmediği ancak 90 dakikanın sonunda fb'nin 4-2 kazandığı, kıran kırana geçen bir süper lig 3. hafta maçı.

hocanın defansı boşverin gol bulup maçı koparın mantığı taraftarın gözüne hoş gelse de uzun vadede çok sıkıntılar yaratacağa benziyor. bu maç özelinde konuşursak 3-1 den sonra onyekurunun savunmasında aksayan ferdi yerine osayi hamlesi gelmeliydi. hoca da bunun farkındaydı ama gol atıp maçı bitirmeyi düşündüğü için farklı hamleler yaptı.
her maç dört gol atamayız hoca. bu felsefenden vazgeçmiyorsan bile yönetimden kaliteli bir sağ stoper iste ki en azından savunma zafiyetlerini biraz azaltsın. hem bu mantıkla devam edip hem de sağ stoperde lemosla, gustavoyla sahaya çıkarsan her maç minimum 2 gol yemeye mahkumsun. her maç 2-3 gol yiyen bir takımdan da kimse şampiyonluk falan beklemesin.

beşiktaş'im bu fenere 3 atar 1 sayar.

en tepe edit: 7 no'lu moderatör sansür istedi, bazı kelimeler sansürlendi.*
imla düzeltmeleri yapıldı.
^^^^####^^^^
defolarımızla beraber ligin gayet iyi ekibi ads'u 4-2 yendiğimiz maç.
bu adana demir diğer büyüklere böyle oynasın hepsinden puan alır, ciddi ciddi taş gibi takım. umarım herkese aynı hırsı gösterirler.
daha evvel maç analizlerime isteyen bakabilir, bu maçta da söylediklerim tek tek çıkıyor.
haa ben süper bir uzman değilim ama uzun yıllar ve halen daha tüm dünya futbolunu takip ediyorum ve kendime göre bir oyun bilgim var.
öyle gaza gelen taraftar profili çizmem, çok kızmışsam belki iddaalı* laflar ederim ama bu oyunun bu lafları adama çok yedirdiğini de gördüm.
önce ads'nin genel tavrına bir bakalım. trabzon'lu eleman (adını unutuyorum hep), onyekuru ve belhanda, bu 3 oyuncu aslında bizim lig kalitemize bakıldığı zaman gayet iyi işler yapacak adamlar, dün de yaptılar, hatta daha fazlasını da yapabilirlerdi.
fakat kafalarının içi o kadar boşki ve paralarını kazandıkları kendi takımlarına dahi saygısı yok adamların.
sen ads forması giyiyorsun ve o formaya hizmet edeceksin, eski eskide kalmıştır. gidip 4 işareti, mağlupken bile gol atınca ağlama işareti, tribüne oynamalar falan, bunlara gerek yok. seyirci ile polemiğe giren kaybeder, sinirlerine hakim olacaksın bir kere.
kızıyorsan da buz sokacaksın bir tarafına, ki ferahlayasın kardeş.
işine saygın olsun, gerisini takdir ederler, azınlık etmese de aklı başındaki çoğunluk eder kardeşim.
burayı geçelim ve gelelim maça.
2-3 maçtır analizlerimde defans hattı iyi değil, imdaaat demiştim, netekim yine kabak gibi ortaya çıktı.
atilla szalai gibi en azından her maç ortalama üzeri oynayan adamın bile dengesi kaydı diyebiliriz.
sebebi de ferdi-onyekuru karşılıklı oyunu, lemos ve luan peres dikkatsizlikleri.
(bu arada osayi muhtemelen sakatlığı olduğu için riske edilmedi diye umuyorum, yoksa ferdi'yi onyekuru ile bilerek eşleştirmek hocaya direkt (-) yazar benden söylemesi, hiç öyle övmeyeceğim hocayı -maç kazanırken eleştiri en doğru olandır)
defans üçlüsü ve ferdi bir türlü önde basılırken ads'un kaptığı toplarda ve araya attıklarında en ufak bir kademe anlayışı yapamadılar, her an çizgi olarak yakalandık. ve ilk yarı 1, maç 3-1 olduktan sonra da net 3 pozisyon verdik.
yani akıl alır gibi değil bu, hakikaten değil bak.
o sebeple lemos, gustavo, luan peres 3'lüsünden tam bir adam çıkarabilmeliyiz bu sezon, ya da oraya sapasağlam bir oyun kurucu/kesici stoper almalıyız kesinlikle, kafa topları da mermi gibi iyi olmalı. serdar bu üçlüden fazla şans bulur ama o da güvenilecek bir adam değil, her daim sakatlıklarla boğuşuyor.
haa yediğimiz ikinci golün hataları zincirleme zaten, attila kafayla asist yaptı gibi nereseyde onyekuru'ya, lemos davarı da kademeye girdi ama topa dokunamadı ve golü yedik. (ki lemos yine de fena oynamadı bence, ama bireysel hatalardan kurtulamıyoruz)
oysa orada lemos dengeli kalsa, topa dokunup kornere atsa olay bitecek ama biz tam bize yakışan şekilde tıngır mıngır o golü yedik arkadaş.
yani ezcümle takımın ofans hamleleri ne kadar yeterli gibi duruyorsa da defansif zaaflar halen daha var.
mauricio lemos 6,5 luan peres 6, attila szalai 6'lık oynadılar, tüm defansın ortalama 7+'lık oynaması şart bu tür zorluğu yüksek maçlarda.
orta saha fena değildi, iyi mücadele ettiler. zajc adam gibi adam. gol atması/atmaması önemli değil futbolun ana prensiplerini bilen, kendine güvenen, ayağı iyi ve gayet istikrarlı her daim, basit oynaması da cabası.
lincoln henrique kenar oyuncusu olarak iyi değil, göbekte de oynasa en az bir 55-60 dk. iyi olmalı. halen daha ortalamasının üstünde değil bence.
oyunu ve takımı sahiplenmeli mutlaka.
willian arao bir tık vasattı, ama yediği sarı kart, kart falan değil, hakem komedisi resmen.
(buraya gelicez sonra)
emre mor gayet iyi, inatçı, savaşıyor. ama biraz daha dengeli olmalı, hırsını kontrol etmeli bir de sakin ol be abicim, şahane işler yapıyorsun finalleri bozuyorsun, bu acelen ne? nefis pozisyonlar buluyor illa maç içinde ama heba ediyor, sakin bro sakin kalmalısın.
serdar dursun ortalama üstü oynadı, çok pozisyon üretmedi ve değişen takımla uyumu biraz az gibi. her zaman lazım bence, kenarda durmalı ama kendini de hazır tutmalı. ikinci gol en azından adama baskı yaparken şans eseri de olsa onun omzundan pas oldu.
aslında şu oyun tam serdar'ın isteyeceği oyun değil ama yine de ben serdar'ı seviyorum ve iş görürlüğüne inanıyorum, bu kapasite ile bu kadar olur, ondan daha fazlasını beklemek hayalcilik demektir.
gelelim underrated goat dostumuza;
enner valencia, hep söylüyorum bu adam çok çok iyi bir golcü değil ama çok faydalı bir second stiker, keşke onu çok iyi bir direkt santrfor ile eşleyebilsek, keşke, ah ah içimdeki ukde budur 3 yıldır.
ulan fb yönetimi şuraya kral bir golcü alamadın 3 yıldır, ki bu adamla leblebi gibi gol atsınlar.
hakem/lere gelince;
-bizim penaltı önünde oldu, yan hakemi de yakındı ama aut verdi.
valencia akıllı topçu yerden kalkmadı ve o süre var'da incelenme için kullanılınca işin aslı göründü.
penaltı net zaten, topun auta gidiyor olması bir şeyi değiştirmez. geçen sezon tüm takımlara benzer penaltılar verildi.
-ads'nin penaltısı da net, attila uyudu ve topu ıskala kayarken, karar doğru.
-arao kartı resmen komedi.
-tribünleri kışkırtan adamların hiç biri ikinci sarıdan atılmadı.
-rossi'nin bileğine giren adamı yanlarında koşan yan hakem attıramadı, tamam belki yetkin yok ama topun auta gittiğini o kadar dikkatle görüyorsun ama herif direkt bileğe dalmış, ki rossi yere sağlam basma modunda olsaydı kıralabilirdi de o bilek.
allahtan rossi küçük adam da savruldu ve ayağını da kurtarmış oldu.
kırmızı %100 doğru ama bunu bile var'dan verdiler lan.
hee bak bu bile bir şey en azından.

