22 ocak 2022 sedef kabaş'ın cumhurbaşkanına hakaret etmesi

buradan

tele 1 televizyonunda moderatörlüğünü uğur dündar'ın yaptığı demokrasi arenası isimli programa katılan sedef kabaş'ın chp milletvekilleri aykut erdoğan ve engin özkoç'un huzurunda cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan' a 'büyükbaş hayvan' benzetmesi yaparak gerçekleştirdiği hadisedir.

politik başlıklardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışsam da bununla ilgili sözlüğün sessizliğinden duyduğum rahatsızlıktan ötürü bu başlığı açıyorum.

şartsız ve koşulsuz olarak bir ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına, yine seçilmiş iki vekil huzurunda hem de adı 'demokrasi' olan bir televizyon programında bu kadar galiz hakaret edebilmesi gerçekten aklını fikrini nerelere kiraya verdi bu kadın diye uzun uzun düşündürdü. diğer seçilmişlerin tepkisizliğini konuşmuyorum bile.

demokrasiye sahip çıkılmalı, sedef kabaş alabileceği en ağır cezayı almalı. seçilmiş olana saygı duyulmayan ortamlarda anarşi hayat bulur, meselenin sonu da suriye gibi olur. güçlü olan güçsüz olanları komşu ülkeye kovalar.

iktidar destekçisi olun, muhalefet destekçisi olun, ne olursanız olun ama demokrasiye saygılı olun. bugünün muhalefeti yarının iktidarı olur, ama bu zehirli dil her sistemi sakatlar, toplumu felakete götürür.

herkese hayırlı forumlar.

zorunlu edit: olaydan ziyade başlığı açan kişiye hakaret ederek kendini tatmin etmeye çalışan arkadaşlara tavsiyedir; bir suriyeliyi alın karşınıza oturtun, neler olmuş bir dinleyin. yıllardır alışveriş yaptıkları esnafla, kapı komşularıyla, arabalarıyla belki kardeşleriyle bir gecede nasıl düşman hale geldiklerini kendilerinden dinleyin. maydanoz doğrar gibi memleketin sokaklarından nasıl adam doğranır bir dinleyin bu insanlardan sonra gelip burada bilmiş bilmiş devlet kutsiyetine laf edin. devlet kutsaldır, çünkü devlet içinde yaşayanların tamamından müteşekkil bir organizasyondur. bir sistemdir. demokrasi de bu sistemin hem sigorta panosudur, hem mutfağıdır.

meşru hükmet, meşru hükümettir ve devleti temsil yetkisine haizdir. şimdi ben burada demokrasiyi savunuyorum diye, adı demokrasiyi isim yapmış bazı kimseler ve türevleri çıkıp burada bana hakaret edecek, bu demek değil ki her konuştuğu konuşanın yanına kalacak. sedef kabaş 02:00'da tatlı yatağından alındı. şüphesiz ki bunda ibret alanlara açıkça bir ders vardır.

cumhurbaşkanın bugün bir sanatçıyı dilini koparmak gerek diyerek tehdit etti haberin var mı senin? çıldırıcam ya ülke ne hale geldi bunların derdine bak!

seçilmiş olana saygı duyalım evet.
hdpliler neden kesinleşmemiş cezaya rağmen icerideler?

ağzını açsan hakaret sayılıyor la. komedi hakikaten.

rtük de selçuk tepeliyi gözaltına almış.

bu arada ev buz gibi. ne yapacağız olric?
kim ısıtacak evi?

valla ben trafik magandalarına "öküz" demekten imtina ediyorum çünkü öküzlere hakaret olur diye. burada da sedef hanım büyükbaş hayvanlara hakaret etmiş. kınıyorum kendisini.

emrinde nato'nun en büyük 2. ordusu, 330 bin polis, özel savunma timleri, 400 ceza infaz kurumu ve topyekün yargı olan birinin "dilini koparırız" demesinin yanında zerre karşılığı olmayan olaydır.

bir vatandaşın bir devlet yöneticisine söylediği sözleri değil, bir devlet yöneticisinin vatandaşa söylediği sözleri kafaya takıp huzursuz olduğumuzda çok daha adil bir toplum olacağız. makamın kutsallığı dediğiniz şu saçmalık, emin olun ki, bir aldanmaca. bize hizmet etmesi için görevlendirilmiş birinin, tanrısal bir kutla harelenmiş kral filan olmadığını, orta çağda yaşamadığımızı, aslolanın insan olduğunu düşünsel evrimden nasibini almamış beyinlerinize nasıl soksak acaba...

mesleğim gereği büyükbaş hayvanlarla haşır neşir bir insan olarak, bu canlılar yaklaşık sizin 5 katınız ağırlığında, çoğu da aslında istemediği hiçbir şeyi yaptıramayacağınız güçtedir. insanlar tarafından, dışkısına kadar sömürüldüğü, bazen dövüldüğü, yeri gelince öldürüldüğü halde bu gücü asla onlara karşı kullanmaz. garip bir şekilde hayatını insanlar için heba eder. moderatörü yaptığı yanlış benzetme yüzünden kınıyorum. bahsi geçen kişinin bu canlılarla uzaktan yakından bir benzerliği yoktur.