sırada ergen ve akılsız fenerbahçe taraftarı var;
takım süper olmasa da fena oynamadı, ilk yarı öndesin, cillop gibi desteklemişsin çocukları ve ikinci yarının hemen başında durumu
3-0'a getiriyorsun ve bu mallar sürüsü her zaman olduğu gibi aynı şeyi yapıyor, takımı maçı aldığına dair inandırıp, işi taştaşa vuruyor.
haliyle 3-0'ı yakalamış takım gevşiyor, gayriciddi oynuyor.
(burada hoca bu maçın 50-65 arasını takıma tekrar tekrar izletmeli)
bak bunu yaparsan iyi takımlar aklını alır, yapmayın kardeşim. maç 3-0 mı?
verin tempoyu coşkuyu ve takımı ateşleyip daha fazla golü isteyin, bırakın bu dalga/taş geçme işini, onu maç sonu yapın,
taraftarlık görevini yapın ama adam gibi yapın kardeşim. o tribünlerde biz ne maçlar gördük ve takımı pantere döndürdük tezahürattan.
son sözüm hocaya;
j.j. hoca kariyerine saygım var, bu ligi sakın ola küçümseme. orta saha adam sayısını devre arasında stabile ve minimize et,
çöpleri kirala gitsin.
okuyan herkese teşekkürler, iyi bir lig olsun demişmiydim.*

erken olacak belki ama şu an rakiplerden en çok bjk oyununu beğeniyorum. şimdilik burada dursun.
saygılar.