ülke yangın yeri c.b.'ye hakaret haber değeri taşımamalı.
dava açar sonucunu beklersin.
inanılır gibi değil, ülke küresel 10 tehditten biri olma konumunda. koskoca bir kavim tarihsel olarak zayıflığı sebebiyle dünyadaki ekonomik dengeleri tehdit eder durumda. kaynak
bütün bunların sorumlusu benim diyen adama hakaret tv'lerin her birinde yer bulurken ekonominin sorumlusu benim, dünyadaki durumumuz hiç kimse tarafından konuşulmuyor.

böyle başa böyle tarak, eğer başımızdaki zat her önüne gelene hakaretler yağdırır , tehdit ederse , bu kişiye anlayacağı dil ile hitap etmek lazım ki anlasın.
evet seçilmiş , evet cumhur başkanı ama onun insanlara hitap şekli bu sıfatlara uygun mu?
uygun görüyorsanız demek ki her şeyi hak ediyorsunuz, geri kalan %50 ye laf söylemek size düşmez.
her kes hak ettiği değeri yaşar.

neden her cumhurbaşkanı veya hükümeti eleştiren biri için ''aklini kiraya vermis'' gibi irite edici ve salakça bir suçlamaya girişiyor bu homo troluslar?
bir insan kendi hür iradesiyle hükümeti veya cumhurbaşkanını beğenmiyorum diyemez mi??

o fesli maymunun atatürke hakaretlerine sessiz kalanlar

neden şimdi coştu ?

seçilmişe saygı gerekiyorsa ?

neden s demirtaşa aynı gösterilmiyor ?

orada söylenen bir atasözüdür

madem rahatsız oluyorsunuz ?

o zaman atasözlerini yasaklayın.

bu ülke bugün bu haldeyse, bu başlığı açan devletçi, makam ünvan hastası koyun ve türevleri yüzünden böyle, hiç kimse kusura bakmasın!
halkına gerekli saygıyı, ilgiyi, şefkati, yardımı, sağduyuyu gösteremiyorsa şayet bir cumhurbaşkanı, o da bunların …..’nı alır o zaman.
neymiş “demokrasiden taraf” olunmuş… senin demokrasiden taraf olma şeklin demokrasiyi s…p atan adamı bir gazeteciye karşı savunarak gazeteciyi hedef göstermek mi?
ister seçilsin ister gökten insin, bana ve insanıma zulmeden herkes, her kurum kahrolsun!
ha bu arada, senin “demokrasiden yana olmak” için savunduğun makamın sahibi gece ikide gözaltına aldırttı bu gazeteciyi…
al başına çal cumhurbaşkanını da saygını da, zira bizim artık bu ülkede kimseye bir saygı borcumuz kalmadı!
sabah sabah çok sinirlendim.
edit: arkadaşın profiline girmemiştim, şimdi girip bakınca taşlar yerine oturdu zaten. çok yazık bir zihniyet.

çerkez atasözünü üstüne alınan koskoca reisi cumhur.

(bkz: siyasal kezban)

işte bunlar hep g.t korkusundan arkadaşlar o koltuk gidecek kendileri de bunun farkındalar. dolayısı ile pahalılık falan konusulmasin istiyorlar algıyı değiştirecek şeyler yapıyorlar sezen aksu dan istediklerini alamadılar yani dikkatleri fiyatların üstünden cekemediler yetmez ama evetci olmasının bunda payı büyük. şimdi başka bir şey deniyorlar oburgun başka bir şey deneyecekler. goebbels in çakması bunlar.


edit: makama saygıyı makamda oturan sağlar demek ki kimse saygı falan duymuyor yapacak bir şey yok istifa edip o makama yeniden saygı kazandıracak birini oturtabilir mesela.

edit 2: hükümet meşru mu? diploma nerede lan o zaman?

normal bulduğum davranış. haklı değil haksız değil, normal.

ben, bundan sonra, belli başlı kişi ve kuruluşlara yapılan ve yapılacak hakaretlere, tepkisiz kalma, fikir beyan etmeme, haberini yayınlamama, hakkında eleştiri ve tartışma yapmama, görmezden bilmezden gelme gibi tutumlar ile yaklaşmaya davet ederim insanları.

yine suni gündemler, yine düşman yaratma, yine tüm köpekleriyle saldıran bir topluluk, yine kutuplaştırma, yine saçma sapan tartışmalar, yine gündem değiştirme... sanırım seçim yaklaşıyor!

bir atasözü. aslında çok da kafaya takılacak bir söz değil. ama kadının, "tüm yıldırımlar zaten üzerimizde, teşbihte bile hata olur" diye düşünmesi lazımdı; böyle kimselerin milyon kere düşünüp bir kere konuşmaları gerek. zira nereden bir fırsat yakalarız da tepelerine bineriz diye bekleyen bir kesim var. şurada 1 yıl kaldı, dişimizi sıkacağız, bunlar da tıpış tıpış gidecek. ha demokratik yollar sonucu gitmeleri kararlaştırılmasına rağmen gitmemekte hukuksuz bir biçimde ısrar ederler ya da demokratik yolları tıkarlar ise o zaman tepe tepe...

benim cumhurbaşkanım yine mağdur olmuş.

iletişim uzmanı olması ile söyledikleri arasındaki ilişkideki trajikomiklik... birden, düşünmeden ağzından çıkmış kelimeler değil. büyükbaş diye yumuşatmaya çalışmasından belli ki üzerine düşünmüş ve iletişim uzmanı olarak doğru bulmuş...
sonuç olarak; çok güzel mağdur edip istenileni vermiş, bravo. kendi başını da bi güzel yakmış.
son durum: “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

edit: tutuklandı.

atatürk'e hakaret edildi,yetmedi annesine hakaret edildi.kaldı ki sedef kabaş'ın söylediğinden daha ağırdı.
yürü bre hızır paşa
senin de çarkın kırılır
güvendiğin padişahın
o da bir gün devrilir.

niye üstüne alındığını anlamadım ama vardır bir bildiği.